22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/18 SPOR 15 EYLÜL 1990 Bordo-Mavililer Barcelona'yı elerseparaya boğulacak Trahzonspor'a tur dopingi /Çarşa ^ / m a ç ı içi ^^Trabzon • işadamla r Çarşamba günü Trabzon'da oynanacakBarcelona / Bugün Avni Aker Stadı'nda Adanaspor'lar maçı için yurdun çeşitli yerlerinden akın akın /karşılaşacak olan Bordo-Mavililer dün son geliyorlar. Trabzon'un tur atlaması için %/hazırlıklaanı yaptılar. Bakırköy maçında işadamları da kolları sıvadı. Eski başkanlardan • sakatlanan Hami ve Unal, bugünkü maçta yer Mazhar Afacan ve işadamlanndan Hüseyin Cevahir tur alamayacaklar. On adalesinde çekme meydana için 50, Ahmet Cevahir de 25 milyon lira prim vaat etti. gelen Çukiç'in de maçta yer almayacağı söyleniyor. ÖMER GÜNER TRABZON — Trabzon'un Avrupa ku- paiannda çarşamba günü Trabzon'da oy- nayacağı Barcelona maçına olan Ugi her ge çen gün artıyor. Çevre kentlerde ve özel- likle de tstanbul'da yaşayan Karadenizlileı akın akın Trabzon'a gelirken maç için bi let bulma girişimleri de yoğunlaştı. Barce lona karşısmda "tnr" çok az da olsa gün deme gelirken ban iş adamlan 2. rura yük selmeleri halinde verecekleri primleri açık ladılar. Trabzonspor eski baskanlanndan Maz- har Afacan, Trabzonspor'un Avrupa ku- pasırun bu ilk maçında Barcelona'yı eleme- si halinde 50 milyon lira prim vereceğini açıklarken, yine îstanbul'daki Trabzonlu işadamlanndan Hüseyin Cevahir "tur" için 50 milyon, Ahmet Cevahir de 25 milyon lira vereceklerini bildirdiler. Trabzonspor bugün Trabzon'da Avni Aker Stadı'nda Adanaspor'la karşı karşı- ya gelecek. Bu maçta, Bakırköyspor ma- çında sakatlanan Hami ile Ünal yer alrna- yacak. Ote yandan önceki gün yapüan ant- renmanda Çukiç'in de sakatlandığı açık- landı. Çukiç'in ön adalesinde bir çekme meydana geldi. Çukiç'in de büyük bir ola- Tahkim MASATENİSİ AVRUPA LİGİ sılıkla bugünkü maçta oynayamayacağı bekleniyor. 19 Eylül çarşamba günü oynanacak olan Trabzonspor-Barcelona raaçınm biletleri dün öğleden sonra satışa çıkanldı. Kulüp yöneticilerinin verdiği bilgiye göre sadece numaralı-kapalı ve açık maraton biletleri satılacak. Karaborsa durumu dikkate alı- narak kale arkasının biletleri maç sabahı stadın gişelerinde satılacak. Bilet fiyatla- n, kapalı-numaralı 75 bin, açık 25 bin ve kale arkası da 15 bin liradan satılacak. Özkan Sümer'in açıklaması önceki gün gazetemizde çıkan kendisi ile ilgili bir röportajdaki sözlerinin yanlıs an- laşıldığmı açıklavan Trabzonspor Teknik Direktörü özkan Sümer. bu ifadenin spor kamuoyunda ve Trabzonspor camia- sında da yanüş yorumlandığını belirtti. Rö- portaj sonrası eleştirilere hedef olduğunu vurgulayan özkan Sümer, "Başkan Meh- met Ali YUmaz, Trabzonspor carniasına ilk göndeo bu yana bep oiumlu yaklaşımda bnlannraştnr. Ba$ka bir deyişle Trabzon- spor vartıguu Başkan MAH Yılmaz'a borç- ludur. Gazetedeki yanlışlık beni, başkanı- mı ve Trabzonspor camiasını çok ttzmüş- tür" dedi. Kurulu yine kararsız Spor Servisi — Malatyaspor'un başvurusu ile gündeme gelen A-Demirspor-Boluspor maçındaki "şike" iddiasını soruşturan Tah- kim Kurulu'nun toplantısında da kesin karar çıkmadı. Toplantıda Boluspor'un davaya müdahil olarak katılma isteği ka- bul edildi. Tahkim Kurulu Başkanı Ekrem Amaç toplanudan sonra yaptığı açıklamada, dava için gerekli her- şeyin tamamlandığını ve delilleri incelemeye başladıkiannı söyledi. Başkan Ekrem Amaç, davarun karar aşamasına geldiğini ve nihai kararı önümüzdeki hafta yapıla- cak toplanuda vereceklerini kay- detti. Gunun programı 1. LİG :15J0 tsUnbul (İnönü): Beşiktaş - Bursaspor 15.30 Kon- y* (Atatiirk): Konyaspor - Fener- bahçe 15_M> Trabzon (Avni Aker): Trabzon - Adanaspor. 2. LİG 15.30 (Vefa): F: Karagümrük - S.Beykoz 15J0 (Eyüp): E.REyüp- spor - Rizespor ATLETtZM 1530 İstanbul (Burhan Felek): 1. lig 4. kademe müsabakaları. TV'de spor TRT, bugün oynanacak olan Konyaspor-Fenerbahçe macını saat 15.3O*dan itibaren naklen yayımlayacak. Kısa Kısa • Erverdi Tnrnuvası — Mersin'- de düzenlenen O. Erverdi basket- • bol tumuvasında Partizan'ı 98-83 yenen Ç.Ova şampiyon oldu. YALDIZ ETKİStZDt — Masatenisi Milii Takımı'nııı genç oynncusu Gürhan Yaldtz, MacarisUn kar- şısmda başanlı olamadı. Yaldız, liim maçiarda rakiplerine boyun egdi. Macaristan'ayenildik Macâristan karşısmda tek ealibiyetimizi Vistek'i 2-1 yenen Ilhan Eren aldı. Spor Servisi — Türkiye, Masa Tenisi Avrupa 1. liği ilk maçında Macaristan'a 6-1 yenildi. Takımunıza tek galibiyeti, tek erkeklerde Dhan Eren, Macar Vistek'i (8-21), (22-20) ve (24-22)'lik setlerle 2-1 yenerek kazandırdı. Avrupa 1. liği (B) grubunda yer alan Türkiye, Burhan Felek Spor Salonu'nda oynanan karşüaş- malarda, tek erkeklerde Gürhan Yaidız, Vistek'e ve Harczi'ye 2-0 yenildi. Aynı kategoride tlhan Eren, Harczi'ye (16-21) OLİMPIYATIH ve (17-21)'lik seüerle 2-0 yenilirken, Vistek'i (8-21). (22-20) ve (24-22)'lik setlerle 2-1 mağlup etti. Tek bayanlarda Tunay Ydmaz, Macar Bator- fı'ye (10-21) ve (4-21)'lik setlerle 2-0 mağlup olur- ken, çift erkeklerde Oktay Çimen - Gürhan Yal- dız çifti, Vistek-Harczi çiftine (17-21) ve (16-21)'Uk setlerle 2-0 yenildiler. Kanşık çiftlerde ise Selda Çimen-OkUy Çimen çifti, Batorfi-Harczi çiftine (9-21) ve (20-22)'lik setlerle 2-0 mağlup oldular. Türkiye, Masa Tenisi Avrupa 1. liği'ndeki ikin- ci maçını 13 ekimde Bulgaristan, üçüncü rnaçını da 17 kasımda Finlandiya ile oynayacak. Olimpizmden kapitalizme CÜNEYT E. KORYÜREK II. Oünya Savaşı'ndan sonra geçen yanrn asıra yakın sürede olimpiyatlar hakikaten çehre degiştirdi. Savaş sırasında büyük bir sarsıntı geçiren IOC'nin kendini toparlaması kolay olmadı. Aday kentlerin seçiminde politik kutuplaşmalar görüldü. Sos- yalist blok ülkeleri olimpiyatlan, sistemlerinin başansını sergi- lemek ve dünyaya tanıtmak için kullandılar. Savaş sonunda yenenin de yenilen kadar yorgun düstttğü gö- rüldü. IOC, 1948 için aday olan Amerikan kentlerini bir tarafa bırakarak Londra'yı seçti. Ama 1947 birleşiminde erken davra- narak 1952 için Helsinki'nin adayhğını kabul etti. Londra Oyunları sırasında 1956 Olimpiyatları'nın ilk kez ola- rak Güney Yarım Küresi'nde yapüması ve oyunların Melbourne'a verilmesi kesinleşti. Bu arada 1952 Helsinki Olimpiyatları sırasında yapüan birle- şimde IOC, büyük bir cesaretle birbiri ardına toplantıya katıl- mayan üyeleri IOC'den çıkardı ve 1934'ten beri 18 yıl içinde hiç- bir IOC toplantısına kaülmayan Türk üye Atabinen'in IOC ile ilgisini kesti. Paris'teki IOC birleşiminde Suat Erler, Türkiye üyesi olarak' seçilirken Roma adayhğını koyan diğer altı kent arasmda büyük farkla 1960 organizasyonunu aldı. Münih'te yapılan 1959 birleşiminde ise IOC, ilk kez uluslara- rası federasyonların temsilcilerinin de adaylann kentlerini tanıt- ma toplantılarında buiunmasına izin verdi, ama sonunda karar gene IOC tarafından alınmaya devam etti. Bu toplantıda Tokyo büyük bir çoğunlukla 1964 için seçildi. Baden-Baden'deki 1963 toplantısında ise Mexico City, ilk oy- lamada 1968 Oyunlan'nı alırken IOC, kendi üyelerine yapüan türlü baskıların önüne geçmek için üyelere, aday kentler tarafın- dan verilen hediyeleri yasakladı ve diplomatik kanalla yapüan adaylık başvurusu veya baskılara son verdiğini açıkladı. Roma'daki 1966 toplantısında ise Münih rahatça 1972 organi- zasyonunun sahibi oldu. 1970'te Amsterdam'da yapüan IOC birleşiminde ilk kez Sov- yetler aday oldular, ama Montreal 1976'yı alırken 1980 için çe- kişen Los Angeles karşısmda Moskova, 1975 Viyana toplantısın- dan galip çıktı. 1972 Münih, 1976 Montreal ve 1980 Moskova Olimpiyatkn'n- da çeşitli blok ülkelerin boykotu ve Montreal'in 1976'da büyük zarar görmesi nedeniyle 1984 için tek aday olarak ortaya çıkan Los Angeles rahatlıkla kazandı. Los Angeles Oyunlan'nın "ticari bir olay" olarak ele alınma- sı ve televizyonun büyük paralar vererek işe katılması Ue 1984 organizasyonu kârlı çıkınca, geri çekilen hemen türn kentler tek- rardan adaylık için sıraya girdiler. Los Angeles'ın kârla çıkmasından üç yıl evvel Baden-Baden'de adayhğını koyan Seul, zamanın Yunan Başbakanı Kararaanlis- in, olimpiyatlann her dört yüda bir Olympia'da vapılmasına karşı çıkan IOC üyeleri tarafmdan 1988 için seçüdi. Bu arada 1984'te vefat eden Suat Erler'in yerine aynı yıl Tur- gut Atakol seçildi ve 1986'da Lozan'da yapüan ve aday kentle- rin, IOC üyelerini ikna etmek için yaptıklan tüm kargaşa ara- sında yanm asırdır aday olan Barcelona, 1992 Oyunlan'nı orga- nize etmek hakkını kazandı. 1988 başmda vefat eden Atakol'un yerine ise TMOK Genel Sek- reteri Sinan Erdem, IOCyi Türkiye'de temsü eden üye olarak atan- dı. Bu kısa tarihçede de görüldüğü gibi 1986'dan beri dünyanm her kıtasından pek çok kent olimpiyatlann organizasyonuna aday oldu. Bunlardan Lozan gibi bazılan, tüm çabalanna rağmen bir türlü bu hakkı kazanamazken, Los Angeles ve Seul gibileri de dünyanm degişen koşullan ve aday kentlerin kararsızlıklanndan doğan boşluğu doldurmasını bildiler ve ufak bir gayretle oyun- lara sahip oldular. Şimdi sır, 19%'da oyunları kimin organize edeceği. Şu sıra- larda da bunun kulisi yapılıyor. F.Bahçe Konya'da Semih oynamak istemiyor NECMİ GÜLÜMSEL KONYA — Fenerbahçe'de ka- sığından sakat olan Semih bugün- kü Konyaspor maçında oynamak istemiyor. Çarşamba günkü Gu- imares maçını düşundüğünü soy- leyen genç futbolcu, "Eger bn maçta oynarsam Guiraares maçı tehlikeye girer. Bu nedeale oyna- mak istemiyonım" dedi. Konya'ya gelen ve hafif bir ça- lışma yapan F.Bahçe'de Aykut'- un bugünkü maçta yer alacağı öğ- renilirken, futbolcular, bu maça büyuk önem verdiklerini söyledi- ler. Başkan Metin Aşık da futbol- cularla yaptığı konuşmada "Mut- laka galip gelin" dedi. Hiddink'- in Guimares maçını izlemek için Portekiz'e gitmesi nedeniyle takı- mı yapacak olan antrenör Erol Togay ilk 11 'i açıklamazken, tek düşüDcelerinin galibiyet olduğunu belirtti. Müjdat üzgün Bu arada geçen yıl Avrupa Ku- pası maçlarından çift san kartı bulunan Müjdat'ın Guimares ile oynanacak ilk maçta forma giye- meyeceği açıklandı. Müjdat'ın sa- rı kart cezasının kulübe bildiril- mesi bu futbolcu ile birlikte tek- nik adamları da üzdü. Guimares ile 1. tur ilk maçını İnönü Stadı'nda saat 20.00'de oy- nayacak olan Fenerbahçe bu ma- çı n bilet fiyatlanm da belirledi. Maç için kapalı tribün biletleri 60, açık tribün biletleri de 30 bin TL'den satılacak. Siyah-Beyazlı yöneticiler 2.5 milyar gelir bekliyorlar Beşiktaş'ın utnudupiyango HİLMİ TÜRKAY Beşiktaş'm umudu piyangoda. Siyah-Beyazlı yö- neticiler, 29 ekimde çekilişi yapılacak piyango için şu ana kadar bastırdıklan 400 bin biletten 160 bi- nini satmış durumdalar. Her iki yılda bir yapılmakta olan bu piyango, Se- ba döneminin dördüncü piyangosu oluyor. Beşik- taş Kulübü 1988 döncminde pıyangodan 1 milyar gelir sağlamış, bu yıl ise 24 milyar gelir bekleni- yor. Bilet fiyatlan 10 bin Gra. Çekiliş sonucunda bir kisiye Kozyatağı'nda daire, üç kişiye de Doğan mar- ka otomobil verilecek. Şu ana kadar satüan 160 bin adet biletten 40 bin adedini Rahmi Koç alarak "Koc" kanalıyla Anadolu'ya dağıtmış, diğer 120 bin adedini ise yöneticiler ahnışlar. Siyah-Beyazh yö- neticiler, elde edilecek 2,5 milyarlık gelirle transfer ödemelerinin kolaylaşacağmı bf lirtirlerken, para- nın bir bölümünü de yapılmakta olan tesislere kul- lanacaklarını söylüyorlar. Bu yıl dörduncüsü yapüan "Beşiktaş piraogosa- 'na Siyah-Beyazlı taraftar gereken ilgiyi göstermi- yor. Hemen hemen Türkiye"nin dört bir yanında sa- tümakta olan biletler için Siyah-Beyazlı yöneticiler taraftarlarına çağnda bulunarak, "Beşiktaş taraf- tan, isteyen degil veren taraf olduğunu da ortaya koysun" diyorlar. Bu arada yöneticilerden Metin Ke- çeli, Beşiktaş'ın Istanbul'da oynadığı bir maçta 40 bin kişilik İnönü Stadı'nda 40 adet bilet satıldığını' vurgulayarak, "Taraftanmız bizleri zaman zaman hayal kınklı|ına ogratıyor. 40 bin kişilik statta 40 adet biletin satdmas gtitunç bir rakam. Bcşiktaş Ku- lübü'nün ileriye döniik bir sürü yatınmlan >-ardır. Bugün Pendik'teki tesislerin yanı sıra Yeşil>urt'ta- Id tesislerimizin j-apımı da hızlı bir biçimde siırmek- tedir. Bizler göreve geldigimizden bu yana Beşik- taş'a faydalı olan her şe>i yapma>-a gayret ediyoruz. Ancak taraftanD iki yüda bir düzenlenen Beşik- taş piyangosu'na gosterdiğj Ugisizli' bizleri son de- 4. PtYANGOSU -Her 2 yılda bir yapılmakta olan piyangoya taraftarlardan, fazla Ugi bekleniyör. rece uziiyor. Daha önnmüzde 1^ aya yakın bir za- man var. Hemen hepsini Beşiktaş piyangosu alma- ya çaguıyoraz. Her alınan bilette onlann da Bcşiktaş Kslöbnne katkılan olmuş sayılacak" dedi. Keçeli, bu tip düzenlemelerden elde edilecek gelirle önü- müzdeki yıllarda Beşiktaş'ın kimseye muhtaç kal- mayacağına ve bir şirket gibi yönetüeceğine de de- ğinerek, "Beşiktaş Kulübü Seba ile alün dönemini yaşamaktadır. Biz Beşiktaş için arkadaşlarımula birlikte seferber olduk. Istiyoruz ki taraftanmız da bize bazı zamanlarda >-ardımcı olsunlar" dedi. SPORDA DIYALOG ABDÜLKADÎR YÜCELMAN Beşiktas'ı izleyecekler Mabnölü futbolcıdar istanbuTda Spor Servisi — Çarşamba gü- nü Beşiktaş ile kendi evinde Şampiyon Kulüpler Kupası ilk maçım oynayacak olan tsveç'in Malmö takımımn iki oyuncusu Agres ve Vonderburg Siyah- Beyazlı ekibin Bursaspor ile oy- nayacağı maçı izlemek üzere ts- tanbul'a geldi. Teknik direktör Hougton'un ani hastalığı üzerine kulüp yöne- ticileri iki futbolcuyu apar topar Istanbul'a gönderdiler. Bugünkü maçı izleyip not tutacak olan fut- bolcular daha sonra ilk uçakla ül- kelerine dönecekler. Beşiktas'ı iz- leyecek olan Agres 28, Vonder- burg ise 25 yaşmda. .SARAY , Prekazi var Kaptan Cüneyt dünkü antrenmanda dizinden sakatlanınca Prekazi Uk 16'ya alındı. Spor Servisi — Galatasaray'da Cüneyt sakatlanınca Cevat Pre- kazi kadroya girdi. Galatasaray yannki Ankaragücü maçının ha- zırlıklarım tamamlarken dünkü çalışmada iki kez sağ dizinden sa- katlanan kaptan Cüneyt kadro dışı kaldı yerine iki haftadır kad- roya giremeyen Cevat Prekazi alındı. Ankaragücü maçı kadrosunda Cevat'm dışında Tayfun ve Metin de bulunuyor. Dün sağ dizin- den sakatlanan Cüneyt ise antrenman sonrası soyunma odasında teknik direktör Mustafa Denizli'den özür düeyerek oynayamaya- cağını söyleyince kadroya alınmadı. Bu arada Cüneyt'ten boşalan yere Mustafa Denizli Savaş ve Tugay'ı düşünüyor. Sızan bilgiler arasında Cüneyt'in yerinde Mustafa Yücedağ'm da oynayabilece- ği haberi var. Teknik direktör Mustafa Denizli dünkü çalışma ön- cesi bir araya getirdiği futbolcularını uyararak kendilerine özel ya- şantılarında daha dikkatli olmaları gerektiğirü ve havaların soğu- duğunu belirterek dikkat etmelerini söyledi. öte yandan futbol şube sorumlularından Yurdaşen Karahasan taraftarların isteği üzerine Ankara'ya otobüs kaldırmaya karar verdi. Bu arada yönetim ku- rulu üyeleri Mustafa Denizli'yi kiralık futbolculan belirlemesi ko- nusunda sıkıştınyor. KENDtMİ JSPAT ETTtM — "Şimdi orta sahanın ortasındt oynıryorum. Tam ban» göre bir yer, isteyerek oynadığım bir yer oldugu için de başanh oluyorum hertıalde" diyor. ŞIFO:Mehmet Benim futbolum Allah vergisi 1966'daSamsun'da doğdu. 16 y a ş ı n d a f u t b o l a o k u l t a k ı m n d a başladı. 18 yaşmda profesyonel olarak Kakramanmaraş'a gitti. 4 yıl bu takımda futbol oynadı. 19S8'de Kahramanmaraş şampiyon olup birinci lige geçerken o Beşiktaş'a transfer oldu. 10 kez ordu, 2 kez A ve 1 kez de genç milti oldu. Yeşil sahalann minik ama usta ayaklara sahip futbolcusu Şifo Mehmet'i çok kişi Kahramanma- ras'tan gelmiş olduğu için değü, yüzünün ve ren- ginin karakteri Ue güneyli sanır, oysa o Samsun'da doğdu. Samsun'da futbola başladı ve Samsun'- daki antrenörünün Kahramanmaraş'a gittikten sonra kendisini istemesiyle Kahramanmaraş'a git- ti. Futbolun temel bilgilerini değil, mahalle alış- kanlıklannı Samsun sokaklannda, arsalannda öğ- rendi. Kimse ona topa şöyle vuracaksın, deme- di, kimse ona çalım nasıl atılır göstermedi. Za- ten kendisi de "Benim fatbolum Allah vergisi" diyordu. G. Saray'dan Beşiktaş'a Küçükken G. Saraylıydım. Aslında biz ailece G. Saraylıyız, ama şimdi Beşiktaşlıyım; başka bir alternatif düşünemem. Şifo ı adını bana Maraş'ta taktılar. Şifo ile benzerliğim çok. — Mehmet futbolun Allah vergisi diyorsun, bir antrenöriın eline düşseydin kimbilir ne olurdun? Eksiğin elbette var, ama bu eksikierinin ne oldu- gunu bili\or musan? — Süratli değilim. Mesela Metin gibi süratim olsa üüüf. — O zaman da orta sahada degil b*elki de santr- for olurdnn. — Aslında orta sahada ve forvette oynuyor- dum. Benim oynadığım yer buralan. Gollerim bir hayli vardır. — 18 yaşmda profesyonel oldon, çok erken de- tfl mlydi? — Okulu bitirmiştim. Okul takımında da iyi oynuyordum. Hocam da isteyince gittim. — Ya okul ne oldu? — Okulu bitirdim, orada kaldı. Samsun En- düstri Meslek Lisesi'ni bitirmiş bir öğrenci ola- rak sonra devam etmedim. Daha doğrusu edemedim. Kahramanmaraş'ta 2 yü evden uzak, lojmanda yaşadım. — Tam bir kamp hayatı desene. Peki 18 ya- ştndald bir geoç olarak Kahramanmaraş sana dar gelmedi mi? Bir genç olarak oradaki beklentile- rini bolabildin mi? — tlk profesyonelBk yıllanmdı, heyecanlıydım, pek anlamadım. Sonraki iki yıl ise şampiyonluk havasına girdik, yine pek bir şey anlamadım. Ho- cam Samsun'daki eski hocamdı. Mehmet Baba- lık, bana gerçekten babalık etti, sağolsun. — Sonra ver elini tstanbul dedin. Ama Beşik- Us'fl gelmeden önce galiba Fenerbahçe ile bir ko- nuşman olmuştu, yoksa o bir dedikodu muydu? — Dedikodu değil, aslında ben Beşiktaş için söz vermiştün. Ama Fenerbahçe Kulübü Başkanı Tahsin Kaya benimle görüşmek istemiş. Tahsin Bey'i kırraak istemedim, Ankara'da yaahanesi- ne gittim, şimdi sorsamz nerede olduğunu bile bil- mem. Gittim konuştum, kendisine Beşiktaş'a söz verdiğimi, ailede bizim sözümüzün her şeyin üs- tünde olduğunu söyledim, gayet normal karşıla- dı ve bana "tşte senin gibi futbolcular olsa Türk futbolunun rengi bile değişir. Aferin sana" dedi. — Beşiktaş'a söz verirken gerçekten Beşiktaşlı mısın diye bir soru sormak geliyor aklıma. — Küçükken Galatasaraylıydım, yani ailecek Galatasarayhyız. Ama şimdi artık Beşiktaşhyım, başka bir alternatif düşünemem. Boyumu hiç ölçmedim Boyum kısa olduğu için hiçbir zaman komplekse düşmedim, boyumun kaç santim olduğunu merak da etmedim. Ama Maradona kadar olduğumu söyleyebilirim. — Şifo adı nereden geldi sana? Belçika nire, Maraş nire, kim bu lakabı Uktı sana? — Valla ben de bümiyorura, tribünlerden mi, sokakta mı bümiyorum. Ama Maraş'ta Şifo aşağı Şifo yukan. Ben de Şifo oldum. — Şifo'yu tanıyor mosun peki? — Tanıyorum. — Kendini ona benzer göriiyor mnsun peki? —Şifo Ue benzerliğim çok. Top tekniğim, top çıkanşım gibi. — Yani Şifo 0e benzeriigiıı var, lakabı bana bo- şuna vermemişler diyorsun. — Benzerliğim var tabii. — Şifo'nnn nerede futbola başladığım ben de bUmiyonım, ama onnn temel çalışmalar yaptığı bir yer olmalı. Ama sen Allah vergisi diyorsun kendi futbol leknigin için. Bn sana biraz garip gel- miyor mu? — Ben hep sokakta, mahalle arasında oynadım. Küçük alanlarda çalıra yapılır, çalım ustası olan- lar hep mahalleden yetişmiştir. Ben çok çalıştım, ama çok. Sonunda da başardım. tnancım o ki ça- hşmakla insan bir yere gelebiliyor. Artı tabii Al- lah vergisi yine olmalı. — Yani sen Mehmet olarak tek başına kendi olanaklann ve kendi dogal yeteneklerin ve calış- manla bugünkü noktaya geldin. Öyle mi? — Tamamen öyle. Bu arada unutmadan söy- leyeyim, babam "Oğlum sen eğer futbolcu olmak istiynrsan futbolcu olursun. Kararı kendin ver ve ona göre çalış" diyordu. Bu beni çok sevdığım futbola yönlendirdi. Yalnız annem biraz karsi çık- tı o kadar. Ama şimdi bir numaralı futbol hasta- sı oldu. — Maçlara geliyor mn? — Hayır radyodan dinliyor, maçın başından sonuna kadar. — Baban ne iş yapıyor? — YSl'den emekli. — O halde şimdi evin babası sensin. — Onun gibi bir şey. — Peki bu evin babası evlenmeyi düşünüyor mu? — Ancak 1991 'in ağustosundan sonra. — Tarih belli olduguna göre hazırda gelin var demek ki. — Şu anda yok. — Bir başka konuya geçiyonım. Maraş'ta'n ts- Unbul'a geldiğinde büyük şenir seni rahütlatti mi, yoksa sıkn nu? — lstanbul büyük, çok büyük bir şehir. Bana tstanbul'a gidersen orada kaybolursun dediler. Futbolun bir şeye yaramaz dediler. Orada insan- lar insanlan yer dediler. — Maraş'taki kamp hayatından sonra elbette İstanbnJ sana biraz bol gelmiştir. — Gehnedi. Hıç sıkılmadım. Beşiktaş takımın- daki arkadaşların hepsi bana yakınlık gösterdi- ler. Beni aralanna aldılar, çabuk ısındık birbiri- mize lstanbul hiç sorun oimadı bana. — İlk 2 yıl bekîrlar evinde yaşadınız, takımın diğer bekâr futbolculan ile birlikte. — tstanbul'da bekâr yaşamak da güzel. Yani bana lstanbul 40 yıllık dost gibi geldi. — Ancak ilk geldigin yıl, Uk zamanlar Ukıma pek adapte obunadın. Biraz bocaladm. — Doğru. Cünkü ben orta sahada ve forvet gibi oynuyorum. Hatta Maraş'ta tamamen serbest ve sağ tarafta oynuyordum. Beşiktaş'ta tam orta sa- hada oynadım. Bocaladjm, kendimi ispat etmem için zaman lazımdı. Bir de süratim olsa Kimse bana topa nasıl vurulur, nasıl çalım atılır, göstermedi. Benim futbolum Allah vergisi. Süratli değilim. — Ya şimdi? — Şimdi ortanın ortasında oynuyorum. Tam bana göre bir yer. tsteyerek oynadığım bir yer ol- duğu için de basanh oluyorum herhalde. — Basın sana yeni bir isim takn, süper büciir diye. —- Pek iyi bir laf değil. Ustelik ben boyumdan hiçbir zaman şikâyet etmedim. Ustelik memnu- num da diyebilirim. Eğer boyum biraz uzun ol- saydı belki bugünkü futbolumu gösteremez, bu- günkü kadar kıvrak oynayamazdım. — Boyun kaç? — Valla hiç ölçmedim. Ama dediğim gibi hiç- bir zaman komplekse düşmedim. Merak da etmi- yorum bo>oımun kaç olduğunu. Ama Maradona kadar diyebilirim. Uzun olanlar sanki hayatlann- dan memnunlar mı? Bir de orüara sorsunlar bakalım. — Maradona dedin, sence Maradona bitti mi? — Maradona bence dünyada hâlâ bir numa- ra. Maç boyunca bir hareket yapıyor tamam. Bre- zilya maçında bir hareket, maçı alıp gitti. — Piontek ile >aptığım göıüşmede senden çok söz etti. Milli takımı bîiiyorsun 3-5-2 oynatmak- ta ısrarlı. Sana ve Oğuz'a çok güveniyor. 4-4-2 oynayan bir ekiptesin. Ama milli takımda 3-5-2 oynuyorsun. Açıkça bir sonı, sana göre 3-5-2 ger- çekten bu kadar zor mu bizim futbolcular ve de senin için? — Maçın sonucuna bakmayın, anormal bir so- nuç. 7 dakikada 3 gol, irakânsız bir şey. 3-5-2 ger- çekten zor bir sistem. Buna uyum sağlamak için zamana ihtiyaç var. Ortadaki beş adamın çok iyi olması lazım. Hem defansı hem hücumu dü'şüne- cek. Komando gibi yetiştirilmiş özel futbokular lazım. — Piontek ısrar ederse başanlı olur mu? — Bence olur. Piontek'in inandığı kadar inan- mak lazım olaya. — Galiba Piontek de böylesine inanch futbol- cular anyor olmalı. — Tabii o hocamn bileceği bir iş. — Beşiktaş'ın başansnın sunnı sen biliyor mu- san? Kolej takımı dedigimiz Beşiktaş nasü bir ekip? — Beşiktaş tam bir aile gibi. Kimse kimseyi kır- maz, kınamaz. Bir aile nasıl birbirine kenetlen- mışse Beşiktaş'ta da oyledir. Bence başansının sn- rı hepimiz bir aile gibi düşünüyor olmamıı. — Ya Beşiktaş'ın Fenerbahçe'yi sürekli yenme- sinin sım? — Ben Beşiktaş'a geldiğimden beri bir kere 2-1 yenildik, ondan sonra hep yendik. — Ahn yazısı mı sence? — Hayır, bence şans ve şanssızlık. Aydın ma- çında Oğuz'un şutu direkten dönmeseydi maç öyle bitmezdi. — Hobin var mı? Örneğin koleksiyon merala falan? — K.Maraş'tayken pul koleksiyonu yapıyor- dum, tstanbul'a gelince bıraktım. — Eh lstanbul da pul koleksiyonu ile ilgileae- cek zaman bnlamıyorsundur da ondan. özel ya- şantın için ne diyeceksin? — özel yaşantı insanın kendisine saygısıdır. Bu- na karışmak ise tek kelime ile saygısızhktır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear