Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sabıtn Cumtaunyo Matbuakk v* Guetcafck TOrt Anomnı Ştrkctı adına
Nariir N a * 0 Gend T&yra MMurü H a u C m i , Mâessac Müdüru
tmimt H|«tK« ttn ljlen Mudürii Ofcv (»••«•, • Haber Merkezı
Mudıırü YMÇB h n , S*yfa Dmnıı YOaetmenı Al Acv # Trmsücılrr
ANKARA. Atmtl T»», İZMİR. H t a d Çl «•*«!«• ADANA. Çcd> VfeMtta
lsuoW. Habnkn k n l kaçak Eittım Gaat> $•>!••. Vun Htbatcn Naefel Dotn, Spoe D u
Duı U r l « ı Ç>fc|U*. « m n u Ş*Ua AJp^ DOZdaae- AMaM Vaaa # ItooıtliMtOr AtaM «lllll
l»kr Enl trt« 0 Mahucbe lotal *«tr 0 B(lt«* Ptalun SCT0 " I f 9 HeklUL Af* Ibna 9
ll £ Valı
Ek Ytyuıiar
Yaytrı Kunıtu Bafkın rırth
Ob» . U U toiça •«n.
Ceaal. Hikact
Lf«r M
8c*» vr Kom C«m!mnytı Mubualıt vc r - — j » T.A$.TOrtOafc Ctd. »/«
M!M lc » W tnıabul Td 512 05 0S 30 ba>. THBL. 22»*, FtaL (1) SM « t l 0
«öroto- Aakan. Zı» OOUIp Btv lokıUp S. No. 19/4, Tei 13} 11 41-47, ftkt 42344, Fkf: (4) 1J3
03 «5 0 l_fe: H ZQ> BK 1)52 S. 2/3, Tkt U 12 30, Dta. 523», Fta: (II) I* 53 0
oD C«J 119 S. No. 1 Ka 1. Td. 19 37 52 (4 hal), THo. 62155, P««. (7l> rt 25 71
TAKVİM: 18 KASIM 1990 tmsak- 5.19 Güneş: 6.47 Öğle: 11.54 tkindi: 1477 Akşam: 16.51 Yatsr 18.14
Gelecek yaz 'kafes'teyizNECLÂ SEYHUN
Kim kendi isteğiyle girer kafese? Ama modacı Junko
Koshino'dan giyiniyorsanız, kafesten dışarı çıkmanıza olanak
yok bu yaz. Kimi bulursa, kafese koyuyor modacı. Günun
her saatinde elbiseleri birer kafes. Telden; tulden... Bakalım
ne kadar kuş yakalayacak bu yaz?..
Bir başka Japon, Kansai Yamamato da kadınları kafeslere
değil de nrhlann içine sokmaya meraklı '91 yazında. Çelik
zırhlar! DUşmana karşı tepeden tırnağa silahlı. Neden gerek
gördüyse... Körfez krizinden mi etkilendi nedir?.
Modacı bu silah-elbiseler için çelik görunümunde özel bir
kumaş kullanıyor. Dört bir yanda da fermuarlar. Eh çağdaş
zırhlann da bu kadarcık bir kolayhğı olsun artık.
özgurlüğünden seve seve vazgeçmeye haar olanlar Yves-
Saiat Laarent'in de kapısını aşındıracaklar yenı mevsimde. O
da haremlerde dolanıyor. Haremin kapalı kapılarının,
kafeslerinın ardında. Şalvarlar, cepkenler, (esler... Bu şalvar
ve harem havası Scherrer'den yadigâr ona. Ama fesi oldum
bittim tutar. Hiçbir koleksiyonunda ondan geçtiği
görülmemiş.
özgurlükten yana olanlar, harem kafeslerinın ardına girmek
istemeyenler için de modeller var Yves-Saint Laurent'de. Bu
modellerden çoğu bir omzu açıkta bırakıyor. lster gece, ister
gündüz. Ve elbiseler omuzdan aşağı bir kahkaha çiçeğı gibi
açüıyor. Modacı, meslek hayatına, 1958 yazında da bu
çizgiyle, trapez'le baslamıştı gene. Yıllar sonra aynı yere
dönüyor.
Trapez'e, Baby Doll'e gönül veren yalmzca o mu, bu
mevsim? Modada genellikle belli bir çizgiyi tutturan,
asınlıklardan her zaman kaçınan Nina Ricci de önumüzdeki
yaz için Baby Doll'ün büyüsünden kendini kurtaramamış.
Ustün rengârenk çiçek buketleri ile bezeli ipekten, vualden
empirme elbiselerüıin güzelliğine kapıLmamak olanaksız.
Ba^ta gözleri gölgeleyen geniş kenarlı bir şapka. Üstte
çiçekli, bol, büzgülü, volanlı bır Baby Doll elbise. En ufak
bir rüzgârda basa geçmeye hazır. Açık ya da kapalı yakalı,
uzun ya da kısa kollu...
Junko Koshino'dan giyiniyorsanız,
kafesten dışarı çıkmanıza olanak yok
bu yaz. Kimi bulursa kafese koyuyor
modacı. Kansai Yamamato zırh
kullanıyor bol bol. Özgürlüğünden seve
seve vazgeçmeğe hazır olanlar Yves-
Saint Laurent'in de kapısını
aşındıracaklar yeni mevsimde.
Guy Laroche, açıkla kapalıyı aynı modelde sunuyor. Siyah
renkte sortlar yapıyor, kısacık. Üstune siyah-beyaz baklava
desenli ipekliden uzun kollu bol bir gömlek; ister giy, ister
çıkar.
Kulakta iri, sarkancalı küpeler, belde siyah deri bir ketner,
ayakta yüksek ökçeli iskarpinler. Işlemeli, emekli, ağır; her
tttrlü kıyafete meydan okuyacak sade bır şıklık iste. Genç,
çekici bir çizgi.
Kimi modada 'gençüğin' altını çiziyor, kimi 'kadınsı'
modeUerin, kimi 'klasifiıT, kimi 'degişigin', kimi 'özlemin',
kimi de 'çdguılıgııı.' Modacıların zevkleri, duşleri, tutkuları
a.- •-> bir kez daha dışa vuruyor yeni yazla.
Tartazzi, bir romantik rüzgâr estiriyor '91 yazında. Hafif,
uçucu modellere bayıhyor. Dantel sutyenleri, üstune krem ya
da siyah dantel aplike edilmiş gök- mavisi, tozpembesi
kombınezonları, pastel, uçucu, emprime vual elbiseleri, aynı
vualden uzun eldivenleri, üstü çiçeklerle bezeli şapkalan...
Şu bir zamanlar dilenci modası ıle fırtınalar yaratan Rei
Kawakubo ise 1991 yazı için Botticelli türunden modeller
düslüyor. Kaybolmuş cennetlerin peşine duşüyor bu kez
Japon modacı. Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz!
Loütt Lempicka, Chand'e özeniyor, Chanel Karl
Laferfeld'e. O ünlü ceketlerin altında etekler değil de -deyiş
yerindeyse- bacaklan sımsıkı saran uzun siyah donlar var.
Maunazel Chanel, mezannda dört dönüyor olmalı. Kimijima
kancayı Kleopatra'ya takmış. O da onu yerinde rahat
bırakmıyor. Eski Mısır'ı alıp günümüze getirmiş. Her şey
tamam, bir Nil noksan.
Renkli bir yaz, basına buyruk bir yaz. Hiçbir kural, hiçbir
yasak yok. Kafesler, zırhlar var, ama bu çağdaş bir
tutsakbk. Kafeslerin arkasına ister gir, ister çık! Guy Laroche'un siyah şort uzerine giyilen siyah-beyaz baklavalı ipek gömlefi.
Ekmekçi
ÇGD
Başkanı
ANKARA (Cumhnriyet
Büroso) — Çağdaş Gazete-
ciler Derneği (ÇGD) bas-
kanlığına gazetemiz yazarı
Mustafa Ekmekçi seçüdi.
ÇGD'nin dün yapılan 1. ola-
ganüstü genel kurulunda,
yönetim kuruhı üyeliklerine
de Yümaz Akkılıç, Metin
Aksoy, MeU Asık, Nıırettin
Atnuca, Ceial Başlangıç,
Gökscl Bozknrt, Hikmet
Çetinkaya, tsmaU Gölgeç,
Mehmet Ongeofla, Bekir
öztoprak, Ahmet Tamel,
Abmet Ttanr Türkan, Fev-
ıf Ergnn ve Rahmi Yıldmın
getirildi.
Harb-lş konferans salo-
nunda yapılan olağanüstü
genel kurulda, listeden gös-
terilen adaylardan Koray
DnzgAren dışındaki adaylar
yönetim kuruluna girdi. Ko-
ray Düzgören yeterli oy çok-
luğunu sağlayamayınca lisıe
dı$ından aday gösterilen
Fevzi Ergun oy çokluğuyla
yönetim kuruluna seçildi.
Kurul topİantısına Izmir
Bağımsız Milletvekili Kemal
Aaadoi, HEP Genel Sekre-
ter Yardımasi Ciineyt Can-
ver, SP Genel Sekreteri Ali
if»tf konuşmacı olarak ka-
tıldı.
Kurulun öğleden sonraki
otunımunda, dernek tüzU-
ğünün bazı maddelerinin
degiştİTÜmesi uzerine oyla-
ma yapıldı. Oylamada, tü-
züğün "dcrnck aydi^niD"
ko$ullanıun beUrlendiği 4.
maddesi Uzerinde yapılma-
sı öngörülen değişiklik öne-
rilerinde anlaşma sağlana-
maması uzerine bu madde
eskisi gibi kaldı. Tüzüğün,
10, U, 15, 24, 27, 32 ve 35.
maddrierindeki değişiklik
Onerfleri İM kabul edildi.
Bazıları çocuksuzluğu seçerSERPtL GÜNDÜZ
Çocuksuzluk özgürlük mü?
Niçin çocuksuzluk?
Toplumun bir kesiminde birçok ka-
dın, çocuksuz olmayı ve çocuksuz kal-
mayı kendisi seçerken, toplumun deği-
şik bir kesiminde de çocuksuzluk
önemli bir sorun oluyor.
Antakya'da geçen yıl yerel bir gaze-
tede küçük bir haber yer aldı. 5 yıllık
evli bir kadının çocuğu olmamışü. Ko-
casının ve ailesinin baskıları sonucu
kendisini yetersiz hissedip bunalıma gi-
ren kadın, ailesine ve kocasına hamile
olduğunu söylemiş, 9 ay boyunca da
onları hamile olduğuna inandırmıştı.
Doğum yaklaştı diye hastaneye giden
kadın, orada yeni doğmuş bir bebeği
kaçınp evine getirmişti. Bir günlük be-
beği yıkarken eltisi bebeğin künyesin-
den durumu fark etmiş ve hemen po-
lise haber vermişti.
GÜLRİZ SURURİ — Sempatik ço-
cuklar, 5-10 dakika ilgimi çekiyor.
Yaşadığımız toplumun bir kesimin-
de böylesi kadınlar da varken,
"çocuksuzhıga
n
seçen öteki kadınlar ne
düşünüyor?
"Çocuk dofunnamakta karariıyım.
Banun adı da s«vgisizlik degihlir" di-
yor Zdiha Şenat. Avukat Şenat, yaşa-
mını bağlayacağı ve hareketlihğine sı-
nırlama getireceği için çocuksuz olmayı
seçtiğini söylüyor. "Dûğurganlık yaşı
icinde oniıme koyduğum hedefler ara-
sında çocuğa da yer balabilirsem do-
ğunırum dediğim zamanlar oldu" di-
yor. Ancak sonuç olarak çocuk doğur-
mamakta kararlı. "Bunun adına ben-
cilHk de denUse._"
"Kocam ne kadar aydın olursa olsun
çocugun sonunlahıf unun tiime yakını
bana yüklenecek. Bu benim >-aşanüma.
sosyai ilişldlerime sınırlama getirecek,
süreç icinde diişünme ve nretme yetim
sadece çocukia sınırianacaktı."
Ümverskede araştırma gorevUsi Fer-
da Özer, en ıyi şekilde yetiştırememek-
ten korktuğu için doğurmamakta ka-
rarlı olduğunu söylüyor. Onun çevre-
sine üzücü örnekler var. Anlatıyor:
"Sadece çocuğu için 250 gr kıyma
alan arkadaşım var ve üniversitede ça-
bşıyordn. Sonuçta İstanbul'u terk elti
ve ailesinin yanına gitti. Eger çocuk do-
ğursaydun sonuçta ben mutsuz olnr-
dum."
Çocuk, kadını eve bağlıyor
Dünyada bunca aç sefil çocuk oldu-
ğunu bilerek çocuk büyütmek istemi-
yor Ferda özer. Eğer kocası çok ister-
se evlat edinebileceğini söyluyor.
"Özgür eşitlikçi bir iUşki bile olsa,
çocuk yine de kadını eve bağlıyor" di-
yor gazeteci meslektaşımız. Ona göre,
ya tamamen özgurluğunden ve birey-
sel yasammdan vazgeçeceksin, vazgeç-
mezsen de çocuğun sağlıksız olacak.
Pekı çocuksuz olmayı kendileri se-
çen ünlüler ne diyor?
"Çocuksuz olmayı ilk gençlik yılla-
nmda ben seçtim" diyor unlu tiyatro
sanatçısı Gulriz Sururi. "Daha sonra
ara sıra akhma takılan çocuklu bir ka-
dın olma fikriai, mesleğimin ve ulke-
min icinde bulunduğu koşnllar bana
nnutturdu" dıye konuşuyor.
Çocuklara kuçuklüğunden beri ilgi
duymamış Gulriz Sururi. Bunu tek ço-
cuk olarak yetişmesine bağlıyor. Ikin-
ci nedeni sonraki yı1larda beliriyor,
"Akıllı konuşan sempatik çocuklar 5-10
dakika ilgimi çekiyor hepsi o kadar.
Sonra sıkılıvonım. Diyonım ki iyi ki
çocuk yapmamışım."
Sururi, genç bir kız ya da erkeğin an-
nesi olmak düşüncesinin bile kendisi-
ni ürküttüğünü söylüyor. Diyor ki:
"Gençlerimiz çok zor koşuUar altuda
yetişiyor. Eşim dostom arasında görii-
yorum. Boşanmış arkadaşlanmm ço-
ğu da çocuklu. Çocuklu ve boşanmış
pek çok tanıdıfun var. Evlilikle çocuk
bağlantısına inannujorum. Çocuk, bi-
tecek evliligi kurtanr düşancesini ko-
mik buluyorum. Çocuk yapsalardı bo-
şanmazlardı fikri bence yanlış. Evlilik
iki insan arasında başlayıp biten bir
şey."
MÜJDE AR — Çocuk iUe de gerek-
miyor.
Sinema sanatçısı Müjde Ar, "çocuk
kavramını bir kadının tam olarak gön-
liinden atamayacağını" savunuyor.
Ama, ."ille de gerekmiyor" diyor.
"Çok şukür bu yık da atlattım diye
seviniyorum. Bir 4-5 yıl sonra bu işi de
atlatır pacayı kurtarınm diye duşunu-
yorum."
İlk evliliğinden çocuk sahibi olmayı
duşunmuş Mujde Ar. Ancak sonraki
yıllarda "hayatla ilişkileri ko>Tilaşukca"
çevredeki koşullann olumsuzluğuna,
savaş, AIDS, eğitim gibi sorunlan ka-
fasına takınca, bakmış ki mükemmel
insan yetiştirmek için hiçbir şey uygun
değil, doğurmamaya karar vermiş. Bu-
nu da mukemmehyetçı insan olması-
na bağlıyor.
Olağanüstü çocuk sevdiğini anlatıyor
Müjde Ar.
"Bir sürü vaktira oldu. Hiç fılm vap-
madan gunler geçirdim. Tıbbi hiçbir
engel de yoktu. Bu arada Atilla'nın
(Özdemiroglu) iki çocuğunun olması
benim şansım oldu. Yoksa mecbur ka-
labüirdim."
Hafif müzik sanatçısı Ajda Pekkan,
"Çocuk sahibi olmak son derece has-
sas bir konu" diyor. Çocuk sahibi ol-
mayı her zaman istediğini söylüyor
Pekkan. Ancak "Ya miizikten ya da
özel bayatımdan fedakftrhk edecektim.
Seçimim bep ikincisi oldu" diyor. Un-
lu sanatçının duşünceleri şöyle:
"Ben ancak ona gerekli zamanı ayı-
np her acıdan iyi yetişmesini saglaya-
cak maddi ve manevi olanaklara sahip
olmadan bir çocuk dıinyaya getirilme-
sine taraftar degflim. Meslek hayatunın
ilk yülanndan başlayarak öylesine yo-
ğun bir çaltşma icinde oldum ki koşul-
larun bir çocuğu diledigim gibi yetiş-
tirmeme olanak veremezdi. Evlilik dı-
şı bir çocuk dunyaya getirmeyi düşün-
medigim için boyle bir olay tüm yaşa-
numı defiştirmemi muziği de geri pla-
na atmamı gerektiriyordu."
Istanbul Tıp Fakultesi öğretim üyesi
Doç. Dr. Arşaluys Kayır'a göre tir cift,
bilinçli olarak çocuk sahibi olmamayı
seçmiş, bunu bir eksiklik olarak yaşa-
mıyor ise o birliktelik olumsuz etkilen-
miyor. "Bilinçli olarak karar vermiş bu
kişiler genellikle, kendilerinde geliştir-
roeye defer, zaman ve emek harcamak
istedikleri çok sevdikleri bir alan fark
etmiş olabiliyorlar" diyor Arşaluys
Kayır.
"Bizde çocuksuzluk kolay model
alınmaz" diyen Doç. Kayır'ın konuyla
ilgili duşünceleri şöyle:
"Sütaİeyi devam ettirme, hayatın an-
bunuu cocuga baglama hâlâ çok önem-
AJDA PEKKAN — Hep özd hayatım-
dan fedakârlık ettim.
lidir. Şimdilik olsa olsa az çocuk mo-
deli önemsenmiş gorunuyor. Çocuğu
olmayana kor ocak denir. Anadolu in-
sanı olarak çocuksuzluğu zor benim-
seriz. Çunkii çocuk olunca tammlan-
nuş olan aile (ana-baba-çocuk) tamam-
lanacaktır. Mutlulugun ilk şartı evlilik,
ikinci şartı çocuktur! Evlilikler kuru-
lurken bunlar etkili beklentilerdir. Ev-
lilik siırerken, hayal kınkhklan, mut-
luluk anlayışuu degişürebilir. Ama ço-
cuk çoğu kez mutluluk mutsuzluk öl-
çiisu olma önemini korur. Çocuk an-
ne ve babaya sıcaklık ve sevgi alışverişi
sagladığı için yaşama anlam kazandınr.
Yaşamın anlamının burayn bağlanma-
sı o kadar önemlidir ki kaçınılmaz zor-
luklar goze alınır."
Çocuk sahibi olamayacağını bilen
çiftleri, çocuksuzluğun uzun süre mut-
suz edebileceğinı söyleyen Doç. Kayır,
"Bir kadına zor gebe kalacağını veya
kısır olduğunu, erkeğe de sperm sa-
yısının yetersiz olduğunun söylenmesi
ile bu kişilerin care bulmak için elle-
rinden gelen her şeyi yaptıklan görii-
lur. Bu hayli zaman alır. Bu takınü o
çiftin huzurunu ister istemez bozar"
diyor.
Altm
madenine soru
• tZMİR (Cumhuriyet Ege
Bnrosu) — Bergama'ya
bağb Ovacık köyunde
işletmeye açüacak altın
madeni, bölgede yaşayan
yurttaşlarda çevre kiılüiğme
neden olacağı gerekçesiyle
endişe yaratırken, bağımsız
Izmir Milletveküi Kemal
Anadolu, konuyla ilgili
olarak TBMM
Başkanlığı'na soru önergesi
verdi. Anadol önergede,
"Böylesine tehlike
yaratabilecek bir işletme
çalışmaya başlamadan önce
çevre yasasına göre çevresel
etki değerlendirme raporu
hazırlandı mı?" diye sordu.
Bergama Belediye Başkanı
Sefa Taşkın, altımn arsenik
ve siyanür gibi zehirli
kimyasal maddeler
kullaıularak antılacağının
öğrenildiğini açıkladı.
Araszorunlu
iniş yaptı
• tsUnbul Haber Servisi
— Îstanbul-Cenevre
seferini yapmak üzere
havalanan Aras adlı
Airbus tipi yolcu uçağı, sol
motorunda meydana gelen
bir anza nedenjyle Atatürk
Havahmanı'na zorunlu iniş
yaptı. THY'nin Aras adh
yolcu uçağı, dün saat
09.40'ta 144 yolcusuyla
Cenevre'ye gitmek üzere
havalandı. Edirne uzerinde
seyreden uçağın elektronik
göstergesinin uyarı vermesi
uzerine, uçak geri dönmek
zorunda kaldı. Atatürk
Havalimanı'na inen uçak
hemen bakıma alındı.
Alana geri dönmek
zorunda kalan 144 yolcu
ise başka bir uçakla
Cenevre'ye gönderildi.
Pera Pala§'ta
1920Tİ yıllar
• Kultur Servisi — 100.
yıhnı kutlamaya hazırlanan
Pera Palas Oteli, dün gece
1920'lere döndü. O yıllarda
otelin konuğu olan ünlü
cinayet romanlan yazan
Agatha Cristie'nin
doğumunun 100. yüı
kutlandı. Atatürk'ten
tnönü'ye, Mata Hari'den
Greta Garbo'ya, Julio
Iglesias'a dek pek çok ünlü
konuğu ağırlayan otelin
konukları, bu kez
1920'lerin giysilerine
burünmuş, o günleri bir
geceliğine de olsa yaşamak.
isteyen kişilerdi. Türk-
tngiliz Kültur Derneği'nin
duzenlediği gecede
çoğunlukla Cristie
romanlanyla büyümüş orta
yaşlı kişiler göze
çarpıyordu. Istanbul Şehir
Tiyatrolan'nda oyununu
sahneleyen Ingiliz
yönetmen Cris Harris'in
açılış konuşmasıyla
başlayan gece, Göksel
Kortay, Kerem Yümazer,
Ah Tkygun gibi tiyatro
oyunculannın Agahta
Cristie'nin "Doğu
Ekspresüıde Cinayet"
romanından derlenen kısa
oyunları_sunmasıyla sürdtt.
Alfred Dreyfus
pulu basıldı
• NEW YORK (AA) —
BM, ünlü "Dreyfus
davası"nın kahramanı,
Fransız Yüzbaşı Yahudi
Alfred Dreyfus'un anısına,
olaydan yaklaşık 100 yıl
sonra pul bastı. Dreyfus
için çıkanlan pullara, bir
Fransız sanatçı olan
Charles Paul Renouard'ın
bir resmi de basıldı. Yanm
dolardan az bir fiyatla
satılacak olan pullardan 2,5
milyon kadar basıldığı da
b.ildirildi. Alfred Dreyfus,
1894'te, askeri bir mahkeme
tarafından "vatana ihanet
ettiği" gerekçesiyle idam
cezasma çarptırılmıştı.
Hiçbir suçu bulunmayan
Dreyfus, Yahudi
aleyhtarlarmın hedefi
olmuş, Emile Zola'nın
başlattığı mücadeleden
sonra 1899'da da
affedilmişti.
Atlantis'in
ytikü
• CAP CANAVERAL
(AA) — Amerikalı beş
astronot, Atlantis mekiğiyle
uzaya nakledilen ve niteliği
açıklanmayan gizli yükü
dün dünya çevresinde bir
yörüngeye oturttular.
Amerikan Uzay ve
Havacılık Dairesi NASA'ya
yakın askeri kaynaklar,
Atlantis'le uzaya taşınan
yükün, Körfez bölgesini
gözetim altında tutacak bir
casus uydu olabileceğini
belirtiyorlar. NASA,
perşembe akşamı fırlatılan
Atlantis'in, pazartesiyi
salıya bağlayan gece
Cahfornia'daki Edwards
Hava Üssü'ne döneceğini
bildirdi. Savunma Bakanlığı
hesabına uzaya gönderilen
Atlantis'in görevi, resmen
gizli tutuluyor.