25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 EKİM 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/5 Karpov 'Kedilerie • NEW YORK (AP) — Sovyet satranççı Anatoli Karpov, yarm Nevv York'ta başlayacak olan büyuk karşılaşmaya hem çaJişarak hem eğlenerek hazırlanıyor. Yann Dunya Satranç Şampiyonu Gari Kasparov'la unvan için karşı karşıya gelecek olan Karpov, onceki akşam New York'taki Winter Garden Theatre'da sahnelenen ünlu "Cats" (Kediler) müzikalini izledi ve oyundan sonra sanatçıları kutladı. "Cats" muzikali Broadway'de tam sekiz yıldır sahneleniyor. Gari Kasparov iJe Anatoli Karpov, yarından başlayarak 24 karşılaşmalık bir dünya şampiyonluğu maçı için karşı karşıya gelecekler. Kasparov, bir süredir elinde tuttuğu dunya satranç şampiyonluğu unvanını Karpov karşısında korumaya çalısacak. 'Beyaz Kale' yabancı dilde • Kültiır Servisi — Orhan Pamuk'un uçuncu romanı "Beyaz Kale" İngilizce ve Almancaya çevrildi. "Beyaz Kale" Ingiltere'de Victorıa Holbrook'un çevirisiyle ve "The White Castle" adıyla Carcanet Yayınevi tarafından, Almanya'da da Ingrıd Iren'in çevirisiyle ve "Die Weisse Festung" adıyla Insel Yayınevi tarafından yayımlandı. Pamuk'un son romanı "Kara Kıtap" ise onümüzdeki yıl Münevver Andaç çevirisiyle Fransa'da Gallimard Yayınevi'nce basılacak. Ote yandan, Orhan Pamuk, Kanada'da 10 yıldır duzenlenen Uluslararası Yazarlar Şenliği kapsamındakı "Harbourfrom Okumalan" adlı okuma gunlerıne katılmak uzere Toronto'ya gitti. Toronto 'entindeki okuma gunlerıne katılacak yazarlar arasında jüney AfrıkaJı yazar J.M. Coetzee, Amerikalı polisiye yazarı Elmore Leonard, Amerikalı kadın yazar Joyce Carol Oates, Mısırlı femınist yazar Neval el Saddavi ve ünlü tngiliz romancı Peter Ackroyd da var. 4 Dick Tracy' geliyor • Kiiltiir Servisi — Geçen aylarda gösterildiği ülkelerde hasılat rekorları kıran ancak kendi benzeri "Batman - Yarasa Adam" filminin hasılatmın yansına ulaşamayan "Dick Tracy", 12 ekimde Türkiye'de gösterime giriyor. 1930'larda yayımlanan bir çizgi bant kahramanından esinlenilerek çekilen filmi, Hollyvvood'un popüler oyunculanndan VVarren Beatty yönetmiş. Beatty aynı zamanda başrolü de ustleniyor. Dick Tracy adındaki dedektifın maceralannı konu alan filmde Madonna, Al Pacino, Dustin Hoffman da rol ahyor. Beyoğlu Emek, Kadıköy Reks ve Ankara Akun sinemalannda gösterime girecek fılme ek olarak "Roger Rabbit "Lunapark'ta" adlı bir çizgî film de oynayacak. (Fotoğraf: Filmin iki başrol oyuncusu- Warren Beatty ve Madonna) Bedri Rahmi sergisi • Kiiltiir Servisi — 1913-1975 yıllan arasında yaşayan jnlü Türk ressamı Bedri Rahmi Eyuboğlu'nun resim sergisi Elektromak A.Ş.'nin katkılanyla 8 ekimde Almelek Sanat Galerisi'nde açılacak. Güzel Sanatlar Akademisi'ni bitirdikten sonra Paris'te Andre Lhote'nin atölyesinde çalışan daha sonra Türkiye'ye donerek kendi adıyla anılan atölyesinde çalışmalarını sürduren sanatçı, 1958 yıhnda Bruksel Sergısi'nde Türk pavyonu için yaptığı mozaik panosuyla altın madalya kazanmıştı. Ressamlığı kadar şairliğiyle de tanınan Eyuboğlu'nun "Yaradana Mektuplar", "Karadut", "Tuz", "Karadut 69", "Dol Karabakır Dol", "Yaşadım" gibi şiir kitaplan bulunuyor. Sanatçının en tanınmış yapıtlarından-bazıları "Köylü Kadını", "Beylerbeyi îskelesi", "Bahklar", "Mavi Siyah Kuş", "Anadolu Hisarı", "Mangal" ve "İbrik". Ahilik Haftası baslıyor • ANKARA (AA) — Kültür Bakanlığı'nca 8-14 ekim tarihlerinde Ankara, Bilecik, Çankırı, Denizii, Erzincan, Gaziantep, Isparta, lstanbul, Kırşehir ve Konya'da "Ahilik Kültür Haftası" düzenlenecek. Kültür Bakanlığı'ndan yapdan açıklamaya göre Ahilik kültürünün Türk toplumunun yapısına olan etkilerinin incelenmesi, açıklanması ve tanıtılması amacıyla düzenlenecek haftada sempozyum, panel, açıkoturum yapılacak ve konferanslar verilecek. Hafta boyunca aynca tiyatro, opera, haik oyunları gösterileriyle halk ve sanat müziği konserleri, resim, kompozisyon yarışmaları ve çeşitli sergi etkinlikleri gerçekleştirilecek. Ote yandan Ahilik kıiltürünü araştırma yanşması da sonuçiandı. Dr. Halime Doğru'nun "XVI. Yüzyılda Sultanönü Sancağında Ahiler ve Ahi Zaviyeleri" adlı eseri birinci, Cemal Anadol'un "Türk-lslam Medeniyetinde Ahilik Kültürii ve Fütüvvetnameler" adh eseri ikinci, Merih Baran'ın "Ahi Emir Ahmet (Baybuni)" adlı eseri de uçüncü seçildi. Öduller, Ahilik Kültürii Haftası çerçevesinde 8 ekimde Milli Kütupharie'de yapılacak törenle dağıtılacak. Devlet Opera ve Balesi kitabı • ANKARA (AA) — Devlet Opera ve Balesi'nin kuruluşundan bugune uzanan etkinlikleri kitap haline getırildi. Edinilen bilgiye göre muzik eleştirmeni Asım Cem Konuralp tarafından hazırlanan kitapta, Osmanlı İmparatorluğu doneminde Köprulu Fazıl Ahmet Paşa'nın girişimleriyle Venedik'ten getirilen ilk opera topluluğuna da yer veriliyor. Tanzimat ve Meşrutiyet doneminden de Ornekler verilen kitapta, modern Turk ve bale sanatının ortaya çıkışı anlatıhyor. Sevgi Feyman'ın Turk balesi konulu incelemesinin de yer aldığı Turkçe-Ingilizce kitap, opera ve bale bölumu yönetıcı, sanatçı ve teknik adamlarının listeleri, yabancı konuk sanatçılar, genel repertuar hakkında bilgileri de içeriyor. Istanbul ve Izmir Devlet Opera ve Balelerinın ayrı avrı tanıtıldığı kitapta, opera ve bale gosterilerinin yapıldığı sahnelerin oturma planlan ve çeşitli eserlerin fotoğraflanndan oluşan bir album bölüm bulunuyor. Devlet Opera ve Balesi seyircileri için hazırlanan tanıtıcı kitap 6 bin liraya satılıyor. Gazetemiz mensuplarından ressam Agop Arad'ıyann toprağa veriyoruz Babıâli'ııbı Tarabyah ressamı4 ekim günü yitirdiğimiz Agop Arad'm cenazesi, yann saat 12.00'de Gazeteciler Cemiyeti önüne getirilecek. Arad'ın cenazesi, saat 14.00'te Galatasaray Üç Horan Ermeni Kilisesi'nde düzenlenecek dini törenden sonra toprağa verilecek. RECEP BİLGİNER Geriye doğru, 46 yıllık bir ar- kadaşlığın anılan kaldı sadece. Agop Arad da öteki dostlar gi- bi, donuşu olmayan o sonsuz yolculuğa çıktı. 40 yıl once "Vatan" gazete- sinde çalışırken arkadaşlarla birlikte, sevgili Agop sanki öl- muş gibi tabutu başında topla- nır gibi yapar, "O ölmedi yaşıyor" derdik. O da gözluğu- nun arkasından o sevimli göz- leriyle gulerdi. Her turlü şaka- dan hoşlandığı için, olum gibi yaşamın en büyük dramına bi- le bir arkadaş şakası gozüyle ba- kardı. Ama ölümden çok kor- kardı. Biraz hastalanacak olsa "Gebereceğim galiba!" derdi. Bir de silahtan çok korkardı. Gazetedeki arkadaslar bunu bii- dikleri için, sık sık yanında mantar tabancası patlatarak onu korkuturlardı. Boş silahı görduğünde bile "Yapmayın! Şeytan doldurur!" derdi. Nite- kim, kardeşi Onnilt, Kore'de sıhhiye iken tufeğini temizledi- ği sırada kaza kurşunuyla öl- müştü. O büyük acısı içinde, bizlere "Ben şeytan doldurur dememiş miydim?" dıye haklı- lığını ispatlamaya çalışnuştı. Arad'ın silah kadar, ölüm ka- dar korktuğu başka bir şey da- ha vardı: Polis. Elli yıldır en gözde yazarlann, şairlerin bir- çok kitabının kapaklannı dü- zenlediği, portrelerini çizdiği için "şüpheli kişiler" arasına girmişti. Dostluklanndan gurur duy- duğu insanlar MeMh Cevdet-An- day, Orhan VeM ve Sait Faik idi. "Vatan" gazetesine girdiğimde, yani 1945'te, ba^ıa en çok yakın- lık gösteren insan o olmuştur. Hatta ilk günlerde, aduıı bilme- diğim için, ona "Agop" diye seslenmelerine uzulmüş, "Yap- mayın, sonra alınır" demiştim. Arad, Türkçeyi a denlı duzgün konuşuyordu. Sonra taklidini yapa yapa diksiyonunu bizler bozduk. \ TVR \BYA'NEV KIYILARINDA VE SIRTLARINDA — Agop Arad, Dev let Guzel Sanatlar Akade- misi'nde Nazmi Ziya, tbrahim Çallı ve Leopold Lev> 'nin atolyelerinde ögrenim görmuştü. Çok sevdi- gi ve uzun yülar yaşadığıTarabya'nın kıyılan, sırtlan bir renk cumbuşujle Arad'ın tablolannayansınuştı. hüzun doludur. Aydın, ileri du- şünceli, ama birtakım dinsel inanışlara bağlıdır. 1964yümda, benim "İsyancılar" piyesim Şe- hir Tiyatrolarf nda oynanacağı sırada, kaç kez "Recep, gel Eyüp Sultan'a gidelim. Piyesin başanlı olması için dua edelim" demiştir. Bir zamanlar, yani gençlik dönemlerimizde, o Kumkapı'- da, ben Cankurtaran'da oturur- ken, hemen her gece Beyoğlu'- Bir keresinde, rahmetli Muh- sin Ertuğrul, Nadir Nadi Bey, Agop ve ben Kumkapı'da unlu Kör Agop'un meyhanesinde birlikte olduğumuzda, O'na ait bir anıyı biraz Ermeni taklidiy- le anlatırken Muhsin Bey sözu- mü kesmiş, "Nadir Bey, Re- cep'in böyle taklit yaptığına bakmayın, Agop'un Tiirkçesi böyle değildir" demişti. Bir gun Sıraselviler'de, Eski- şehirli bir avukat arkadaşımızın kaldığı pansiyona uğramıştık. Yıl 1970. Pansiyoncu nıadam bizi şüpheyle karşılamış, Arad da onunla Ermenice konuşmuş- tu. Sonradan pansiyoncu mada- mın soylediği şu: "Ermeni de- sem, bir Ermeni Ermeniceyi böyle bozuk konuşmaz. Türk desem, bir Türk Ermeniceyi böyle konuşmaz..." Dış dunyası alabildiğine neşe- li, alabildiğıne caniı olan Agop Arad dostum, iç dunyasında PORTRE AGOP ARAD Cumhuriyet'te yirmi yıl 1913 yıhnda Eskişehir'de dünyaya gelen Agop Arad, Gedikpaşa Saint Assomption Koleji'ni bitirdikten sonra lstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ne girdi. Akademi'de Nazmi Ziya, tbrahim Çallı ve Leopold Levy atölyelerinde öğrenim gören Arad, daha sonra Paris'te de Frochot Akademisi'nde J. Metzinger'in öğrencisi oldu. 194O'lı yıllarda Yeniler Grubu'na katılan ve adını Yeniler Grubu'yla birlikte duyuran Agop Arad, aynı zamanda Vatan, Akın, Şehir ve Hakikat-i Tasvir gazetelerinde gazete ressamı olarak çaiıştıktan sonra aynı gorevi 27 Mayıs'tan sonra girdiği "Cumhuriyet" gazetesinde de uzun yıllar sürdürdü. Arad, 1955 yılından bu yana da çeşitli kişisel sergiler açtı, karma resim sergilerine katıldı. Yaklaşık 45 kişisel sergi açan Agop Arad, Yeniler Grubu'nun öteki üyelerine oranla daha göz alıcı renkler kullandı. Arad'ın yapıtlarında, yoksul insanlann yaşamından kesitlerin parlak renklerle yansıtıldığı görulür. nun meyhanelerinde gece kuşla- n gibiydik. Akşam oldu mu, gu- neş çekilip ortalık kararmaya başladı mı, Arad yanıma yak- lasırdı: — Mek kadeh? — Olmaz. Dun gece hem çok içtik, hem de eve sabaha karşı dönduk. — Sadece mek kadeh! — Ya ağzımızın kokusu? — Bende "Sen Ben" var, onu alınz, kanlarınuz anlamaz. Böylece Arad'la diyalog çe- kişmesi başlar ve sonunda Be- yoğlu'na çıkmaya karar verir- dik. Önce Balıkpazan'ndaki Lambo! Kuçük, herkesin ayak- ta, sıkış sıkış birkaç kadeh yu- varladığı meyhanedir bu. Son- ra ya Galatasaray'daki taverna- lardan biri, ya Bomonti'deki Ideal Gazinosu... Evlerimize donduğumuzde artık Sultanah- met Camii minarelerinden ezan sesi gelmektedir. Arad "Vatan", "Akın", "Şehir", "Hakikati Tasvir" ga- zetelerinde çaiıştıktan sonra "Cumhuriyet"e girdiğinde hu- zura kavuştu diyebilirim. Ken- disi de ay baslannda aylığını al- dığında "Cumhuriyet'in parası berekelli" diye hoşnutluğunu bildirirdi. Gece âlemleri zamanla öğle içkilerine donüştü. Her seferin- de Kumkapı'daki ıçki soframız- da -çoğunlukla Melih Cevdet, Oktay Akbal, Sami Karaoren'- le birlikte olurduk - yenilir içi- Iir, sonunda Arad, Melih Cev- det'e döner "Melih can, fazla şarje degUiz" derdi. Arkasından Kumkapı'daki Sutçû Boris'ten kaymaklı ekmekkadayıfı getir- tir, sonra da "Bende şeker var, kahve sade olsun" derdi. Tatlı adamdı Agop Arad. Dost canlısı, dost delisiydi. Esp- risi boldu. Insanhğı, insansever- liği boldu. Cömertti, kendi öl- çüleri içinde yaşamasını bilirdi. Övüncü, "Cumhuriyef'te çalı- şıyor ve Tarabya'da oturuyor oluşuydu. Uzun yıllar sonra Ta- rabya'da oturduğu evden çık- mak zorunda kalıp Boyacıköy'e taşuıdığı zaman çok üzülmüştü. Tarabya kıyılannın, Tarabya sırtlarımn Tarabyalı ressamı, BabıaJi'nin gerçekten gülü, sev- gUi Agop Arad'ımız, bu sonsuz yolculukta ne diyelim sana? Ar- kandan güle güle mendil salla- yamayız. Biraz acı, biraz gözya- şı! Ama şunu yaparız: Seni hep ıyîlikle anarız ve seninle birlik- te gittiğimiz meyhanelerde yine senin sevdiğin dostlarla bulu- şup, senin anına birkaç kadeh parlatınz. Bir de, o hayat dolu, renk cumbüşu tablolanna ba- kar, duygulanırız... Arad'ın resimleri sıcak ve sevecenAgop Arad, resim sergilerinden birini de 1983 yıhnda Parmakkapı Iş Sanat Galerisi'nde acmıştı. Turhan Ilgaz'ın, Arad'ın resmini anlatan bir yazısı o sıralar Milliyet Aktüalite Eki'nde çıkmıştı. HEP YALNIZDIRLAR—AgopArad'ın cudıfigürleri valnız baş- lannadıriar. Durakta beklerken, balık tutarken, otururken, bir yer- lere bakarken hep yalnızdırtar. TURHAN ILGAZ Agop Arad ressamdır, ama once bızim sokağın insanıdır. Yıllardır kuçuk ve seri adımla- nyla Babıâli'yi arşınladı. Şimdi emekli, ama bugün de onu, "Cumhuriyet"in bulunduğu Türk Ocağı Caddesi'nin köşe- sinden, başı önde, elleri cebin- de, şişman ve sempatik görünu- şüyle kıvnlırken gormek, her za- man münıkün. Çünku Babıâli- de "iş"ten emekli olunur, ama yokuştan kopuhnaz. Marazi bir alışkanhktır bizim yokuş... Ne güzel!.. Agop Arad Babı- âli'yi sanatının semtine uğrat- mamıştır. Çünkü ne yalan söy- Iemeli, Babıâli alışkanlığını bes- leyen şey, bu yokuşun dedikodu, entrika ve rekabet soluklanan havasıdır. Tıpkı uyuşturucu ip- tilası gibi, bir yandan yadsınan, ama bir yandan da onsuz olu- namayan bir tutkudur bu hava- yı soluklamak. Agop Arad'ın resimleri, yıl- lardır içinde yaşama kavgası ver- diği bu atmosferin tam zıddıdır işte. Babıâli ressamı Agop Arad'ın tabloları, anti- Babıâli'dir. önce aydınlıktır bu resimler. Sanatçının benliğınden gelen bir guneşin ışıkları ile yıkanmıştır. Pınl pınl gökyüzunde, sımsıcak, mutlu bulutlar topaklanır, bu tablolarda... İnsanlar, çoğu kez tek başlanna, en sade, en gun- delik jestleriiçinde, görünmeyen guneşin aydınlattığı mekânı dol- durmaz, canlandınrlar... Arad'ın tekniği, ilk bakışta, resmettiği şeyleri -insan, hayvan ya da doğa- "sabitleştiriyommş" izlenimini verir. Ama bu sabit gibi görünen "obje"lerin, yaşa- yan "süje"ler olduğunu fark edersinizresimlerebaktıkça. Bu büyuyü yaratan, hiç kuşkunuz ohnasın, o görünmeyen ve gune- şin üzerlerine serptiği ışıktır. Resmedilen her figür, bu ışığın altında, uzayan gölgesiyle can- lanmaktadır tablolarda... Bir de bu canlı figürler yalnız başlarınadırlar. Durakta bekler- ken, balık tutarken, otururken, bir yerlere bakarken hep yalnız- dırlar. Ama dramatik bir yani yoktur bu yalnızlıklann. Görün- meyen guneşin aydınlığı ve can yoldaşı gölgeleri arkadaşhk eder onlara... Işık ve gölgenin kafa- darlığı. sıcak ve parlak renkler- le, öylesine belirgindir ki tablo- larda, seyredenin dışanda kal- masına imkân yoktur... Agop Arad son sergisini Par- makkapı'daki İş Bankası Sanat Galerisi'nde açtı. Bu kez, gölge- leriyle arkadaş, >alnız insanlar azınlıkta, tablolarm çoğunda doğa var. Ve ağaçlarla baharı resmettiği için olacak, yalnızca gölgenin getirdiğı farkulık ölçü- sünde bozulan o sıcak tekdüze- lik yok renklerinde Aynı ağaç- ta yeşılin çeşiüi tonlannı görmek ve izlenimcileri anımsatan bir boyama tekniği, alışılmış Agop Arad resminden oldukça farklı yapıtlar karşısında olduğunu he- men fark ettiriyor seyirciye. Ama bir bahar dalında çiçekle- nen eflatun, göğün ışıltılı mavi- liği içinde yüzen pembemsi bu- lutlar, altlanndaki imzayı araş- tırtmaksızın, kimin elinden çık- tığını söyluyor bu resimlerin. Agop Arad'ın sıcak, aydınlık ve sevecen kişiliği yine yansımakta tablolarından. İnsan yine bir Sa- it Faik öykusunün lezzetini du- yuyor bu resimlere bakarken. MaçkaMezat'tan ilk müzayedeMarmara OtelVnde 90 milyona şamdanBugün saat 14.30'da başlayacak müzayedede İbrahim Çallı, Hikmet Onat, Cemal Tollu, Şefik' Bursah, İbrahim Safi ve Naci Kalmukoğlu'nun tabloları da satışa sunulacak. Müzayedede toplam başlangıç fiyatları 1 milyar lirayı aşan 250 parça açıkarttırmaya çıkarılacak. Kültür Servisi — "Maçka Mezat" mevsimin ilk müzaye- desini bugün düzenliyor. "The Marmara Oteli"nde saat 14.30'da başlayacak olan müza- yedede 250 parça eşya satışa su- nuluyor. Başlangıç fiyatlarının toplamı 1 milyar lirayı aşan eş- yalar arasında 90 milyon liralık fıyatıyla Tombak Havan Şam- dan, müzayedenin en pahalı eserleri arasında yer ahyor. 16. yüzyıl döneminin özelliğini ta- şıyan ıki parçadan oluşmuş 65 santûnetre yuksekh'ğindeki şam- danuı benzerlennden bir çıft ha- len Kanunı Sultan Süleyman Türbesi'nde bulunuyor. Müzayedede Osmanlı tarihi- ne ilişkin oldukça ilginç kitap ve haritalar da satışa sunuluyor. Kitaplar arasında Katalan dilin- deki 1984 tarihinde basılmış, "Memorias Historic de Los Monarcos Othomanos" adlı ki- tap, Osmanhlann kuruluşundan 1744 yüına kadar olan dönemi kapsıyor. Avusturya Kraliçesi Dona Mariana'ya ithaf edilen kitap, beş yuz yıl önce İspanya'- daki engizisyondan kaçan Mu- sevi cemaatinin göçünu de ay- nntılı olarak anlatıyor. Yer yer el yazması ve orijinal baskılı olan kitabın 10 milyon liralık başlangıç fiyatının üzerine çık- ması bekleniyor. Müzayedede Osmanlı tarihi ile ilgili eserler arasında Abraham Ortelius'un 1573'te gravur tekniği ile basıl- mış Osmanlı İmparatorluğu ha- ritası ile ve François Kauffer'in 1776 yıhnda çizdiği, 1779'da Paris'te basılan İstanbul'un ilk bilimsel ölçekü planı da bulunu- yor. Müzayedede Hoca Ali Rıza tbrahim Çallı, Hikmet Onat Cemal Tollu, Şefik Bursaiı, İb rahim Safi ve Naci Kalmukog- lu gibi Türk ressamlarının tab- loları da yer ahyor. 50 milyon liralık başlangıçfiyatıylamüza- yededeki en pahalı tablo olan Hoca Ali Rıza imzalı peyzaj, "Kayalar, deniz ve yelkenli" konusunu işliyor. TOMBAK HAVAN ŞAMDAN — Açüış 90 milyon lira. Sürgün romanları • Kültür Servisi — Demir özlü'nün "Edebiyat Yazılan" adlı yazınsal denemeler kitabı kasun ayında yayımlanacak. özlü, "Edebiyat Yaalan" adb çahşmasında, Türk edebiyatından üç sürgün romanını uzun bir tematik incelemeyle ele ahyor. Bekir Fahri'nin "Jönlcr: 1910", Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun "Bir Sürgün: 1937" ve Refik Haüt Karay'uı "Sürgün: 1941" adh yapıtlannın ele alındığı "Edebiyat Yazılan "nda aynca birçok yerli ve yabancı yazar üstüne denemelcre de yer verilecek. Kafka'dan mektuplar • Kiiltiir Servisi— Kafka'nın ölümünden 65 yıl sonra bulunan anne babasına yazdığı mektuplar (1922-24) çeşitli Avrupa ulkelerinde aynı anda yayımlanıyor. İtalya'da Rizzoli Yayınevi tarafından basılacak olan kitap ekim ayının ikinci yansında satışa çıkacak. Gürcistan Haftası • Kültür Servisi — "Gürcistan Haftası", 12-18 ekim tarihleri arasında Sheraton lstanbul Oteli La Coupole Restoraru'nda düzenleniyor. Geleneksel Gürcistan yemeklerinin tanıtılaeağı hafta boyunca Tbilisi Grubu da özgün Gürcü müziği ve folklorundan ornekler sunacak. Topluluk daha önce Mısır, Israil, Yunanistan, Batı Almanya, Avusturya, Suriye, Polonya ve Yugoslavya'da da gösteriler sunmuştu. Yazı yanşması • Kültür Servisi — Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği "Atatürkçülüğün Çağdaş Yorumu" adı altında ödüllü bir yazı yanşması düzenledi. Son başvuru tarihi 30 ekime kadar uzatılan yanşmada yazılar iki arahklı, beş daktilo sayfasını aşamayacak. Tüm üniversite ögrencilerinin katılabileceği yanşmada başvuruda açık ev ve okul adresi, telefon bildirilecek. Yanşma adresi PK 330 Sirkeci tstanbul. Birinciye 1 milyon, ikinciye 750 bin, üçüncüye 500 bin Ura ödül verilecek olan yanşmada sonuçlar 10 kasımda açıklanacak. Halikarnas Balıkçısı anılaeak • tZMİR (AA) — Halikarnas Balıkçısı diye bilinen ünlü yazar Cevat Şakir Kabaağaçh, ölümunün 17. yıh olan 13 ekimde, Bodrum'daki mezan başında sanatseverlerce anıJacak. Bahkçının manevi oğlu, yazar Şadan Gökovalı, bu yıl ilk kez İzmiı- Kültür ve Sanat Derneği ile Tarih ve Toplum dergisince, Balıkçı için Bodrum'a kültür ağırlıklı bir anma gezisi düzenlendiğini açıkJadı. Uluç'un sergisi • Kültür Serrisi — ömer Uluç'un resim sergisi, Derimod Kültür Merkezi'nde 19 ekim günü açılacak. 27 kasım gününe kadar sürecek olan Ömer Uluç Sergisi, kanşık malzeme kolaj, serigrafı olarak çok tualli bir biçimde düzenlendi. Sergi dolayısıyla Ömer Uluç'la ilgili bir de kitap yayımlanacak. Derimod Kültür Merkezi'nde Ömer Uluç Sergisi'ni 30 Kasım-30 aralık arasında Tomur Atagök, 4 ocak-28 şubat arasında Altan Gürman, 9 mart-30 Nisan arasında Burhan Doğançay, 6 nisan-6 mayıs arasında Mustafa Ata ve 10 mayıs-10 haziran arasında Server Demirtaş sergileri izleyecek. BUGÜN • Banş sergM tstanbul Büyükşehir Belediyesi Karikatür ve Mizah Müzesi'nde "Banş" sergisi saat 14.00'te açüıyor. (Gazanferağa Medresesi Atatürk Bulvan Kovacüar Sok. 12 Fatih). • Söytoşi Bogaziçi Ekin Sanat Derneği'nde Hasan Kıyafet'in "Kültür-Sanat ve Politika" konulu söyleşisi saat 15.00'te başhyor. (Dereboyu Cad. 150/1 Ortaköy.)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear