Katalog

14 İZMİR Tire’nin salı pazarı Muzaffer Ayhan Kara ire, Küçük Menderes’in suladığı, Güme Dağı’nın T kuzeyinde yer alan İzmir’in büyük ilçelerinden birisi. Verimli arazileri, enfes yaylalarıyla birbirinden güzel otların, sebzelerin, meyvelerin diyarı. Küçük Menderes havzasının bu kesimini zengin kılan, altı kilometre kuzeyinden geçen ırmaktır. Bu yöreyi Küçük Menderes cennet kılar. Tire’nin, tarihi antik çağlara kadar uzanmakta, adının “kale” ve “şehir” anlamına geldiği düşünülmektedir. Lidyalılar’daki adı Tyrha’dır. Öteden beri yeşilliğinden dolayı Ege’nin Bursa’sı olarak da nitelenmiştir. Tarihindeki zenginlikten dolayı Tire, adeta bir açık hava müzesi gibidir. Camiler, kervansaraylar, müzesindeki eserler, öteki mimari yapılarıyla olsun, vakıflarının bolluğu ve hala hayatı devam ettirmekteki yönüyle olsun önemli bir noktadır. Osmanlı döneminde siyasal sürgün yeri olan Tire, aynı zamanda Yeniçerilerin piri Balım Sultan’ın da mekanıdır; türbesi Tire’dedir. Tire, Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkışından 10 gün sonra Yunanlarca işgal edilmiş, halk, bölgedeki efelerin de desteğiyle Kuvayı Milliye’ye katılarak, Büyük Zafer sonrasında 4 Eylül 1922’de Kurtuluş’u yaşamıştır. Tire’de ve eşsiz beldesi Birgi’deki, adeta açık hava müzesini andıran şehir gezinizi ihmal etmeyin. Tire Müzesi’ni de mutlaka gezin. Tarihi hakkında size zengin objeleriyle fikir verecektir. Toptepe’deki ve Kaplan’daki kır lokantalarına gitmekle hem Tire’yi hem de bu kente hayat veren Küçük Menderes Ovası’nı kuşbakışı görmüş, aynı zamanda birbirinden enfes yöre yemeklerini tatmış olacaksınız. Tire köftesinin tadı damağınızda kalacak. Mustafa Balbay’ın da bir yazısında söz ettiği, Selçuk yolu üzerindeki Değirmen mevkiindeki kır lokantasını da öneririm. Tabii, Tire’ye gitmek için seçtiğiniz zaman dilimi içinde salı günü mutlaka olmalı. Çünkü, ünlü salı pazarı kuruluyor o gün. Yüzyıllardan bu yana süzülüp gelen ve Anadolu’nun belki de en özgün ve en büyük pazarı olan bu pazar bambaşka. Burada, Küçük Menderes havzasının ve Aydın Dağları’nın çevresindeki yaylaların, Göldağı tepelerinin, Güme’nin