Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BATMAN 15 Uzun Hasan’ın oğlu Zeynel Bey’e ait türbenin etrafı ise bahçe olarak kullanılır.” Tepede bir yeri işaret ediyor. Eski darphaneymiş. Bugün bile yağmur yağdığında eski sikkeler toprak yüzüne çıkarmış, çocuklar bunları toplarmış. Bir ara kültür bakanlığından birileri kitap defter karşılığında çocuklardan sikkeleri toplamışlar ama hala bazı çocukların sikkeleri varmış. Dicle kenarında yekpare bir kaya içinde oluşmuş doğanın marifeti bir kale. İçindeki yaşam alanları mağaralar. Dağ taş, göz alabildiğine her yerde doğal yaşam alanları, mağaralar. Öyle mağaralar ki iki üç odalı, kışın sıcak, yazın hiçbir klimada bulamayacağınız konforda ve sıhhatte serin. Burası Mezapotamya. İnsanlık medeniyetinin başladığı yer. Ya Baraj? Dicle, Batman ve Hasankeyf arasında sınırı oluşturu yor. Kendilerine has dilleri ve hatta kültürüyle tam bir Ortadoğu, hargür’ünü yansıtan Midyat ve Batman arasında Hasankeyf bir sükunet alanı gibi. Yok edilmek üzere korunmaya alınmış sit alanı! Hasankeyf köylerinden Karaköy’de öğretmenlik yapan, Mağaralar Şehri Hasankeyf kitabının yazarı Hüseyin Ağaldağ’ı arıyorum. Köklü bir Hasankeyfli aileden gelen Hüseyin Ağaldağ, doğu terbiyesinin timsali tavırları ve olgunluğu ile köklerinin hakkını veren bir meyve gibi. Hasankeyf’e bakıp da 20 yıllık ömrü olan bir proje için böylesi başlangıç tarihi belli olmayan bir cenneti birilerinin yok edebileceğine inanmak mümkün değil. Diğer yandan, alternatif projelerle, iki küçük baraj ile Hasankeyf kurtulabilecekken, yaşayan tarihi şehri sular altında eritecek barajın temeli atıldı bile… Hasankeyf büyüleyici bir şehir. Hasankeyf hakkın da pek çok şey okuduğumu ve anladıklarımın neticesinde de pek çok imzalar verdiğimi zannetmiştim. Buraya gelince o “pek çok”ların “hiçbir şey” olduğunu anladım. Tüm yazılanlar anlatılanlar Hasankeyf ve Hasankeyfliler karşısında çok az, eksik ve hissizmiş. Bu, yazanların eksiği değil. Çünkü burası tarife sığar bir yer değil. Görmek gerek, ama kaybediyoruz! Hasankeyf’i görün, derim ama kalacak yer maalesef yok gibi, kalınacak yer Midyat. Mağaralar Şehri Hasankeyf, Hüseyin Ağaldağ (0.544. 219 54 75) tansel.oezbey@gmx.de