Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18 KASIM 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3
Indra Gandhi
Ödtilü
• YENİ DELHt (ANKA)
— Indra Gandhi
ödülü'nün, bu yıl Birleşmiş
Milletler Uluslararası
Çocuk Fonu'na (UNICEF)
verileceği bildirildi.
Hindistan hükümet
yetkilüeri tarafından
yapüan açıklamada,
UNICEF'in, çocuk
sağlığımn korunmasına ve
çocuk sağlığına önem veren
sistemlerin geliştirilmesine
katkılanndan dolayı bu
ödüle layık bulunduğu
belirtildi. ödül, 19 kasımda
düzenlenecek bir törenle,
Hindistan Cumhurbaşkanı
Ramaswamy Venkataraman
tarafından UNICEF Ikinci
Başkanı James Grant'e
verüecek.
NATOtoplantısı
gonaerdi
• BRÜKSEL (AA) —
NATO üyesi Avrupa
ülkelerinin savunma
bakanlannın katıldığı ve
Danimarka'nın başkenti
Kopenhag'da yapılan
toplantı, Askeri Araştırma
ve Geliştinne Programı
(EUCLID) ile ügili belgenin
kabulüyle sona erdi. ABD,
Kanada ve İzlanda dışında
kalan NATO ülkeleri
bakanlannın katıldıklan
toplantıda, Türkiye'yi Milli
Savunma Bakanı Hüsnü
Doğan temsil etti. AA
muhabirinin aldığı bilgiye
göre önceki gun kabul
edilen belge, NATO üyesi
Avrupa ulkelerince
üretilecek savunma amaçh
teçhizat, malzeme ve
silahlann
standardizasyonunu ve bu
konudaki araşürmaların
koordinasyonunu
öngörüyor. Avrupa
Bağımsız Program Grubu
(IEPG) ülkeleri arasında
.yapüapak işbirligin ,,.; T
eşaslarmı da belirleyen
bakanlann bundan böyle
her iki yılda uç kere
toplanrnayı
kararlaştırdıkları öğrenüdi.
Marroviç Isveç
yolcusu
• BELGRAD (ANKA) —
Yugoslavya Başbakanı Ante
Marroviç*in, îsveç'e,
Başbakan Ingvar
Carlsson'un daveti üzerine
21-23 kasım tarihleri
arasında bir ziyarette
bulunacağı bildirildi.
Yugoslav TANJUG Haber
Ajansı'nın haberine göre iki
başbakan, yapacaklan
görüşmede uluslararası
konuları, özellikle de Doğu
AvTupa'da yaşayan
demokratikleşme
hareketleri, Körfez krizi ve
AGÎK surecini ele
alacaklar.
Webster
Macaristan'da
• BUDAPEŞTE (AA) —
Geçen günlerde Türkiye'yi
ziyaret eden CIA Başkanı
William Webster, dün
Macaristan'da Başbakan
Josef Antall ile göruştü.
Resmi MTI Ajansı'nın
haberine göre görüşmede,
ABD ve Macaristan'ın,
ulusal güvenlik alanında
işbirliği yapmalan konusu
ele alındı. Doğu
Avrupa'daki durumun da
gözden geçirildiği
kaydedilen görüşmede
aynca Macaristan'ın
toplumsal ve ekonomik
sorunlan gözden geçirildi.
Silaha daha az
paraharcandı
• WASHINGTON (AA)
— Son on yıldır, ilk kez
1988'de tüm dünyada silaha
daha az para harcandığı
bildirildi. ABD Silahlann
Denetimi ve Silahsızlanma
Dairesi tarafından önceki
gün yapüan açıklamaya
göre silahlar için harcanan
miktarlarda en büyük düşüş
gelişmekte olan ülkelerde
gerçekleşti. Bu ülkelerin
silahlar için 1988'de bir yıl
öncesinden 25.1 milyar
dolar daha az harcamada
bulunduklan kaydedildi.
Tüm ülkeler açısından
toplam harcamalardaki
azalmanın ise 36 milyar
dolar olduğu belirtildi.
Ancak buna karşın
silahlara ayrılan mali
kaynaklann bir trilyon
dolan aştığı da ifade edildi.
3
e göre ülkedeki büyük kriz, demokrasiye bağlanan umutlan söndürüyor
SSCB'de demokrasi tehlikedeEkonomik ve etnik bunalımm hızla ağırlaşması,
halkta büyük karamsarlığa yol açmış durumda.
Sovyet politikacılan ile yorumculan artık açıkça
'otoriter bir rejim' olasılığını tartışıyorlar.
Hükümet orgaıu Izvestia'da
yazan yorumcu Stanislav Kond-
raskev şoyle diyor: "Demokra-
siden beklediği sonuçlan bnla-
mayan diış kınkhgı içİBdeki
halk, hızla otoriter bir rejim için
verimli ortama döoüşttyor. Ek-
mekte kjsıntıya gtttiniz mi, halk
pariamenter rejimi feda etmek-
ten kayıpma/."
Politikacılann çaresizliği, ge-
çen günlerde, merkezi hUküme-
tin, bir dizi maddenin, fıyatla-
nnın serbest bırakılması karan-
nın Rusya Federasyonu Parla-
mentosu tarafından reddedilme-
si ile açık biçimde ortaya çıktı.
Ordu da huzursuz
Izvestia gazetesi "Demokraside sorunların
çözümsüz kalmasından düş kırıklığına uğrayan
kitleler, otoriter rejim için verimli bir ortam
haline geliyor" diye yazdı.
Dış Haberfcr Servisi — Etnik
huzursuzlukla ekonomik buna-
kmın her geçen gün arttığı Sov-
yetler BirUğTnde, Gorbaçov'lu
ya da Gorbaçov'suz otoriter bir
"göçJü adam rejiminin" gerek
Sovyet politikacılan gerekse yo-
rumculan tarafından açıkça tar-
tışıbnaya başlandıgı bildiriliyor.
16 kasım tarihli "lnternatio-
nal Herakl Tribune" gazetesinin
birinci sayfada manşetten 7 sü-
tuna verdiği habere göre siyasal
gücün hem merkezi hem cum-
huriyetler düzeyinde felç olma-
sı, etnik huzursuzlukla ekono-
mik çöküşün durdurulamama-
sı, ülkede bu gidişe şu ya da bu
şekilde "Dur" diyecek bir çözü-
mün bulunması gerektiğine iliş-
kin kanının yayılmasına yol açı-
yor.
Herald Tribune, toplumdaki
huzursuzluğun, 4 milyonluk or-
duya da yayıldığını bildiriyor.
Gazeteye göre Başkan Gorba-
çov, salı günü subaylarla yaptı-
ğı sohbette, orduda değişiklik
yapma zorunluluğunu vurgular-
ken sözü kesildi. Goderdze Ak-
haladze adlı bir yüzbaşı şoyle
konuştu: "Ben birçok insan gi-
bi 1985-1988 döneminde size
karşı sonsuz bir sevgi besliyor-
dum. Siz benim idealimdeki U-
derdiııiz. Ama 1989*0811 itibaren
sizden yavaş yavmş uzaklaşmaya
başladım. Benim gibi diişünen-
lerin sayısı ber giu arüyor. Baş-
Ungıçta perestroykayı destekle-
yenler simdi ona karp alerji du-
ynyortar."
Bazı yorumcular, bugunkü
junımla şubat 1917'de Roma-
tıov hanedamnın devrilmesinden
sonra kurulan güçsuz parlamen-
ter demokrasi arasında benzet-
me yapıyorlar. Bu yazarlar aşın
karamsar olabilirler. Ancak
SSCB'deki durumun objektif
bir tahlili de gelecek için iyim-
ser olmayı olanaksız kılıyor.
Bunahmın 1. maddesini eko-
nominin hızla çökmesi oluştunı-
yor. Son yayımlanan resmi ista-
tistiklere göre serbest piyasada
enflasyon oranı Vo 40'a ulaşmış
durumda. Fiyatlann sabit tutul-
duğu devlet dükkânlannda ise
mal bulunmuyor ve halk saatler-
ce kuyruklarda bekliyor.
Yüksek Sovyet Bütçe Komite-
si'nin açıklamasma göre 1991'de
sanayi üretimi % 40-50 oranın-
da düşebilir. Bu olgunun temel
nedeni, fabrikalann arük gerekli
hammadde ve yedek parçayı
sağlayamaması.
2 numaralı bunalım ise Sov-
yetler Birliği'nin parçalanma
aşamasına ginniş olması. Her
bölge, karne ve ticaret engelleri
ile kendi halkının çıkarlannı ko-
nımaya çahşıyor. Bazı cumhuri-
yetler kendi gıîmrük sistemleri-
ni kunnuş durumda.
Bu durumda iki senaryo söz
konusu. lyimser senaryoya gö-
re; cumhuriyetler, merkezden
aynlmakla hiçbir kazançlan ol-
madığına karar verecek ve hu-
zursuzluk kendi kendine yatışa-
cak.
Kötümser senaryoya göre ise
dunım düzelmeye yüztutmadan
önce bunalım daha da ağırlaşa-
cak. Sosyal huzursuzluk büyük
boyutlara ulaştığı takdirde, son
çare olarak "güçlü adam" ya da
"güçlü yönetim" gündeme gele-
cek. Nitekim Sovyet generalleri
her ne kadar askeri darbe söy-
lentilerini yalanlıyorlarsa da son
günlerde sık sık silahlı kuvvet-
lerin "ülkeyi kurtannaya hanr
oldvgnndan" söz ediyorlar.
Yüksek Sovyet, Gorbi'nin güçlü başkanlık önerisini ilke olarak benimsedi
Sovyetler'e Amerikan sistemiSovyet lideri.ABD'deki
gibi bir başkanlık
sistemine geçilmesini,
tüm yürütme
yetkilerinin başkana
bağlanacağı bir
kaDinede toplanmasım
ve bir başkan yardımcısı
atanmasını önerdi.
Dış Haberier Servisi — SSCB
Başkanı Mihail Gorbaçov, ülke-
nin içinde bulunduğu siyasal ve
ekonomik bunalımı görüşen
Yüksek Sovyet'te (Sovyet par-
lamentosu) dün yaptığj konuş-
mada, kendisinin hükümeti ve
ülkeyi doğrudan yöneteceği güç-
lü bir başkanlık sistemi kurul-
masını önerdi. Yüksek Sovyet,
Gorbaçov'un uygulanmasmı is-
tediği yönetsel reformlan 'ilke
olarak' kabul etti. Başbakan Ni-
kolay Rijkov, Gorbaçov'un
önerisinin başbakanhk görevi-
nin ortadan kaldırılması anla-
mına geldigini söyledi. Rusya
Federasyonu Devlet Başkanı
Boris Yeltsin ise iki hafta için-
de, "Olağanüstü Kriz Önleme
Komitesi" kurulmasını istedi.
Yüksek Sovyet'in ülkedeki
krizi görüştügri toplantının dün-
kü otunımu çok gergin bir ha-
vada sert tartışmalarla geçti.
Başkan Gorbaçov, 75 dakika sü-
ren konuşmada Sovyet Parla-
mentosu'ndan köklü idari re-
formlan onaylamasını istedi.
AFP, AA ve Reuter'in haberle-
rine göre Gorbaçov, ulkenin bu-
nalımdan çıkması için, yeni Bir-
lik Antlaşması'nın son şeklini
alarak imzalanmasım bekleme-
den idari değişiklikler istedi.
Gorbaçov bu değişikliklerin ba-
YÜKSEK SOVYETTE HAREKETLİ GÜN — Mibail Gorbaçov,
>et uyeleri ile konuşken onerilerini hararetle savundu. (Fotoğraf: Reuter)
kan Gorbaçov'un dün sabah ka-
rarü bir tavırla yaptığı konuşma-
sına milletvekilleri de aym bi-
çimde tepki gösterdiler.
SSCB parlamentosunun dün
akşam yaptığı oylamada, Gor-
baçov'un önerdiği idari reform-
lar 31 çekimser ve 19 ret oyuna
karşılık 316 milletvekili tarafın-
dan desteklendi.
Yüksek Sovyet bu oylamay-
la aynı zamanda, Gorbaçov'un
önerdiği reformlan incelemek
için bir komisyon da oluşturdu.
Söz konusu komisyon, Gorba-
çov'un onerilerini inceleyerek
değişiklik onerilerini belirledik-
ten sonra Gorbaçov'un reform
tasanlan, önümüzdeki hafta ye-
niden ele alınacak.
SSCB'nin içinde bulunduğu
ekonomik ve siyasi bunalımdan
çıkış yollan arayan Yüksek Sov-
yet, Başkan Mihail Gorbaçov'-
un dün sabah önerdiği acil yö-
netim reformlarını görüşmek
üzere, ulkenin en üst düzeyde-
ki iktidar organı olan Halk
Temsilcileri Kongresi'ni 17 ara-
lıkta toplantıya çağırdı.
Bölgelerarası grup adıyla bi-
linen muhalefet grubunun Baş-
otnrnm «rasnHtaVftfcsek Sor—*?*". Goıbaeûii.'u.. hedgf alan
şında, ülkede bugünkü hükümet
yapısmın değiştirilerek tüm yü-
rutme yetkilerinin başkana baglı
bir "kabine"de toplanacağı,
ABD'deki gibi biı başkanlık sis-
temine geçilmesi ve bir "başkan
yardımcısı" atanmasını önerdi.
Buna göre kuruluşunun üze-
rinden 6 ay bile gecmeyen 'Baş-
kanlık Konseyi' dağıtılarak bu-
nun yerine başkanın yakın da-
nışmanlanndan ohışan bir "Gü-
venlik Konseyi" oluşturulacak.
YüNANtSTAN BuLGARİSTAN
Mihail Gorbaçov, tüm birlik
cumhuriyetlerinin liderlerini bir
araya getiren Federasyon Konse-
yi'nin de işlevinin değiştirilme-
sini önerdi. Bu orgaıun, bir ko-
ordinasyon kurulu gibi işlev gör-
mesini ve uzmanlar düzeyinde
çahşacak bir kuruma dönüştü-
rülmesini istedi.
Sovyet liderinin bu önerisinin,
Rusya lideri Boris Yeltsin'in ön-
ceki günkü konuşmasında orta-
ya attığı "Kriz Önleme
Komitesi'' kurulması yolundaki
önerisine bir alternatif oluştur-
mayı amaçladığı kaydediliyor.
Mihail Gorbaçov aynca ülke-
deki ekonomik suçlar dahil, her
türlü suçlara karşı mücadele
edecek özel bir güvenlik birimi
oluştunılmasını da istedi. Gor-
baçov, kendisine bağh çahşacak,
alt yapısı ve örgütsel çatısı ha-
zırlanmış bu birimin 12 gün
içinde çalışmaya baslayabilece-
gini" vurguladı. AA'ya göre Baş-
eleştirileriniB' VanıksaTfari bîçi-
minde devam etmesine karşılık,
dün ilk kez komünist parti çiz-
gisini savunan milletvekilleri,
Gorbaçov'a ağır eleştiriler yö-
nelttiler.
Rijkov'un açıklaması
Siyasal gözlemcilerin günleri-
nin sayüı olduğunu belirttiği
Başbakan Nikolay Rijkov, Gor-
baçov'un dün yaptığı önerinin,
başbakanhk görevinin ortadan
kaldınlması anlamına geldigini
söyledi. .
AtincL,
yeni
engelleme
peşinde
ATtNA (AA) — Yunanistan
hükümeti, "Türkiye'nin, Avru-
pa Toplulugu'nun Akdeniz po-
Udkasma dakl edümesjne" karşı
olduğunu açıkladı.
AT konulanndan sorumlu
Dışişleri Bakan Yardımcısı Yor-
go Papuiyas, Yunanistan'ın, top-
luluğun Akdeniz ülkeleri ile il-
gili yeni politikasını onayladığı-
nı, ancak bu politikadan Türki
ye'nin kazançlar sağlamasına
karşı çıktığını belirttf.
Papuiyas, "Tnrkiye, Kıbns
konusonda da gösterdiği gibi
nluslararası işbirügi kaidelerine
uymamaktadır. Türkiye, kendi-
liginden anlaşdan bazı iyi dav-
nuuş kaiddertaıi yerine getirme-
digi sürece, ATnin Akdeniz po-
IHikasmdan kannçlar sagfauna-
ya hakkı yoktur" dedi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı,
Yunanistan'ın Avrupa Tbplulu-
ğu'nun Akdeniz polİtikası ile U-
güi görüşmelerine Türkiye'nin
de dahil edümeye "nygun" oldu-
ğu konusunda "çekinceieri" bu-
lunduğunu kaydetti.
ATnin Akdeniz politikası,
çevre sağlığı ve teknoloji gibi
alanlarda bu bölgedeki üçüncü
ülkelere 600 milyon ECU tuta-
nnda yatınm yapılmasıru da içe-
riyor. Yunanistan, Akdeniz'de-
ki üye olmayan ülkelerle yakla-
şımı "paket" halinde gören Af-
nin aksine, Türkiye'nin bu poli-
tikaya dahil edilmeyerek Türki
ye ile ilgili tüm konuların
"Türkiye-AT Uişkileri" kapsamı-
na alınması gerektiğini iddia
ediyor.
Papuiyas aynca Yunanistan'-
ın, AT ülkelerinin Ege"yi de kap-
sayan 12 millik balıkçıhk bölge-
leri oluştunnalan ile ilgili AT
önerisini desteklediğini söyledi.
"AÇ1Z" — Bulgar kadınları kaşıklan boş tencereJere vururken "Açu" diye bağınyorlar. (Fotoğraf: AP)
Sofya'da 'tencereli' protesto
Yaklaşık 20 bin Bulgar, önceki gün "Açız" diye
bağırarak Sofya caddelerinde yürüdü. Daha sonra
Bulgaristan Sosyalist Partisi merkez binasının
önünde toplanan göstericiler, hükümete "îstifa"
çağrısında bulundular.
Dış Haberier Servisi — Bul-
garistan'ın başkenti Sofya'da
önceki gün yaklaşık 20 bin kişi
hükümeti protesto etti. Iktidar-
daki Bulgaristan Sosyalist Par-
tisi'nin istifa etmesini isteyen
göstericilerden bazılan ellerin-
deki boş tencereleri çarparak
"açu" şeklinde bağırdılar. Yü-
rüyüşten sonra partinin merkez
binası önünde toplanan Bulgar-
lar, "Komüniım istemiyoruz"
şeklinde slogan attılar. AFP'nin
haberine göre muhalefetteki De-
mokratik Güçler Birhği'nin dü-
zerüediği hükümet aleyhtan gos-
teriler de dün başlatıldı. DGB,
anahtar bakanüklann kendisine
verildiği yeni bir hükümette yer
almak istiyor.
Başbakan Andrey Lukanov,
fiyat arttınmı ve devlet tekelle-
rinin kaldırılmasını içeren yeni
bütçenin parlamento tarafından
onaylanmaması halinde istifa
edeceğini açıkladı. Bütçe önü-
müzdeki hafta görüşülecek.
AA'nın haberine göre Bulga-
ristan'da Türklere adlannın ia-
desini öngören yasanın parla-
mentoda kabul edilmesinden
sonra 2 bin kadar fanatik Bul-
gar, dün Kırcaali'de gösteri yap-
tı. Göstericiler, Türk azmhğı
'kayıran' yasayı protesto etmek
için "Yunanistan'a göç etme"
tehdidinde bulundular.
AP'nin haberine göre Ro-
manya'da hükümet, yasadışı ti-
cari işlemlere karşı sert önlem-
ler aldı. Küçük ölçekli işletme-
lerin ekonominin darboğazda
olmasmdan yararlanıp zam ya-
pılacak malları stoklamaları ve
az bulunan mallan sadece daha
çok ödeme yapana satmalan
üzerine bu karara vardılar. Baş-
bakan Petre Roman, bu tür ey-
leme girişen kişilerin cezalandı-
nlacaklannı açıkladı. Ancak de-
taylı bilgi vermedi. Hu-sızhk ve
rüşvete karşı polis ve yerel yöne-
tim yetküilerine gerekeni yapma
hakkı tanındı.
DUNYADA BUGUN
ALİSİRMEN
. . .Birileri Kıpırdamalı
Boksör çıkmış ringe, habire karşısındakinden dayak yiyor.
Raunt arasında, suvanyörü bir yandan bizimkini nefeslendt-
rirken bir yandan da yüreklendirmeye çabalıyor.
—Hadi arslanım diyor, herifi dövüyorsun.
Bizimki gözünü zor aralayıp soruyor:
—Sahi mi abi?
—Sahi tabii, iki yumruk daha, herifin işini bitireceksin.
—Peki abi, ben herifi dövüyorsam, ringte biri daha mı var?
Beni kim dövüyor?
"Türkiye'de Gladio benzerî bir örgüt var mı? Kontrgerilla
nedir, ne yapar?" konuları tartışılıp yalanlamalar yayımlanın-
ca insanın aklına ister istemez bu küçük fıkra geliyor. Türki-
ye'de kontrgerillanın varlığı ve eyiemleri konusunda az yaz>
lıp çizilmedi, az belge ortaya konmadı, az açıklama yapılmadı.
Belki de şimdi yapılacak en iyi şey, gerçekten bir Meclis
araştırmasıdır. Ama parlamentonun, bu dileği yerine getir-
mesi güç görunüyor. Devredılemez yetkilerini bile yasal ola-
rak yetkisı olmayan bir kişıye bırakan ANAP'lıların şimdi, Tur-
gut Özal'ın bakan olduğu dönemi de içeren, girişimleri araş-
tırmayı kabul etmesi güçtür. ANAP'ın sözde lıberalleri şaş-
kındır, mukadesatçıları ise bazı güçleri fazla tedirgin etme-
den, kendi yollarında elden geldiğince ilerleme cabasında-
dırlar.
Oysa böyle bir araştırma yapılsaydı, geçmişin hesaplaş-
ması olmaktan çok, geleceği güvence altına alacak bir giri-
şim olarak büyük yarar sağlardı.
Evet gerçekten, geleceği güvenceye almanın en sağlıklı
yolu geçmişin olaylarından gerekli dersleri çıkarmak, nere-
de yanlış yapılmış olduğunu doğru saptamak galiba.
Bu doğru saptamayı yapabılmek için ise gözlerimizi yal-
nızca kontrgerıllaya dıkip oraya takılı kalmamalıyız. Aynı za-
manda, yaşadığımız olaylardaki sivil sorumluluklara da yü-
reklilikle parmak basmamız gerekiyor.
Türkiye'deki darbelere bakarken bir olayı görmeden ede-
miyor insan. Ardında ister kontrgerilla olsun ister başka güç,
hatta dış parmak, ülkemizde darbeler her zaman sivil seçe-
neklerin tükendiği ortamlarda patlak veriyor. Öyle ki ilk ağız-
da hiç kimse yüreklilikle çıkıp "Nereden geldiler, neden gel-
diler?" diye soramıyor. Çünkü kamuoyu seçeneksizlik ve
umarsızlıktan tepeden inmeciliği kabul eden bir tavır içinde
oluyor.
Politikacının görevi; sivil çozümü üretmek olduğuna ve bu
çözümleri üretemeyen, uretme girişiminde bulunamayan ik-
tidarlar da sivil iktidar mteliklerıni yıtırdıklerıne göre darbe-
lerdekı sorumluluğun bu yanını görmezden gelemeyiz.
Geçmişe baktığımız zaman, darbeler için yalnızca iktidar-
ların sivil çözüm uretme yeteneklerinı yıtırmelerinin yetme-
diğini, aynı zamanda guçlü ve çözüm üretmeye aday muha-
lefet seçeneklerinin de kalmamış olması gerektiğini görüyo-
ruz.
Türkiye'de eğer 1973 ve 1977de kimse darbe girişiminde
bulunamadı ise bunun nedeni Ecevit'in önderiiğindeki
CHP'nin güçlü ve inanılır bir iktidar seçeneği oluşturmasıy-
dı. Darbe, ancak o olasılığın da fos çıkmasından sonra ger-
çekleşebilecek ortamı buldu.
Bugün ANAP ıktidarı çözüm üretememekte hatta sivil çö-
zümleri uretme yolunda çaba dahi gosterememektedir. Başta
laiklik olmak üzere cumhuriyet devriminin tüm kazanımlan
artık cıddı tehlike altındadır. Ozal Türkıyesi, sivil bir iktidarın
yönetimindekı, gelişmış demokrasilere benzememektedir.
Bu durumda dcrbe ortamının bir öğesi gerçekleşmiş bu-
lunuyor.
Eğer demokrasiye geçmek, sivil toplumu gerçekleştirmek
istiyorsak, elbettekı darbe ortamını ortadan kaidırmak yani
çağdaş bir toplum için sivil çözümler üretecek, buna aday
olacak güçleri oluşturmak ve geliştirmek zorundayız.
Yanl bîrilerinin kıpırdaröâ^ gerekîyof. > " " - T *~~
Kıpırdaması gerekenler, bu gidişe dur diyebilecek t^m ş>
vil güçlerdir ve doğallıkla da cumhuriyet tJkelerine bağlı olan
muhalefettir.
Türkiye'de son günlerde meydana gelen olaylar, bu kıpır-
danışın habercıleridirler. Muhalefet partileri de gelişmeye
ayak uydurabilecek bir yapılanmayı bir an önce gerçekleş-
tirmek zorundadırlar.
BUSH ÇEKOSLOVAKYA'DA
6
Körfez'de ımmtlu
döneme girildi'
ABD Başkanı George Bush, Körfez'de umut
vaat eden yeni bir döneme girildiğini söyledi.
Irak, Bush'un S.Arabistan'a yapacağı ziyareti
'provokasyon' olarak niteledi.
Irak Enformasyon Bakanı
Uüf Nasf Casim, ABD Başka-
nı Bush'un, SArabistan'ı ziyaret
edecek olmasını "provokasyon"
olarak niteledi. Casim, basın
toplantısmda Bush'un ziyareti-
nin "200 milyon Arap ve bir
milyar Müsliiman için bttytik
provokasyon" anlamına geldigi-
ni belirtti.
Cuellar: Barış
uzaklaşıyor
BM Genel Sekreteri Javier Pe-
rez De Cuellar, Körfez krizinde
hiçbir banş olasılığı görmediğı-
ni söyledi.
De Cuellar, Körfez krizinin
ekonomik etkileri üzerinde ulus-
lararası yetkililerle Paris'te yapı-
lan gayri resmi toplanüdan son-
ra yaptığı açıklamada, "Görüş-
meler sürecine başlanmadıgını
görüyorum, buna da
kınıyonım" dedi.
SSCB ve FKÖ'nün
çağnsı
SSCB ve FKÖ, önceki gün or-
tak bir bildiri yayımlayarak Kör-
fez krizi konusunda yapılacak
bir antlaşmanın, Filistin sonınu-
nun çözümüne yönelik görüş-
meler için de teşyik edici nitelik-
te olması gerektiğini bildirdiler.
SSCB Dışişleri Bakan Yardıma-
sı Vladimir Pelrovski'nin önce-
ki gün Filistin Devlet Başkanı
Yaser Arafat ile yaptığı görüş-
menin ardından yayımlanan bil-
diride şöyle denildi:
"Her iki Uraf da bölge ve
dünya için öngöriilemeyecek so-
nuçlara yol acabilecek olan bir
silahlı catışmaya dönnşmemesi
için, krizin çözümlenmesi yo-
lunda mümkün olan ber şeyin
yapdması gerektiğini vnrgnlar-
lar."
öte yandan, Nikaragua eski
Devlet Başkanı Daniel Ortega,
4 günlük resmi ziyaretini ta-
mamlayarak Bağdat'tan aynldı
ve Ürdün*ün başkenti Amman'a
hareket etti.
Dış Haberier Servisi — ABD
Başkanı George Bush, dün ba-
zı Avrupa ve Ortadoğu başkent-
lerini kapsayan gezisinin ilk du-
rağı olan Çekoslovakya'ya geldi.
AA'nın haberine göre Çekos-
lovakya'da gerçekleştirilen "Ka-
dife Devrim"in birinci yıldönü-
mü dolayısıyla Prag'da bulunan
ABD Başkanı George Bush, Çe-
koslovakya Devlet Başkanı Vac-
lav Havel'le bir araya gelerek
Körfez krizi konusunda
göruştü.
Görüşmeden sonra düzenle-
dikleri ortak basın toplantısın-
da Bush ve Havel, Irak'ın Ku-
veyt'e yönelik saldınsına son ve-
rilmesi gerektiği konusunda aynı
göruşte olduklarını söylediler.
Bush konuşmasında, "Irak'-
ın bu sakhnsına son vermek için
miicadde edecegiz ve BM Gü-
venlik Konseyi kararlannın tam
olarak uygulanması amacıyla
elimizden geleni >-apacağız. Bu-
nu garanti ediyorum. Bunlan
banşcı yoüardan gercekleştirme-
yi ümit ediyoruz" dedi.
Ortak basın toplantısı sırasm-
da Körfez kriziyle ilgili sorulan
yanıtlayan Çekoslovakya Devlet
Başkam Vaclav Havel de ülke-
sinin saldırganlıkla mücadele
edilmesi gerektiğine ilişkin tutu-
munu açıkça ifade ettiğini
kaydetti.
Havel, "ÇekosJovakya larihi,
baskının nelere yol açabileceği-
ni bize gösterdi" dedi.
Irak'a karşı oluşturulan ulus-
lararası koalisyonu destekleyen
Çekoslovakya'nm, Körfez böl-
gesine, kimyasal silahlarla mü-
cadele konusunda özel eğitilmiş
183 askerden oluşan bir müfre-
ze birlik göndermeye karar ver-
diği belirtildi.
ABD Başkanı Bush, Paris do-
ruğundan sonra Suudi Arabis-
tan'a giderek 22 kasımda "Şük-
ran Giinii"nü, bu ülkedeki
Amerikan askerleri ile birlikte
geçirecek. Bush'un daha sonra
da Mısır'm başkenti Kahire'ye
uğraması bekleniyor.