22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 EYLÜL 1990**** HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19 Kâr-Zarar Hesabı.. (Baştara/ı 1. Sayfada) lirin yüzde 5.3'üne ulaşması bekleniyor. Bu- nun anlamı, daha çok zamdır, daha yüksek enflasyon ve hayat pahalılığıdır. İnsanımız bu acı gerçeği, birbiri ardından açılan zam paketleriyle şimdiden yaşamaya başlamış bulunuyor. Bu durum ne zamana dek sürebilir? Ya- şam koşulları daha da kötüleşebilir mi? Körfez krizinin nasıl bir seyir alacağı bili- nemediği için, bu sorulara bugünden karşı- lık verilemez. Ancak bölgede bugünkü ne sa- vaş ne barış durumunun devam etmesinin bile, Türk ekonomisini gün geçtikçe daha çok sıkıştıracağı anlaşılıyor. Ankara, bugün içın 2.5-3 milyar dolariık kaybı nasıl kapatabileceğini hesaplarken, ay- nı zamanda bir noktanm üzerinde durmak- tadır: Batı'dan kalıcı ticari çıkarlar elde etmek... VVashingion ziyaretine hazırlanmakta olan Cumhurbaşkanı Özal'ın kafasmda özellikle iki hedefin yer ettiği söylenebilir. Bunlardan biri, ABD ve Batı Avrupa'da ticaret kapıları- nı Türkıye'ye daha çok açtırmak, diğeri, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin modernleştirilmesini sağlayacak katkıyı elde etmekiir. Ankara, hibe niteliğindeki yardımlara ve borç hanesine yazılacak kredilere kuşkusuz karşı değil. Ancak bunlardan daha çok, haklı olarak, dışsatımda Türkıye'ye ek olanaklar yaratacak ve süreklilik taşıyacak düzenleme- lerle ordunun modernizasyonunu önemsi- yor. Acaba Amerikan yönetimi, Kongre'yi aşa- rak dışalımı sınırlayan kotalan gevşetebile- cek mi? Bazı sözler vermiş olan Avrupa Top- luluğu ülkeleri, bu konuda Ankara'nın bek- lentilerini ne ölçüde karşılayabilecek? Bu soru işaretleri, Ankara'nın perde arka- sındaki tüm çabalarına karşın, henüz varlık- larını korumaktadır. Bunun gibi Ankara, Avrupa Topluluğu'n- dan 1980'den beri askıda tuttuğu 4. Mali Protokol'ün serbest bırakmasını haklı olarak istemektedir. Ama burada Yunanistan engeli hâlâ orta yerde duruyor. ABD ve Topluluk ül- kelerinin, bu engelin aşılmasında yeterli ağır- lığı oluşturamadıkları öne sürülebilir mi, bt- lemiyoruz. Japonya'ya gelince... Petrol dışalımının yüzde 90'ını Körfez'den yapan bu ülkenin Türkiye'ye sağlayacağı yardımda da bir pü- rüz söz konusu: Tokyo, yardımı IMF turnike- sinden geçirmek istiyor, Ankara da buna ya- naşmak istemiyor. Özetlemek gerekırse, Türkiye'nin Körfez krizinden doğan kaybını ve zararını karşıla- mak öyle sanıldığı gibi kolay olmayacak. Doğrudur, Türkiye'nin coğrafyasının öne- mi bir kez daha keşiedilrniştir. Bundan şu ya da bu biçimde yararlanmanın yollarını ara- mak dogaldır. Fakat bunu ulusal çıkarlarımız çerçevesın- de yerii yerine oturturken, geniş ufuklu, çok boyutlu düşünmek gerekir. Dış ilişkilerde tüccarlığın yeri kuşkusuz yadsınamaz. Ama ticaretle dış politika, tüc- carlıkla devlet adamlığı karıştınlırsa eğer, uğ- ranılacak zarar da büyük olur. Kâr-zarar hesabını özenle yapmak gere- kiyor. VEIİEFENDİ fflPODROMlTNDAN FİKRETDAĞUOĞUJ Koşular sürprize müsaît At sahipleriyle seyisler arasın da ücret anlaşmazlığından kay- naklanan sorun dün akşam çö- züldü ve bugünkü yanşlann ip- tali tehlikesi de onadan kalktı. tki gündur süren yağış nedeniy- le kum pist sulu ve kaygan, çim TAHMİNLER 1. Koşa: F: Brownie (3), P: Tay- batur (1), S: Akar (4). 2. Koşn: F: Navratilova (3), P: Snow And Sun (5), P: Toraboy (7), S: Solero (6). 3. KOŞB: F: Cino (1), P: Wind Mill (7), P: Reha (2), S: Grand Mother (12). 4. Koşn: F: Eserbatur (1), P: Ni- lüfer (8), P: Beste(15), S: Kırde- mir (12). 5. Koşu: F: Black H. Cane (2), P: Beylerbeyi (5), P: Ottoman (1), S: Sub Marine (8). 6. Koşa: F: Beyazmartı (5), P: Berkoş (11), P: Emiroğlu (6), P: Altınkız (10), S: Atlıer (4). 7. KOŞB: F: Karayunt (3), P: Ha- tip (9), P: Gev Gev (5), S: Onur- han (4). 1İ 7 £ S 11 pist ise çok ağır. Altılı Ganyan sürprize musait görünüyor. 1. AYAK: Sabah idmanların- da canlı görünen ve dün sulu pistte 400/25 R sprintiyle Navra- tilova'yı başta tutuyoruz. Snow and Sun daha sonra düşünulebi- lir. Tomboy ve Solero'yu sürp- rizde öneririra. 2. AYAK: Çarşamba koşula- nnda yanşı beşinci bitiren Cino ile form durumu iyi olan Wind Mill arasındaki mücadele yarışın birincisini belirleyecektir. 3. AYAK: Seri temposuyla ya- nşı göturecek olan, kısa mesafeyi seven ve dün sabah 400/26 yapan Eserbatur günün banko atıdır. Üçlü bahis için; dün sabah sprin- tinde iyi görünen Nilüfer, pazar- tesi sabahj galobunu beğendiğim Beste ve seri temposuyla çamur yemeden önde gidecek ola-ı Kır- demir diyoruz. 4. AYAK: Uzun mesafeli tem- po yarışında Black H.Cane id- man ve form durumuna göre ya- nşın en şansh atıdır. Beylerbeyi sert rakibidir. Ottoman ve Sub Marine daha sonra düşünülebi- lir. 5. AYAK: Ağır pistte çok ba- şanlı olan Beyazmartı ve çok koşturulmasına rağmen Berkoş ile yine bu pistte başanlı olan At- lıer arasındaki mücadele yanşın birincisini belirleyecektir. 6. AYAK: Karayunt ile Hatip birincüik mücadelesi verecekler. Gev Gev ve Onurhan'ı sürpriz- de öneririm. BAŞKENTTEN Uyarılar-Tavsiyeler... AHMET TAN ANKARA — Baykal, dünkü Cumhuriyet'te yeralan, "lnöntt- den Baykai'a öç sert nyan" baş- lıklı haberi kesip katlayıp cebine koymuştu. Üç uyannın altını ke- çe mavi uçlu kalemle çizmişti. Bu yüzden gazeteci olarak işi- miz çok zor olmadı. "Saadede" gelmekte güçlük çekmedik. Baykal, üç sert uyanya yumu- şak olmayan üç yanıt verdi. Inönü, "Uzlaşma mttmkön degir diyordu. Baykal, "Sayın ge- nel başkanla köpıüleri atmadım, atmam da." Inönü, "Aday ol" çağnsı yapı- yordu. Baykal, "Talimatla aday olmak siyasi ilkelerime de, siyaset pratiğine de uymaz." "Aday olmazsan liste hazırlama" diyen genel başkana, Baykal'ın yanıtı, "Kunıltaylarda kimsenin iradesine ipotek konula- maz. A>TKa tek lisleli knmitay de- mokrasi>e uygun düşmez" oldu. Baykal ile iki saat birlikte ol- duk. Cüueyt Arcayiirek, Gencay Şaylan ve Ümit Aslanbay ile or- taklaşa sorular sorduk. tnönü'nun üç uyansına karşı Baykal'ın da tnönü'ye üç tavsiye- si vardı: 1- Genel başkan takımı tutmaz, genel başkanın takımı olmaz. 2- Tek liste partiye zarar verir. 3- Iç hesaplaşmaya neden olmayın. tnönü'nun uyarüarı mı geçerli olacak, Baykal'ın lavsiyeleri mi? Bunu iki hafta sonra bugün ya- pılacak olan olağanüstü kurultay- dan önce kimsenin kestirmesi söz konusu değil. tnönü mu haklı, Baykal mı? Buna delegeler karar verecek. Ga- zetecilerin şu anda yaptığı iki ta- rafı dirüemek, görüşlerin fotoğra- fını çekmek. Baykal ile iki saatlik sorgu- sualin sonunda ortaya çıkan izle- nimler, düşünceler şöyle: Deniz Baykal istifa ederek tnö- nü'ye sürpriz yapmıştır. Inönu de bu sürprizi bir başka sürprizle ya- rutlamıştır. Bu sürprizler karşıhldı olarak "restleşmeye" dönüş- müştür. Bu anlamda tnönü genel baş- kanlık mücadele takvimini öne alarak Baykal'ın gdecekteki lider- lik hesaplanna çomak sokmak is- temiştir. Baykal'ın gelecekte bir hesabı var mı? Varsa kendisi bu yüzden kınanabilir mi? Hesabı olmaması siyaseti ve si- yasetçiyi tarumamak olur. Hesa- bı var veya olabilir diye kendisini kınamak gerekmez. 1976'daki CHP kurultayından bu yana Bay- kal'ın sosyal demokrat liderliği en azından bir kesim için gündemde. TC 4NCC C l GÜKSEL Cemal GtirsePe çifte arıma töreni ANKARA (Cumhuriyet Bıiro- su) — Dördüncü Cumhurbaşka- ru Cemal Gürsel, ölümünün 24. yıldönümü nedeniyle iki ayrı tö- renle anıldı. Resmi tören Devlet Mezarhjb'nda yapıhrken, Anıtka- bir'deki "alternaöf" tören, 27 Mayıs Milli Devrim Derneği tara- fından duzenlendi. Dernek üyeleri, devlet törenine, Gürsel'in mezannın eski Cumhur- başkanı Kenan Evren tarafından Devlet Mezarüğı'na naklini pro- testo etmek için katılmadıklannı belirttıler. Dernek Başkanı Hüse- yin AVBİ Göler, Anıtkabir şeref defterini imzalarken, Menderes, Zorlu ve Polatkan için düzenlenen töreni de eleştirdi. Anıtkabir'deki törene Sıtkı Ulay, Ekrem Acun, Sami Küçük, Haydar Tunçkanat, Suphi Kara- man, Yaşar Başaran, Hiıseyin Avni Güler. Şeref Çolakoglu, Ve- cihi Ataklı, Ihsan Topaloglu, Sa- cit Sonmez, Halil Tander ile Ti- raur Eren adlı bir vatandaş katıl- dı. Gursel'in eski mezannın bu- lunduğu yerin ziyaret edilmesinin ardından karanfil atılarak saygı duruşunda bulunuldu. Devlet Mezarlığı'nda düzenle- nen törene ise Cumhurbaşkanlı- ğı adına Cumhurbaskanlığı Genel Sekreter Yardıması Muzaffer Başkaynak, hükümet adına Dev- let Bakanı ve Hükümet Sözcüsu Mehmet Yazar, Genelkurmay BaşkanLğı'nı temsflen Korgeneral Selçuk Saka, Ankara Garnizon Komutanı Korgeneral Arilla Ateş, ailesi adına Başyaveri Nevıat De- reli, Milli Birlik Komitesi üyesi Mehmet Özgıineş katıldılar. Tö- rende Cumhurbaşkanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri çelenklerinin konulmasının ardından saygı du- ruşunda bulunuldu. Baykal, sürpriz istifasırun yanı- tının sürpriz olağanüstü kunıltay olmaması gerektiği inancında. Çünkü tnönü'nun zamanlaması- mn ülkenin içinde bulunduğu zor koşullara uygun düşmediği kanı- sında. Baykal bu yüzden SHP'nin özal tarafından süruklenmek is- tenilen savaşa karşı kitle eylemle- ri düzenlerne fırsatını kullanama- dıgı inancında. Ancak bir başka gerçek daha var. Bunu Baykal dün şöyle ifade etti: "Kimi yazarak, Idmi okuyarak, Idmi konuşarak döşöııür. Siyasette ise yaşanarak düşiinölür." tnönü'nun yaptığı sürpriz ola- ğanüstü kurultay çağnsı belki de "yaşayarak" düşünmek için. tnönücülere göre Baykal'ın aday olmaktan " kaçması, hazır- lıksız yakaiandı^ı" için. Onlara göre hiçbir düsman savaş için kar- şı tarafuı hazır olmasını beklemez. Baykal'ın "olağanüstü kunıltay gereksiz yere parti içi mücadeleyi giindeme getinii"sözlerine de ya- rutları var: "(Maganüstü kurultay olmasay- dı, istifa ederek Baykal'ın başlat- ügı bu süreçte, olagan kunütaya kadar tam 7 ay parti kendi içinde yine bu sonınları konuşacaktı... Şimdi bir aya içinde konuşulup bi- tecek, parti yine dışa dönecek..." Dünkü izlenimimiz Baykal'ın kendisine, "Mücadeie için hazır degJJim" süsü vermek istediği yo- lunda. Baykal, mücadeleye, kay- betmeye ve kazanmaya da hazır görünüyor. Aslında tnönü de öyle. Aralanndaki fark tnönü görün- müyor, açıkça söyluyor da. Baykal, kurultay yanşını kay- betse de sürdürme kararlılığından bir adım geri kalmayacak. "Nefer olarak hizmeti sürdüriiriim" de- mesi bu yüzden. Siyaset yaşam boyu süren bir maraton. Arada duraklamalar, sendelemeler oluyor. Ama mara- ton sürüyor. Baykal, bundan 14-15 yıl önce kaybettiği genel sekreter- lik yanşını sürdürüyor. İki hafta sonraki kunıltaydan sonra da öyle olacak. lnönü için durum biraz farklı gönintüde. Hazırladığı listenin delirmesi ha- linde SHP lideri için tek seçenek var: "tstifa." Baykal şu anda benzeri bir se- çenekle karşı karşıya kalmama ka- rarında. Baykal konuşmanın sonuna doğru, "lnönü'nün sorunu be- nimle degil, partiyledir" dedi. Bu görüşüne yanıt almak üzere Inö- nu ile temas kuramadık. Onun ye- rine Inönücü bir parti yetkilisiyle konuştuk. Baykal'ın, "İnönü'nün sonınu benimle degil, partiyledir" dediğini söyledik. Yanıtı şöyle oldu: "Baykal dbette dognı söylfiyor. O demek zaten şu anda parti dc- mektir. lnönü'nün de derdi sahi- den Baykal ikdir." Baykal-lnönü arasındaki uyan- tavsiye düellosu olağanüstü kurul- tay kürsüsünden yapacaklan ko- nuşmalara dek sürecek. Sonrası ise kurultay maratoncusu SHP de- legelerinin bilecegi iş. w m G O Z L E M UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) Böyle düşünüyorsanız yanılıyorsunuz! Neden mi? Çünkü bu "devlet töreni"ri\ düzenleyen cumhurbaşkanı- nın başbakanlığındaki hükümetin yayımladığı Bayrak Tü- züğü, Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın tabutlarına bayrak sa- rılmasını yasaklıyor. Evet; evet yasaklıyor. Türk Bayrağı Yasası, 1983 yılında çıkarılmış. Askeri dö- nemde çıkanlan bu yasa, Türk Bayrağı'nın "Cumhurbaşkan- lığı yapmış kişilerin, şehitlerin ve tüzükle belirlenecek asker ve sMI kişilerin cenaze törenlerinde" tabutlara örtülebilece- ğini belirtmiş. Tüzük de 17 Mart 1985 günü çıkarılmış. Tüzügün 21. mad- desi kimlerin tabutlarına bayrak sanlacağını tek tek sayar- ken bir de yasaklayıcı kural getirmiş: —Ancak, devlet aleyhine veya yüz kızartıcı mahiyette bir suç işlemekten hüküm giymiş olanlarm tabutlanna, affedil- miş olsalar bile, bayrak örtûlemez. Bu tüzüğü yayımlayan hükümetin Başbakanı Özal, bu- gün Cumhurbaşkanıdır; içişleri Bakanı Akbulut Başbakan- dır; Başbakan Yardımcısı Erdem, TBMM başkanıdır; Milli Eğitim Bakanı Dınçerler bugün hükümette Devlet Bakanı'dır. Askerlerın çıkarttığı yasada "affedilmiş bile olsalar tabut- lanna bayrak örtûlemez" diye bir yasak var mı? Yok! Demek Özal hükümeti, bu konuda askerlerden de ya- sakçıdır! Anayasanın 76. maddesi "ideolojik ve anarşik eylemlere katılanlar"m "affa uğramış dahi olsalar" milletvekili seçile- meyecekleri koşulunu getirmişti. Bu ne demektir? Bu TBMM'nin af yetkisini kısıtlamak demektir. Özal hükümeti, bu yasakçılıkta bir adım daha ileri gide- rek 1985'te TBMM'nin af yetkisini tüzükle kısrtlamış ve "dev- let aleyhine" suç işlemiş olanlarm tabutlarına "affedilmiş ol- salar bile" bayrak örtülemeyeceğı yasağı getirmiştir. Demokrat Parti hükümeti ve milletvekilleri ile üst düzey asker ve sivil yöneticiler, Yüksek Adalet Divanı'nca "devle- tin şahsiyetine karşı cürümler" bölümünde yer alan 146. madde gereğince çeşitli cezalara çarptırılmışlar; bu ceza- lar, sonradan çıkanlan af yasaları ile bütün hukuksal sonuç- ları ile bağışlanmıştır. Genel af, bir cezayı bütün sonuçlarıyta kaldırır. TBMM bir kez af yasası çıkartmış ve bir cezayı bütün sonuçlarıyla kal- dırmışsa, yasalarda bile yer almayan böyle bir yasak bir tü- zükle tabuta kadar sürdürülemez. Ama ne yapacaksınız kı Özal hükümeti 1985 yılında çı- kardığı tüzükle "affedilmiş bile olsa tabutlara bayrak örttürtmem" diyerek bu "devlet kinini" mezara kadar sür- dürüyor. Bu Bayrak Tüzüğü Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın ce- naze törenlerinde uygulanmayacak. "Uygulansın" da demi- yoruz. Milletvekilliği, bakanhk ve başbakanlık yapanların ta- butlarına elbette bayrak örtülmelidır. Devlete karşı suç işleseler de işlemeseler de... Affedil- seler de edilmeseler de... Biliyoruz ki Özal hükümetince bu hüküm, başkaları için getirildi. Hem de 12 Eylül generallerinin getirmediği ölçü- de bir yasak getirildi. Öyle ya da böyle; önemli olan bu "çifte standarf'm ve in- sanları, inançlanndan, ideolojilerinden, sıyasal düşünce ve eylemlerinden ötürü mezara kadar izleyen "devlet kini" ile bu kinden kaynaklanan çağdışı yasakçılığın son bulması- dır. EVET/HAYIR OKTM AKBAL (Bastorafi 2. Sayfada) cenin sanata dönüşmesı yaşama sevinciyle başlar? Yaşama sevın- ci de doğayla ınsanın bütünleş- mesi sonucu elde edilir. Samsun Sanat, gençlenn gözü kulağı ofa- caktır. Hem sayfalarını onlara açacak hem de elinden tutacak- tır. Atatürk ilkeieri yayın ilkemiz- dir. Çağdaş Türkiye özlemi 'Sam- sun Sanat'ın da özlemidir. Yüre- ği, beyni insanımıza doğamıza sevgiyle özlemle dolu olan her- kese sayialarımız açıktır." Dünyanın en gelişmiş soğutucu teknolojisi Türkiye'de No-Frost. AEG'denS AEG, dunyadaki en yenı, en gelişmiş soğutucu teknolojısmı ulkemize getirdı.. Yenı No-Frost'larla! Yenı AEG No-Frost'lar sıze, başka hıçbır soğutucuda olmayan üstünlükler sunar. Işte bunlardan birkaçı: •AEG No-Frost'da fan sistemıyle üflenen soğuk ve kuru hava soğutucunun butun bölumlerinde dolaşır. Karlanma, buzlanma ve rutubet olmaz. Dığer soğutucuiarda, belırtı aralıklaria yapılması gereken entme ışiemı tamamen ortadan kalkar. •AEG No-Frost da başka hıçbır soğutucuda olmayan "derın soğutucu" bölumü vardır. Burada, kısa sure saklanması gereken besınler, paketlenmeden, ılk günkü tazeliğınde korunur. •AEG No-Frost çok hızlı soğutur Boylece mevye ve sebzelenn hucre zarian patlamaz, oz sulan ıçlennde kalır. FYoteınlerı eksılmez pH değerieri değişrrez •Denn dondurucusu dort yıldızhdır Besinteri eksi 18 derecenın altında dondurur, aylarca taptaze korur AEG Yetkılı Satıcılarına gelın, yenı No-Frost'larla tanışın. Dılersenız uç, dılersenız ıkı kapılı Yaşamınıza yepyenı, bambaşka bir konfor katm 1 AEG Hayatın tadını çıkarın! 'Samsun Sanat'ta Peyami Sa- fa'nın Mayıs 1952'de 'Türk Dili' dergisinde çıkan bir yazısının tıp- kı basımı yer almış. Bir süre son- ra gerıcı bir tutum takınacak, öz- türkçe düşmanları arasında yer alacak Peyami Safa bakın o gün- ler de bu konuda ne yazmış: "Türk Dil Kurumu'nun ırk dili- ni kabul etmeyenlere irtica danv gası vurduğu iddia ediliyor. İfti- ra. Biz can'a can diyenlerin de- ğil uygunluk'a.mutabakat diyen- lerin geri dil anlayışlarıyla sava- şıyoruz... TDK, Türkçe tam kar- şılıkları veya Türkçe köklerı bu- lunan kelimelerle ifade edilmesi- ni doğru bulmuyor." Trabzon'da, Samsun'da bir sa- nat ve kültür havası yaşatıyor bu dergiter Bursa'da da 'Bİçem 1 adlı yeni bir dergi yayımlanrnakta. 'Biçem' düzeyli bir d«rgi. Üçün- cü sayısında da pek çok ünlü ya- zarın ürünleri var. 'Biçem' yöre- sel olmaktan çok ülke ölçüsün- de tanınmış imzalan toplamak is- temiş. Birsel, Apaydın, Nutku, Özer gibi... Anadolu kentlerinde çıkan der- giler bizlere o yörelerden güzel esıntıler getirir. Büyük kentlerin yaygın satışlı dergilerinden çok, bu Anadolu ve Trakya kentlerin- de binbir zorluğu yenerek yayım- lanan dergıler, sanat ve kültür dünyamızın ana kaynaklarını oluşturur. Hepsıne başarı dilek- leri, hepsine sevgiler, dostluklar. Hilmi Haşal'ın şıirindeki "yine sevgisizlik ağları örülüyor çevremde" dizesinin tam karşıtı olan sevgiler, dostluklar... Cıunhuriyet'e taziîiiııat davası tstanbul Haber Servisi — Ga- zetemizın 18 Şubat 1990 tarihli sa- yısında yer alan "Tecavüz et, son- ra kurtul" başlıklı haber nedeniy- le gazetemiz aleyhine açılan ma- nevi tazminat davasma dün de- vam edildi. Haberde, "kişflik haklanna saldında bulunuidugunu" öne sü- ren M.Tursun Yangöz, gazetemiz aleyhine 1 milyar liralık manevi tazminat davası açmıştı. tstanbul 3. Asliye Hukuk Mah- kemesi'ndeki duruşmada, haberi yazan Yelda Özcan ve gazetemiz avukatlan hazır bulunurken, da- vacı M.Tursun Yangöz katılma- dı. Gazetemiz avukatlannca mah- kemeye sunulan dikkçede, haber- yazının gerçek ve güncel bir ko- nuyu içerdiği belirtildi. Manevi tazminat miktanmn taraflann sosyal ve ekonomik güçlerinin gözetilerek belirlenmesi gerektigı- nin vurgulandığı dilekçede, M.Tursun Yangöz'ün "haksu zenginleşmenüı tipik bir öroegiai oluşturdugu" kaydedildı. Aynca, dava konusu haber-yazıda huku- ka aykınlık bulunmadığı, bu yflz- den davanın reddine karar veril- Tiesi gerektiği görüşü savunuldu. 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, yanıt dilekçesinin davacıya iletil- mesi amacıyla duruşmayı 26.10. 1990 gününe erteledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear