22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 Yok edilmek üzere korumaya alınmış bir tarih BATMAN HASANKEYF Yazı ve fotoğraflar Tansel Özbey aman Dağları çorak. TaşR tan topraktan ibaret doğanın, çöl sadeliği gözleri dinlendiriyor. Batman’dan bindiğim minibüsün arkadaki dörtlü koltuğunda başıma sırt çantama dayamış yol yorgunu uyukluyorum. Bir yol kıvrımındayız. Akşam güneşinin kızıl ışıkları, Dicle’nin kenarında yükselmiş bir şehri altın gibi parlatıyor. Bu bir arkeolojik kazı alanı filan değil. Burası kaya içinde mağaraları, evleri olan, pencerelerinden çamaşırlar sarkan, sokaklarında çocuklar koşuşan bir şehir. Uçsuz bucaksız bakir doğanın kucağında sükut içinde yaşayan bir şehir. Hasankeyf’e, 27 saatlik otobüs yolculuğu ve kuvvetli bir migren ağrısı ile vardıktan sonra, öğretmen evinde biraz dinlenmek öncelikli ihtiyacım oldu. Yine de hava kararmadan kaleye gitmekte acele ettim. Kale önünde rastladığım Hasankeyfli gençler, içten bir “hoş geldiniz” ile beni selamlayarak kısaca kale içindekilerini özetlediler. Yekpare tek bir kaya içinde oluşmuş yaşam alanlarıyla ilk yerleşim tarihi bilinmeyecek kadar eski kaleyi yalnız başıma dolaşırken, böylesine tarihi ve kültürel değerleri yoğun bir yerde “in cin top oynuyor”, hiç ziyaretçi yok, tanıtım levhaları bile yer yer kazınmış. Kaleden geri dönerken, gençlerin söylediğine göre 1970’li yıllarda, kale içindeki mağaralarda yaşayan ailelerin yerleştirildiği, kale dışındaki eski yerleşim yerlerinin onarılmasıyla oluşturulmuş mahallelere yöneliyorum. Karşıdan “hoş gelmişsin” diye gülümseyerek gelen bir kadın. Biz şehir insanlarına nostaljik masallar kadar uzak düşmüş, Anadolu misafirperverliğinin buralarda yaşayan geleneğinin doğallığında, “Buyur bize gel, bizde kal” diyerek evinin yolunu işaret ediyor. Behiye, 30 yaşında beş çocuk sahibi. Ailenin evi bir oda bir salondan oluşmakta. Yaz geceleri damda uyuyorlarmış. Bizim sohbet ettiğimiz evin girişindeki bahçe alanı da damı gibi Hasankeyf’in en keyifli manzarasına sahip bir yer. Behiye ve Ayşe’nin içten ve mazeret tanımaz ısrarlarına karşın,vedalaşarak yanlarından ayrılıyorum. Ertesi gün köprü üstünden büyülü şehrin resimlerini çekerken bir önceki akşam öğretmen evinde televizyon seyrederken tanıştığım gençle karşılaşıyoruz. Abdurrahman’ın rehberliğinde günü geçirmeye karar veriyorum. Hasankeyf’i anlatırken tarihi köprüyü işaret ediyor. “Burası Hasankeyf sit alanı, koruma altında, burada çivi çakılamaz. Köprünün öte tarafı da Batman. Karşıda gördüğünüz tarihi hamam ahır olarak, Akkoyunlu hükümdarı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle