Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6EKÎM 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
DÖVK4DA BUGÜN
ALİSİRMEIV
Yapmayın Beyler
FRANKFURT — Ülkemİ2de de çok iyi tanınan, yaprtlan-
nın hemen tümü dilimize çevrilmiş bulunan Johan Mario Sim-
mel, son kitabının Türkiye'de yayımlanmasına karşı çıkmış.
Simmel, davranışına gerekçe olarak ülkemizde henüz insan
haklarına saygının sağlanmamasını gösteriyor.
Frankfurt Kitap Fuarı'na katılan bir yayınevi yöneticisi dos-
tumuz Simmel'in tavrını eleştirmekteydi.
— Hkp değilse ona kalmadı bunlara karşı çıkmak, diyor-
du.
Kendisine katılmadığımı, insan haklannın herkesin soru-
nu okiuğunu söyiedikten sonra, iktidardaki kadronun, bir yarv
dan sureti haktan görünürken, öte yandan temel hak ve öz-
gürlükleri hiçe saymalarındaki çarpıklığın, bizi nasıl baş kal-
dırmaya itiyorsa, yabancılarda da insanlarımızın çoğu hak et-
mese bile bir tiksinti uyandırdığını soylemek durumunda kal-
dım.
O sırada Cumhufıyet Kitap Kulübü'nün standında Türki-
ye'den getirdiğim gazeteler duruyordu. Hemen birini göster-
dim. Gazetedeki haber, yeni bir yabanıllığı tüm çıplaklığı ile
gözler önüne sermekteydi. Haberde belirtildiğine göre, Es-
kişehir Cezaevi hücre sistemine göre yeniden düzenlenmişti.
Üstelik bu düzenleme için 2 milyar lira harcanmıştı ve yetki-
liler, yaptıkları düzenleme sanki pek hoş bir şeymiş gibi, ga-
zetecilere cezaevini gezdirmişierdi. Oysa, Eskişehir Cezae-
vi, tasarianan yeni uygulamayla bir tür "sürekli işkence evi"n-
den ya da "delirtme merkezi"nden başka bir şey olmayacaktı.
Çünkü, yöneticilerin gerçekleştırmek istedikleri, kaçma teh-
likesi olan veya kendilerınce ıslah olmadığına ınandıkları
"anarşi ve terör" suçlulannı bu hapishane hücrelerinde tec-
rit etmektir.
Bir hücrede yaşayacak olan ve havalandırma haklannı da
yine hücreden farksız, yalnız tellerle orüiü tavanından temi2
hava alan avlularda kullanacaklar. Yani başka bir deyişle, kim-
seyle görüştürülmeyecek olan bu insanlar bir tûr sürekli iş-
kence altında yasatılıp delirmeye bırakılacaklar
Hemen belirtelim, bu uygulama, hücre cezasının tanımını
yapan ve alt (en aşağı 10 gün) ile üst (en fazla 3 yıl) sınırları-
nı çizen İnfaz Yasası'na da dünyada yürüriükte olan uygula-
maya da insan haklanna da aykırıdır.
Çünkü hiçbir insan, insanlardan tecrit edilerek cezalandı-
rıiamaz. Nitekim hücre cezası uygar dünya için geçen yüz-
ytlda kalmış bir uygulamadır,
Türkiye'de yöneticilerin, bir türlü anlamamakta inatla di-
rendikleri bir gerçek var: Tutuklu ve mahkûmların da özleri-
ne dokunulmaz hakları vardır. Toplumda suçluların da bazı
haklarına saygı göstermek, onlann da temel hak ve özgür-
lüklerinin bir bölümünü, çağdaş ölçütlere uygun ceza ve in-
faz yasalarıyla sınırlarken, bir bölümüne de sonuna kadar
saygı göstermek ve hatta çiğnenmelerini engellemek devle-
tin görevidır.
Birleşmiş Milletler, bu konuda uyulması gereken evrensel
ölçütleri belirleyen kurallar da getirmiştir.
Ama nedense Türkiye'de infaz sistemini yönlendirenler bu
gerçekleri görmezden gelip, infazı ceza içinde cezaya dönüş-
türürlerken kendilerine göre de gerekçeler uygulartar. Bu uy-
durma gerekçelerden birı de tuoıklu ve mahkûmların Batı
:
da da hücrelerde yaşadıklandır. Zaten kendisi ve yasası bile
çağdışı olan Turk infaz sistemini d=>ha da ağırlaştınp, yaba-
nıllaştıran her yeni uygulama da çağdaş oiçütlere uyma mas-
kesi altında sunulur kamuoyuna.
Herkes bilmelidir ki Eskişehir Cezaevi'nde uygulanmak is-
tenilen sıstem, bugün hiçbir yerde yürüriükte değildir. Bir ara
Federal Almanya'da bu yöntemin Ktzılordu franksiyonu üye-
lerine uygulanmak istenmesi ülke ve dünya kamuoyunda bü-
yük tepkilere neden olmuştu.
1988 yılında ABD'de değişik devletlerin birçok eski ve ye-
ni tip ceza ve tutukevlerini gezme olanağını buldum. Dogru-
su, bunların çoğu, bizim öğrenci yurtlannda bile sağlayama-
dığımız konforu ve gıdayı mahkûmlarma sağlamıştılar. Evet,
mahkûtnlâr va tıılııklııiaf«J>k*hif verde ta&iBİAKİAıitBtaMMor-
lardı; hepsi btrer ya oa flfl|w Kişilik hûcretertJe kalıyorlaroı.
Ama bunlar.Türk'irisanrna'gcre konforla sâyrtabflecefc rfcc-
relerinde tecrit edılmiş değillerdi. Birbirleriyle temas ediyor-
lar, çalışmaya katılıyorlar, doğanın içinde spor yaptyorlar
"eğlence" (svet eğlence!) zamanları ile dinlenmenin bir bo-
lümünü bir arada geçırıyorlardı.
Ohio eyaletınde mfaz müfettişi olarak görev yapan ve ba-
na bu eşsiz olanağı sağlayan hukuk doktoru Melda Türker,
iki ya da üç kez Türkiye'ye geldi. Yetkililere başvurdu, ABO
deki infaz reformunu anlatmaya, bunun olurnlu sonuçlarını
ülkemize yansıtacak bir uygulamanın başlatılmasını sağla-
maya çalıştı, bu alanda bilgisini, deneyimini hiç karşılık bek-
lemeden, sunmaya amade olduğunu, hatta BM'den bu uy-
gulama için fon bulma olanakları yaratacağını söyledi. Ama
Melda Türker, her defasında anlayışsızlığın, bağnazhğın, çağ-
dışılığın, sağır ve soğuk duvarlarıyla karşılaştı; sonsuz san-
dığım enerjisiyle biriikte tükenmez sandığım iyimserliğini de
yitirdi gitti.
Çünkü, Türkiye'de çağdaş infazı uygulayacak kafalar bu
kuruma egemen değildi.
Üstelik bunlar, kendi çağdışı uygulamalanna haksız gerek-
çeler de bulmaktaydılar. Örneğin, bir mahkûmun kaçma ola-
sılığı onun özüne dokunulmaz hakları çiğnenerek değil, gü-
venlik önlemleri arttırılarak önlenebilirdi.
Ama hazretlere bunları anlatmak olanaksızdı.
Eskişehir'de başlatılmak istenen uygulama bu çağdışı dü-
şüncenin yeni ve somut bir örneğidir.
ve bu yetkililere "yapmayın beyler" demek de boşunadır.
Bu durumda Türkiye'de insan haklannın sürekli çiğnendi-
ğini ileri süren ve tepki gösteren Simmel'e hak vermemek
olanaksızdır.
Bu ağır insan hakları inlaline son vermek ve ülkenin onu-
runu korumak için muhalefet ve tüm demokratik güçler kol-
ları sıvamalıdırlar.
Bugün sizlere dışarıdan, Almanya'dan, Frankfurt Kitap Fu-
an'ndan söz etmek istiyordum. Ama içerinin ahmak kısır dön-
güsü başımızı kaldınp dışarı bakmamıza fırsat vermiyor.
Velayet'i:
Hacca hazınz
• TAHRAN (AA) — İran
Dışişleri Bakanı Ali Ekber
Velayeti, Iranblann gelecek
yıl hac vecibesini yerine
getirebilecekleri konusunda
iyimser olduğunu söyledi.
ran haber ajansı IRNA'mn
naberine göre Birleşmiş
Milletler'in Newyork'ta
yapılan genel kunılu
sırasında Suudi Arabistan
Dışişleri Bakanı Suud El
Faysal üe görüşen Velayeti,
"Umanm bu yıl İslâm
dininin emrettiği gibi
önemli dini ve siyasal bir
olay olan hacda haar
olacağız" dedi.
Halk cephesi
meclisegirdi
• MOSKOVA (AA) —
Azerbaycan'da pazar günü
yapılan seçimler sonucu
Azerbaycan Halk
Cephesi'nden 32 aday,
meclise girmeyi garantiledi.
AA muhabirinin Bakü'deki
kaynaklardan edindiği
bügilere göre Halk Cephesi
ttyeleri ilk turda seçilmeyi
başardılar. Halk
Cephesi'nin Azerbaycan'da
32, Nahcivan özerk
bölgesinde de 2 adayının 14
ekimdeki ikinci turda, KP
adaylanna karşı mücadele
verecekleri bildirildi.
Slovenya'da
bagımsızlık
• BELGRAD (AA) —
Yugoslavya'nın Slovenya
Cumhuriyeti'nde
parlamenterler, Federal
kanunların pek çok
maddesinin yeni hazırlanlan
umhuriyet Anayasası'yla
uyuşmadığına karar
verdikten sonra bağımsızük
için bir halk oylaması
yapılmasını teklif ettiler.
Yugoslavya Resmi Haber
Ajansı Tanjug'un
bildirdiğine göre Slovenyalı
parlamenterler, ekonorai,
politika ve savunma ile
ilgili 30 federal yasanın
geçen hafta değişiklik
yapılan Slovenya Anayasası
ile çeliştiğini belirlediler.
Bunun üzerine bir yasama
komisyonu "bağımsız ve
egemen Slovenya
Cumhuriyeti"nin kurulması
için bir halkoylaması
yapıknası çağrısında
bulundu. Ancak, bu
konuda bir halk oylaması
yapılmasının yasal dayanağı
olup olmadığı belli değil.
Küba:KP'de
reforpı
• HAVANA (AA) — KUba
Komünist Partisi, parti
kadrolannı yüzde 50
azaltarak ve güçlü merkez
komite sekreterliğini
yeniden düzenleyerek
bürokraside reformlar
yapmayı öngören
programını açıkladı. Resmi
yayın organı Granma'da,
' parti liderliğince dün
yayımlanan açıklamaya
göre, reform programı,
bundan sonra
gerçekleştirilecek üst düzeyli
ve bölgesel parti komitesi
seçimlerinin, çok adaylı ve
TZIİ oylama ile yapılmasını
Jngörüyor. Halen
uygulanan seçimler ise,
adaylann parti organlannca
önerilmesi ve daha sonra
onaylanmalan biçiminde
yapılıyordu. Parti liderliği,
reform paketinin hedefini,
partideki kırtasiyecilik ile
bürokrasinin azaltılması ve
hükümet ile partideki
"anormal büyüklüğün"
giderilmesi olarak belirledi.
Papandreu
daha iyi
• ATtNA (Cumburiyet) —
Yunanistan'ın eski
başbakanı ve ana
tnuhalefetteki sosyalist
PASOK'un lideri Andreas
Papandreu'nun son
geçirdiği ciddi kalp
rahatsızlığım "atlattığı"
bildirüiyor. Bu arada
Cumhurbaşkanı Tiırgut
özal Papandreu'ya "acil
şifalar dileğinden" bulunan
bir telgraf göndererek,
sağlık durumunun
fenalaşmasmdan ötürü
duyduğu üzüntülerini dile
getirdi.
Ruanda'da
çatışma durdu
• Dış Haberier Servisi —
Bir Afrika ülkesi olan
Ruanda'da hükümete bağlı
kuvvetler ile isyancılar
arasındaki çatışmaların
durulduğu, Fransız ve
Belçikah askerlerin
yardımıyla durumun
kontrol altına alındığı
bildirildi. Komşu Uganda
ordusunda tuğgeneralliğe
yükselen Fred Rvvigyema
hderliğindeki isyancılar,
ülkenin
demokratikleştirilmesi ve
yolsuzluklara son verilmesi
talepleriyle silahlı bir
ayaklanma başlatmış,
çatışmalar başkent
Kigâli'deki havaalanı ile
başkanlık sarayı çevresini
de sarmıştı.
Pölonya'da Walesa ile Mazowiecki devlet başkanlığı için karşı karşıya
Dayanışmalda bölünmeSeçimlerde, Dayanışma'nın iki ayrı kutbunu
temsil eden Tadeuzs Mazovviecki ve Lech
Walesa dışında aşırı sağdan sola dek çe'şitli
kesimlerden dört politikacı daha aday oldu.
Dış Haberler Servisi — Po-
lonya Başbakanı Tadeuzs Mazo-
»iecki, uzun yıllar rejime karşı
birlikte mücadele ettiği Dayanış-
ma Sendikası lideri Lech Wa)e-
sa'ya rakip olarak bu ülkede 25
kasımda yapılacak olan devlet
başkanlığı seçitnlerinde aday
olacağjnı açıkladı. Mazovviecki1
yi destekleyen Demokratik Ey-
lem İçin Yurttaşlar Hareketi
(ROAD) önde gelenleri de yeni
seçim yasasına göre adaylığın
kesinleşme tarihi olan 11 kasıma
dek gerekli olan yüz bin imzayı
toplamak için koüarı sıvadıkla-
rını bildirdiler.
Mazowıtcki'nin uzun bir te-
reddüt döneminden sonra dev-
let başkanbğına adavlığını acık-
lanasıyla Dayanısma hareketi
tümüyle ikiye bölünmüş oldu.
Seçimlerde Mazovviecki ve Wa-
lesa dışında aşın sagdan aşın so-
la dek çeşitli kesimleri temsil
eden dört politikacının da aday-
lığını koymuş olmalanna karşın
bunlann hiçbirinin seçimlere ka-
tılabilmek için gerekli olan yüz
bin imzayı toplayamayacakları,
böylelikle de devlet başkanlığı
seçimlerinin tümüyle
Mazowiecki-Walesa çekişmesine
dönüşeceği öne sürülüyor.
47 yaşmdaki Lech VV'alesa,
Merkez Birlik Partisi'nin yanı sı-
ra Dayanısma Sendikası tarafın-
dan da des^Hdeniyor. Sendika-
nın geçen hafta yapılan ulusal
yönetim kunılu toplantısı, ezici
çoğunlukla VValesa'yı destekle-
me kararı almışu.
63 yaşındaki Mazowiecki ile
Walesa arasında, Polonya'mn
demokratikleşmesi ve pazar
ekonomisine geçmesi konularm-
da görüş aynlıkları bulunuyor.
VV'alesa, her iki alanda hızlandır-
ma yanlısı olduğunu ilan eder-
ken Mazowiecki, daha emin
adımlarla >1irünmesi taraftarı
olduğunu belirtiyor. İki aday
arasında, gelecek yıl onaylan-
ması beklenen yeni anayasada-
ki devlet başkanımn ve başbaka-
nın yetkileri konusunda da gö-
rüş ayrılıklarının bulunduğu
kaydedildi. VValesa, devlet baş-
kanımn Mazovviecki ise başba-
kamn yetkiierinin daha geniş ol-
masını savunuyorlar.
'tÜPtNLER
Isyaiîcı albay teslîm olduDevlet Başkanı
Corazon Aquino'ya
karşı isyan başlatan
Albay Noble dün
hükümet kuvvetlerine
teslim oldu. Aquino
hükümeti altmcı kez
darbe girişiminden
kurtuldu.
MANtLA (AjansJar) — Fili-
pinler'de Devlet Başkanı Cora-
zon Aquino'ya karşı ayaklanan
güçlerin önderi Albay Alexan-
der Noble dün gece yansı şart-
sız olarak hükümet birliklerine
teslim oldu. Fılipinler Genelkur-
may Başkanı Renato de ViMa is-
yancı albayın ele geçmesiyle il-
gili olarak yaptığı açıklamada
Noble'a bağlı kuvvetleri gruplar
halinde ele geçirmeye başladık-
iannı bildirdi.
Filipinler'in güneyindeki
Mindanao Adası'nda ormanlık
bir bölgede iki ay saklanan fl-
rari Albay Noble, iki gün önce
400 yandaşı ile birlikte hüküme-
te karşı isyan başlatmış ve ada-
nın bağımsızlığmı ilan etmişti.
Albay Noble, hükümete bağlı
kuvvetlerin yoğun ateşi sürerken
dün bir açıklama yaparak hükü-
meti diyaloğa çağurnıştı. Iktida-
ra geldiğinden beri altmcı kez is-
yanla karşı karşıya kalan Aqu-
ino hükümeti ise bu çağrıya ce-
vap vermedi. Devlet Başkanı
Aquino dün radyodan yaptığı
konuşmada, "Diğerierinde ol-
dugu gibi, bu darbe girişimini
ile bastıracaklınnı" acıkladt.
• Hükümete bağlı kuvvetlerle
isyancılar arasında çarpışnUüar
dün de sürerken, hava kuvvet-
lerine bağlı iki savaş uçağı, Al-
bay Noble'ın Butuan kentinde
elinde tuttuğu bir tugay karar-
gâhını bombaladılar. Ajanslar
Noble'ın elindeki son mevzi
olan karargâhın tümüyle tahrip
ALBAY NOBLE — Filipinler'in güneyindeti Mfndanao Adası'ada bağımsızlık ilan edrt is}anrtâlbay N«ble dün hökümet kuv-
vetlerine teslim olmadan önce bir basin toplantısı düzenleyerek bükiimeie diyalog çağnsı yıpaıtştı. (Fptoğraf: AP)
olduğunu, ancak isyancılann bir
kısmmın kurtulduklarım bildir-
di.
Filipinler Genelkurmay Baş-
kanı Renato de Viila, dün yap-
tığı ilk açıklamada, isyanın bas-
tırıldığını bildirmişti. Ancak,
ajanslar, daha sonraki haberle-
rinde hükümet kuvvetleri ile is-
yancılar arasındaki çatışmaların
gün boyunca sürdüğünü duyur-
muşlardı. AA'nın AFP'ye da-
yanarak verdiği habere göre de
Genelkurmay Başkanı Renato
de Viila, daha sonra yaptığı
açıklamada "Mindanao adasın-
daki kanşıklıga son vermek
iizereyiz" demişti.
Teslim oimadan önce dün
"gerekirse öleceğiz" diye konu-
şan Albay Noble'ın çle geçme-
siyle birlikte Aquino hükümeti
bir kez daha darbe girişiminden
kurtuimuş bulunuyor.
OMA
Sosyalist Partiadını değiştirdi
ttalyan sosyalistlerinin lideri Bettino Craxi, beklenmedik bir
biçimde Sosyalist Parti'nin adını "Sosyalist Birlik" olarak
değiştirdi. Bu durumun, Occhetto liderliğindeki
komünistlere bir "çelme" olduğu bildirüiyor.
NtLGÜN CERRAHOĞLU
ROMA — Geçen mart ayından beri
"tsim degiştirsek mi?", "Defiştirmesek
mi?", "Ne yaps«k?" diye düşünen ve hi-
ziplerarası mücadeleler içine düşen Ital-
yan komünistlerine (İKP) sosyalist lider
Bettino Cnui beklenmedik bir çelme
taktı. "tşbitirici" ve "kaıartı" bir poli-
tikacı olarak tanınan İtaJyan sosyalist-
LONDRA
lerinin lideri Craxi, beklenmedik bir
hamleyle Sosyalist Parti'nin adını "Sos-
jnlist Birlik" olarak değistirmeye karar
verdi. Yıl sonundaki olağanüstü kongre-
de İKP'yi "Birieşik Sol" ya da "Demok-
ratik Sol" olarak yeniden vaftiz etmeyi
düşünen komünist lider Achille Occhet-
to, bu sürpriz harnle karşısmda şündilik,
"Sosyalistlerin bu isim degiştirme ope-
rasyonunun altında gerçekten bir 'sol
hükümet' alternatifi ve solun birligi ara-
yışının olup olmadıgını zaman göstere-
cek. Hep biriikte beklevip görecegiz" de-
mekle yetindi.
Komünist partiye yakın kaynaklar, bir
yıla yakın süredir "komünist" adından
kurtulmak için parti içinde büyük mü-
cadele veren Ocehetto'nun bu yıldırım
harekâtı karşısında beyninden vurulmu-
şa döndüğünü söylüyorlar. İKP Genel
Sekreter'inin sağ kolu sayılan Hblter
Veltroni, sosyalistlerin atağının kendileri
için büyük bir darbe olduğunu kabul
ediyor ve "Craxi bu çıkısı ile 'Sosyalist
Birlik'i İKP'ciler değil, ben
oluşturacağım' demek istemiştir" diyor.
Italya'da geleneksel olarak çok güçlü
olan yerel geleneklere ağırlık veren yerel-
leşmiş, federatif bir "Sosyalist Birlik"
olarak özetlenebilecek Craxi'nin proje-
si, Berlin Duvan'nın yıkıüşından beri or-
yantasyonunu kaybeden Batüı sol seçme-
ne ilk kez yeni bir sol anlayışı öneriyor.
Soldaki değişimlere öteden beri hassas
olan ve bu değişimler kendisini şartlama-
dan değişimlere ayak uydurmayı kendi-
sine daitna amaç edinen Bettino Craxi,
1978'de genel sekreter olduğunda da ilk
is olarak Sosyalist Parti'nin orak çekiçli
amblemine "karanfıl" eklemişti.
Ingilterelden Filistin'e destektngiltere Dışişleri Bakanı Douglas Hurd:
"însanJık duygusu olan herkes Filistinlilere
yakınlık duymahdır" dedi.
listinliler, Israil'in güvenliğinio
kapaulmış üniversitetere, yasadı-
şı yerleştirmelere ve hatta toplu
cezaiandırmalara bağlı oldugu-
na inanan yanlış politikaların
günlük kurbanlandır."
Dış Haberier Servisi — İngil-
tere Dışişleri Bakanı Douglas
Hurd, "İnsanlık duygusu olan
herkes, Filistinlilere yakınlık
duymalıdır" dedi. Hurd, Füistin
sorununun çözümünde bir iler-
leme sağlamanın önkoşulunun
Irak'ın Kuveyt'ten çekilmesi ol-
duğunu söyledi. Mısır, Körfez
krizinin dikkatleri Filistin dava-
sından kaydırdığına inanmanın
bir hata olacağı yolunda israil'i
uyardı.
önümüzdeki hafta Mısır ve
İsrail'e bir gezi yapacak olan İn-
giltere Dışişleri Bakam Douglas
Hurd, Filistinlilerin toprakları-
nın işgal altında olduğunu ve Fi-
listin halkının hiçbir politik hak-
kının bulunmadığını belirterek
"tnsanlık duygusu olan herkes
Filistinlilere sempati duymalı-
dır'" dedi. İsrail'in Arap ulusla-
n ile görüşme masasına oturma
konusunda "yeni düşüncelere"
hazırlanması gerektiğini ifade
eden Hurd, İsrail'in guvenlik
içinde olma hakkına saygı duy-
duklannı belirterek "Fakat Fi-
listin halkının protestolan sürer-
se, buna kimse şaşırmamalıdır"
dedi. Hurd, şunlan söyledi: "Fi-
Reuter'in verdiği habere göre
önceki gece Diplomasi ve İngi-
liz Lluslar Topluluğu Vazarları
Dernegi'nin akşam yemeğine
katılan Hurd, Filistin konusun-
da yeni inisiyatiflerin ancak
Irak'ın Kuveyt'ten çekilmesiyle
geliştirilebileceğini de belirterek
"Irak'ın Kuveyt'ten çıkmasıyla
dımlı Arap görüşleri zafere ula-
şacaktır ve aşınlara iistönlük
kuracaktır" dedi.
Ortadoğu'daki tüm sorunla-
rın ele almacağı bir uluslararası
konferans flkrine de değinen
Hurd, BM Guvenlik Konseyii
nin 5 daimi üyesi arasında gö-
rüş ahşverişleri ve İsrail ile Arap
ülkeierindeki olumlu yaklaşım-
ların bir konferans için hazırlık
aşamalan olduğunu beu'rterek
"Şuna inanıyoruz ki hazırlıklar
uluslararası bir konferansı be-
deflemeli ve bu konferansla
soDiıclanıııalıdır" dedi.
GERGİNLİK — Bir Israilli askerin Filistinlilerce öldürülmesi sonrasında başla>-an olavlar süru-
yor. Uzun süren bir sessizlikten sonra tsrailli askerlerk Filistinlilerin çatışması alevlendi. 4 Filis-
tinli, Israilli askerierce oldüriildü, onlarcası >aralandı, yüzlerce Filistinli tutuklandı. Gecen çanamba
günü Kudüs'te kalabahk bir sokağa atılan el bombası gerginliği doruğa çıkardı. Olayda 2 Israilli
sınır polisi ve 5 Filistinli yaraiandı. Olayla ilgili şüpheliler sorgulanmaya başlandı. (Fotoğraf: AP)
JVASHINGTON
Ermenî soruniında
hareketli günler
WASHINGTON (Cumhuri-
yet) — Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın ABD'yi ziyaretinin üze-
rinden daha bir hafta
geçmeden, Washington, Türk
Amerikan ilişkilerindeki klasik
iki çıbanbaşı, 10'a 7 ve Ermeni
konularında hareketlenmeye
başladı.
Senato tahsisatlar alt komi-
tesi iki gün önce Türkiye ve Yu-
nanistan'a yapılacak yardımı
10'a 7'ye çoic yakın bir oranda
10'a 6.88 oranında belirledi.
Ancak bu, Washington'a özgü
bir yanhşlık sonucunda oldu.
Komite başkanı Senatör Leahy,
komite toplantısından önce
yaptığı yazılı açıklamada iki ül-
keye yapılacak yardımın 10'a 7
oranında olacağını bildirmişti.
Toplantıdan önce Leahy'nin
yardımcıları, yardım miktarla-
rmı bu orana göre 545 ve 375
olarak hesapladı. Böylece oyla-
maya, oranın 10'a 6.88 oldu-
ğundan habersiz olarak girildi.
Yapılan oylama sonucunda yar-
dım miktarlan aynen geçince
Rum lobisi oranın 10'a 7 de-
ğil 10'a 6.88 olduğunu fark et-
ti. Hemen Leahy'nin ofisi ile te-
masa geçildi. Rum lobisinin ya-
kır.larından Leahy, yanhşhğı
duyduğunda büyük bir şok ge-
çirdi. Karar tashihi için hemen
harekete geçti ve iki hafta son-
ra yapılacak tam komite top-
lantısından önce oranın 10'a 7
olarak düzeltilmesi için gerekli
önlemleri aldı. Görüldüğü gibi
Türkiye"nin Körfez krizindeki
performansı, Kongre'nin Tür-
kiye'ye karşı olan tutumumîTaz"-
la değiştirmesine yol açmadı.
Ermeni konusunda da bir ü-
ginç gelisme meydana geldi. Er-
menistan Parlamentosu'nun ye-
ni seçilmiş başkanı olan Levon
der Bedrosvan, özel bir ziyaret
çerçevesinde Washington'da bu-
lunuyor. ABD yönetimi Bed-
rosyan ile görüşmeyi çok arzu-
luyor ama iki açıdan ürkttyor.
Birincisi Gorbaçov'a ABD'nin
Sovyetier'deki etnik yaralan ka-
şımaya niyetli olmadığım gös-
termek bakımından sakıncah
buluyor, ikincisi Türklerin de
bu konuyu izleyeceğini biliyor.