Catalog

CUMHURİYET 20 Agustot 1961 ORHAN KEMAL zininkinin dediği gibi, kapatmalar gerçekten de tilki gibi kurnaz olu yorlardı. Ama terzininki de çok Şehrimizl teftişe göndermişler, Ankara'dan. Bekçi'den, çöpçü" ileri gidiyordu. Hükümete başden vali'ye kadar herkesi, bütün vur.'eve bir baskm, kocanı da, lokanta, otel, bakkal dükkânlarıkapatmayı da hapse attır dıyordu ru, işyerlerini teftiş edecek ama, ki, gelemezdi buna. Yalnız kapatraüfettiş olduğunu saklıyor. Gizmayı hapse atsalar, yahut daha liden gelmiş! iyisi ipe çekseler, bir an bile dur Gizliden gelmiş de sen ne bimazdı. Kocasına gelince... Hayır. lij"orsun? Erkeğin elinin kınasıydı. Sonra Bakma, bilirim ben! erkek, küçük Tanrı'sıydı kadının. Sen bildıkten sonra herkes Bundan da geçtim, tstanbul mekbilir dernektir! tebinde okuyan oğluyla kocadaki Ulan karı, başlama gene bekızının babasıydı bugünden buni yemeğe.. güne, adam. Yapmazdı. Şimdıye Neyse bırak şimdi bunu. Bu kadar evinin aşını, ekmeğini, tatsaatten sonra sofra istemeseydin lısı tuzlusunu, giyimini kuşamını Allah vere! geri mi komuştu? Hayır. Adama Yok canım. buğzjedemezdi. Onun için... Bütün bu konuşma, çekişmeleGenç kadının aklına başka bir ri yatağında işiten otelcinin nikâh şey geldi: Bırden bir öpüşme, bir şapırtı. lı karısı her zamanki gibi gene Eve niye getirdin? Aklı giderek. düşüncelerinin gövdesini ateşler basarak karyo Mecburdum. ?eridi koptu. Kocasının geceleri ladan yere yavaşça indi, daha iyi Kadm küçümseyerek baktı: ötekiyle yatması, ona diller dökişitebilmek için, çıplak ayaklarıy Mecburmuş. Niçin mecbur mesi, şu. bu... unuttu, hepsini ula kapıya geldi, kulağını anahtar oluyorsun? nuttu. Kapıyı yavaşça açtı. baktı deliğine dayadı. Kancığım, biliyorsun, bütün dışarıya: Bir kıyıda yanıp duran Kırka yakm, pelte pelte, kocaesnaflar gibi benim de kanuna, idare lâmbasının sarı ışığında koman elli ayaklı bir kadındı. Ko cası ötekini kolları arasına almıç, nizama aykırı karanhk bir takım casının nerdense bulup üstüne işlerim var. Herif Pat diye düşhabire öpüyor, bir yandan da dilııKuma» getirdiği bıcır bıcır, şeymüş bizim otele. Bir teftiş. Tabi ler doküyordu : tan karı, gene adamı üzüm üzüm hiçbir şeyi beğenmemiş. Üstelık Canım kancığım, çeker kaüzüyordu. Ne zaman heriften bir binanın mâili inhidam olduğunu şeyler koparmak istese, hep böy ncığım, bir tanem... ne istersen da... emret. emret bir tanem, alacağım. le, işi ağırdan alır, adamı tersler, Kadın sörlinü kesri: Altın bilezik, elmas taşlı küpe, çekip İstanbul'a gideceğinden dem Ne ne ne? vururdu. elhiselik, ne istersen! Mâili inhidam, yâni yıkıldım « •afamı kızdırma, vallahi Nikâhlmın eli ayağı titriyordu. yıkılacak olduğunu bir göriişte de, billâhi de çeker giderim!» Bunca yıllık helâlıydı da yirmi farketmiş. Sordu. Aklım gitti. Be « Peki ama, niye?» beş yıla yaklaşan evlilik hayatlalediye'ye böyle böyle diye bir bil «. Niyesi miyesi yok. Ben se rında değil böyle diller dökmek, dirse, herifler zâten Allahtan annin nikâhlın mikâhlın değilim. buna benzer tek lâkırdısını işityor, kazma kürek girişecekler. Ben bir el'im şurda. Beni, nikâhBereket kâtip akılhlık etmiş, bamemişti. Sevilmek, okçanmak lı karım tuttuğun gibi tutamazna bir telefon... için kapatma mı olmalıydı? Tersm. Bana hükmün geçemez anlazinin karısınm dediği gibi, bağıKadın hatırladı: dm mı?» Bunun için mi telefon etmiş? rjp çağırmah, kıyametleri kcpar« Sen gidersen ben ne yapa Tabi ya. Kızmıştm bir de, malı, bu akşam ne olacaksa olmanm sonra sensiz?» yalan söylüyorsun falan diye. Kallı, ikisi de, evet ikisi de hapisle« Ne yaparsan yap!» kıp gittim bereket versin... re girmeliydiler. « Ağlarnm..» Telefonu arabacı Mıstık etti Dışarı fırladı, üzerlerine saldır« Nikâhlın göz yaşlarmı sldemiştin ya? dı, bir yandan da gücünün yettiler!» Mıstık etti, tamam. ğince bağırmağa başladı : Az önce kâtip dedin ama? Müfettiş beeey, Müiettiş bey Efendim, kâtip Mıstık'a söy yetiş Allahını seversen! Ankara' Gene bir domuzluğu olmalıydı lemiş, o da koşmuş etmiş. Mesedan mı geldin, nerden geldiysen ki, adama sert sert, aksi aksi karle o değil, senin aklınm ermediği geldin, seni bu gece bizim eve Alşılıklar veriyor, kendini dirhem işler var ortada! lah gönderdi. Şeriatın kestiği pardirhem satmağa çalışıyordu. TerGenç kadın gene alındı: 20 MA.T. EDECECü MİZI MO. BOMO ODA. NUM4 öyle ya, benim aklım erer mi? Nikâhsızım, metres hayatı yaşıyorum. Nikâhlı kann olsa akU ererdi! Kancığım, canım karıcığım.. Hadi hadi.. Genç kadım kollan arasına almayı denedi. Beriki şiddetle itti: Defol, defol kokmuş nikâhlının yaruna! Ama, kancığım diyorum.. Demez ol! Bırak şakayı da... Bana bak: Bana böyle hakaret etmekte deram edersen, vallahi de, billâhi de basar giderim İstanbula! mak acımaz. Bu rezalete el koy» Ya benim cezamı ver, yahut bu utanmaz arlanmazların! «Kodaman», buyur edildiği misafir odasında, âhu bakışlı genç kadının, bir an beyaz bir şimşek gibi çarpıp geçmiş hayali içindeydi. Otelcinin karısı birdenbire avaz avaz bağırmaya başlayınca, şaşaladı. îşe kendisi de karıştmhyordu. Ne yapması lâzımdı? Kadm her sözün başı € Müfettiş beeey, Müfettiş bey...» diyordu. Bu. mahalleye yayılabilir, şehre dağılır, resmi makamlarm ku!ağına gidebilirdi ki, hiç, ama hiç istemediği bir şey. bir suç olurdu. Gerçi hiçbir yerde. hiç kimseye ne müfettiş, ne de başka herhangi biri olduğunu söylemek değil çıtlatmamıştı ama, işte gene de başma belâ olmağa doğru gidiyordu. Henüz tanımadıği, gözlerinden otelcinin nikâhlı karısı olduğu anlaşılan kart bir kadın sesi geceyi ?inirli sinirli allak bullak ediyordu : ... kanunsa da, âmirse de. me« murFa da yeter artık. Bu rezaleta el koyun. Herif aylardır evimda çatır çatır metres besliyor. Revâyı hak mı? Boyuyla beraber evlâtları var da, utanmadan, k ı a ya=mdaki karıyı... Kadının sesi birden tokat çatırtılariyle kesildiyse de, ardından gene, hem de öncekinden daha yaygaralı, »tinden et kopanlıyormışçasına bağınp çağırmağa bajladı. Müfettiş beeeey! hndat Müfettiş beeeey!!! Artık durmaması. duruma el koyması gerekiyordu. Çantasiyle rölöve şapkasını sedire atıp kostu. Agır bedeni, koşarken zıt zıt zıt eden büyük ayakkaplarıyla merdiveni bir solukta indi, kavgacılann yanına gitti. İki kadın saç saça, baş başaydılar. Otelcl şaşırmıştı. Daha çok da nikâhlı, öyle terbiyesizce küfürler gavuruyordu ki, hemen araya girdi : Heey bana bak, bana bakın! (Arkas var) «•••MIIIIIIIIHIHMIH! Cayrimenloıl Satış İlâni İSTANBLL EJUVİYET SANDlGlNDAN , Dosya No. 1963/1690 îsmail Bayraktar İPA. 2345 hesap numaralı borç senediyle Sandığımız Kadıköy Şubesinden istikraa ettiği paraya mukabil, Kadıköy, Rasimpaşa mahallesi, Rıhtım İskelesi caddesinde eski 6,4, yeni 16,16 taj: 16,18 kapı numarah seneden bahçeli ahşap iki baraka, mahallen kârgir apartmanın tamamını Sandığımıza birinci derecede ipotek etmişti. Tapu kayıt suretinde işbu gayrimenkul, Rasimpaşa mahallesi, Rıhtım İskele caddesinde, 526 kütük, 195 ada, 24 parsel sayılı 202.00 M2. miktarında bahçeli ahşap iki baraka olup (hâlen kârgir apartman) tamamı tsmail Bayraktar adma kayıtlı olduğu ve Sandığımıza birinci derecede ipotekli bulunduğu beyan edilmiştir. Dosyalarımızda mevcut vesi1 kalara göre, umurri sahası 202.00 M2. olan işbu gayrimenkulUn muhammin raporunda bina, 140,0» M2. üzerinde çatı öıtösttsl*' şap bodrum dört normal kattan ibaret kârgir bir apartmandır. Bodrum katı ve diğer katlar ikişer daire halinde olup, bodrum katın bir dairesi üç oda, diğer dairesi dört odalı olup, her bir dairede biıer sofa, birer mutfak, birer WC ve banyo (bir arada), birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü katlarm birer daireleri üçer odalı, diğer daireleri dörder odalı olup her bir dairede birer sofa, birer mutfak, birer VfC ve banyo (bir arada) ve birer balkon mevcuttur. Binada elektrik, Terkos ve havagazı vardır. Borçlu hakkında yapılan kanuni takip üzerine 3202 numaralı kanunun 40. maddesine göre yukarıda evsafı yazılı gayrimenkulün tamamı bir buçuk ay müddetle açık arttırmaya konmuştur. Satış tapu sicil kaydına göre yapılmaktadır. Arttırmaya girmek isriyenler, bunları ve herkese açık bulunan tapu sicil kayıtlarını tetkik ederek satılığa çıkanlan işbu gayrimenkul hakkında her şeyi öğrenmiş ad ve telâkki olunur. Arttırmaya girmek istiyenler (24875.) lira pey akçesi veya Sandıkça kabul edilecek banka teminat mektubu vermesi icabeder. Birikmiş bütün vergilerle Belediye ve tellâliye rüsumu ile varsa vakıf icaresi ve taviz bedeli ile ipoteklerin terkin harcı borçluya; ihale pulu ve tapu tescil harcı ile varsa şerefiye borcu alıcıya aittir. Satış şartnamesi 31.8.1965 tarihinden itibaren açık bulundurulacaktır. Birinci açık arttırma 7.10.1965 Perşembe günü Cağaloğlunda kâin tstanbul Emniyet Sandığmda saat 14 ten 15 e kadar yapılacaktır. Muvakkat ihale 5apılması için teklif edilecek bedelin tercihen ödenmesi icabeden gayrimenkul mükellefiyetiyle Sandık alacağım tamamen geçmiş olması şarttır. Aksi takdirde son arttıramn taahhüdü baki kalmak şartiyle 22.10.1965 Cuma günü aynı yer ve aynı saatte son arttırması yapılacaktır. Bu arttırmada gayrimenkul en çok arttıranın üstüne bırakılacaktır. Hakları tapu sicilleriyle sabit olmıyan alâkadarlar ve irtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını hususiyle faiz ve masarife dair iddialanm ilân tarihinden itibaren yirmi gün içinde evrakı müsbiteleri ile beraber Sandığımıza bildirmedikleri takdirde satış bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar. Daha fazla bilgi edinmek istiyenlerin 19631690 dosya numarası ile Sandığımız Hukuk Işleri Servisine müracaat etmeleri lüzumu ilân olunur. (Basın 152249823) İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ DEKANLIĞINDAN 1 (39993) lira (98) kuruş keşif bedelli Çapa NSroI^üd3ratri KALORİFER TESİSATI işi kapalı zarf eksiltmesiyle ihale olunacaktır. 2 İhale, 3/9/1965 tarihine tesadüf eden cuma günü saat 11 de Tıp Fakültesi Merkez binasında toplanacak olan * A.E.P. Komfayonunda yapılacaktır. A.TS.Geçici tezniaat akçesi (2999) lira (55) kuruştur. 4 Bu işe ait keşif, şartname ve diğer evrak Universite Inşaat Kontrol Bürosunda görülebilir. 5 Eksiltmeye gireceklerin ihale gününden üç gün e w e line kadar Universite İnşaat Kontrol Bürosuna müracaatla ehliyet belgelerini almalan ve 1965 yılı Ticaret Odast belgeleri ile birlikte kanunun tarifatı dairesinde hazırhyacaklan teklif mektuplanm ihale günü saat 10 a kadar A.E.P. Komisyonu Başkanlığma vermeleri lâzımdır. (Basın 14433/9825) konu ve resim: Ayhan Başoğlu i ADSIZ KAHRAMAN ORTA DOGU TEKNIK ÜNIVERSİTESI REKTÖRLÜGÜNDEN: Üniversitemiz F e n ve Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümüne Asistan ve Öğretim Üyesi ahnacaktır. 1 Asistanhk için m ü r a c a a t edenlerin Pekij'i veya İyi derece i l e mezun o l m a l a n , îngilizceyi iyi derecede bilmeleri, Öğretim üyeliği için m ü r a c a a t edenlerin ise Üniversitemiı Yönetmelik H ü k ü m l e r i n e uygun o l m a l a n şarttır. 2 Tayin işleml (Orta Doğu Teknik Universitesi Akademik Personele verilece k Ünvanlar ile Görevlendirme Ş a r t l a n v e Usulü akkındaki Yönetmelik) gereğince yapılacaktır. 3 Isteklüerin Personel Müdürlüğünden alacakları müracaat formlarını d o l d u r a r a k müracaat tarihı içinde Personel M ü d ü r l ü ğ ü n s iade etmeleri gerekmektedir. Postadaki gecikmeler n a z a n dikkate alınmaz. 4 Son m ü r a c a a t tarihi 4. Eylül. 1965 Cumartesi günü saat 13.00 e k a d a r olup, Asistanlar için imtihan 6. Eylül. 1965 Pazartesi günü saat 10.00 da, ö ğ r e t i m üyeleri için mülâkat ise 7. Eylül. 1965 Salı günü saat 10.00 dadır. 5 Bu hususta fazla bilgi almak istiyenlerin ilgili Fakülte D e k a n h k v e Bölüro Başkanlığma müracaat etmeleri (Basın A. 9595/9826) I S T A N BU L 6,25 Açılıs 630 Kur'anı Kerim ve saz eserleri 7.00 Halif müzık 7.15 Günaydm 7.45 Haberler ve hava durumu 7.5S İstanbulda bugün 8.00 Çarkılar 8.20 Bu sabah sizinle 8.40 İstanbulun sesi 9.00 Şan soloları 9.15 Türküler 9 30 Kadin ve ev 9.50 Müzik kutusu 10.10 Şarkılar 1030 Kısa haberler ve küçük ilânlar 10.35 Ev kadınının istekleri 11.00 Türküler 11.15 Konçerto saati 11.40 Çahsırken müzik 12 00 Gülseren Güvenliden şarkılar 12.20 Darvaş çalıyor 12.35 Küçük ilânlar 12.40 Radife Ertenden şar kılar 13,00 Haberler ve hava durumu 13.20 Hafif müzik 13.30 Bir reklâm 13.40 Orkestra müziâi 14.00 Türküler 14.15 Sayılar konuşuyor 14 32 Ne nedir? 14.45 Yurttaslılk 15.00 Kapanış. 1S.55 Açılış 17.00 Üham Gençer orkestrası 17.20 Türküler geçidi 17.40 Çocuklar için 18.00 Karma fash 18.25 Küçük ilânlar 18.30 Hafif müzik 18.40 Türküler geçidi 19 00 Reklâmlar geçidi 20.00 Haberler ve hava durumu 20.40 Küçük ilânlar 20.45 $arkılar 2105 Küçük müzik albümü 31.30 KUsik Türk musikisi korosu 22 00 Reklârrdar geçidi 22.40 Htfif müzık 22.45 Haberler ve hava durumu 23 00 Caz dünyasından iitekler 23.30 On yıl Bnce dinlediklerimiz 24.00 Kapanıs. tSTANBUL t l RADYOSL1 17.57 Açılıs 18.00 Müzikli dakikaalr 18.30 Türkiyeye hoşgeldini.T 1930 Akjam konseri 20.00 Melodiden melodiye 20.15 Plâklar arasında 21.00 Müzik sözlüğü 21.20 Opera sasti 22.00 Her gece buluş&lun 23.00 Küçük konser 23.30 Gece ve müzik 24.00 Viyana klistkleri 00.40 Hafif milzik 100 Kapams ANKARA 6 25 Açılıs «30 Kuran. Türkçe açıklaması v« «az eserlerl 7.00 Günaydm 7.30 Şarkı ve saz 7.55 Ankarada bugün 8 00 Sabah konseri 8.15 Küçük llânlar 8.20 Her telden 9.0O Çeşitll müzik 9.30 Ev için 9.50 Nurettln Dadaloğludan türküler 10.05 Dükat, Trafik 10.10 Mehmet Derya Kevser Tanrıkuttan şarkılar 10.30 Kısa haberler 10.33 Dan» toüziği 11.00 Nuri Sesigüzelden türküler 11.15 Şarkılar 11.45 Konser saati 12.15 Kıbns saati 12.25 Küçük ilânlar 12.30 Beraber ve solo şarkılar 13.00 Haberler 13.45 Kemal Karasüleymanoğludan türküler 14.00 Çocuk bahçesl 14.15 Sayılar konuşuyor 14.35 Ne nedir? 14.45 Yurttaslık 15.00 Kısa haberler, kapams. 16.55 Açılış 17.00 Ülkü Yörükoğludan türküler 17.15 Kutlu Payaslıdan şarkılar 17.35 Caz müziği 17.55 Güler Göksel Yasar Özelden çarkılar 18^5 Küçük ilânlar 18.30 Yurttan sesler 19.00 Reklâm programları 20.09 Haberler ve hava durumu 20.40 Uykudan önce 20.50 Sevira Derandan şarkılar 21.15 Gece konseri 22.00 Müzeyyen Yıldızdoğandan şarkılar 22.20 Müzikll dunya tunı 22.45 Haberler va hava durumu 23.00 Haftanın beıteclsl 33.45 Gece yarısma dogru 24.00 Kap«nıs. ANKARA tL RADTOSD 17.57 Açıhş 18.00 Plâklar «r«sında 18.30 Diskoteğimizden 19.00 Küçük konser 19.30 Frans:zca melodiler 19.45 Radyo ile Fransızca 20.00 Günün melodllerl 20.30 Blr konçerto 21.00 Dilek pınarı 22.00 Gece konseri 23.00 Carlos Montaya ve Flamenco gitarı 23.30 Gece yarısma doğru 24.00 Karma müzdk 1.00 Kapa 11 ile temas imkânlannı saglamış olanlar vardı. Bunlardan da önem li, belki en önemlisi karısı idi. Halen saklanmakta olan Solange Vauthier. Bir avukat için en kıy metli yardımcı muhakkak o idl. Onu ne pahasına olursa olsun bulmak gerekiyordu. Avukat otobüsten inerken bu işin çok zor olacağına inanıyordu.. Üzerinde «Sağır ve Dilsizler Enstitüsü» yazılı bir kapının ya mnda durdu. Kartım müdüre yol layan Vicîor Delüot çok beklemedi. Ziyaretinin nedenini anlattıktan sonra, avukat: Acaba üğıer.ciier arasında doğuştan kör, sağır ve düsiz biri var mıdır? diye sordu. Hayır. Burada ancak dilsiz ve sağırlann eğitimi ile meşgulüz. Körlerinki ile Valentin Huy Enstitüsü ilgüenir. Kullanılan usuller büsbütün başkadır. Dilsiz ve sağırlar en büyük yardımı gözlerde bulurlar. Halbuki körler, konuşma ve duymadan fayda lanırlar. Peki, bu üç sakathk doğuştan olursa? Tek bir eğilim vardır; gen kalan üç duyguyu yani, koku, tat ve dokunmayı kullanmak. İşe yarar sonuçlar elde edilir mi? Hem de nasıl.. Doğuştan böy YALNIZ !e utan bırkdç kışı vai'dır kı, nut mal insanların kıskanacağı kadar tierin bir kültüre sahiptiner. Bu olağanüstü durumu yaratan neresi? Dünyada beş altı yer vardır. Fransada SaintGabriel rahiplerinin büyük bir sabır ve gayretle idare etükleri bir Enstitü. Oraya gitrnenizi faydah bulurum. Zaten yamlmıyorsam, Jacques Vauthier de orada yaşamıştır. Elinizde onun yazdığı romanı görüyorum. Okudunuz mu? Şimdilik okumadım. Bu kitap, bu zavallıların nereye varacağım gösteren en güzel örnektir. Bu eğitim hakkında bana kısaca bilgi verebilir misiniz? Memnuniyetle.. Bahis konusu ettiğim Sanac enstitüsüne bir kaç kere gitrnek fırsatını buldum. Orada doğrusu kıymetli bir eğitimci vardır: M, Rodelec. Kullanılan usulü de yaratan kendisidir. Yvon Rodelec, doğuştan üç duygusu eksik bir çocu"\m dış âlemla tema» «debilroesi için, en Vazun : G. Des Cars ZüAçesi: Berın Kurtbay öğreteceonemii şeyın «işaret» olduguna mikle anlatabileceğim inanır. inanır. Yani, daha doğru ğim, yahut da, k.i.t.a.p. daktilosu, tutulan eşya ile onu anlat lojik harflerle kitabı bana söylimak için kullanılan kelime ara yebileceğini öğreteceğim, doğru sındaki bağı bir «işaret» le be mu? lirtrnek. Bu birinci sonuca var Gayet iyi anladınız efendim. mak için Sanac'da hakikaten ince Bu beş harfin birleşmesi kısa bir buluşlar kullanılmaktadır. süre içinde, öğrencinin zıhninde Demek istediğinize göre, çocuk, meçhul r e bilineni bir ta bir bütün olur. Bu bütünü iki kım işaretlerle birbirine bağla yoldan, ya toptan veya parçahya rak belirtebileceğini anlar. Her makta, öyle mi? Tamam. Ancak bunu öğren an kullandiğı eşyalarla bu derdikten sonradır ki, ona daktılolo sin devamlı tekran beyninde yer jik alfabe tanıtılmaktadır. Fakat cder. Bir süre sonra kendi de ayharfleri ayırd edebiiınesi için, ai usulü kullanarak istediği şeyi öğrettneninin sözünü dinlemesi, dışarı vurabileceğini anlar. ona inanması ve belki de yeni bil Âlâ.. peki çocuğa konuşmak giler edınmek için içten gelen bir ^asıl öğ tilir? istekîe parmaklarını harflere gö Öğretmen, daktilolojik harfre ayarlamasıru bilmelidir. Ya leri teker teker öğrencinin eli üvaş yavaş, bir eşyayı iki yoldan anlatmağa başlar: Ya genel bir rerinde tsöyler». Ondan sonra. çıkarırken, çocuişaret, veya daktilolojik harfler sesle o harfi âun. eilerini diiin, dudaklarma, ie. dişlerine, göğüsteki titremeyi duy Yani, beni öğretmen olsam, ması için gögsüne, boynuna, hatgarip öğrenciıne «kitap» fikrini tâ burun deliklerina dokundurur aşılamak için ya.eline kıtabı vere ceğim v* bunu herhanfi bir mi(Arkam . Inc. 1964. VV'oıld n(hıt nKt>cd Boş yere sinirlenme. Böyle küçük bir hata icin patron sana mıtuk verecek değil muhtemelen cKOVULDUN» diyecektir; o kadaı...