Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EGE’NİN İMBATI Serdar Kızık serdarkizik?cumhuriyet.com.tr KAZDAĞLARI’NDA KUŞATMA Dünyanın bu denli güzelliği, değeri bir araya gelip, buluşur mu? Buluşur. Tanrılar tanrısı Zeus’un mekanı. Dünyanın en güzel havası, oksijen çadırı. En harika zeytinyağı, bin efsane diyarı... Zeus’un, tanrıçalar tanrıçası karısı Hera, aklın ve zekanın simgesi Athena ve Aşk Tanrıçası Afrodit’in katıldığı ilk güzellik yarışması... Seçimi yapan Paris’in son nefesini verdiği topraklar... Burası Kazdağları. Doğuda Zeytinlikderesi ve Karanlıkdere, batıda Şahindere Kanyonu’nu çevreleyen Kaz Dağı ve etekleri. Işıklar ülkesi, göknarlar yurdu aynı zamanda. Zeytinli, Kızılkeçili, Ihlamur, Güre, Manastır, İskele, Şahin derelerinin doğduğu su cenneti ve termal yurdu. Değerli endemik bitki hazinesi... Eşsiz kumsalıyla Edremit Körfezi’nin kucakladığı bölge, sayısız güzellikleri barındırıyor. Ama ne fayda! İnsan var ya insan... Özallı yıllarda, Kazdağları’nın eteklerindeki zeytinlikleri yok ettiler önce. Yazlık, kooperatif derken kıyılar yok oldu. Alt alta üst üste, beton siteler... Güre Belediye Başkanı Kamil Saka, Altınoluk Belediye Başkanı İsmail Aynur, Burhaniye Belediye Başkanı Fikret Akova, Akçay Belediye Başkanı Cahit İnceoğlu ve Zeytinli Belediye Başkanı Şadan Aytaç, kalan güzellikleri korumaya çalışıyorlar bugün. Ama daha büyük bir tehlike söz konusu. Yabancılara, madencilere peşkeş çekiliyor dağlar. Milli parkın bir bölümünü bile verdiler. Neymiş? Bir milyar dolar gelir sağlanacakmış! Turizm, tarım ve balıkçılıktan yılda 650 milyon dolar sağlanıyor oysa. Madencilik bu üç alanı da tehdit ediyor. Bölgenin akciğerini satıyorlar. Ayvacık, Bahçedere, Kısacık köylerinde ve Bayramiç çevresi, Evciler Köyü’nde de ruhsatlandırmalar tamamlandı. Altın, kurşun ve bakır çıkaracaklar. Bergama’yı talan eden altıncı zarfçılar, Küçükdere’ye konuşlandı şimdi de. Bölgede 10’un üzerinde ruhsat alındı. Altıncı Koza ve Global firmalarının sondajları sürüyor. Zeytin ağaçları katlediliyor. Balıkesir Tarım İl Müdürü hakkındaki suçlamalar yanıtsız kalıyor. Savcılık başvurusundan da sonuç yok. Madencilik bir yandan devasa büyüklükte su tüketiyor, diğer yandan özellikle yeraltı sularını zehirliyor. Örneğin Bergama Ovacık’ta yılda bir milyon ton su kullanılıyor. Küresel ısınmanın tehdit ettiği dünyamızda kullanılabilir tatlı suyun yüzde 50’si tükendi. Her gün 4 bin çocuk susuzluktan ölüyor. Türkiye’nin yılda 112 milyar metreküp kullanılabilir suyu var. Su yoksulu bir ülkeyiz aslında. Ne olacak su cenneti Kazdağları’nın geleceği? Dünyanın eşsiz bir hazinesi yabancıların çıkarları uğruna yok ediliyor.