25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET/16 PAZAR KONUĞU 14 EKÎM 1990 Yeni üniversiteliAslı Mete: Özgürlük:Keııdimiçîtı yaşamakBu yıl da yüzbinlerce genç insan umutlanyla, korkulanyla yepyeni bir kapıdan içeri girdiler. Onlar artık birer üniversiteli oldular. îşte bugünkü konuğumuz Aslı o yüzbinlerce genç insandan biri, bir üniversiteli... Arkadaşımız Işıl Özgentürk 'artık bir üniversiteli' olan Aslı'yla konuştu. SflYLEŞl IŞIL ÖZGENTÜRK lAsIı, sen artık bir üniversitelisin, nasıl bir duygu bu? 'Ben bir üniversiteliyim' derken aklına neler geliyor, nelerden ürkuyorsun, neler seni sevindiriyor? Gerçekten çok karışık, şu anda pek değişen bir şey yok. Gerçi b«n üniversiteliyim demek çok gü- zel bir şey, ama özel hiçbir şey hissetmiyorum. Hoşuma gitmeyen, çalışma hayatına başlamak için çok az zamanın kalması. Beş yılım var, on- dan sonra hayat başlayacak. Aynca kendimi bü- yümüş hissediyorum. ^•••MfiuyumfA: nasıl bir şey? Çok hoş bir duygu, kendimi daha bağımsız his- sedıyorum, yani şimdiye kadar hayatımı hep ai- lem yönlendirirdi, kararlarımda onlara bağlıy- dım. Şimdi kendi hayatımı kendim yönlendire- bileceğim; tabii gene birlikte yaşamanın getire- ceğini bağımlılıklar, sorumluluklar olacak, ama bir miktar bağımsızlık kazanacağım. Istediğim şeyleri yapacağım. ^^mmmBu bağımsızlık duygusu seni ürkütüyor mu? Yepyeni bir adım bu. Hayır ürkütmüyor, sadece çok heyecanlandı- rıyor. Mutlaka bir şeyler yapacağım. M m M f i a n a biraz yapmak istediğin şeylerden söz edermisin? Biraz rüyalarından, geceleri kur- duğun hayallerden. Rüyalarımdan, hayaJlerimden çok gerçeklerden söz edeceğim. Benim, önümdeki beş yıh çok iyi değerlendirmem gerek. Mutlaka derslere önem vermeliyim, şimdiye kadar darsleri boşladım, ama artık olmaz. Bu beş yıh iyi değerlendiremezsem bütün hayatım mahvolacak. Beni korkutan tek şey, hayvanları kesip biçmek. Ya yapamazsam, çok korkuyorum. ^ ^ ^ • M Neden? Az önce bana sohbetimizin ba- şında çocukluğundan beri hayvanlarla uğraşmak istediğini söyledin, şimdi de bir veteriner adayı- sın, neden bu korku? Evet, ben hep hayvanlarla ilgilenmek istedim, ama onları kesip biçmek... Yolu yok alışacağım. Çocukken hep jokey olmak isterdim, jokey ola- madığım için veteriner olmaya karar verdim. Hayvanların, hayatımın her gününü doldurma- ö e n evliliğe karşıyım. Daha doğnısu imza atmaya falan karşıyım. Ben bir insanla güven duyduğum için birlikte olmalıyım, bunun için imzalara gerek yok. Şanki sağlama bağlamak gibi bir şey imza, bir çeşit hakaret. Bu nedenle ben birlikte yaşamaktanyanayım. İnsanın birbirini tanıması gerek. smı istiyorum. H^HIHfiu hayvan sevgisi nereden kaynaklanı- yor, oldukça romantik bir duygu bu... Onlarla insanlardan daha rahat mı diyalog kurabili- yorsun? Bu sevginin kaynağım tam olarak bilemiyo- nım. Çocukken kovboy filimlerini izlemeyi çok severdim. İnsanlar öldürülürdü, bu arada bir at da ölürdiı. At öldüğünde ben hüngür hüngür ağ- lamaya başlardım, insanlar umurumda değildi. Hayvanlar belki çok zeki değillerdir, ama nasıl ifade etsem, saf ve temizdirler, kötü niyetleri yok- tur. ••^••feA:/ insanlarda bu duygular yok mu? Henüz çok gençsin; insanlan tanımak için önünde daha çok uzun bir zaman var. Doğnı, henüz yeterince deneyimim yok. An- cak insanlar samimi değiller, oldukları gibi de- ğiller. Bir çeşit ikiyüzlülük bu, iğrenç bir şey. Bun- dan çok korkuyorum ben. wmmm^mHayır bu kadar değil.... Evet ben bunu yaşadım. Ben kişisel olarak ra- hat bir insanım, insanlara içten davranıyorum, rahat davranıyorum, bu çok yanlış anlaşıldı. Hakkımda öyle şeyler söylediler ki günlerce acı çektim. Herkesin bir maskesi var.. Oldukları gi- bi değiller. Bunu hissettiğimde çok mutsuz ol- dum. Kendimi çok yalnız hissettim. Çok yalnız. Ayrıca ben insanlar arasında aynm yapmayı seymiyorum. Nasıl diyeyim, eğitimli bir insanla eğitimsiz bir insanı ayırmıyorum. Eğitimsizi kü- çümsemiyorum, ama arkadaşlanm bunu anlamı- yor, beni yadırgıyorlar. Ben de içime kapanıyo- rum. ^••••i/45/ı, senin için yepyeni bir hayat baş- layacak. Bu hayatın •nasıl olacağını düşünüyor- sun. Bir kapıdan içeri gireceksin ve neler umu- yorsun? Şu anda hiçbir şey bümiyorum. Ne olacak, ne- lerle karşılaşacağım. Ancak çevrem ve edinece- ğim arkadaşlar konusunda umutsuzum. Çünkü açık bir gerçek, benim gideceğim bölümün pu- anları düşük... Yani pek çok insan düşük puanlı olduğu için gerçekten istemediği halde bu okula gelecek. Benim gibi isteyerek gelenin pek olma- yacağını sanıyorum. Bu durum hocaları da etki- leyecek, şöyle olacak: Onlar da bilecekler ki bu- raya gelenler puan tutturdukları için geldiler, öğ- renmek için değil: bu nedenle bilgilerini fazlaca göstermeyecekler. Yani hiçbir şey öğrenemeyece- ğim. Sonuçta kimse hiçbir şey öğrenemeyecek. lHBBHBÇ'o£ umutsuz konuşuyorsun, yapacak mutlaka bir şeyler vardır. Tabii bir şeyler yapacağım, bir seyirci olmak istemiyorum. En azından hocalarla diyalog ku- rup bir şeyler öğrenmek istediğimi belli edeceğim. Bu konuda hırslı olmalıyım. Kendim için, gele- cekteki hayatım için bunu yapmalıyım. /, îstanbul çok büyük bir kent, oku- lun hangi semtte, artık nereli oluyorsun? Hep umutsuz olmak, hep şikâyet etmek iste- miyorum, ama burada da büyük bir terslik var. Gideceğim okul neredeyse Edirne'ye daha yakın, taa Avcılar'da. Biz Göztepe'de oturuyoruz, üç sa- îtlik bir yol. Nasıl derler, ömrilm yollarda geçe- :ek. Aynca servisle fılan gitmek istemiyorum, beş yıl servisle karşıya, Robert Kolej'e gittim. Bık- tım. Kendimi şimdiden memur gibi hissediyorum. Her sabah aynı şey. W^^^mPekı bu yol sorununu nasıl çözeceksin? Ayrı bir ev ya da yurt olabilir mi? An, ayrı bir evde yaşamayı çok isterdim, ama şimdilik bu olanaksız, annemi yalmz bırakamam, çünkü babam yurtdışında çalışıyor. Yurt eğlen- celi, değişik olabilir, ama parasal açıdan bazı şey- leri düşünmek zorundayım. Aynca yurt Avcılar'- da olacak ve ben orada yaşamak istemiyorum. Her şeye uzak. Çok gencim, kendi yaşamımı böy- lesine kısıtlayamam. Sonuçta bir süre bu üç sa- atlik uzun yola gideceğim, sonra belki ayrı bir eve ya da yurda çıkarım, bilmiyorum. Görüyorsunuz ne çok bilinmeyen. Ancak benim ideallerim var, bunları gerçekleştirmek için bazı zorlukları gö- ğüslemelivim. tldeallerin nedir? İdeallerim de bana göre. Örneğin Türkiye'de- ki hayvan sevgisi. Böyle bir sevgi ne yazık ki yok, şimdi biraz yavaş yavaş değişiyor, ama bu da da- ha çok bir gösteriş. İnsanlar hayvanlan sevmiyor, sadece çocuklar hayvanları çok seviyor, ama an- ne babaları sanınm bu sevgiye izin vermiyorlar. Bu sevginin gelişmesini önlüyorlar. Bu konuda bir şeyler yapmak istiyorum, hayvanlan sevme- nin hiç kimseye bir zararı olmaz. Temiz ve saf bir sevgiden ne zarar gelebilir ki. Bir de Gülhane Hayvanat Bahçesi var. Biliyor musunuz? Evet, evet korkunç bir yer. Yarı yolda koşarak uzak- laştım oradan, beni isyan duygusuna sürükledi. Dünyamn her yerinde hayvanat bahçeleri hayvan soyunun üremesini, hayvanlann ve insanlann bir- biriyle kaynaşmasını, insanlann mutlu olmasını sağlar. Bizde insan sadece ağlama isteği duyuyor. Her şey, hayvanlann durumu çok acı verici. Bu- nu değiştirmek istiyorum ben. Orayı değiştirme- yi başaracağım. PAZAR KONUĞU Aslı Mete 1 Ocak 1974 yılmda Ankara'da doğdu. tlkokula Ankara'da başladı, ancak çok geçmeden babasının işi nedeniyle yurtdışma çıktı. Şam 'a gittiler. Aslı ilkokul 2, 3 ve 4'û Şam'da okudu. Çocuktuk anılarmda Şam'ın çok özel bir yeri var. îlkokul 5. sınıfta yeniden Ankara'daydı, TED Koleji'nde Ortaöğrenimine de aynı okulda devam ederken ailecek tstanbul'a taşındılar ve Aslı Robert Kolej'e girdi. Ortaöğrenimini Robert Kolej'de tamamladı, okuldaki son vı/ı üniversite hazırlık kurslarma gitmek ve geceli gündüzlü üniversite giriş sınavını düşünmekle geçti. 1990 yılında üniversite sınavianna girdi ve istediği bir yeri, Îstanbul Üniversitesi Veteriner Fakultesi'ni kazandı. ha renkli olmasına neden oluyor. Daha çok bil- gililer. Örneğin ben kız arkadaşlanmla birlikte ol- maktan çok zevk aimıyorum, konular çok kısıt- h, her şey birkaç konu etrafında dönüyor; alış- veriş, oğlanlar, kızlann aralannda çıldırabilirim. Oysa erkeklerle bu böyle değil, onlann dünyala- n çok daha zengin, onlarla konuşmak daha zevk- li. tki ayn cins olduğumuz için birbirimizi zen- ginleştiriyoruz. • • • • / I s / ; ; sizin kuşak, arkadaşlann, aşk, cinsellik hakkmda neler düşünüyor? Vallahi çok aptal düşünüyorlar. Zaten ilk başta her şey bir iki haftalık bir ilişki olarak düşünü- lüyor, erkekler açısından konuşuyonım. Sonra bu tür ilişkilerden sıkıhyorlar, daha içten ilişkiler ku- nıyorlar. Büyüdükçe bu böyle oluyor. ^mam^kPeki kızlar açısından durum ne? Kızlar daha duygusallar, zaten her şeyde kız- lar daha ince düşünüyorlar. Kızlar kendilerine bağlanacak erkekler istiyorlar. Daha ciddi şey- ler istiyorlar. Evlenmek gibi mi? Yok carum, olamaz! Sadece arada sırf cinsellik olsun istemiyorlar. Başka bir şeyler olmalı. Er- kekler daha farklı davranmalılar. Bu farklı davranışla ne demek istiyor- \, bana biraz açıklar mısın? örneğin sen ne tür davranışlar bekliyorsun? Ben kendim açısından pek bir şey söyleyemem. Çünkü ben kimseyle çıkmadım. öyle bir şey ola- caktı, ama olmadı, nefret ettim; çünkü birine ap- •talca âşık olmuştum. Neden, aşk bir aptallık mı? Çoğunluk öyle görüyor. özellikle de erkekler. Kızlar aslında çok şey beklemiyorlar. Erkekler özür dilemeyi bilsinler yeter. Ya da arada sırada kızları düşündüklerini bazı davramşlanyla belli etsinler. Onlar için bir şeyler yapsınlar. WtKt^MAynı beklentiler erkekler için de söz ko- nusu değil mi? Tabii, onlar da ilgi bekliyorlar, ama nedense bunu belli etmiyorlar. ••^^•/vafen dersin? Erkekliklerine yediremiyorlar da ondan. Ama hepsinin haklom yememek ^erek. Duygusal dav- ranan erkekler de var. Sayılan çok az ve genel- likle erkekler onlardan pek hoşlanmıyor. mm^tmAslı, artık bütün dünyada cinsellik bir tabu olmaktan çıku, üzerinde çok konuşuluyor, düşünülüyor; arkadaşlann, kişisel olarak sen bu konuda neler düşünüyorsunuz? Evet artık cinsellik çok konuşuluyor, aynca ba- na göre özellikle Amerikalılar bu konuda çok ileri Veteriner fakültesine gircn Aslı, arkadaşımızÖzgentürk'e Türkiye'de hayvan sevgisinin eksik oldağnmı, bnnu güçlendinnek içinçalışacağını aalattı. INasıl yapacaksın bunu? Hiç romantik düşünmüyorum. İnsanlann ide- allerini gerçekleştirmeleri için sağlam bir yere bas- maları gerektiğini biliyorum. Once güçlü olma- lısımz, hem bilgi hem para açısından. Yo'-sa dü- şersiniz ve orada kalırsınız. Ben önce bilgi açısından kendimi çok iyi do- natmak zorundayım. Özellikle hayvan psikolo- jisi konusunda yurtdışında master yapmak isti- yorum. Sonra hiçbir şey parasız olmaz, idealler ise para getirmez. önce para getirecek işler ya- pacağım, yeterince güçlendikten sonra sıra değiş- tirmek istediklerime gelecek. • ^ ^ • i Böylesine kararlı olman ne güzel. Di- lerim Îstanbul kenti senin çabaların sayesinde gü- zel bir hayvanat bahçesine kavuşur. Şimdi biraz politik konulardan söz edelim. Geçen eylül ayı içinde 27 Mayıs ve Adnan Menderes adları çok .iç romantik düşünmüyorum. İnsanlann ideallerini gerçekleştirmeleri için sağlam bir yere basmalan gerektiğini biliyorum. Önce güçlü olmalısımz, hem bilgi hem para açısından. Yoksa düşersiniz ve orada kalırsınız. Hiçbir şey parasız olmaz, idealler ise para getirmez. sık geçti. Adnan Menderes'i tanıyor musun? Hayır. ^tK^^UPeki, senin için 27 Mayıs ne ifade ediyor? Hiçbir şey, bu konuda hiçbir şey bilmiyorum ve merak etmiyorum. 'eki, merak etıiğin bir siyasi olay yok Var, 68 Devrimi'ni merak ediyorum. iPeki, Deniz Gezmiş'i tanıyor musun? Hayır. iSence 68 Devrimi ne anlama geliyor. Çevremden duyduğum kadanyla solcu öğren- cilerin ayaklanması. Bazı şeyleri değiştirmek is- temişler. Özgürlük istemişler. •^•^•Senre özgürlük nasıl bir şey? Özgürlük, insanın kendine göre değişen bir şey. Benim çok kısa bir tanımım var. Ozgürlük be- nim için 'kendim için yaşamak.' Biraz açıklaya- yım, herkesin kendi hayatı var. Başkaları benim isteklerimi biçimlendiremezler, ben başkaları için davranışlarımı kısıtlayamam, örneğin çok sevdi- ğim bir şeyi yapmamazlık edemem. Bu hayat be- nim, bunu yaşayacak olan benim. ^mm^MBu arada çevrende bir eşitsizlik gözü- ne çarpıyor mu? Tabii çarpıyor... Hem de müthiş bir eşitsizlik., İnsanlann kazandıklan, harcadıkJan paralar ara- sında neredeyse bir uçurum var. Bu üzücü bir şey, mutlaka değişmesi gereken bir şey. ^^^BKBArkadaşlannla bir araya gelince bu eşit- sizliğîn nasıl düzelebileceğini konuşuyor musunuz? Hayır, pek konuşmuyoruz. •İ^HHMPe^/ neler konuşuyorsunuz? Her şey... Her konu... ^MHHB.Vf/er mesela, aşk, hayat, elbise mar- kaları.... Evet, bütün bunlardan söz ediyoruz. Bazen de ailelerimizin bize uyguladığı baskılar ana mese- lemiz oluyor. tür baskılar? Hepimizin yaşadığı şeyler. Aile bir bütundür, insanlann birbirlerinin isteklerine uymaları gere- kir, ama ana babalar bazen bu baskılar konusun- da çok ileri gidiyorlar. Örneğin benim bir arka- daşımın babası sürekli arkadaşımın defterlerini karıştırıyor, özel eşyalarını kontrol ediyor, hat- ta takip bile ettiriyor. Bunun hiçbir yararı yok. Tam tersi, bir isyana sürüklüyor insanı, hele özel eşyaların karıştınlması çok büyük bir baskı. Be- nim böyle sorunlarım yok, ama ben de belli za- manlarda evde olmak zorundayım. Bazen erkek olmayı istiyorum. Aileler erkek çocuklarına daha çok özgürlük veriyorlar. Bu konuda onlar şanshlar... Bu da er- kek hayatlarının, nasıl söyleyeyim, tamam; da- gittiler. Cinsellik güzel bir şey, ama on üç yaşın- da da yasanmamalı. Çok erken. İnsan böyle bir konuda biraz daha temkinli davranmah. Çünkü hemen hamile kalınabilir, bu da çok kötü. Ben- ce insan birkaç deneyden sonra cinselliği sonuna dek yaşamalı. Öte yanda kızlar için her şey daha zor. Ben okuldan örnek vereyim: Bir kız bir er- kekle yatmışsa onun adı hemen özür dilerim oros- puya çıkıyor. Herkes ona kötü gözle bakmaya başlıyor. Kimse onurrla konuşmuyor. Bu, o kız için çok acı bir durum. Mi^^H.4s/ı, diyelim bir erkeği seviyorsun, âşıksın, o insanla doğal bir cinsellik yaşamak is- temez misin? O da istiyor mu? •^^^•Ever, istiyor... Vallahi çok zor, bilmiyorum... Bakın şöyle ola- IVlZİclar ashnda çok şey beklemiyorlar. Erkekler özür dilemeyi bilsinler yeter. Ya da arada sırada kızları düşündüklerini bazı davranışları ile belli etsinler. Onlar için bir şeyler yapsınlar. Erkekler de ilgi bekliyor, ama belli etmiyorlar, erkekliklerine yediremiyorlar. bilir, erkek eğer mantıkhysa kıza nelerden kork- tuğunu sorabilir, onun korkulannı giderebilir. Güven verebilir. Bir de şu olabilir, erkek o kızı sever ama başka biriyle cinselliği yaşayabilir. Bu, insana aykırı bir şey değil mi? Hayır, çünkü onun buna ihtiyacı var. Aslı, feminizm diye bir şey duydun mu? Evet. Kadın erkek eşitliği. Bence bu bizde ka- dınlarm üstünlüğü haline geçmiş. Bir açıkoturum izledim Mülkiyeliler Birliği'nde, orada çok şaşır- dım, kadınlar neden illa üstün olmak istemiyor ki... Erkeklerin bugünkü durumuna özenmeme- li. \slı, çevreme şöyle bir bakıyorum, ye- ni kuşak çok erken yaşlarda evleniyor. Sen bu ko- nuda ne düşünüyorsun? Ben evliliğe karşıyım. Daha doğnısu o imza at- maya filan karşıyım. Ben bir insanla güven duy- duğum için birlikte olmalıyım, bunun için imza- lara gerek yok. Sanki sağlama bağlamak gibi bir şey imza, bir çeşit hakaret. Bu nedenle ben bir- likte yaşamaktan yanayım. İnsanın birbirini ta- nıması gerek. •••••PeArı çevren, ailen bu konuda itiraz ederse... Çevreyi önemsemiyorum, ailemin de itiraz ede- ceğini sanmıyorum. Sonuçta bu benim kararım. • • ^ • B Çok cesursun, peki korkulann yok mu? Olmaz olur mu?... Size komik bir şey anlata- yım, artık televizyonun mu etkisiyle bilmiyorum, ben büyüdüğümde kötü bir kadın olmaktan çok korkardım. Hani kadınlar var hayat hikâyeleri- ni anlatıyorlar, istemeden o yola düşmüşler... Gerçekten öyle bir insan olmaktan deli gibi kor- kardım, şimdi başka bir korkum var... Klasik bir ev kadını olmak korkusu. Şöyle: Sabah kalkan, çocuklannı yedirip ici- ren, sonra ev işleri yapan, akşamüstü çocuklan- mn ve kocasının dönüşünü bekleyen bir kadın. Hayır, ben böyle biri olmak istemiyorum. Ben bir yığın güzel, değişik şey yaşamak istiyorum. Ha- yatı tanımak istiyorum. • ^ ^ ^ H Bana hemen şimdiyapmak istediğin bir şeyi anlat... Oh, çok hoş, mesela bir motosikletim olsun is- terdim. Şu olağanüstü motosikletlerden biri, ar- kamdasırt çantam, onunla dünyayı dolaşmak... Yeni yerler, yepyeni insanlar tanımak, hiç akla gelmeyecek olaylar yaşamak... Bu müthiş bir öz- gürlük duygusu olsa gerek... Uçmak gibi bir şey. En çok da Avrupa'ya gitmek isterdim. Kültürü, yaşam tarzı bize daha yakın olduğu için. •^••B Az önce sözünü ettiğin özgürlük duy- gusunu daha önce herhangi bir olayda yaşadın mı? Biraz düşünmem gerek. Çünkü bu çok olağa- nüstü bir şey... Evet bir kez yaşadım. Ankara'- da. Muammer Aksoy'un cenazesinde. Ablamla birlikteydik, yolda yürüyorduk, cenazeye katıl- ma fikrimiz yoktu... Ansızm insanlan gördüm, yürüyorlardı, yumruklan havadaydı, Muammer Aksoy'un güzel bir insan olduğunu gazetelerden okumuştum, birden o kalabalığın içine kanştım... Onlann içinde olmak hoşuma gitti. Bir an bü- yüdüğümü, nasıl söyleyebilirim, evet başka bir yere doğnı gittiğimi hissettim, bu müthiş bir duy- .esela bir motosikletim olsun isterdim. Şu olağanüstü motosikletlerden biri, ""' arkamda sırt çantam, onunla dünyayı dolaşmak. Yeni yerler, yeni insanlar tanımak, hiç akla gelmeyecek olaylar yaşamak. Bu müthiş bir özgürlük duygusu olsa gerek. gu. Sonra garip bir şey oldu, birlikte yürüdüğüm topluluk çeşitli sözler, ne deniyor, sloganlar at- maya başladı, ben yapamadım; o zaman kendi- mi çok dışarda hissettim, hemen yolun kıyısında durdum, kalabalık önümden geçip gitti, önce öz- gürce uçmuş, sonra yapayalnız kalmıştım. Aslı, ilerde üniversitede birçok olay ola- bilir, boykotlar, protestolar, bunlar seni ürkütü- yor mu? Evet ürkütüyor. Bunlann olmasını istemiyo- rum. Bir şey anlatmak istiyorum. Ben 12 Eylül sırasında Şam'daydım babamın işi gereği, 12 Ey- lül'ü üç dört yıl önce öğrendim. Çevremde insan- lar gördüm, 12 Eylül ve olaylar nedeniyle okulu bırakmak zorunda kalmışlardı. Sevmedikleri iş- leri yapıyorlardı ve çok mutsuzdular. Ben mut- suz olmak istemiyorum. Fakat biliyorum okul- da olaylar başlarsa bir köşede durup olup bitene bakmak olanaksız. îster istemez içinde olursunuz. Çünkü suskun kalmakla da hiçbir şey değişmi- yor... • H H H Bana seni etkileyen bir roman ya dafi- lim kahramanından söz eder misin? Nasıl biri o? Ben iki yıl öne bir kitap okudum, 'Bir İnsan', yazan Oriana Fallaci. Oîadaki kişilikten çok et- kilendim. Romamn kişisi gerçekti, yaşamıştı. Bir idealistti. Işkencelerden geçti, hatta öldürüldü, ama düşüncelerinden hiç vazgeçmedi. Böyle bir insanın herkesi etkilemesi çok doğal. Beni de et- kiledi. O kadar cesur olmayı isterdim. Şiir seviyor musun Aslı? Yok, hayır, daha doğnısu şiiri pek bilmiyorum. Bir tek mısra bile yok mu aklında... A, evet var, 'Istanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı...' İ M ^ ^ H Müzikle aran nasıl? Önce jokey, sonra veteriner, sonra da bir mü- zikçi olmak isterdim ben. Bir alet çalıp insanlara onu dinletmek... Insanlarla bütünleşmek, bunu çok isterim, ama mümkün değil, her şeyin bir za- manı var... İ^H^HI Neden, insan her yaşta müziğe başla- yabilir... Galiba ben yeterince inatçı değilim... Çalma- sam bile çok müzik dinh'yorum ve hiçbir müziği ayırt etmiyorum. Her türden iyi müzik hoşuma gidiyor, aynca bazı insanlann bazı tür müzikleri aşağılaması hiç iyi değil, hiç kimsenin başkaları- nın beğenisini aşağılamaya hakkı yok bence... Bi- ri caz sever, biri klasik müzik, biri arabesk... İHHHH Aslı son olarak bana kendi kuşağım ta- nımlar mısın? Biraz tembel... Gazete, kitap okumayı çok sev- mezler, ama hayatın içindeler; pek çok şeyi ha- yattan öğrenirler. Ne kadar gizleseler de duygu- sallar. Ve her şeye yeni başhyorlar... tlçtenliğin için teşekkür ederim Aslı... 1 Yok, ha
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear