25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/16 7 EKİM 1990 SOVYET SATRANÇ USTASI VE SAĞIR SATRANÇÇILAR — Sovyet satranç- çı Sergey Salov, bir dizi satranç göste- rfleri düzenlemek üzere ABD'de bu- lunuyor. New York eyaletme bağiı Roc- bester kentindeki Teknoloji Enstitü- sü'nü ziyaret eden Salov, burada bir grup sağır ögren- ciy te aynı anda sat- ranç oynadı. Saatler siıren karşı- laşma biiyük bir il- giyle izlendi. (Fotoğnf: AP) Barolarda seçimheyecanı Haber Merkezi — Çeşitli ba- rolann başkanhk ve yönetim ku- rulu seçimleri ekitn ayı içinde yapılacak. Ankara Barosu'nda 13-14 ekim tarihlerinde yapılacak se- çimlerde önceki yıllarda oluştu- rulan Sosyal Demokratlar- Çağdaş Avukatlar ittifalcı bu yıl bozuldu. Bunun üzerine her iki grubun da kendi adaylannı çı- karacağı öğrenildi. Seçimde Sos- yal Demokratlar'ın adayının Öz- demir Özok olduğu öğrenilirken Çağdaş Avukatlar'ın ise adayla- nnı bugün yapacaklan ön seçim sonunda belirleyecekleri bildiril- di. Öte yandan Konya Barosu se- çimlerinin ise dün başladığı ve bugün ikinci bölümü yapılacak oian seçimlerle sonucun alınaca- ğı belinildi. Beyaz Saray'da kahvalt^f * mekle olan Galler Prensesi Diana, Başkan Bush'un eşi Bar- bara Bush'la Beyaz Saray'da baş başa kahvaltı etti. Perabeli morlu döpiyesiyle bütün dikkatleri üzerinde toplayan Pren- ses Diana'ya Bayan Bush bir de Idtap arraağan etti. (Fotoğ- raf: AP) HiJton grevibitti İs-Sendika Servisi — Istanbul Hilton Oteli'nde 48 gündür sür- dürülen grev, toplusözleşme gö- rüşmelerinde anlaşma sağlan- ması üzerine dün sona erdi. Ta- raflar arasmda önceki gün varı- lan anlaşma ile ücretlerde birinci yıl yüzde 85, ikinci yıl DlE ve ITO tarafından yayımlanan yıl- lık enftasyon rakamlannın orta- laması, artı yüzde 7 oranında ar- tış sağlandı. Hilton'da çalışan SOO'ü aşkın işçiyi kapsayan top- lusözleşme ile sosyal yardımla- ra da zam yapıldı. Toplusözleş- me 1 Ocak 1990 tarihinden iti- baren iki yıl gecerli olacak. Hilton'da Türk-tş'e bağlı To- leyis tarafından sürdürülen top- lusözleşme görüşmelerinin uyuşmazlıkla sonuçlanması üze- rine grev kararı alınmış ve 18 ağustosta greve baslanmıştı. y I i r i a U l U l k i ğ i Disovery, dün TSİ 13.47'de ABD'nin Florida eyaletindeki CAP Canaverai Üssü'nden uzaya fırlatıldı. Mekikte beş astronot ve gttneşin incelenmesinde kullanılacak Avrupa L'lysse sondası bulunu- yor. 44 yaşındaki Richard Richards yönetimindeki Discovery Kaliforniya'daki Edwards Üssü'ne carşamba günü dönecek. HABERLERIN DEVAMI OLAYLARIN Hükümette Polly Peck tedirginliği ARDENDAKI GERÇEK (Baftara/ı J. Sayfada) makta, her gün konuşmakta, sa- vaş rüzgârtarı estirmektedir; Türkiye bugünden yarına sava- şa girecekmiş gibi bir hava ya- ratmıstır. Bu da yetmemiş, Sayın Cum- hurbaşkam Meclis'ten —ANAP grubu sayesinde— karar çıkart- mıştır Meclis, "Yurtdısına silah- h kuvvet yoUamak ve Türkiye1 de yabancı silahh kuvvetler bulundurmak yetkisi'ni hükü- mete devretmiştir. özal bu yet- kiyi cebine koyarak A merika 'ya gitmiş, ABD Başkam Bush'la kapah kapılar ardında görüş- miiştür. Neler görüştüğü soru işaretidir; ama böyle yönetilen bir ülkede çok duyarh olan pi- yasanın da nasıl etkileneceği açıktır. Ülke, Cumhurbaşkanı 1 nın telaşlı, atak ve tedbirsiz tu- tumu nedeniyle savaş beklenti- leri içine sürüklenmiştir. Oysa enflasyon olgusunda psikolojik etkenlerin ne kadar önemli ol- duğunu bilmek için uzmanlaş- maya gerek yoktur. Cumhurbaşkanı özal, maki- nisti, çarkçıbaşısı, ikinci kapta- nı olmayan bir geminin siivari- sidir; pusulasını şaşırmış gibi tekneyisavaş rüzgârlartnın estiği fırtınalı denizlere yönlendirdiği izlenimini kamuoyunda yarat- mıştır. Zaten yapısal sorunlan ağır birekonomiye yapılacak en kö- tü etkilere piyasa böylece açıl- mıştır. Bir ayda yaklaşık yüzde 10 enflasyon patlaması elbette yal- nız piyasada ve işadamları ara- smda değil, halkta büyük tedir- ginlik yaratacak, gideriimesi olanaksız bir güvensizlik ortalığı saracaktır. Sayın özal, işte bu koşullar- da ülkenin yazgısını tek başına elinde tutmakta direniyor. An- cak şimdi herkesin aklındaki so- ru şudur: Nereye gidiyoruz? Bu yazı yazüdıktan sonra bü- tün yurda acı bir haber yayıldı. SHP Parti Meclisi üyesi Bahri- ye Üçok kendisine kargoyla yol- lanan bir paketi açarken patla- yan bir bombayla ağır yaralan- mış daha sonra kaldırıldığı has- tanede ölmüştür. Prof. Muam- merAksoy, gazeteci Çetin Emeç ve yazar Turan Dursun'dan son- ra gerçekleşen bu dördüncü olay laik cumhuriyeti kundaklamak yolundaki eylemlerin durmaya- cağım gösteriyor. Yazımızm başlığındaki ve so- nundaki soruyu bu son olaydan sonra bir kez daha yineliyoruz: Nereye? • • • VEIİEFENDrDEN FİKRET DAĞUOĞLL 1. KOŞU: F: Avare (5), PP: lc- ra (8), P: Pikaro (3), S: Thoro (7). 2. KOŞU: F: Büyükbaba (10), PP: Serdarbey (1), P: YunJabak (4), S: Burak 12 (5). 3. KOŞU: F: Yemeni (3), PP: Zorbey (7), P: Hello Baby (2), S: Gina (1). 4. KOŞU: F: Erbey (2), PP: Kevser (11), P: Pegasüs (7), S: Bahadırbey (1). 5. KOŞU: F: Abbas (1), PP: Myra (10), P: Dinçsoy (4), S: Buskashi (3). 6. KOŞU: F: Nilüfer (6), PP: Doğanbatur (8), P: Kırdemir (12), P: Beste (13), S: Şımank 0). 7. KOŞU: F: Hatip (4), PP: Hi- lal 12 (10), P: Arslankız (9), S: Şehnaz 9 (5). (Bastarufi 1. Sayfada) Peck'in içinde bulunduğu mali krizden çıkabilmesi için kamu bankalarına verilecek bir tali- matla kurtarma operasyonu dü- zenlenmesi olasılığı, hükümet üyeleri arasında huzursuzluk doğurdu. Böyle bir operasyo- nun ekonomik sonuçlarının ya- nı sıra hem içte hem dışta aşıl- ması güç siyasi sonınlar da ya- ratacağına dikkat çeken bir hü- kümet üyesi, görüşlerini şöyie dile getirdi: "Olayın devletle, hükümetle alakası olmamalı. Siyasi baskı- dan, Rumlann komplosundan söz ediliyor. Eğer boyle bir bas- kı varsa bu araştırılır ve devlet, bunun tedbirini siyasi alanda alır. Ekonomik desteğe ihtiyaç varsa o da faükümetin işi değil. Olay, ticari koşullar çercevesin- de yıirütülür." Ekonomi bürokrassi ve Oı- şişleri BakanlığVrun yetkilileri arasında da taroşma konusu olan "Polly Pcck olayı" üç açı- dan kaygı verici bulunuyor. Yetkili çevrelerde tedirginlik ya- ratan bu unsurlar şöyle sıraila- nıyor: Asil Nadir'in Türkiye'den is- tediği 100 milyon sterlin (521 milyar TL) bankacıhk sektörü acısından "agır bir yiik" olarak değerlendiriliyor. Böyle büyük bir paranın kamu bankalarına yukandan verilecek talimatla garanti edilmesinin sakıncaları- na dikkat çeken yetkililer, yapı- lacak kurtarma operasyonunun daha ilk başta kamu ve özel bankaların yürüteceği inceleme- lere dayandırılması gerektiğini vurguluyorlar. Bu konuda gö- rüş açıklayan bir üst düzey yet- kili. şunları söyledi: "tş bu noktaya getirilmeme- Kydi. Daha en başta, eger Asil Nadir kendisi Türk bankalanyla bir araya gelemiyorsa, teknik dözeyde hükümetten yardım sağlanırdı. Bu yardım da ban- kalara baskı yapılması şeklinde degil, belii başlı kamu ya da özel bankalardan bir araya gelerek bu işi incelemelerinin ve 'fizibl' gördükleri takdirde gerekli ga- rantiyi ya da krediyi vermeleri- nin istenmesi yoluyla yapılırdı. Ama gelinen aşamada, arük bu- nu gerçekleştirmek de giiçleş- mistir." Kurtarma operasyonunda adı gecen bankaların yöneticileri de Türk bankalanndan istenen 100 milyon sterlini karşılamalanmn çok zor olduğunu ifade edi- yorlar. Asil Nadir'in Türkiye'deki varlıklan karşılığında kendisine TL veya döviz kredisi açılabile- ceğini belirten bankacılar, "An- cak ihtiyaç duydugu meblag çok yiiksek, bu krediler onun işini gönnez" diye konuştular. İç kamuoyu baskısı Asil Nadir'in kurtanlması için Cumhurbaşkanı Özal'ın bizzat devreye girdiği yolunda önce tngiliz basınında daha son- ra Türkiye'de çıkan haberlerin hem hükümet hem de bankacı- lık kesimi üzerinde 'başkı' ya- rattığı belirtiliyor. Gecmişte yer- li banka ve şirketlerin, kamu bankalan aracıhğıyla kurtanl- masının hükümeti siyasi açıdan güç durumda bırakan büyük bir kamuoyu tepkisine yol açtığmı anımsatan yetkililer, Polly Peck için düşunülen operasyonun si- yasi açıdan daha riskli olduğu görüşünü ileri sürüyorlar. Söz konusu şirketin tngiliz kökenli olması ve verilmesi istenen ma- li desteğin daha önceki kurtar- ma operasyonlannm hacmini kat kat aşmasının siyasi kaygı- lan arttırdığını bildiren bir yet- kili, "Üstelik yalnız Sayın AsU Nadir'e degil Polly Peck'te his- sesi olan onlarca tngiliz yatınm- cısına da Türk devletinin kurta- ncılık yapması, göğüslenmesi LONDRA AsilNadir'e bir hafta süre EDİP EMİL ÖYMEN leri yaptıktan sonra 12 ekim cu- ma günü karar verecek. Ingilte- re hükümetinin ise Polly Peck hissedarlannı ve Londra'yı Batı Avrupa'mn en önemli iş ve ma- li merkezi yapan "Ciry"nin say- gınlığını korumak amacıyla Polly Peck'e bir kayyım atamak üzere şimdiden gerekli hukuksal girişimler içinde olduğu söyleni- LONDRA — Polly Peck'e kredi açan bankaların, Yönetim Kurulu Başkam Asil Nadir'e acil nakit sıkıntısını gidermesi için bir hafta süre tanımasmın yan- kılan süriiyor. Bankalar toplan- tısından sonra ilk beklentiler ve- rilen sürenin en fazJa iki hafta- ya kadar uzayabileceği şeklin- yor. Iflas işlemlerindan uzman deyken daha sonra bunun bir bir yetkilinin geçen cuma günü Polly Peck ile bankalar arasın- daki toplantıda bulunması, göz- lemciler tarafından "Hayra ala- met degil" biçiminde yorumlan- dı. Ingiltere Dışişleri Bakanhğı 1 nın, Türkiye'ye yolladığı mek- tupta da gerekli mali kaynak Türkiye'den sağlanamazsa şirke- tin kayyım yönetünine verilebi- leceği bildirilmişti. haftayla sınırlandığı anlaşıldı. Nitekim dün yayımlanan gaze- telerde de süre bir hafta öTarak kaydedildi. Polly Peck'e kredi veren 60 kadar banka tarafından kuru- lan, başta "SUndard Chartered Bank" ile Lloyds, Midland, Na- tional Westminster, Arab Ban- king Corporation, Commonwe- alth Bank of Australia, Credit Suisse First Boston, Legal and General, Societe Generale ve Warburg Soditic temsilcisinden oluşan komisyon, önümüzdeki günlerde gerekli değerlendirme- Cuma günkü toplantıya katı- lan bankaalardan edinilen kısıt- lı bilgiye göre Asil Nadir, "Tör- kiye'den mutlaka mali destek saflanacak. Gerekli girişimleri yapbm. Eksik bir şey oİmasın diye ber şeyle kendim Ogilendim. Bundan dönüş olmayacağuıa kesin inanıyorum" diye güven- ce verdi. Bu arada Polly Peck 1 in nakit para bulmak amacıyla geçen yıl satın aldığı yaş meyve şirketi "Del Monte" ile turizm ve elektronik yatırımlannı sata- bileceği söyleniyor. Polly Peck ile ilgili son geliş- melere Uişkin Londra'daki mali çevrelerde ortaya atılan sorular ve görüşler şöyle özetlenebilir: • Şirketin kaderi Türkiye hü- kümetinin elinde. Türkiye'nin şirkete yardımcı olacagına Uişkin söylenüJer benüz somutlaşmadı. Türkiye'den 100 milyon sterlin transfer edilecegi söylenirken şimdi yalnızca 70 milyon sterün- den söz ediliyor. Bu miktartar gerçekten verilecek mi? • Ingiltere Merkez Bankası- mn durumu nedir? Polly Peck'le büyük tngiliz bankalan, büyük meblağh iş yapmadığı gerekçe- siyle Merkez Bankası sadece gö- BAŞBAKAN ERZİNCAN'DA Akbıılııt^a doıııık karşılama TUNCAY ÖZKAN ERZtNCAN — Başbakan Yıldınm Akbulut, memleketi olan Erzincan'a düzenlediği ge- zinin ilk gününde Erzincanlılar- ca "donuk" karşılandı. ANAP1 ın propaganda danışmanı Erkal Zenger*in tüm çabalanna karşın Erzincanlılar Akbulut'a umdu- ğu coşkuyu göstermediler. Ak- bulut, Erzincan'da halka hita- ben yaptığı konuşmada, 1980 öncesiyle ANAP idaresini kıyas- ladı ve "Bakm, ben bu caddede 1980 öncesi benzin kuynığuna girdim. Hem de geceden girdim bekledim. Şimdi petrolün varili 40 dolara yükseldi. Hiçbir yer- de sıkıntısı yok. Çünkü alacak paramız var, dolan verip alıyo- nw" dedi. Başbakan Yıldınm Akbulut, memleketi Erzincan'a Devlet Bakanlan Kemal Akkaya, tsmet Özarslan, Enerji ve Tabii Kay- naklar Bakam Fahrettin Kurt, Tanm Orman ve Köyişleri Baka- nı Liitfullab Kayalar, Turizm Bakam tlhan Aktizüm, Adalet Bakam Oltan Sungurlu ve yak- laşık 50 milletvekiliyle geldi. Akbulut, Erzincan Askeri Ha- vaalanı'nda bir gnıp ANAP'lı "Tarihin yetiştirdiği ender insan, Yıldınm Akbulut, Sayın Başba- kan, hoşgeldiniz", "Yagmur bu- luLsuz, Türkiye Akbulutsuz ol- maz" pankartlanyla karşıladı. Havaalanından kente yakla- şık 200 araçlık bir konvoyla ge- len Akbulut için Erzincan'da 6 kurban kesildi. Aralannda ka- dınlann da bulunduğu bazı Er- zincanlıların Başbakan'a mek- tup verdikleri ve "Beni tanıdın mı?" diye sorduklan görüldü. Akbulut, bu sorulann çoğuna, "Tanıdmı" karşıhğını verdi. Baş- bakan Akbulut'un, Erzincan Cumhuriyet meydanında Erkal Zenger'in "coşturmaya çalısbğı" 5 bin kadar Erzincanlıya hita- ben bir konuşma yaptı. Türkiye'de koalisyon dönem- lerinin, kavgaların kapandığıru söyleyen Akbulut, DYP lideri Süleyman Demirel'i de adını vermeden eleştirdi. 1980 önce- siyle sonrası arasmda karşılaştır- ma yapılmasmı isteyen, "Türki- ye'nin 1980 öncesiyle şimdiki durumunu mukayese edin. Eli- nizi vicdanınıza koyun, sadece Türk milletini düşünerek karar verin. Hangi idare daha iyiydi?" diye soran Akbulut, konuşma- sına şöyle devam etti: "Şahıslarla işimiz yok. Ama bizim uyguladığımız sistemle bizden öncekilerin idaresi ara- suıdaki farkı bilip ona göre mu- kayese yapın. ANAP Türkiyei de bir reform ve ilericilik hare- keti başlattı. 80 öncesi şu cadde üzerinde ben de benzin kuynı- ğuna girdim, hem de geceden girdim. O zaman petrol sıkıntı- sı var diyorlardı, şimdi petrol 40 dolara fırladı. Ama hiç kimse Türkiye'nin hiçbir tarafmda pet- rol sıkıntısı çekmiyor. Çünkü petrol alacak dolarımız var. Biz komsularunıza kredi verecek ekonomik güce sahibiz. Bundan gunırluyuz. 80 öncesi idare yan- lıştı. Biz bu zihniyeti değişttr- dik." rüşünü söylemekle mi yetine- cek? Yoksa "Ciry"nin başına açılabilecek yeni bir mali skan- dalı olabildiği kadar yumuşak atlatmak için tngiliz mali kuru- luşları nezdinde "perde arkasmdan" müdahale mi ede- cek? Bankada geçen cuma gü- nü Polly Peck'e verdiği 50 mil- yon dolar kredi ile başı çeken "Standard Chartered Bank" ile önde gelen lngiliz bankalan ara- smda bu konuda bir toplantı ya- pıldığı öğrenildi. öte yandan Merkez Bankası'nın, Türk Dı- şişleri'ne gönderilen mektupta Polly Peck hakkında açılmış hu- kuki soruşturmalara da dikkat çektiği, ancak bunun "Financi- al Times" gazetesindeki haber- de yer almadığı söyleniyor. • 2 ekimden baslayarak Polly Peck'in muhasebesini denetle- meye baslamış olması gereken mali danısmanlık firması "Co- opers and Lybrand Deloitte"in şirketin Türkiye ve Kuzey Kıb- ns'taki muhasebe kayıtlanna gi- remedigi söyleniyor. Oysa fir- manın şirket hakkında hızla ra- por hazırlayıp kredi veren ban- kalara sanması gereklyor. • Polly Peck'in nakit sorunu ön plana çıküğı halde, şirketin ve Yönetim Kurulu Başkam Asil Nadir'in guvenirliliğini olumsuz etkileyen hukuki soruşturmalar sessiz bir şekilde süriiyor. Bun- ların sonucu ne zaman alına- cak? Polly Peck'e mali yardım yapılsa bile bu soruşturmalar sürerken ortaya yeni iddialar atılmaya devam ederken şirkete "gttven" nasıl sağlanacak? Ma- li bakımdan şirketin "sağlam" olduğuna karar verilse bile bor- sada islemlere yeniden başlandı- ğında birçok hissedarın Polly Peck hisselerini satmaya yönel- mesi nasıl önlenecek? IZMİR ANADOLU LİSESİ (İZMİR KOLEJİ) MEZUNLARI 26-29 EKİM Arast "Join the Turtlo Oub" CO POLO*'daÇ A M Y U V A / T A T İ L K Ö Y Û BULUŞUYORUZJ MÜRACAAT: Bayan Aydan Bayraktar OKAN TURİZM VE SEYAHAT A.Ş. 2. Taşocağı Cad. Cevdet Bey İş Hanı 5 B/1 Meddyeköy 80300 İSTANBUL Tel: (9) (1) 174 6fi 50 (17 HAT) Tetex: 27767 oklu tr. Fax: (9) (1) 174 83 77 -174 83 49 güç elestirilere oeden olacakür" dedi. Dış politika yansımalan Polly Peck'e Türkiye'nin des- tek sağlaması konusunun Cum- hurbaşkanı ^özal ile tngiltere Başbakanı Thatcher arasmdaki görüşmede gündeme gelmesi, konunun iki ülke arasmda 'sert' üslup'lu resmi yazışmalara yan- sıması, olayın dış politika boyu- tunu da öne çıkanyor. Dışişleri Bakanlığı'nın bir yetkilisi, Asil Nadir'e yönelik Rum propagan- dalarının etkisiz kılınması için Ankara'mn gerekli diplomatik girişimleri zamamnda yaptığına dikkat çekerek "Ancak Londra Borsası'nı ve tngiliz ticari mevzuatını ilgilendiren sorun- lara Türkiye'nin en üst diizey- de diplomatik müdahalede bu- lunması, devletlerarası ilişld- ler acısından biiyük zarar verir" diye konuştu. Aynı yetkili, Asil Nadir'in KKTC ekonomisi açı- sından büyük önem taşıyan ya- tınmlannın korunmasımn, "Ü- ke olarak doğnı olduğunu", an- cak bunun yöntemlerinin "Çok ince düşünülerek belirlenmesi gerektiğini" savundu. Asil Nadir'e Türkiye'nin mali destek vermesi, Kıbns sorunu açısından da "Ciddi yansimaiar doğurabilecek bir girişim" ola- rak nitelendiriliyor. "Kurtarma operasyonu"nu yürütmekle gö- revlendirilen Cumhurbaşkanı özal'ın bankacıhk danışmanı ve eski Emlak Bankası Genel Mü- dürü Bülent Şemiler'in KKTC'nin iç siyasetiyle yakın- dan ilgilendiği yolunda bir süre önce basında yer alan haberler, "Operasyonun, Denktaş yöne- timiyle Ankara arasmdaki iliş- kilerde bazı pürüzlere yol açabi- lecegi" değerlendirmelerine ne- den oluyor. GOZLEM UĞURMUMCU (Baftarafı 1. Sayfada) Doğu Berlin'de Türklerin oturdukları Kreuzberg'e iki da- kikalık uzaklıkta bir seyyar köfteciye gözüm takılıyor. Seyyar köfteci, tezgâhının üzerine büyük harflerle firma- sının adını yazmış: McFaruk-Döner-Felafel! Batı'da McDonald's olur da Doğu'da McFaruk niçin ol- maz! McFaruk, ekmeğin içine döner ya da köfte koyup Doğu Almanlara satıyor. Ne yapsın McFaruk? . "Asil kapitalizm" ve "Nadir liberalizm" desteğini sağlayıp devlet bankalan aracılığı ile ayakta duracak değil ya! Alıyor ekmeği, içine döner ve felafei denen Arap köftesi koyup satıyor. Ne var bunda? Doğu Berlin ile Batı Berlin'i ayıran ünlü Brandenburg ka- pısında Lenin'in büstleri, kalpaklar, Sovyet ordusu ünifor- maları ve asker çizmeleri işporta tezgâhlannda satılıyor. Satanlar da yine bizim Türkler... Türklerden bazıları Doğu Berlin'de işporta tezgâhları aç- mak istemişler. Bazı tezgâhlar gece yakılıvermiş. Boğaz te- pelerinde bilek gücüyle arsa kapatanlar oluyor da Doğu Ber- lin'de tezgâh kapatanlar olmaz mı? Doğu Almanlar, yakında ticareti bizimkilerden oğrenirler. Sonra da "hayali ihracat" işine de el atarlar. Karaparanın Avrupa bankalarında nasıl yıkandığı ve bu yolla nasıl "hayali ihracata" döviz sağladığı Almanya'da da merak konusu olmuş. Alman hukukçulan bu konuda aras- tırma yapmışlar. Bakmışlar ki uyuşturucu madde trafiğin- den gelen paralar, İsviçre'nin ünlü bankalan aracılığı ile ak- lanıp Türkiye'deki büyük şirketlere gidiyor. Önce inanmamışlar; sonra bakmışlar ki bu paraların bir kısmı da Türkler tarafından Alman bankalarına yatırılıyor. Hemen önlem almayı düşünmüşler. Düşünmüşler ama, nasıl alacaklar önlemi? Bu konuda yeni bir yasa tasarısı hazırlanıyormuş. Alman yetkililerinin yakındıkları bir başka konu da "sah- te iltica çeteleri..." İstanbul'da bir çete, düzmece belgeler hazırlayıp bazı yjurttaşlarımızı Almanya'ya gönderiyorlar. Karayolu ile Bul- garistan, Yugoslavya üzerinden Avusturya'ya gönderiten ka- çak Türkler, Avusturya sınırından bu çeteler aracılığı ile Al- manya'ya sokuluyorlar. Düzmece iddianameler, düzmece karariar ve arama emir- leri... Bunların bir kısmını da gösterdiler. Kapitalizmin alaturkasını bizler çoktan öğrendik! Doğu Al- manlara mı öğretemeyeceğiz? Bir ayda hızlandırılmış kurslarda liberalizm, kapitalizm, arsa kapama, köşe dönme ve hayali ihracat öğretilir... IZMIR'den HIKMET CETINMYA Dışa Dönük.İZMİR — DSP lideri Bülent Ecevit, İnönü'ye "Yakamızı bı- rak" çıkışından sonra şimdi de şöyle diyor: —Ayak oyunlanndan ve ya- pay birleşmeden, sosyal de- mokrasiye hayır gelmeyecek... Ecevit, İnönü'nün "Benim tek bir görevim var, sosyal de- mokratları birlestirip iktidara ulaştırmak" sözlerine giderek sert yanıtlar verecek. inönü, bu yanrtları hiç umursamayacak, sosyal demokratları bir çatı al- tına toplamak için çaba harca- yacak. Üstelik, İnönü Ecevit'e hiç mi hiç kızmayacak. Erdal İnönü'ye sormuştuk: —Bu birleşmenin gerçekle- şeçeğine inanıyor musunuz? İnönü, "İnanıyorum" demişti gülerek: —Kim ne derse desin enin- de sonunda bu birleşme ola- caktır. Çünkü biz politikayı ken- dimiz için yapmıyoruz. Halkın beklentileri için yapıyoruz... Sosyal üyınlar Kitapevi kundaklandı İstanbul Haber Servisi — Ca- ğaloğlu'ndaki Sosyal Yayınlar Kitapevi, kimliği belirsiz kişiler tarafından kundaklandı. Yayı- nevi'nde çıkan yangında 50 milyon lira değerindeki kitabın yandığı belirtildi. Sosyal Yayınlar Kitapevi sa- hibi Enver Aytekin olayı şöyle anlattı: "Sabaha karşı saat 4.00 sıralannda telefonun sesiyle uyandınldım. Arayan Eminönü Emniyet Amirligi yetkilileriydi. Üzücü olayı haber alır almaz he- men evden çıkarak kitapevine geidim. Geldigimde yangın, Fa- tih ttfaiye ekiplerince söndüriil- müştn. Saldırganlar. camlan kı- rarak içeriye yanıcı madde atıp kaçmışlar. O sırada pencereden çıkan alev ve dumanlan gören Hürriyet gazetesi muhabirlerin- den Ali Aksoyer, hemen itfaiye- ye haber vermiş ve yangın sön- dünne cihazıyla köpük sıkmış. Eger kimse görmeseydi, yangın daha da büyüyebilirdi." Zaısım 50 milyon lira civa- rında olduğunu belirten Ayte- kin, kitapevinin sigortalı oldu- ğunu da söyledi. SHP'de yeni yönetim salt bu- nunla kalrnıyor. Parti içindeki birleştiriciliğin gerçekleşmesi için çalışıyor. Siyasal programdan sorum- lu genel sekreter yardımcıların- dan Ertuğrul Günay, şu günler- de yoğun bir çalışma içinde. Yerel yönetimlerden sorumlu genel sekreter yardımcıların- dan Yiğit Gülöksüz de aynı uğ- raşıyı sürdürüyor. Gülöksüz de yerel yönetimlere yönelik belirii bir proje uygulama girişiminde. 29 eylül seçimli olaganûstü kurultayının ardından SHP ör- gütlerindeki yumuşama göz- den kaçmıyor. Hangi kanattan olursa olsunlar tüm milletvekil- leri, il, ilçe başkanlan, beledi- ye başkanlan Erdal inönü'nün çevresinde halka oluşturmus- lar. Artık SHP'de tek bir Itder var. İki başlı yönetim, tarihin derin- liklerine gömüldü. Kurultay ka- rarını verdi: —Alın PM'yi ve SHP'yi ikti- dara taşıyın... SHP lideri işte bu hava için- de uygulamalı iktidara yürüyüş programını hazırlıyor. Bir de PM'yi iki aylık toplantıların dı- şında yeni bir çalışma ortamı- na götürüyor. PM üyeleri, MYK üyeleriyle birimler oluşturacak. Ürettikleri projeleri, güncel sorunlar üze- rine yaptıkları çalışmalan rapor halinde MYK'ya sunacak. İnönü, bu konuda çok karar- lı. Çalışma birimlerinin üretken olması için kendi daiında yet- kin olan pekçok kişiyle ilişki ku- rulmasına çalışılacak. SHP, çevre sorunlarına da duyariık gösterecek. Bunların izlenmesi için gruplar oluşturu- lacak. Gönüllü dernek ve kuru- luşlarla çalışılacak. Bilim adamlarından, konunun uz- manlarından bilgi alınacak. Kı- saca gelecek bilgiler "çevre masasr'nda toplanacak. Bu masadan da sorumlu; Genel Sekreter Yardımcısı Güneş Gürseler. Bir de gölge kabine... İnönü, gölge kabinenin kuru- lacağını kurultay öncesi açıkla- mıştı. Şimdi bu konuda yoğun bir çalışma var Gölge kabine- ye girecek olanlar ile dışandan katılacaklann partide bir çal- kantıya yol açıp açmayacağı tartışılıyor. Erdal İnönü bu konuda ka- rarlı. Ne olursa oisun bu kabi- ne kurulacak ve yararlı olacak. SHP lideri böyle düşünüyor. Burada unutulmaması gere- ken bir noktayı da şöyle açıklh yor İnönü: —Gölge kabineye girecek olan arkadaslar ileride bakan olacak diye bir koşul yok. SHP'den atak bir politika beklenebilir mi? Görülen SHP'nin yeniden kabuk değiştireceği. Kurultay- dan bir hafta sonra böyle bir görüntü yansıyor. SHP Genel Sekreter Yardım- cısı Ertuğrul Günay'ın şu söz- leri de bunun habercisi: —SHP'nin her üyesini parti sözcüsü yapacağız... SHP'de içe dönük savaşım, yerini dışa dönük savaşıma bı- rakıyor. İnönü, tek amacının sosyal demokratları birlestirip iktidara getirmek olduğunu anlatıyor. Bülerrt Ecevit ne derse desin aldırmayacak İnönü. Bildiği yolda usanmadan yürüyecek. Çünkü, inatçı ve kararlı... " " " * • • SHP parti meclisi üyesi es- ki Senatör ve Milletvekili Doç. Dr. Bahriye Üçok, dün Anka- ra'daki evinde İstanbul'dan özel bir kargoyla gönderilen bombalı paketin patlaması so- nucu öldürükJü. Laik, çağdaş, demokratik Türkiye'yi kundaklamak iste- yen eli kanlı çetelerin dördün- cü cinayetidir bu eylem. Önce Prof. Muammer Aksoy, ardın- dan Çetin Emeç, Turan Dur- sun, şimdi de Bahriye Üçok. Gözü dönmüş bu çetelerin amaçları bellidir. Hedefleri çağdaş, demokratik Türkiye'yi ortaçağın karanlığına götür- mektir. Bu güne dek yakalan- mayan eli kanlı saldırganlar, bu tür eyiemlerini sürdürecek- lerdir. Bu karanlık güçler, ne ya- parlarsa yapsınlar hiçbir za- man amaçlarına ulaşamaya- caklardır. İLKMECLİS Hıfzı V. VeUdedeoglu 15000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul Ödemdi göDderUmez.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear