03 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KAPAK 5 nız, tam da tiyatronun önünde. Sağınız solunuz sütunlarla kaplı. Biliyorsunuz ki, her bir parça eser binlerce yıl öncenin olanaklarıyla inşa edilmiş ve o günkü ihtiyaçlara göre şekillenmiş. Düşler canlanıyor Tiyatroda 25 bin kişi toplanmış. Sesler geliyor, dikkat kesiliyorsunuz. Zeus’un, Musalar’ı sahne almış. Birisi lirik şiirler okurken diğeri flütün sesiyle dans ediyor bir başkası göklerin sırrını veriyor yanı başındaki tragedya sahneliyor. Tragedya izledikten sonra ruhlarının temizleneceğine inanan antik dönem insanlarının alkışları yükseliyor. Farkında mısınız bilmem ama o sırada sizin de elleriniz alkış tutuyor. Mermer yolu adımlamaya devam ediyorsunuz. Biliyorsunuz ki, üzerinde yürüdüğünüz cadde Artemis Şenlikleri’nin, kortej yürüyüşüne sahne oluyordu. Dalıp gitmeyecek misiniz uzaklara. Anadolu’nun dört bir yanından yetmedi deniz aşırı topluluklardan filozoflar, sanatçılar, sporcular el ele geçiyor önünüzden. Hava kararmış. Sütunların üzerinde mumu andıran meşaleler yanıyor, yolu aydınlatsın diye. Tam da o sırada yamaçtaki evinden çıkmış, her günkü gibi hamama gitmiş bir varsıl ge Efes Antik Kenti liyor. Güzel kokular bırakıyor etrafına. Göz süzmeyecek misiniz şimdi ona. Mermer yolu adımlarken bir figür çıkıyor karşınıza. Bir ayak izi ve boyun bölgesi tasvir edilen bir portre. Anlam veremiyorsunuz ilkin. “Nedir?” demeye kalmadan öğreniyorsunuz ki, dönemin “Aşk Evi”ni tarif eden tabela bu. Evin konuklarını aşk ve güzellik tanrıçası olarak bilinen Venüs heykeli karşılıyor. Evin içindesiniz ve antik dönemden bir el size uzanıyor demeyecek misiniz “seni bir kez öpsem ikinin hatırı kalır, iki kez öpsem üçün boynu bükük” diye. Julius’un, Asya Bölge Valisi babası Celsus’un anısına milattan sonra 135 yılında yaptırdığı bu şaheser önünde fotoğraf çektirenler biliyorlar ki, yeryüzünde bundan daha anlamlı ve etkili bir fon daha yapılmadı. Seyre daldığınız sadece bu muhteşem yapı değil elbet, düşler de gelir peşi sıra. Raflardan bir kitap seçtiniz ve karıştırmaya başladınız sayfalarını, üzerinde “Evrenin Yaradılışı” yazıyor. “Evrenin başlangıcı karışıklık, belirsizlik, boşluk anlamına gelen Khaos’tu. Khaos’un içinden ilk olarak toprak ana Gaina çıktı. Tanrılar, insanlar ve hayvanlar Gaina üzerinde rahatça barınabildiler. Toprak her şeyi doğuran evrensel bir anamız. Sonra gece tanrısı Eos ile şafak tanrısı Nyks birleşerek ışıklı göğü ve günü meydana getirdiler. Toprak ana tek başına Gök Tanrısı Uranos, Deniz Tanrısı Pontos’u yarattı. Ardından evreni tanrısal varlıklarla doldurdu...” diye giden kitabın sayfaları arasında baş tanrı Zeus’u, daha rahat ok atabilsinler diye sağ göğüslerini kesen efsanevi kadın savaşçılar Amazonlar’ı, gecenin kızı Öç Tanrıçası Nemesis’i, Ay Tanrıçası Selene’yi ve daha nicesini okudunuz belki de ardından o tanrılardan birisi oldunuz. Mademki birer mitolojik tanrı, tanrıça kimliği edinildi, artık kutsal bir yolda ilerlemenin vakti gelmiştir. Küretler Caddesi bunun için hazırlanmış di Selçuk Kalesi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle