18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 OCAK 1991**** CUMHURİYET/19 ŞÜKRAN DUASI — Endonezya'da hükümet, devlet okullarında ve üniversitelerde kız ögren- cilerin türbao ve başörtüsu kullanmalanna izin verdi. Karardan sonra Jakarta'da toplanan bin ögrenci hep birlikte 'şükran duası' etti. (Fotoğraf: AFP) Vantîlatörlere uzaktan kumanda DETROIT (UBA) — Tavan ışıklan ve vantilatörleri de uzak- tan kumanda ile idare edilebile- cek. Shell Electric Manufacturing Company şirketi tarafından üre- tilen uzaktan kumanda cihazı ile yazlan sıcak geçenbölgeletde çok sıkı olarak kuUanıian vantilatör- lerbir komutlaçakşabiliyor ve üç ayn hızda serinletiyor. Vantila- törlerin monteedilmelerinin çok kolay olduğunu beürten şirket yetkilileri duvara monte edilen vantilatörlere kıyasla tavan van- tilatörlerinin çok daha iyi randı- man verdiklerini söyledi. Öte yandan şirketin ürettiği uzaktan kumanda cihazıyla ta- van ışığının da ayarlanabildiği öğrenildi. FRANSIZ ALPLERİ'NDE VALBERG'DE Fransız akrobat Dominique Julienne, tramplenle atlamada yeni bir rekor kırdı. Arabasıyla tramplenden atlayaa Julienne, dünyada ilk defa havada 'çift takla' numarasını gerçekleştirdi. (Foloğraf: AFP) Dt'NİN ZİYARETt — Londra'da çocuk bakım merkezini zi- yaret eden Prenses Diana 11 yaşında bir oğlan çocuğu ile uzun uzun sohbet etti. Kiiçiik oğlan, prensesi fazlasıyla sade bul- du. (Fotoğraf: AP) HABERLERIN DEVAMI Savaşta Bilinenle Bilinmeyen... (Baştarafı I. Sayfada) — Saddam, israil ve ABD'ye kayıplar ver- dirdikten sonra, savaş halindeyken bir çekil- me planını uygulamaya sokar ve bununla bir- likte görûşme çağnsı yaparsa ne olur? Müt- tefikler, Irak ordusu Kuveyt'ten tûmüyle çıka- na dek görüşmeyi reddedebilirler. Fakat Bağ- daî'ta iktidarını koruyan bir Saddam, aynı za- manda ateşkes talebinde bulunursa ne olur? Bu durumda, Kuveyt'ten çekilinceye kadar" ateşkes uygulanması gerekmez mi? Unutma- yalım ki Birleşmiş Milletler Kuveyt'in kurtarıl- ması için yetki vermiştir; Saddam 'ın düşürül- mesi için herhangi bir çağnsı yoktur. 1956 Süveyş krizi ile 1967 Arap - İsrai! sa- vaşından örneklerle, Mısır lideri Nasır'ın as- keri yenilgilerini nasıl siyasal yengiye dönüş- türdüğünü anımsatan The Economist, bir Nasır hayranı olan Saddam'ın Arap dünya- sında bu işi başarabileceğine işaret ediyor. Kimileri için — tabii Sayın Özal için en baş- ta — bir korkulu rüya olan bu senaryonun gerçekleşme şansı var mı, bilinmiyor. Bir bilinmeyen de şu: Irak nereye kadar bombalanacak? The New York Times, hafta sonundaki başyazısında Irak'a karşı gereğinden çok güç kullanmanın tehlikeli olacağına işaret et- miş; "bölgenin gelecekteki istikran" açısın- dan bir yerde durmanın şart olduğunu savu- nuyor ve diyor ki: "Irak'ı yerle bir ederseniz, komşulanna yem olur," Bir başka bilinmeyen de henüz başlama- mış olan kara savaşı. Saddam'ın tam siper bunu bekledıgi ve tüm kartlarını bunun için sakladığı öne sürülüyor. Kara savaşında ABD'nin uğrayacağı insan kayıplarının hızla büyümesinin Başkan Bush'u Amerikan kamuoyunda sıkıştıraca- ğı ve Saddam'a müzakereyle savaştan çık- manın yolunu açabileceğı öne sürülüyor. Senaryolardan biri de bu. ABD ve müttefiklerinin savaşı kazanacak- ları kesin. Peki, barışı da kazanabilecekler mi? Başkan Bush kendi barışını bölgeye ka- bul ettirebilecek mi? Bir bilinmeyen de bu sorunun karşılığı. Arap dünyasında sokağın ayağa kalkma- sı, anti-Amerikan ve anti-Batı büyük bir dal- ganın kabarması çok yakın bir olasılık savaş sonrasmda. Tıpkı İsrail devletinin kuruluşu- nu ve 1967 Arap - İsrail savaşını izleyen dö- nemde olduğu gibi... Arap milliyetçiliği daha radikal biçimde sahneye çıkabilir. Dinci muhalefet, İslam ra- dikalizmi, kitleleri, kendilerine bomba yağ- dıran "Hıristiyanlıga" karşı çok daha büyük coşkuyla ayağa kaldırabilir. Şiddet ve terör, Ortadoğu'dan Batı'ya dalga dalga yayılabi- lir. Körfez Savaşı'nın bölge ve İslam dünya- sında yaratabileceği tehlikeli boşlukların ve bölünmelerin nelere gebe olduğunu bugün öngörmek kimsenin harcı değil. Bütün bu bilinrneyenlerin ıçinde. savaşın birınci hattası dolarken, iki nokta belirginleş- miş durumda. Bırincisi: Savaş uzayacak. İkincisi: Bombardımanlann etkisi, savaşın ilk günlerinde abartıldığı kadar büyük değil. Gerek Amerikan, gerekse İngiliz askeri yetkililerinin verdikleri brifinglerde, bu iki nokta artık saklanmıyor. Hatta İngilizlerin açıklamaları Amerikahlara göre daha az iyim- ser; daha temkinli olunmasım öğütlüyor. Müttefik uçaklan beş günde 10 bin sorti yapmışlar. Irak'ın toplam 690 uçağından 30' u imha edilmiş. 660'ı nerede diye soru- luyor. Yalnız bu sorunun varlığı bile Batı basının- daki havayı etkilemeye başlamıştır. Penta- gon brifingterinde gazetecilerin sorulan gi- derek ısırıcı olmaya yöneliyor. Eğer ışler daha uzar, kayıplar da daha bü- yümeye yüz tutarsa, bu kez savaşın kendisi sorgulanacaktır. • Savaş gerekli miydi? Bu soruyu bugün herkes kendine yönelt- melidir. Çünkü gün geçtikçe savaşın olum- suz etkilerini hep birlikte daha çok yaşa- yacağız. Savaş uzadıkça ekonomideki kriz derinle- şecektir. İssizlik yaygınlaşacak, enflasyon yükselecektir. Daha şimdiden ekonomik ya- şamın değişik alaniarında savaşın izleri ka- lınlaşmaya başlayacaktır. Güneydoğu büyük bir gö<j8tanık otrndç-- tur. Bu yöredeki insanlarımızın durumu iç açıcı degildir. İncirlik Üssü'nün bulunduğu Adana'da dün yaşanan füze ve alarm paniği, iyi bir işa- ret degildir. Saddam'ın yola getirilmesi için savaşı sa- vunanlar, eğer işler böyle gitmeye devam ederse, "savaş gerekli miydi?" sorusuna ko- lay yanıt veremeyeceklerdir. Keşke savaş bir an önce ve en az kayıpla bitebilse... Yoksa her geçen gûn, savaşın çirkin yü- züne daha çok tanık olacağız. GenerallerKörfez'e gidiyor EVREN DEĞER ANKARA — Türkiye, Kör- fez bolgesinde devam eden sa- vasa "göztemci" sıfatıyla bir as- Keri heyet gönderecek. Genel- kurmay Başkanlığı ile kuvvet komutanlıklan bünyesinden se- çilecek general ve subaylar Kör- fez'deki Birleşmiş Milletler ka- rargâhında Körfez savaşı ile il- gili gözlemlerde bulunacaklar. Genelkurmay Başkanhğı'ndaki askeri yetkililer, heyet gidişi ile ilgili yorumda bulunmaktan ka- çındılar. Miili Savunma Baka- nı Hiisnii Doğan ise "Benim bil- gim dahilinde bir şey yok" de- di. Bu arada kamu kurum ve kuruluşlanna bir yazı gönderi- lerek gereksinim duyulması ha- linde Kara ve Hava Kuvvet Ko- mutanlıklan için TIR, otobüs ve kamyon temin etmeleri istendi. Askeri kaynaklardan edinılen bilgiye gore önümüzdeki günler- de çeşitli sınıflara mensup gene- ral ve subaylar Körfez bölgesi- ne gidecekler. Yalnızca Jandar- ma Genel Komutanhğı'ndan temsilcinin bulunmayacağı he- yetin bölgeye gidiş tarihi henüz kesinlik kazanmadı. Kaynaklar, askeri heyetin bölgede devam etmekte olan savaş konusunda gözlemlerde bulunarak "deneyim" kazanacaklarım be- lirttiler. Gözlemci heyetinin gidişi ko- nusunda Genelkurmay Başkan- lığı ise bir yorum yapmadı. Ge- nelkurmay Başkanlığı'ndan iist düzeyde bir askeri yetkili ko- nuyla ilgili soruya, "Her duyu- lan şey doğru degildir" yanıtı- nı verdi. Miili Savunma Bakanı Do- ğan, Körfez krizindeki son ge- lişmeleTe ilişkin olarak Cumhu- riyet muhabirinin sorularını şöyle yanıtladı: "— Sayın Başbakan son iki konuşmasında özellikie 'BM ka- rarlan çerçevesinde şimdiye ka- dar bölgeye asker göndermedik' vurgulamasını yaptı. Acaba as- Özal: Bölgenin kontrolü (Baftarafı 1. Sayfada) ANAP Teşkilat Başkanlığı dos- yasının bulunduğu görüldü. Başbakan Yıldınm Akbulut da, saat 15.20'de yanında Teşki- lat Başkanı Orhan Demirtaş, Genel Başkan Yardımcısı Cum- hur Ersümer ile Cumhurbaşka- nı özal'm yamna girdi. Özal, Akbulut gelene kadar kişisel randevu isteyen bazı mil- letvekillerini kabul ederek parti içi sorunlannı dinledi. -""Özât" tabttlleri sırasmda ANAP'lı milletvekillerine Kör- fez krizi konusunda şu değerlen- dirmelerini aktardı: "Bakın benim bu konuda yaptığım değerlendinneler şu ana kadar hep doğru çıktı. Amerika bizim önerilerimiz doğrultusunda uyguladığı eko- nomik ambargoyla BM'nin de desteğini aldı. Bugüne kadar ge- lişen olaylarda bizim inisiyatifi- miz vardır. Olaylan yakından ta- kip ediyoruz. Muhalefetin bu konudaki yonımlan hep yanlış çıktı. Savaşta Irak şu ana kadar bü- yük bir darbe yedi, yalnu kal- dt. israilin bu olaya kanşmama- sı gerekliğini söyledim, bu sağlandı. Bu iş uzun sünnez. Amerika savaştan sonra uzun siire orada kalamaz. Bölgeyi kontrol altın- da tutacak güçlere ihtiyaç duyu- labilir. Bu güç de Türkiye'dir. Savaş sonrası masaya oturu- laeak. 2. Dunya Savaşı sırasın- da Jnönu işe kanşmama taktigi izledi. Onu da bu yüzden masa- ya çağırmadılar. Tiirkiye'nin masada söz sahibi olması la- zım." Adana milletvekillerinin İn- cirlik Üssü'nün kullanımı nede- niyie Adanalüarın tedirgin ol- duklarını Özal'a aktarmaları üzerine Cumhurbaşkanı özal, milletvekillerine TRT'nin yayın- larmda İncirlik Üssü'nün kulla- nılmasına yer verilmemesinin doğru olduğunu söyledi. Irak, IsraiTi 3, kez vurdu. 73 yaralı (Baştarafı I. Sayfada) cısı Benjamin Netanyahu da BBC'ye yaptığı açıklamada, Irak'ın saldınlarına karşı yeni önlemler alacaklarını belirterek, "Gereken vapdacakür" dedi. Is- rail'in ABD Büyükelçisi Zalman Shoval ise hükümetinin ABD'- nin yaptıklan ve yapmaya çalış- tıklannı takdir ettiğini söyledi. Israil'in Londra Büyükelçiliği'- nden yapılan açıklamada "Irak'a karşılık vermemenin gi- derek giiçleştigi" savunuldu. Patriotlar tartışılıyor Irak'ın dün fırlattığı Scud fü- zelerinin, Patriot füzelerinin kullanılmasına karşın Tel Aviv'e düşmeleri, Patriotların tartışıl- masına neden oldu. İsrail Dışiş- leri Bakan Yardımcısı Benjamin Netanyahu, Patriotların Irak'ın fırlattığı Scud füzelerinden hıç- ADANA HİPODROMl p \DA\ 1. KOŞU: F. Karaduman (1), P. Yavaşol Kaptan (6), S.Aslı- nur (4). 2. KOŞU: F.Eserbatur (3), P. Arüt (4), PP. Erdoğdu (5), S. Mertkan (6). 3. kOŞU: F. Seyhan (3), P. Se- lin 1 (13), PP. Tehlikeli (6), S.Şanlıhan (5). 4. KOŞU: F. Good By (4), P. Giinar (7), PP. Tornado (3), 5. Dnyx H. (S). 5. KOŞU: F.Küçuk Şerife (12), P. Baba (1), PP. Hasbey (10), S.Melihbey (6). 6. KOŞU: F. Nilüfer (1), P. Karaşimşek (8), PP. Sonkoz (2),PP. Ahmetbey (5), S. Ka- sırja (9). 7. İOŞU: F. Gürbatur (10), P. A,kfbey(5), PP. Adlan (4), S. Şerbatur (3). G4 G6 birini vuramadığını söyledi. Ne- tanyahu, son saldınnın, Patriot- lann ülkesine yönelik tehditleri azaltacağını, ancak ortadan kal- dırmayacağını gösterdiğini bildi- rerek, "başka önlemler alacaklannı" söyledi. İsrail Rad- yosu ise Irak'ın dun akşamki saldırıda fırlattığı 3 Scud füze- sinden ikisinin, israil toprakla- rından fırlatılan Patriot füzele- rince vurularak imha edildiğini duyurdu. ABD'nin İsrail'e ver- diği Patriotlar, bflylece Irak fü- zelerine karşı ilk kez kullanümış oldu. Bu arada, ABD ve müttefik- lerinin, Irak'a karşı 6 gündür sürdürülen bombardımanm so- nuçlarından yeterince bilgi ala- mamaktan rahatsız olduklan, ayrıca Irak Devlet Başkanı Sad- dam Hüseyin'den bombardıma- na İsrail ve Suudi Arabistan'a füze saldınlannın ötesinde baş- . ka tepkiler de bekledikleri bildi- riliyor. Savunma Bakanhğı Sözcüsü Pete Williams, CNN'e verdiği demeçte bombardımanm sonuç- ları konusunda, "biz de bilgiye sahip değiliz" dedi. Beyaz Saray Sözcüsu Martin Fitzwater, "Sad- dam'ın niçin bu şekilde karşılık verdiğini bilmiyoruz" diye ko- nuştu. Hükümet toplanıyor Irak'ın son saldınsı üzerine İsrail Başbakanı İzak Şamir, hü- kümeti acilen toplantıya çağır- dı. Bu sabah yapılacak olan top- lamıdan sonra Şamir, ABD Dı- şişleri Bakan Yardımcısı Law- rence Eagleburger ile göruşecek. Tepkiler ABD yönetimi, İsrail'e yöne- lik saldınyı "terörist eylem" ola- rak nitelendirdi. Beyaz Saray 1 dan yapılan açıklamada İsrail- in şimdiye kadar Irak'a karşı "ağırbaşlı" davrandığı belirtildi. Başkan Bush'un da fuze saldı- rısırun ardından danışmanlany- la bir toplantı yaptığı bildirildi. İngiltere Dışişleri Bakanlığı'- ndan yapılan açıklamada da, Irak'ın saldınsı kınandı. Bu sal- dınnın İsrail'i savaşa sürükle- mek için yapıldığı savunulan açıklamada, İsrail'den itidal gostermesi istendi. İsrail, Amerikan TV'si NBC'nin İsrail'den yaptığı ya- ymlan ikinci bir emre kadar ya- sakladı. İsrailli yetkililer, NBC'nin yayınlarının, muhabi- rin "askeri sansür" kurallanna uymadığı için yasaklandığını bildirdiler. Bir hükümet yetkili- si, NBC muhabirinin, dün gece Tel Aviv'e fırlatılan Irak füzesi- nin nereye duştüğünü ayrıntılı olarak büdirdiği için yasaklama. getirildiğini belirtti. Aynı yetki- li, NBC'nin, özür dilemesi halin- de yasağın kaldırılacağını kay- detti. Dahran'a saldırı Suudi Arabistan'ın Dahran kentine dün akşam saatlerinde gerçekleştirilen iki ayn füze sal- dınsında ise, toplam 6 Scud fü- zesi, Patriot'lar tarafından dü- şüruldu. Irak'ın dün sabahın er- ken saatlerinde de Suudi Arabis- tan'a 9 Scud füzesi attığı ve bun- lann havada imha edildiği bildi- rilmişti. Amerikan komutanhğından yapılan açıklamada, Irak'ın elin- de seyyar füze rampalarının ya- nı sıra bazı sabit rampaların da bulunabileceği, bunlann bom- bardımandan kurtulmuş olabi- leceği bildirildi. Açıklamada, Irak'ın büyük savaş mekanizma- sını ezmenin zaman alacağı ifa- de edildi. Irak'ın dün Kuveyt'te bazı petrol kuyulan ile petrol depo- lannı havaya uçurmaya başladı- ğı haberi dünyada heyecan yara- tırken petrolfiyatlannında yük- selmesine yol açtı. Reuter ajansı, ABD'li askeri yetkililere dayanarak verdiği Ri- yad kaynaklı haberinde, lrak'ın dün Kuveyt'te bazı petrol kuyu- lannı ateşe verdiğini bildirdi. Ajans, yanmakta olan petrol ku- yuları ile depoların fotoğrafla- rının ABD uyduları tarafından havadan çekildiğini duyurdu. AFP ajansı da Kuveyt'te Su- udi Arabistan sınınndan 60 ki- lometre kadar uzaklıktaki El VVafra bolgesinde lraklıların ba- zı petrol kuyulan ile depolarını havaya uçurduklarını bildirdi. Suudi Arabistan yetkilileri petrol kuyularının havaya uçu- KURTARMA ÇALIŞMASI — Irak'ın dün gece düzenlediği fü- ze saldınsında yaralanan İsrailli genç bir kadın bölgeden uzak- laştırılıyor. Irak'ın dün gece attığı üç füzeden ikisi Patriot füze- leri ile havada vurulup yok edilirken biri ise Tel Aviv'e düştü. rulduğunu doğruladılar. Reu- ter'e açıklama yapan bir Suudi yetkili "Kuveyt'te bazı petrol ku- yularının havaya uçurulmakta olduğuna ilişkin elimizde kanıt- lar var. Şimdilik aynnülı bilgi verecek durumda değiliz" şek- linde konuştu. Öte yandan İngiltere ise, Irak'ın Kuveyt'teki petrol kuyu- lannı havaya uçurduğuna ilişkin elinde herhangi bir kanıt olma- dığını açıkladı. Reuter'in hab«- rine göre İngiliz askeri kaynak- ları, ABD'nin sağladığı raporları incelediklerini, ancak kuyulann havaya uçurulduğu yolunda bir bulguya rastlamadıklannı belirt- tiler. tlginç bir yorum Reuter'in haberine göre mer- kezi Londra'da bulunan Ulusla- rarası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü yetkililerinden Don Kerr yaptığı açıklamada şöyle dedi: "Irak'ın petrol kuyularını havaya uçurraası Saddam Hüse- yin'in Kuveyt'ten çekilmeye ha- zırlandıgının bir işareti olabilir. Çünkü tarihin başlangıcından beri çekilen ordular, geride duş- mana bir şey bırakmamak için her şeyi imha ederler." 'Irak kaçıyor' ABD Savunma Bakanhğı Pentagon'un dünkü brifinginde Irak Hava Kuvvetleri'nin ve di- ğer birliklerin çaüşmadan kaçın- dıkları bildirildi. Irak'ın şu an bütün dikkatini Scud füzelerinin yollanmasına yönelttiğini kaydeden Pentagon Sözcüsü General Thomas Kelly, füzelerin askeri anlamda bir özellik taşımadıklannı, yalnızca terör yarattıklarını söyledi. Irak'ın büyük karşı saldınya hazırlandığı söylentilerinin de anlam taşımadığını anlatan Ge- neral Kelly, her geçen gün Sad- dam'ın güç yitirdiğini, silah ve malzemesinin yok edildiğini vurguladı. Brifıngde, Irak'ın bombala- nan bazı pistleri 24 saat içinde onarıp yeniden kullanıma sok- tuğu ve tahrip edilen antenleri de onarabileceği bildirildi. ker gönderilmesi yolunda bir hazırlık mı var? DOĞAN — Sayın Başbakan şunu söylüyor, 'Biz dışarı gön- dererek de memleket içinden de herhangi bir askerimizi bu işe bulaştırmış değiliz' diyor. — Sayın Başbakan'ın konuş- masından değişik bir imaj edi- niliyor. Sanki üçuncü konuşma- sında, 'Şimdiye kadar gönder- medik, ama artık gönderiyoruz' gibi... DOGAN — Zorlamayın, zor- lamayın. Maksadmı aşmıyor, o maksat içinde söylüyor. — Yani gönderilmeyecek di- ye yazabilir miyiz? DOGAN — Siz gaip hakkın- da, gaibe fetva verdiriyorsunuz. — O zaman gönderilmeyecek değil mi? DOGAN — Olmayan hal hakkında yorum yapmanın bir gereği yoktur. — Net bir şey söyleyemiyor- sunuz o zaman? DOGAN — Hayır, hayır Ba- tılılar da hep böyle cevap veri- yor, böyle aksiyonlar hakkında. Bir aksiyon payını siz çek edi- yorsunuz. — İncirlik dışında kullanıma giren usler hangileri acaba? DOĞAN — Hayır, bunu da birinci sualiniz gibi mütalaa ediyorum. Genelkurmay'da toplantı Genelkurmay Başkanlığı'- nda, Orgeneral Doğan Güreş ve kuvvet komutanlarınm katıldt- ğı 5.5 saatlik bir toplantı yapıl- dı. Ust rütbeli bazı subaylann da hazır bulunduğu toplantıya, kayınvalidesinin cenaze töreni için Gebze'ye giden Hava Kuv- vetleri Komutanı Orgeneral Si- yami Taştan katılmadı. Toplan- tıda, iktidann Körfez'e asker gönderilmesi konusundaki tutu- muna sıcak bakılmadığı, asker göndermeme konusunda Genel- kurmay'ın prensiplerinde "ısrar edilmesi" kararlaştmldığı öğre- nildi. Irak gemisi baürüdı ABD donanmasına bağlı uçaklann Körfez'de 4 Irak gemi- sine saldırdığı ve 2'sini batırdığı bildirildi. ABD askeri sözcüsü Yarbay Greg Pepin, üç A-6 savaş uçağı- nın Körfez'in kuzeyinde 20 ma- ym döşeyebilecek kapasitede bir Irak gemisini vurduğunu açıkla- dı, Basra bombalandı Müttefik uçaklannın dün sa- bah Irak'm güneyinde Basra kentine büyük bir hava saldınsı düzenledikleri bildirildi. Ameri- kan komutanbğı, kentin çevre- sindeki askeri hedeflerin bom- balandığını açıkladı. İran'ın IR- NA ajansı da geçtiği haberde "Patlamalar o denli şiddetli idi ki Basra'nın 40 kilometre güney- doğusundaki Hürremşehr ken- tindeki binalar sarsıldı" denildi. Bağdat'a saldın Irak, müttefik kuvvederin son 24 saat içinde Bağdat'a üç hava saldınsı düzenlediğini bildirdi. Irak haber ajansı INA tara- fından yayımlanan bildiride, uçaklann, aralannda Irak Dev- let Başkanı Saddam Hüseyin'in doğum yeri Tikrit kasabasının da bulunduğu diğer kentlere de hava saldırıları düzenledikleri kaydedildi. Bağdat'ta 300 bin oliT Alman Sosyal Demokrat Par- ti Milletvekili Manfred Opel, ABD askeri çevrelerine dayana- rak yaptığı açıklamada Bağdat'- ta savaşın başlangıcından bu ya- na 300 bine yakın insanın öldü- ğünü söyledi. Opel, Köln'de ya- yımlanan Express Gazetesi'ne yaptığı açıklamada, "Bagdat'ta- ki bombardımanlarda çok sayı- da sivilin öldüğüne dair ABD- deki son derece güvenüir kay- naklardan haber aldıklannı" bildirdi. Emekli bir hava gene- rali olan Opel'in, ABD askeri çevreleri ile özel teması bulunu- yor. ABD'li pilot kurtarıldı ABD Savunma Bakanhğı (Pentagon), Irak'ta uçağı düşen GOZLEM UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) Füze başlığı Sovyet yapımı. Füzenin gövdesi, Brezilya, Arjantin, Fransa ve Mısır'ın katkıları ile geliştirilmiş. "El-Abbas" ve "EI-Hüseyin" füzeleri, Bağdat'ın güneyin- deki Baji Amarhan ve Assalman tesislerinde üretilmiş. "El-Abbas", ilk kez 1988 yılı nisan ayında denenmiş, bu deneme başarısızlıkla sonuçlanmış; ikinci deneme 1989 yılı mart ayında İran'ın Kum, Isperehan ve Tebriz kentlerine dü- zenlenen saldırılarla gerçekleşmiş. El-Abbas, bu ikinci de- nemede başanlı olmuş. "El-Abbas" füzelerinin menzili 900 km. Bu füzeler kimyasal başlıklar da taşıyabiliyorlar. Irak'taki kimyasal silah üreten tesisleri kuranlar da Al- manlar... Nükleer tesisleri Fransızlar kurmuş; kimyasal tesisleri de Almanlar; Sovyet yapımı füzeler de Fransa, Ingiltere, Fe- deral Almanya, italya, Mısır ve Avusturya'nın katkıları ile ge- liştirilmiş. Irak, 1989 yılı aralık ayında Bağdat'ın güneyindeki "El Anbar" uzay merkezinden uzaya roket de göndermiş; bu da çokuluslu katkılarla oluşmuş. Irak, gayri safi miili hasılasının yüzde 31.7'sini silah alı- mına ayırmış; Irak'ın uluslararası silah pazarındaki alıcı ül- ke olarak payı yüzde 12.1... Sovyetler Birliği, Fransa ve Çin Halk Cumhuriyeti, Irak'a silah satan üç büyük ülke... Bıyolojik ve kimyevı silah kullanımı uluslararası sözleş- melerle yasaklanmış... 1925 yılında Cenevre'de imzalanan sözleşme ile kimyevi silah kullanımı yasaklanmış; 1972 yı- lında imzalanan bir başka sözleşme ile de biyolojik silah- lar yasaklanmış... Aynı yasak, Fransa ve Almanya arasın- da 1965 yılında imzalanan Strasbourg Antlaşması'ndadayer almış. Kimyevi ve boğucu gazların savaşta kullanılmasını yasak- layan 1989 Hauge ttonferansı'ndakı sonuç metnine ABD ve İngiltere imza koymamışlar! Kimyasal silahların kullanımını yasaklayan sonuç metni- ne imza koyan Federal Almanya'da "H und H - Metalform GmbH"şirketi aracılığı ile Irak'ta kimyasal tesisler kurmuş! Federal Almanya'da başka şirketler de Irak'taki kimyasal te- sislere katkılarda bulunmuşlar. Irak'ın elinde savaştan önce 513 savaş uçağı ve 160 he- likopter bulunmaktaydı Bunlardan MİG'ler Sovyetler'den, Mirage'ler de Fransızlardan alınmış. Irak, Kuveyt'e saldıracak gücü kendinde bulduysa, bu gü- cü yaratanlar, sosyalisti ve kapitalisti ile silah üreticis) dev- letlerdir. Ortadoğu'ya milyarlarca dolarlık silah satanlar bugün Bağdat'a tonlarca bomba atıyorlar! Savaş sonrasmda bu devletler yine Irak'a silah satıp mil- yarlar kazanacaklar. Ne sözleşme dinleyecekler ne yasak! Silah pazarındaki bu kanlı ve kirli oyunları görmemek için ya kör ya sağır olmak gerekir. Ya da bu silah üreticisi ülkelerin paralı uşağı! Amerikalı pilotun başanlı bir operasyonla kurtarıldığınt açıkladı. Pentagon sözcülerinden teğ- men Stuart VVagner'in yaptığı açıklamayı nakleden Amerikan televizyonlan, seferden dönme- yince kayıp ilan edilen pilotun yerinin bir helikopter tarafından belirlendiğini ve 8 saat suren operasyonla kurtarıldığını bil- dirdiler. Açıklamaya göre, kurtarma operasyonu bir helikopter tara- fından gerçekleştirildi. Helikop- tere, iki A-10 uçağı eşlik etti. Irak'a karşı girişilen hava sal- dınlarında hedeflerin yüzde ^ının ıskalandığı öne sürüldü. Sovyet Interfaks haber ajansırun bildirdiğine göre, Sovyet Genel- kurmay'ından bir genaral, Irak'- ın hava üslerinin ve uçaklarının çoğuyla yaklaşık 30 uçaksavar sisteminin yoğun bombardı- mandan etkilenmediğini söyle- di. 11 uçaksavar sisteminin vu- rulduğunu kaydeden General, "Hedeflerin yüzde 9O'ı ıskalan- mış durumda" dedi. General, "Bütün aksine iddi- alara rağmen Irak uçaklan ve havaalanlarının büyük bölümü isabet almadı. Irak'taki hava üs- leri çok iyi kamufle edilmiştir ve belirienmeleri çok zordur" şek- linde konuştu. ABD, Saddam'ın peşinde ABD'nin müttefik savaş esir- lerine yapılan muameleden do- layı savaş suçlusu olarak yargı- layabilmek için Irak Devlet Baş- kanı Saddam Hüseyin'i ele ge- çirme ihtimalini gözardı etmedi- ği bildirildi. Beyaz Saray Sözcu- &ü Marlin Fitzwater, Saddam Hüseyin'in yakalanmasıyla ilgi- li bir soruya cevap verirken, "Durumun nasıl gelişeceğini görmek için beklememiz lazım. Ama hiçbir şey ihtimal dışı değil" dedi. Saddam'ın ailesi Almanya'da yayımlanan Bild gazetesi Saddam'ın ailesinin İs- viçre'ye kaçmış olabileceğini öne surdü. Gazete, İsviçre'de yaşayan bir Iraklı mültecinin Saddam'- ın kansı Sacide ve diğer aile uye- lerini Gstaad kentinde görduğü- nu iddia etti. Gazetede Birleşmiş Milletler Irak Temsilciliği'nin kentte uzun süreliğine kiralık ev aradığı bu nedenle haberin doğ- ru olma olasılığının yüksek ol- duğu belirtildi. Saddam'ın aile- sinin daha önce de Moritanya- da olduğu one sürulmüştü. Savaş esirleri Irak, "Esir düşen kendi asker- leri ile işgal altındaki topraklar- da yaşayan Filistinlilere ve Filis- tin için mücadelede esir alınan Arap ve Filistinlilere de aynı şe- kilde davranılması" şartıyla, Amerikan savaş esirlerine Ce- nevre sözleşmesini uygulamaya hazır olduğunu açıkladı. INA Ajansı'nın haberine gö- re Irak Devlet Başkanlığı Sözcü- sü, müttefiklerin esir alınan 20'den fazla havacısının Irak kentlerindeki bilimsel, sivil ve ekonomik hedeflere yerleştirme kararının yarattığı tepkilere şa- şırdığını bildirdi. Öte yandan Bağdat Radyosu, müttefik uçak ve füzelerinin ka- dın ve çocuklan öldürdüğünü, ibadet yerlerini yıküğını öne sür- dü ve bu saldırıları "Korkunç bir suç" olarak nitelendirdi. Cuellar'dan çağrı Birleşmiş Milletler Genel Sek- reteri Perez de Cueflar, Irak'a ye- niden "banş" çağnsı yaptı. Pe- rez de Cuellar onceki gün Gü- venlik Konseyi Başkanı Zaire BM Daimi Temsilcisi Bagbeni Nzengeya ile görüştükten sonra Irak'a 15 ocakta yaptığı çağrıyı tekrarladı. BM basın ofisinden dağıtnan Cuellar'ın açıklama- sında "Bölgedeki çatışmalann genişlemesi" tehlikesi vurgula- narak, "Daha fazla ölüm ve ha- sara yol açılmasını önlemek için Irak yonetiminin 15 ocakta ya- pılan çağrıya olumlu yanıt ver- mesi" istendi. Öte yandan Sovyetler Birliği Başkanı Mihail Gorbaçov da Körfez Savaşı'nın tırmanmasın- dan endişe duyduğunu ve ilgili bütun yöneticilerin, olayların kontrolunu elden kaçırmamak için caba sarfetmeleri gerektiğirü söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear