Catalog

7 EKİM 1990**** Tempolu (Baştarafı Sporda) mucadele ettiler. OzellıkJe Trab- zonspor sezon başının olumsuz- luklanndan kurtulmuş, futbol- cularının oyun anlayışına ilk etapta "oyun disiplini" gelmış. Bu anlayışı fızıksel olarak guç- 'u oldukları ük yarıda mukem- ıele yakın bır şekilde uyguladı- lar. Yıllardır hep top ayağına geldıği zaman oynamaya çalışan Hami bile rakiplerini kovaladı, zaman zaman savunmaya kadar gelerek top kaptı. Trabzonspor, savunmadan uzun toplarla ata- ğa kalkarak genelde ağır olan ve savunmaya dönemeyen Fener- bahçe orta alanını kolay oyun- dan duşururken, Hami, Soner, Orhan ve Hamdi'nin becerili oyunuyla da daha ılk devrede farka ulaştı. Bu fark, ozünde Trabzonspor ve Fenerbahçeh futbolcular arasındakı surat, ça- bukluk ve becennin de skora yansımasıydı. Orhan, orta ala- nın sol kulvannda savunmaya da yardımcı olduğu için yorul- du ve eski guçlü sprintlerinı ata- madı. Ancak, maçın basında ra- kip, savunmaya yaptığı pres so- nucu kaptığı topu gol yapması ve Hamı'nin attığı ikincı golde- ki mukemmel ortası ile Trab- zonspor'a galibiyet yolunu açan oyuncu oldu. Hami ise mukem- mel top teknıği ve becerisi ıle ıki gol attı ve de Hamdi'nin attığı kafa golunu adeta yarattı. Bu Fener (Baştarafı Sporda) Bn Fener'e, elindeki kalitelı ve yetenekli oyunculannı (Viş- nevski, Bilal, Nejat ve hatta Taygun) işe yaramaz diye baş- ka ıakımlara göndermeyecek, kendilerinden hiç umut olma- yanları takımda tutmayacak '"•ıtbol sezgi ve gözlemine sahip .r teknik adam gerekli. Elinde 4 tane oyuncusundan (Vokri, Aykut, Oğuz, Schumacher) baş- ka doğru durust futbolcusu ol- mayan bu Fener'e 11 kişilık fut- bol ligi yerine 4'erlik maçlann oynandığı bir ayak tenisi lıgi gerekli. Trabzon'a gelince; önce Öz- kan Sumer'ı ve yardımcısı Ali Kemal hocayı sonra da başta Hami ve Orhan olmak uzere tum sahaya çıkan futbolcuları kutlamak gerek. Sümer'le bır- likte yöneticisine de taraftarına da bir ınanç, bir guven, futbol- culara bir şahsiyet gelmiş ki, hepsi dün görülmeye değerdi doğrusu. Kapasiteleri ölçusün- de ve hatta kapasitelerinin üs- tünde mucadele ediyorlar. Oyun anlayışları değişmiş, savunma zaaflan olmasına karşın kalele- rini yine de buyuk bir özveri ile savunuyorlar. Ataklara ise yu- reklice ve foğalarak katılıyoriar. Dunku 5-3'luk sonuç bunun en güzel orneğıydi. Unal ve Lukiç'- in de katıhmı ile çok daha guç- lenecek Trabzonspor, saha içi ve dışı disiplinlerı ile yöreye has mucadelecilik ve hırslan ile ve dün izlediğımiz atak zenginlik- leri ile şampiyonluğun en buyuk adaylarından birisidir. Gelene 3 (Baştarafı Sporda) madı. Bu da Atalanta için bir kıstas olamaz" saptamasını yapıyor. Bir başka Fenerbah- çeli yazar ise işin şakasında "Biz gelene 3 gidene 3 çekiyoruz" diyor ama yedik- lerini hiç hesaba katmıyor. Ta- i onun da kılıfım bulmuş, •'Golleri yiyen Fenerbabçe de- ğil o sanşın Alman" diyor. Tribunlerde, muthiş bır tır- nak tuketimi var. Herkes he- yecandan ellerini ağızlarına göturmuş, en sert olan yerle- rini ısırıyorlar. Fenerbahçe hem yıyor, hem atıyor ama aradaki fark bir turlu kapan- mıyor. Uğura inananlar, ayak değiştiriyor, yerlerinı değişti- renler, hatta stadı terk edenler bile oluyor. Ama nafile. Hami (Baştarafı Sporda) doğmaz. Doğuştan futbol yete- nekleri olabılir. Oneınli olan bu yeteneklen harekete geçirmektir. Sanıyorum Hami, doğuştan olan bu yeteneklerini kafasıyla birleştirmiş. Ama zaman zaman kafası da bozulmuyor değil. Ör- neğin geçen yıliar bireyselliği ve de şımarıklığı başlayınca basa- n grafiğı suratle aşağıya inmiş- ti. Bu futbolcuda üstun bir ça- Iım yeteneği v'ar. Topu stopla be- raber, suratle çaüm atıp, gol noktalanna girmesi çok ıyi. At- tığı çahmlar yerinde sayan de- mode çahmlar değil, daima ra- kibin zayıf taraflarını kolluyor. Ne var kı bu futbolcu ilk kez İstanbul seyircisi önunde bu denli yeteneklerini konuşturdu. Hem iyi oynadı hem de iki gu- zel gol gösterdi. Ancak bunda dokülen Fenerbahçe defansının yardımını da yadsımamak gerekır. EBahçe (Baştarafı Sporda) (64-62). Ancak bu dakikadan sonra işler Fenerbahçe lehine iyi tmeye başladı. Top kayıplan- na Kennedy'nin 5. faulıi alma- sı da eklenince Sarı-Lacivertlı ekip Larry ve Hıisnii ile farkı daha da açtı. Son 5. dakikaya 86-7 l'lik skorla giren Fenerbah- çe, maçı da 91-80 kazandı. Diğer sonuçlan Nasaş: 74-Beşiktaş: 73 Beslen: 87-Paşabahçe: 105 Karşıyaka: 63 - Efes Pilsen: 72 Bu çocuk yeni doğdu. 65 yılın birikimiyle.. 65 yılın gücü ve güveniyle doğdu. Anadohı Hayat Sigorta... Yeni doğdu... Ve doğduğu anda 65 yaşında. Çünkü Anadohı Hayat'ı 65 yddır sektörlerine ve Türkiye'ye yaptıkları katkılarla büyüyen iki dev kurdu. Anadohı Hayat, Türkiye İş Bankası'nın gücü, Anadohı Sigorta'nın birikimiyle kuruldu. Anadohı Hayat sadece hayat sigortası alanında hizmet vermek, yarınlara güven getirmek.. huzur getirmek için kuruldu. Anadolu Hayat, hayat sigortası alanında uzmanlaşmış kadrosuyla Ekim^en itibaren daha çok insana daha verimli, daha uzmanca, daha modern sigortacılık hizmetleri sunacak. Anadohı Hayat, milyonlarca insanın geleceğinden sorumlu olmanın bilinciyle birikimlerinizi daha verimli yatınm alanlarında değerlendirecek. Anadohı Sigorta'dan Geleceğin Sigortası poliçesi alan 2 milyon kişiye ve güvenceli hayat isteyen tüm insanlara daha çok kazandıracak.. daha güvenli bir gelecek hazırlayacak. Bugünü huzurla.. yarını güvenle yaşamak için Anadohı Hayat'a gelin. Hayata.. geleceğe güvenle bakın. AMADOLU HAYAT Bır TİİRKİYB İ * BAWIO>«I ve AMAOOUI StOOflTA Kuriilu $udu ANADOLU HAYAT "Hayat uzmanı"