Catalog

CUMHURİYET/16 HABERLERIN DEVAMI 6 EKİM 1990 Iııöııü: Üretici kıırban Sfffî!(Baftarafi 1. Sayfada) destek gorduğunu anımsatarak, "Kurultay coşkusu devam ede- btlır Ve bu coşku bia en kısa za- manda ıktıdara goturur. Artık muhalefetın sonuna geliyoruz. Yakında iktidar olacagız. Benı destekleven ve desteklemeyen butun partilderle berabenm" dedı Daha sonra SHP Izmır il bı- nasında bır basın toptantısı du 7enle%en Inönu, ağırlıklı olarak parîı dışı konularda konuştu Kurultav sonrasma ılışkın ola- rak, "DediğJm gıbı kurultay vep>enı bir he>ecan yarattı. Ar- tık yapılacak olan, seçim once- sindekı vanşı unutmak ve seçim »onrasında bır butun olarak, bir çelık yumruk olarak ıktıdar ya- rışında sonuca gıtmekhr" dedı Inonu, uretıcılerın sorunlarına değınırken, "Tariş, ANAP ka- rarianna gore \onetılıyor. Mem- leketın efendısı olan ko\lunun hakkı »enlmezse ulke sosyal çal- kantılara gıder. Bu vıl seçılen kurban çiftçilerdır. Bunu kınıyorum" dedı Enflasyondakı artışla ılgılı olarak hukümetı suçlayan Inö- nu "Bu hukumclın politıkası enflasyona dayanıyor. Sonra bır sa\ın bakanımız, 'Halkımız enf lasyona alıştı' dıyor. O vatan- daşlann oylanyla bu sistem çop- luge atılacak" şekhnde konuştu Ünıversıtelerın açılış törenıne tek tek devlet bakanlarının ka- tılmasmın yanlışhğını da vurgu- Iayan Inönu, bır esprı yaparak, "Her bakan bir universıtenın açılışında konııştu. Ama Erba- kan konuşmadı" dedı Inonu, ünıversıte rektörıerını de "Sizın kimi konuşturacagınıza Ulaştır- ma Bakanı karar veremez" dı- >e uvardı Mılletvekılı maaşlanvla ılgılı bır soru uzenne înönü, "Acdey- le yapılmış, maddi hata var" derken, konuşmasınm son bölu- munu Cumhurbaşkanı Turgut Ozal'ın ABD'dekı temaslanna ayırdı Özal'ın ABD Başkanı Bush'la göruşmesıne Turk Dışış- len Bakanı Ali Bozer'ı almama- sını eleştıren Inönu, Körfez krı- zınden zarar gören ulkelere yar- dım değıl karşılık verılmesı ge- rektığını ve bu karşılığın nasıl dağıtılacağını da yakından ızle dıklerını sözlerıne ekledı SHP Genel Başkanı Erdal Inönu, Fınancıal Tımes gazete- sınde yer alan haberle ılgılı ola- rak gazetecılerın sorusu uzenne şunlan sovledı "Sayın Ozal'ın yapüğı ışler bir cumhurbaşkanının yapması ge- reken ışler degıl. Aklına gelen Eğitim ve sağlık (Baftarafi I. Sayfada) altında sabıtleştı Özal hukumetlerı dönemınde uzman-pratısyen hekım denge sı de bozuldu. Doktorların al- dıkları ucretlerın, yuzde 400'lere varan oranda reel olarak azaldı- ğı ANAP hukumetlen döne- nunde pratısyenhkten uzmanlı- ğa kaçış da başladı Pratısyen hekım ıhüyacı bunun sonucu olarak hızla buyurken Özal'ın gore\ı bıraktığı 1989'da pratıs- ven hekımlerın oranı yüzde 47 de kaldı Ozal'ın Başbakan olduğu 7 yıllik dönemde hastane sayısın- da sadece yüzde 27 9 oranında artış gerçekleşebıldı Yatak sayı- sındakı artış ıse yuzde ll'le sınır- h kaldı Eğitim Özal dönemınde eğıtıme ayn- lan kaynaklar da hızla azaldı 1972'de yuzde 3 3 olan GSMH ıçındekı eğıtımın payı, 1986'da vuzde 1 5'e, 1989'da 1 8'e mdı Mılh Eğitim Bakanhğı ve YÖK harcamalannın GSMH ıçındekı pavı ıse 1971'de yuzde 4 44 ıken son 20 vılın en duşuk değen 1986'da yüzde 2 13 olarak kaldı Böylece Türkıye'de eğıtıme ayn- lan pay, Afnka ulkelennın bıle ıkı üç kat^erisınde kaldı Hızlı nüfus ârtışı da dıkkate alındı- |ında, eğıtımın bütçeden aldığı payın gıderek azalması>la eğitim sektoru "maK kriz"e gırdı Unıversıtelerde de aynı do- nemde öğrencı başına yapılan harcama 3.5 mılyon Iıradan 1 8 mılvon lıraya düştu Ünıversıte lerın GSMH ve bütçeden aldık- ları pay da azaldı Son olarak paralı öğretım uygulamasıyla, de\letın unıversıtelere malı yar- dımmjn azaltılması ıçın yenı bır adım daha atıldı Oğrencılenn, oğrenun bedellennı kendılenmn karşılamaları öngöruldu Özal da bu uygulamayı yaptığı açık- lamaJarla destekledı. Ozal hukumetlen dönemınde ımam-hatıp lıselerı ve bu okul- larda okuyan oğrencılenn sayı- sı artarken genel lıselerden me- zun olan yüz bınlerce genç ünı- versıte kapısında kaldı. Unıver- sıtelerde beş yıllık kalkınma planlannda hedeflenen konten- jan artışlanna ulaşılamadı Bu açığı kapatmak ıçın açılan ve "gecekondu universite" olarak adlandırılan pek çok taşra ünı- versıtesı asgan bıkmsel sevıyenm oldukça altında kaldı 1402'lıkler sorunu ıse özal'ın Başbakanlık görevının sona er- mesınden sonra ancak yargı ka- rarıyla çözülebıldı Bu arada UBA'nın habenne göre IÜ*nun Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a "fahri doktorluk" unvanı vermesı eleştırıldı Prof Dr Yahya Zabunoğlu, Cumhur- başkanı Özal'a fahrı doktoriuk unvanı venlmesının polıtık bır tutum olduğunu öne sürerek Is- tanbul Ünıversıtesı Rektörü Cem'ı Demıroğlu'nun YÖK baş- kanhğı peşınde olduğunu ıddıa ettı Prof Dr Yahya Zabunoğlu, tstanbul Ünıversıtesı'nın Cum- hurbaşkanı lurgut Özal'a fahn doktoriuk unvanı vermesı konu- sunda UBA muhabınne görüş- lennı açıklarken özal'a fahrı doktoriuk unvanı venlmesının yasal olmadığını söyledı Zabu- noğlu, "Özal'a fahn doktoriuk verilmesı politık ve yarara dayalı bir ilişkıyı çagnştımor. tstanbul Universitesı Rektoru Cem'ı De- miroglu'nun hesabı YOK Baş- kanhğı'dır. YOK Başkanını Cumhurbaşkanı atadığı ıçın De- mirogiu şimdiden YOK başkan- lığı için hazırlık yapıyor" dedı şeylen yapıyor. Bu konuda so- rumlulugu da >ok. Cumhurbaş- kam'nın bır ozel sektor kurulu- şuyla ılgılendiğini ortaya koy- ması tarafsızlığa aykmdır. Dev- let yonetimı ılkelerıne uymaz, ama Sayın Ozal'ın her zaman boyle sorumsuz hareketlen olu- >or. Bu da oyle bır davranış." Ozal'ın toplusözleşmelerle ıl- gılı konuşmasınm yarihş olduğu- na da dıkkat çeken İnönu, da- ha sonra Kov Koop, Izmır Ba- rosu ve Gazetecıler Cemıyetı'nı zıyaret ettı Akşam da "Kordon toplantılan"nın ılkıne katıldı İnönu'nün ziyaretleri Inonu, Köy-Koop Izmır Bır- lığı'nı zıyaret ettı, Bırlık Başka- nı Ata Unver'den bılg; aldı Uretıcdenn, yoksulluğun ötesm de sefalete doğru gıttığını öne >üren Unver, Bırlık'ı feshetmek amacıyla, Tanm Orman ve Kö- yışlerı Bakanlığı'nın mahkeme ye başvurduğunu bıldırdı Inonu de, bu gınşımın, "İk- tıdann, halktan kendini dışla- yan, ufak tefek dalaverelerle zengin olma\a çalışan çevrelere sıcak bakan devlet anlayışın- dan" kaynaklandığım savuna rak, Unver'e, "Sız kendi ısmi- nize 'holdıng' adını ekleyin. Ya- ni, 'Köy-Kop Holdıng' desenız, o zaman bır şey yapamazlar" dedı SHP Genel Başkanı Erdal Inönu tzmır Gazetecıler Cemı- yetı'nı zıyaretı sırasında ıktıda- rın kadın sorununa yaklaşımı- nın gundeme getınlmesı uzerı ne, "Yaptıklan şey tamamıyla yanlış. Kadınlann haklanm ko- rumak, zorla onları çağdışı bir yaşayışa goturmek mıdır? Milli goruş azınlıkta olan bır grubun goruşudur. Bu gom^e göre ai- leyı şekıllendirmek ıstıyorlar. Bunu yaptırmayız. Yaparlarsa yanlanna bırakmayacağız. Çağ- dışı. ılkel vaklaşımlar ve din ıs- tısmarı havasında yapıldığı içın bunlar daha da tehlıkeh" dedı SHP Genel Başkanı'nın Izmır Zıraat Odası'nı zıyaretınde ıse, TZOB Başkan Vekılı ve Izmır Zıraat Odası Başkanı Reşit Kur- şun, Inonu'>e ıktıdarın tarım pobtıkasından yakındı Kurşun, gelecek yıl tarım urunlennın destekleme polıtıkaları ıçıne alınmaması durumunda, Turk tarımmın ıflas edeceğını öne sürdu Reşıt Kurşun, "(Iktıdara ge lırsek çıftçının borçlannı sılece ğız) derseniz, iktidara geiirsı- niz" dıye konuştu tnönü de, ık- tıdara geldıklerınde çıftçı borç- lannın faızlennı sıleceklennı söyleyerek, sorunların dıle ge- tırlmesı ıçın buvük bır mıtıng duşunduklerını bıldırdı SHP Genel Başkanı, daha sonra, Karşıvaka Nıkâh Salo- nu'nda, eskı SODEP kurucula- nndan SHP kurultay delegesı F.krem Bulgun'un kızı Ece'nm nıkâk şahıtlığını yaptı Karşıya- ka Beledıye Başkanı Cihan Tur- sen'ın kıvdığı nıkâhta, damat Argun Gunduç'un şahıdı ıse Halim Ozyurek oldu tnönu, zı>aretlerının ardın- dan Hotel Grand Plaza'da du zenlenen, "Kordon Toplantıla- n"nın ılkıne konuşmacı olarak katıldı (Baftarafi 1. Sayfada) Gazıantep'te Devlet Bakanı Mustafa Taşar ve Valı Husnu Tuglu'nun da katıldığı cuma na- mazmda "tslamda Milli Bırlik" konuiu vaaz veren Mehmetpa- şa Camu ımamı Mustafa Ço- pursuz, sıyası partılen eleştırdı lmam Mustafa Çopursuz, "Tum siyası partiler insanlart birbirine duşuruyor, duşman ediyor. tnsanları karşı karşıya getiren siyasi partilere lanet ol- sun. Bunlardan uzak durun. Si- yasi davaya girerken ayakları çıplak, ustu-başı dokuk olanlar, bır sure sonra her şeyıyle tınl ti- ril bir halde zengin oluyorlar" dıye konuştu Imamın bu söz- lerı uzenne Devlet Bakanı Ta- şar ıle Valı Husnü Tuğlu sınırlı bır şekılde camıvı terk ettıler Devlet Bakanı Taşar, ımamın vaazda söyledıklerı üzerıne, "Namazın farzını kılarak cami- den çıktığını" soyledı Taşar, "Hangi parti olursa olsun, ın- sanları birbirine duşurmez. Ama dın kısvesı altında, imam kisvesi altında kımse partilere çamur atamaz. Boyle ımam ol- maz olsun. Partiler degışik ol- sa da fikırler ayn olsa da hepı- miz demokrası ıçin yaşıyoruz. Bazı orumcek kafalılara, yobaz- lara dur dıyecegız" dıye konuştu İmam Mustafa Çopursuz na- mazdan sonra gözaltına alına- rak sorgulanmak uzere emnıyet mudürluğune götumldu Devlet Bakanı Mustafa Taşar'ın konu- yu Dıyanet İşlen Başkanı Sait Yazıcıoğlu'na ıletmesının ardın- dan da ımam Mustafa Çopur- suz'un açığa alındığı bıldınldı Cumhuriyet Almanya'daFRANKFURT (Cumhuri- yet) — Cumhunyet'ın yurtdı- şındakı okurlan ıçın hazırla- dığı "Cumhun>et Hafta" dun çıktı Tum \lmanya'dakı ga zete bayılennın tezgâhlarında yer alan "Cumhunyet Hafta" genış ılgı gördü Frankfurt'takı Ter- Druckereı tesıslerınde basılan ve 3 marka satılan "Cumhu- rijet Hafta", her cuma gunu dağıtıma gırecek "Cumhuriyet Hafta"nın yayına gırışı dolayısıyla Frankfurt'ta Turk ve Alman basm-yayınalan Cumhunyet mensuplarıyla bırlıkte yemek yedıler Frankfurt Kıtap Fuarı'nın ıkıncı gununde Cumhunyet Kıtap Kulubu'nun standı ılgı gormeye devam ediyor Al- manya'dakı bırçok kıtapsever, standımızı zıyaret ederken, ta nıtımı yapılan "Cumhunyet Hafta"yı da ıncelıyorlar Cumhunyet Kıtap Kulubu standında öncekı akşam bır kokteyl venldı Kokteyle, ga- zetemızden Yaa Işlerı Mudu- rumuz Okay Gonensin, ya zarlarımız Uğur Mumcu, Alı Sirmen ve Cuneyt Arcayurek, Cumhunyet Hafta Dışıhşkıler Sorumlusu Fatma Arığ, Ilan Mudurumuz Ayşe Tonın ıle Frankfurt Başkonsolosumuz Umur Ayayduı, Tanıtma Ata- şesı Fermanı Uygun, bır görev nedenıyle Alman> r a'da bulu nan SHP Istanbul II Başkam Ercan Karakaş Turk ve Al- man gazetecıler, radyo-tele- vızyoncular ve yayıncılar ıle Gazetecıler Cemı>etı Başkanı Nezıh Demırkent katıldılar Yazarlarımız Mumcu, Sır- tnen ve Arcayurek, bugun Cumhunyet Kıtap Kulubü standında kıtaplarını ımzala yacaklar, kıtapseverlerle soy- leşı yapacaklar Yazarlarımız bu akşam Alman Sendıkalar Bırlığı salonunda "Korfez bu- nalunı ve Turkiye" konuiu bır panelde konuşacaklar Pane- lı, Yazı Işlerı Mudurumuz Okay Gönensın yönetecek Abone koşulları İlk sayısı gemş ılgı gören "Cumhunyet Hafta"nın abo ne kampanyası suruyor "Cumhunyet Hafta"nın uç aylık abonesı 36, altı aylığı 72 ve bır yıllığı da 144 mark Abone ucretınm, Turkiye Iş Bankası Kaıser Str 3 6000/Frankfurt/M, Hesap no 21005002, BLZ. 50230600 hesabına yatırılması gerekı- yor Cumhunyet Hafta abo- nelerıne her hafta Cumhun yet Kıtap ekı ucretsız olarak gönderılecek Ilk altı ayda abone olanlar ıse Cumhunyet Kıtap Kulubu'ne ucretsız ola- rak uye olabılecekler Aynca Cumhunyet Hafta abonelerı Bızım Almanca dergısını yıl- lık 48 DM yenne 23 DM'ye alabılecekler "Basın veAniatım Ozgürlüğü" panelinde konuşan Ilhan Selçuk Basın özgürltiğü herkese gerekfiMuğla Gazetecıler Cemıyetı Başkanı Naım Küıc'ın yonettığı, İlhan Selçuk, SHP Muğla Mılletvekılı Tufan Doğu ve Yuzyıl Dergısı Yazı Işlen Muduru Huseyın Karalık'ın konuşmacı olarak katıldığı panelde, "Babı- Alı'nın tekelleşme tehlıkesı, yasal engeller ve kararnamelerle boğulmaya çalışıldığı" belırtıldı. ÖZCAN OZGüR MUCLA — Muğla 6 Kultur Şenlığı'nde "Basın ve Aniatım Ozgurlugu" konuiu panelde ko- nuşan gazetecı-yazar tlhan Sel- çuk, daha once yaptığı bır ko- nuşmasında soyledığı, "tnsan haklan herkese gerekir" sozle- rını anımsatarak, "Basın ozgur- luğu de herkese gerekir'" dedı Selçuk, özgurluğun toplumsal- laştığı ölçude varolduğunu be- lırterek, "başkasına ozgurluk tanımayanın ozgur olamayaca- gını" söyledı Muğla Gazetecıler Cemıyetı Başkanı Naım Kılınç'ın "Basın ve aniatım ozgurlugu, kışi oz- gurluğu ve demokrasinın ayrıl- maz bır parçasıdır" sozlerıyle başlayan panelde, ılk sozu alan \ uzyıl Dergısı Yazuşlerı Mudu- ru Huseyın Karanlık, "Turki- ye'de basın ozgurlugu ve sınır- sız bır aniatım ozgurlugu bu- lunduğunu" belırterek, "Ancak bedelinı ödemeye hazırsanız" dedı SHP Muğla Mılletvekılı Tu- fan Doğu, ıse "basın ve aniatım ozguıiugu"ne ayn bakılamaya- cağını belırterek şöyle konuştu Ecevit'ten InöntiVe suçlama(Baftarafi 1. Sayfada) nınde bulundu DSP Genel Başkam Ecevıt, dun yaptığı yazılı açıklamada, SHP Genel Başkanı Erdal tnö- nü'yu sert bıçımde eleştırdı Ecevıt, "Herkesle çalışınm di- yerek 7 yılda 13 genel sekreter harcamakla" suçladığı Inonu' ye SODEP-HP bırleşmesınden sonra HP'nın yüzde 32'yı aşan oy oranını yuzde 20'lere duşur duğu ıçın eleştırdı Ecevıt, İno- nu'nun, "hızlı solculan ve etnik aynmcüan Bavkal'a karşı, Bay- kalcılan da onlara karşı kulla- narak hepsinı birbirine kırdırdığım" da savundu DSP Genel Başkanı, tnönü'ye şu eleştınlen de yönelttı "Bayrampaşa belediye seçı- mindekı kampanyasını, yanında başarısızlıgın sımgesi olan bir beledıye başkanı ile dolaşarak yurutmuştur, sonra da bu se- çimde partısının uğradığı yenil- ginin faturasını genel sekreten- ne çıkarlmaM başarmıştır. 1987'de, DSP'yı Meclisdışın- da bırakabılmek uğruna, muha- lefet davanışmasını dınamılleye- rek dunyanın en adaletsız seçım sistemi için ANAP'la ışbırlıgı yapmışür ve secmenın ancak uç- te binnden oy alabılen ANAP'ı, Meclıs"te uçte ıkıye yakın ço- gunlukla, ıkincı kez tek başına iktidara getırmıştir; Sayın Ozal'ın da Cumhurbaşkanı se- çilebılmesini sağlamıştır. Yine Sayın Erdal Inonu, bir yandan Ozal'ın Cumhurbaş- kanlığı'nı tanımazmış gıbı dav- ranırken, bir yandan da SHP'lı belediye başkanlarını Ozal dal- kavukluguna teşvik etmıştir, ka- muo\u onunde açıkça onlara, 'Sız Ozal'la ışınızı yurutmeye bakın, ışın polıtıkasını ıdare et- meyı de bana bırakın' demıştır. Ozalrieel sıkışmama bahanesrv- le Anılkabır'dekı torenlere ka- tılmazken. Gune\doğu konu- sunda Ozal'ın çagrısına uyup Guneydoğu halkına karşı alına- cak onlemler konusunda ıktıda- ra açık çek vermıştır." Bu gehşmeler dıkkate alındı ğında "bazı çevrelerin olumlu anlamda pek 'saP bulduklan" Inonu'nun kısa surede fikır pro- fesorluğunden polıtık profesör- luğüne geçmeyı başardığı göru- şunu savunan Ecevıt, înönu'- nun, "Turkiye'nin 'aydın' geçi- nen çevrelennin umudunu ken- dinde toparlamayı ve onlarda 'cıddı devlet adamı' ızlenimı bı- rakmayı hıçbir politika \e çö- zum uretmeksizin başardıgım" ıfade ettı Misyon suçlaması Ecevıt, "Misyon sahipliğine ozenme" suçlamasını yonelttığı tnönu'yu "DSP'yi nasıl oyuna getinnm dıye birtakım terüpler duşunmekle" ıtham ettı ve de- mecmde şu göruşlere yer verdı "Tarih boyunca insanlıgın >eya ulusların başına en buyuk felaketler, kendılenne mısvon' vehmeden, kendı kendilennı ıla- hi guç tarafından seçılıp gorev- lendırılmiş kıraseler gıbı goren ve gosteren kımseler tarafından getınlmıştır Neyse kı Sayın Erdal Inonu, insanlıgın veya Turk ulusunun başına bu> uk dertler açabılecek durumda degtldır, ama kendısı- nın belırledığı sı>aset çızgısı, Turkı>e'de sos>al demokrasinın başına dert olmaktadır." SHP'nın sorununun sosyal demokrasıye verdığı zararlann, lıderlık veya genel sekreterlık soyutlarını aştığını kaydeden Ecevıt, SHP'run "çağın gerisin- de kalmış birtakım sozde ıleri- cileri ıçınde ya da sırtında taşıdığını" söyledı Bu nedenle SHP'nın çağın \e Turk toplu munun gereksınımlennı karşıla- yacak çozumler uretemedığını anlatan Ecevıt, demecınde şu göruşlere yer verdı "Yerinden kıpırdayabilmek için SHP'ye bir başka parlınin, DSP'nin, kendısıne koltuk deg- neğı olmasını veya 9 >ü once ka- patılmış olan CHP'nin yenıden dinlıp kendısini kurtarmasını beklemektedir. Turkiye'de bugun sosyal de- mokrasinin rahat bır çogunluk- la ıktıdara gelebılmesı ıçın çok dvenşli bır ortam vardır. Bunun önundekı tek engel ıse SHP'dır. Eger sağlıktı ve guven %erıcı bu- DSP seçeneğı bulunmasa ıdı, SHP'den hayal kınklıgına ugra- yanlann çogu, sosyal demokra- sıden de umut keseceklerdı \e sagdaki partilere veya daha so- la kayacaklardı. Bu tehlikeyı Bayrampaşa'da DSP onlemıştır, Turkıve gene- lınde DSP onle>ecektır. Eger Sayın Erdal tnonu, sos- yal demokratların ıktıdara gel- mesıni gerçekten ıstıyorsa, Halkçı Partı ıçın uvguladıgı ayak oyunlannın benzerlennı DSP'ye de uvgulama sevdasın- dan vazgeçmelı \e seçmen ıra- desını çarpıtan seçım sıstemı ko- nusunda ANAP'la suç ortakiı- gını terk etmelidır. DSP zaten oyle oyunlara gelmez." Sosyal demokrat iktidar Ecevıt, yapay bırleşmelerın sosyal demokrasıye "hayır getırmeyeceği" göruşunu yıne- leyerek lnonu'ye, "misyon id- dialaruu da, ayak oyunlannı da bırakıp sosyal demokratlara ik- tidar yolunu açmanın daha sağ- lik.li ve gerçekçı yontemlen uze- rinden duşunme"yı onerdı "Aniatım ozgurlugu yoksa basın ozgurlugu yoktur. Deve- ye sonnuşlar boynun neden eğ- ri, 'nerem doğru' dıye yaıut ver- mış. Demokrasınuz de deve or- negıne benzıyor. Basın ozgurlu- gu, tum terael hak ve ozgurluk- lenn anasıdv. Bır ulkede duşun- dugunu anlatamıyor, yazamıyorsak demokrasınden soz edemeyız. Bır ulkede basın ozgur değılse, dığer ozgurlukler can çekışmektedır. Hatta oleni bilevardır Basın ozgurlugu dı- ger ozgurluklen de beraberinde getireceğı ıçin, basın siyasal ık- tıdarların hedef tahtası haline getınlmektedır." Gazetecı-yazar tlhan Selçuk da konuşmasında, "Basın oz- gurlugu, ozgurluk demek, oz- gurluk ınsan demek. Daha on- ce ınsan haklan herkese gereklı demiştim. Basın ozgurlugu de herkese gereklı" dedı "Hastaneler gereksızdır, so- zu ne kadar anlamsız gelıyorsa, basın ozgurlugu gereksızdır, de- mek de o kadar anlamsızdır" dıyen Uhan Selçuk sözlerını şöy- le surdurdu "Ozgurluk herkese gereklı. Savaya da gereklı Karakola çe- kip dovebılırler. O zaman bunu kim yazacak? Valı beve de ge- reklıdır. Kendısini merkeze al- dıklarında haksızlıga ugradıgı nı kım yazacak? Genelkurmaya da gereklıdır. Necdet Oztonın Paşa, istedıgı yere gelemeyınce, hemen başına koştu. 'Ozal ıçın' yazın, dedı. Ozgurluk vali beye de gerekli. Bu- şenhk, bır toplan- tı yapmak ıçin valı beyden izın almak gerekıyor Toplantıyı ya- saklıyor. Vali beyin aklının bi- zımkınden buyuk olduğunu kım bılebılır 0 Belkı toplantıda onu oveceğız, ama valı be\ yukarı- dan gelen buynıkla yasaklıyor. Onlar emır kulu, bır taraftan onlara acıyla bakmak gereklı. Ozgurluk valı beye de cumhur- başkanına da gereklı. Krallar, tıranlar, padışahlar ozgur degıl- lerdır. Ozgurluk paylaşılınca olu\or. Toplumsal bır hak ola- rak toplumda var oldugu sure- ce ozgurluk oluyor. Bır ınsanın ozgur olabılmesı ıçın başkalan- nın ozgurlugunu kabul etmesi gerek. Cumhurbaşkanı tek adamlıga oynuyor. Ozguriukle- nnı yok edecek. Onu bu tehlı- keden kurtarmalıyız." Konuşmasında Babıalı'nm te- kelleşmesıne de dıkkat çeken Selçuk, "Asıl Nadir 2-3 gazete, 7-8 dergı saün aldı. Toplancı gi- bı hareket ediyor. 120 milyar li- ra harcıyor, 500 hraya gazete sa- tıyor. Zarara neden katlanıyor. 3-4 sayfalık duşunce dergısi çı- karanlara 'parayı nereden buldun' diye soranlar burada aynı soruyu neden sormazlar" dedı İstanbul Ticaret Odası'ndan Üreticiye... Tüccara... Tüketiciye Çağrı! tstanbul Ticaret Odası Üyeleri TüketiciyiKoruma Taahhütnamesi'yle Daha kazançlı... güvenli ve daha çağdaş bir ahşveriş hayatım birlikte oluşturahm! • Istanbul Ticaret Odası Üyeleri Tüketiciyi Koruma Taahhütnamesi'ni imzalamış bir ITO üyesi, tüketiciye sunduğu mal ve hizmetin, • Kullanım ve tüketim amaçlanna, • TSE'nin uyulması zorunlu standartlanna, (o konuda bir standart mevcutsa) • İTO'nun mesleki kararlanna uygun olduğunu, • Anlaşmazlık durumunda İTO'nun vereceği kararlara uyacağmı önceden kabul eder. Tüketiciyi Koruma Taahhütnamesi... Tüketiciler için güvenli... hesaplı... kazançlı bir ahşveriş. Üretici ve tüccar için tüketici tercihini kazanmak demektir. Üreticisiyle... Tüccarıyla... Tüketicisiyle... Tüketiciyi Koruma Taahhütnamesi'ne sahip çıkalım. Alışveriş hayatımızda yepyeni bir dönemi, birlikte başlatalım. ^ Tbahhutnameu imzalamış x ışyeıiennın kapısında gorecegınız bu amblem, guvenlı K kazançlı alışvenşın sımgesıöır ISTANBUL TİCARET ODASI letefoa 511 41 50 (44 haü Telefax 526 21 97 Istanbul Ticaret Odası Lyelen Tukelıcıyı Koruma TaahhuUıamesı nı ımzalamak ısieyen uyelenmızın 5114150(Dahılı 239) numaralı telefonumuzdan Iç Ticaret Vudurlugu ne ba$\urmalan nca olumır