22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

20 ÇANAKKALE Güneşin neşesi: Bozcaada Yazı ve fotoğraflar Yakup Önal ozcaada’ya ilk kez gidiyorB sanız, döndüğünüzde bilin ki ülkemizin üçüncü büyük 2 bin 500 nüfusu ile kendisi küçük adası sizi daha çok ağırlayacaktır. Türkiye’nin köyü olmayan tek ilçesi konumundaki Bozcaada’nın yalnızca iki mahallesi bulunuyor. Son 15 yılda tanınırlık açısından büyük bir atılım yapan ada, Gökçeada ile birlikte hükümet tarafından özel koruma altına alınmış. Adaya bir çivi çakmak bile öyle kolay olmuyor. Ada ön görünüm bölgesi sit alanı içinde, diğer alanlarda yapılaşma yüzde beşle sınırlı tutulmuş. Ada, İstanbulluların ilgisini çekince, bağ evlerinin sayısında artış olmuş. Bozcaada denilince eskiden akla önce ünlü çavuş üzümü, sonra şarabı gelirdi. Şimdilerde ise adanın arkasında Polente Feneri’nin olduğu bölgede konuşlandırılmış “rüzgar gülleri” olarak adlandırılan, rüzgar enerji santralinin pervaneleri de görülmeye değer özellikleri arasında yer alıyor. Bozcaada’ya gelmek için Geyikli Yük Yeri İskelesine ulaşmak gerekiyor. Çanakkale’ye 55 kilometre mesafede olan yük yeri iskelesinden binilecek feribotla 30 dakika sonra mitolojideki adı Tenedos yani Bozcaada’ya varacaksınız. Feribot adaya yaklaştığında sizi muhteşem görüntüsü ile Bozcaada Kalesi karşılar. Feribot adanın arkasındaki Ayazma Mevkii ve koyları olacaktır. Hele Akvaryum koyuna ulaştığınızda, denizin cam gibi pırıl pırıl olduğunu görecek ve neden koya bu adın verildiğini daha iyi anlayacaksınız. Ayazma mevkiinde bulunan lokantalardan da ada balıkçılarının tuttuğu tan iskeleye baktığınızda ellerinde pansiyonlarını tanıtan pankartları taşıyan adalıları göreceksiniz. İndiğinizde sizi güler yüzlü ile karşılayarak otel ya da pansiyonlarına davet edeceklerdir. Bozcaada’nın sıcaklığın en üst seviyede olduğu yaz aylarında bile buz gibi olan denizinde yüzmek için tercihiniz balıkları sipariş verirken, tercihiniz elbette adada bulunan dört şarap fabrikasından birinin ürettiği şaraplar olmalı. Nasıl bir şarap diyorsanız, önerim, adaya özgü üzümlerden olan Karasakız, Karalahna, Vasilaki üzümlerinden yapılma şarapları tercih edin derim. Ayazma mevkii ya da gizli kal mış adaya dışardan gelenlerin çok azının bildiği koylardan denize girdikten sonra, ada merkezine dönüş yolunuzu, adanın rüzgarından harmanlanan üzüm bağları, bağ evlerinin mimarisini izleyerek, soluğu Polente Feneri’nde almanızı öneririm. Güneşin deniz üzerinde batışını izlerken bir yandan da akşam serinliğinde yavaş yavaş dönen rüzgar güllerinin sesine kulak verin. Size şaiirin dizeleri gibi gelecektir. Bozcaada’ya gelmişken mutlaka ama mutlaka Hakan Gürüney dostumuzun “Bozcaada Yerel Tarih Araştırma Merkezi”ni gezin. Bir kez geldiği Bozcaada’ya aşık olan ve Ayazma yolu üzeri Palamar mevkiinde arazi satın alan Gürüney, içine düşen ada aşkını, ada hakkında bilgi toplamaya kadar götürmüş. Şimdilerde yani 2007 yazında bir müze zenginliğindeki binasındaki tarihi eserleri adanın merkezinde bulunan Talay Şarap Fabrikası’nın hemen arkasındaki yeni binasına taşımakla meşgul. Adanın merkezine geldiğinizde daracık sokaklarını gezmeye başlayın. Rumlardan kalma evlerin duvarları pencereleri rengarenk çiçeklerle bezenmiş, mis kokulu sokaklar
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle