Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 MAYIS 2008 CUMA spor NEYMİŞ ABDÜLKADİR YÜCELMAN C 19 Euro 2008’in yıldızı taraftar olacak Ulusal takımın da mücadele edeceği Avrupa Futbol Şampiyonası’nda seyirciler Avusturya ve İsviçre ekonomisini canlandıracak Tolga ŞENEL vusturya ve İsviçre’de yıllar sonra yapılacak en önemli spor organizasyonu olan Euro 2008 dünyanın her yerinden çok sayıda izleyiciyi ekran başına çekecek. 7 bin medya mensubunun takip etmesi beklenen turnuvada 2 bin 500 gazeteci, 700 fotoğrafçıyla 3 bin 500 TV ve radyo çalışanı bu yazın en önemli futbol olayından haberleri tüm dünyaya iletecek. Yayıncı kuruluş da turnuvayı bin 200 kişilik bir ekiple dünyaya aktaracak. Futboldaki ticarileşmeyle birlikte 1990’larda başlayan sporun ekonomik yönündeki gelişmeler Avrupa şampiyonalarını da etkilemiştir. UEFA’nın Şampiyonlar Ligi’nden sonra en önemli gelir kapısı durumundaki turnuva, düzenleyen ülkelere ve UEFA’ya büyük ekonomik kazanımlar sunmaktadır. 3 Kuşağın Sporu Tenis pıyorlar. Ben bunlara kızmıyorum, beni yensen ne olur yenmesen ne olur... Ben tenisi keyif için oynuyorum, sağlığım için oynuyorum.” Tenisin duayeni Osman ağabeyin yüksek tansiyonu var, hap alıyor, şekeri var ama ensülin almıyor. “Osman ağabey bende ikisi de var, hem hap alıyorum hem de insülin, nasıl oluyor bu?” dedim biraz da kızarak, “Bu sır değil” dedi ve devam etti: “Bunun sırrı spor. Ben tenis oynuyorum, yakıyorum. Sen ne yapıyorsun? Beni epeydir görmedin, yine bildiğin Osman ağabeyinim.” Kısacası Osman ağabey Allah uzun ömür versin spor yaparak, özellikle de tenis oynayarak hem keyfini alıyor, hem de sağlıklı kalmayı başarıyor. Akatlar’daki Club Sporium’da yapılacak tenis turnuvasının açılışına gittim. Turnuvanın sponsorluğunu Türk Kalp Vakfı üstlenmiş. Sporium’da yıllardır görmediğim tenis dostları ile karşılaştım. Tenis sporunun sorunlarından söz ettiler, bir başka yazıda bu sorunlara da değineceğim. Türk Kalp Vakfı Başkanı Çetin Yıldırımakın turnuvanın açılış konuşmasında kalp ve damar hastalıkları ile ilgili bazı ürkütücü rakamlar açıkladı. 2007 yılında dünyada ve ülkemizde rekor düzeye çıkan kalp ölümlerinin ilköğretim çağındaki çocuklara dek indiğini, bu hızlı yükseliş devam ederse geçen yılda meydana gelen 18 milyon ölümün 2020’lerde 2025 milyona ulaşacağını da belirten Yıldırımakın, bu insanlık dışı hastalığın önlenebilmesinde tek yolun bilinçli spor olduğunu ve Türk Kalp Vakfı’nın tenis sporuna destek olmasının nedenini anlattı. Çağımızın hastalığı olarak nitelediği kalp ve damar rahatsızlıklarının dünyada gelenekselleşmiş ’Kalp haftaları’ programına tenis sporunu aldıklarını da sözlerine ekledi. Wimbledon gibi bir turnuvanın dünyadaki ilgisi nedeniyle Türk Kalp Vakfı’nın tenis sporu ile bütünleşmesinin insanlık düşmanı kalp ve damar hastalıklarına karşı mücadele mesajı verdiğini de söyleyen Yıldırımakın, 40 yaş sonrası tenisin vazgeçilmez bir yaşlılık sporu olduğunu da anımsattı. ayucelman?cumhuriyet.com.tr A turnuvanın getirdiği gelir 39,3 milyon Avro iken sadece 3 turnuva sonra bu rakam 839,7 milyon Avroya çıkmıştır. Bu 21 katın üzerindeki artışta en önemli etkenler; Katılımcı ülke sayısındaki artış, yayın teknolojilerindeki yenilik ve gelişmeler, futbolun eğlence sektöru açısından öneminin anlaşılması, olay ve duygularla ilişki kurmaya yönelten yeni pazarlama stratejilerinin firmalar tarafından benimsenmesi, buna bağlı olarak global sponsorluk pazarındaki büyüme, profesyonel iş pratiklerinin sportif organizasyonlar tarafından uygulanmaya başlanması olmuştur. MEDYA GELİRLERİNİN KATKISI Euro 2004’te medya ve ticari haklar gelirlerindeki büyük artışın en önemli sebebi 92, 96 ve 2000 yıllarındaki turnuvaların blok halde satılmış olmasıdır. Tek satıcı konumundaki UEFA’nın sürekli olarak değeri artan bir ürünün 12 yıllık satışını bir defada yapmış olması akıllara FIFA ve Kirch ortaklığını getirmiş olsa da sonucunun aynı olmaması sevindirici. Organizasyon gelirlerinin yıllara göre dağılımına baktığımızda en önemli girdinin artık tüm futbol sektörünün finans kaynağı haline gelen medya gelirleri olduğunu görmekteyiz. Yeni medya yayın hakları, dev ekranlarda maç yayını ve kurumsal ağırlama Portekiz’de yapılan turnuvada ortaya çıkmış yeni gelir kalemleridir. Elde edilen yüksek gelirlere karşın turnuvanın giderleri de yıllar içerisinde artış göstermiştir. 44,9 milyon Avro olarak gerçekleşen Euro 96’nın organizasyon giderleri, Euro 2000 için 85,9 ve 2004 için 168,6 milyon Avro olarak kayıtlara geçti. Organizasyon giderlerinin 2008 turnuvası için 180 milyon Avro civarında olması bekleniyor. Turnuvanın tüm organizasyonel sorumluluğu hisselerinin tamamı UEFA’ya ait Nyon merkezli Euro 2008 SA tarafından yürütülmektedir. Euro 2004 için yapılan harcamaların dağılımına baktığımızda Hat Trick dayanışma ödemelerinin en önemli harcama kalemi olduğunu görmekteyiz. Bu program kapsamında 52 ülke federasyonuna futbolun tabana yayılması ve altyapı çalışmaları için ödemeler yapılıyor. Tesisleşme için ayrılan fonlar da çeşitli projelere kaynak aktarıyor. Bunların yanında tüm üye ülkelerde futbolun tabana yayılmasını desteklemek amacıyla mini futbol sahaları hazırlanıyor. Taraftarlar Euro 2008 öncesi hazırlık maçlarında ulusal takımı yalnız bırakmıyor. SEYİRCİ SAYILARI Avrupa şampiyonaları ilk olarak başladığı 1960 yılından bu yana yoğun ilgi çekmiştir. Özellikle 80’lerden itibaren katılımcı ülke sayısının artmasıyla birlikte tüm Avrupa’dan önemli sayıda izleyici turnuvanın yapılacağı ülkeye akın etti. İngiltere’de 1996 yılında düzenlenen turnuvada 16’ya çıkartılan toplam takım sayısıyla birlikte turnuvalar milyonları aşan sayıda seyirciyi maçlara çekmeye başladı. Doluluk oranları Fransa’da yapılan ilk turnuva ve İtalya 80 haricinde sürekli yüksek oldu. Katılımcı sayısının yanında toplam ve ortalama seyirci sayılarını belirleyen değişkenlerin başında ülkelerin sportif tesis altyapısı geliyor. Tesisler açısından Avrupa’nın en zengin ülkesi konumundaki Almanya 1988 yılında 56 bin 656 ortalama seyirci sayısıyla bu alandaki rekoru elinde bulunduruyor. Euro 2004’e ilgi çok yüksek olmasına ve biletlerin aylar öncesinden tükenmesine karşın Portekiz’deki stadyumların kapasitelerinin çok yüksek olmamasından ortalama seyirci sayısı 37 bin 61 seviyesinde kaldı. Euro 2008 için Avusturya ve İsviçre’de yapılan tüm yenileme çalışmalarına karşın stadyumların toplam kapasitelerinden ötürü ortalama seyirci sayısında çok önemli bir artış beklenmiyor. Tüm futbol endüstrisinde olduğu gibi Avrupa şampiyonalarının da ticari getirisinin önemli boyutlara ulaşması 1990’lar sonrasına denk geliyor. 1992 yılında AVRUPA ŞAMPİYONASI FİNALLERİ SEYİRCİ SAYILARI FRANSA 1960 ISPANYA 1964 ITALYA 1968 BELC¸IKA 1972 YUGOSLAVYA 1976 ITALYA 1980 FRANSA 1984 ALMANYA 1988 ISVEC¸ 1992 INGILTERE 1996 BEL./HOL. 2000 PORTEKIZ 2004 TOPLAM ÜLKE KATILAN TAKIM TOPLAM MAÇ TOPLAM SEYİRCİ ORTALAMA SEYİRCİ asabaşı sporları dışında hem sağlık hem de fizik açısından 3 kuşağın birlikte yapabileceeği çok az spor vardır. Bunlardan birisi de tenistir. Yani bir dede torunu ile çok rahat tenis oynayabilir, aynı zamanda iki çocuklu (biri kız, biri erkek) bir aile toplu halde tenis maçında aile sporu yapabilirler. Böyle bir olay tenisin dışında başka bir spor dalında gerçekleşebilir mi? Belki netbol (korfball) da bir aile sporudur ama basketbol ve hentbole benzeyen ancak birkaç kiş ile oynanan bir spor dalı olması bu oyunun özeliğidir. Kimi sporlar vardır ki yaşı ilerlemişler için sakıncalıdır, ama tenis sporunun yaşı yoktur. ‘7 den 70’e’ deyimi tenis sporunda bu boyutların sınırlarını aşar. Tenisin yaşı olmadığı gibi bu spor sağlıklı yaşamın da reçetesidir. Bunu Osman Kermen ’in şahsında gördüm. Basketboldan kayağa, atletizmden biniciliğe kadar spor yapan Osman Kermen tenisin de duayenidir. Yazlıktaki telefonundan aradım, tenis oynamaktan yeni gelmiş, şaşırdım. Neden şaşırdığımı açıklayınca sizlerin de şaşıracağınızdan eminim. Biliyor musunuz; Osman ağabey tam 92 yaşında. 1916’da doğmuş, topla çıkar tam 92 yaşında. Yaşı da neyse ama tenis oynamaktan gelmiş, hem de tenis hocası Mehmet Bey’le karşılıklı oynamış. Acaba dünyada 90+2 tenis oynayan kaç kişi vardır derseniz hem tenis oynamış, hem de yüksek tansiyon ve şeker hastalığına karşın 92 yılı geride bırakmış bir sporcu, bir sportmen ve bir efendi kaç kişi vardır? Telefonda konuşurken ona asla “Kim kazandı” denilmeyeceğini anımsadım, onun için de “Tenis hocası Mehmet Bey’le maç ne oldu?” dedimse de ona da kızdı. “Bak Abdül, spor oyundur. Oyun oynanır ama ‘kazanmak’ lafı yanlış. Hatta kibarcası da olsa ‘yenmek, yenilmek’ kelimeleri bile yanlış. 40, hadi bilemedin 50 yaşından sonra insanlar oyun oynarlar, keyif için oynarlar, hobi olarak oynarlar. Hobinin yenmesi, yenilmesi olmaz. Ama benimle oynamak isteyen 4050 yaşındaki komşularım, arkadaşlarım oyundan sonra ‘Osman’ı yendik’ diye sağda solda caka ya M 4 4 4 4 4 8 8 8 8 16 16 16 4 4 5 4 4 14 15 15 15 31 31 31 173 78.958 156.253 260.939 106.510 106.087 350.655 599.655 849.844 429.241 1.276.171 1.126.443 1.148.886 6.489.642 19.740 39.063 52.188 26.628 26.522 25.047 39.977 56.656 28.616 41.167 36.337 37.061 37.512 TOPRAK KORTTA GRAND SLAM Ana Ivanovic . ürkiye son yıllarda büyük organizasyonlara ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Ancak İstanbul Cup’la beraber hâlâ çok yol almamızın gerekliliğini bir kez daha gördük. Neyse ki İstanbul Cup’ın hemen ardından Fransa Açık, orjinal adıyla Roland Garros başladı. Tenis dünyasının toprak kortta düzenlenen tek Grand Slam’i olma özelliğini devam ettiren Fransa Açık’ta bu yıl da birbirinden ünlü raketler sahne alıyor. Özellikle tek erkeklerde nefesler bir kez daha tutulacak. Çünkü toprak kortların efendisi İspanyol Rafael Nadal, dördüncü kez mutlu sona ulaşmak istiyor. Onun en büyük rakibi ise dünyanın 1 numaları raketi İsviçreli Roger Federer olacak. Otoriteler son iki yıldır olduğu gibi finalin bu ikili arasında oynanacağını tahmin ediyor. Ancak Nadal’ın mı yoksa Federer’in mi Fransa’dan mutlu olarak ayrılacağı sorusu sanırım son ana kadar yanıt bulamayacak. Bayanlarda ise çekişme daha fazla tenisçi arasında yaşanacak gibi görünüyor. 3 yıldır birinciliği kimseye kaptırmayan Belçikalı Justin Henin’in bu kez Fransa’da yer almaması en çok Ivanovic ve Sharapova’yı sevindirmiş olsa gerek. Sharapova Fransa’da şanssızlığını bu kez kırmak istiyor. Rus güzel, Avustralya Açık, Wimbledon ve Amerika Açık’tan sonra Roland Garros’da da birinciliği yakalayıp efsane tenisçiler arasına girmeyi çoktan aklına koymuş durumda. Ülke ekonomilerine etkisi E tkinliklerin ülke ekonomilerine katkıları pek çok kaynakta abartılmaktadır. Fırsat maliyetlerinin dikkate alınmadığı, çalışmalar sonucu Avrupa şampiyonalarının ülke ekonomilerine ivme kazandıracak mucize patlamalar yaratması beklenmekte. Ancak turnuvaların pozitif etkilerinin yanında negatif etkileri de hesaplara dahil edilmeli ve EURO 2004 GELİR DAĞITIMI ORGANIZASYON HARCAMALARı: 169 milyon avro GELECEK DÖNEM HARCAMALARı: 154 milyon avro KATıLAN ÜLKELERE DAĞıTıLAN MIKTAR: 128 milyon avro HATTRICK DAYANıŞMA ÖDEMELERI: 314 milyon avro UEFA MEDYA TEKNOLOJILERI HARCAMALARı: 20 milyon avro NET KÂR: 55 milyon avro TOPLAM: 840 milyon avro T Organizasyon giderleri 168,6 85,9 44,9 1996 2000 2004 gerçek bu şekilde hesaplanmalı. Örneğin; ülkeye turnuva için gelen kişilerin toplam sayısı ve bu kişilerin yapacakları harcamalar gelir hanesine yazılırken Viyana’ya yaz aylarında kültür turizmi için gelen varlıklı turistlerin (bu gruptaki bir çok kişinin futbolla arası pek iyi değildir) içerisinde bu kararlarından sadece Euro 2008’in Avusturya’da yapılıyor olmasından dolayı vazgeçecek olanlardan da göz önünde bulundurulması gereklidir. Tüm bunlar (milyon avro) dikkate alındığında turnuvaların yarattığı gerçek katma değer hesaplanabilecektir. Avrupa şampiyonalarının önemli ekonomik getirileri olduğunu kabul etmekle birlikte Barcelona Olimpiyatlarının ardından oluşmuş beklentileri karşılaması ve iki ülkenin yavaşlamakta olan ekonomilerine ivme kazandırmaları güç gözükmektedir. %2 %7 %20 %38 %15 ? UEFA medya teknolojileri harcaması ? Net kâr %18 ? Katılan ülkelere dağıtılan miktar ? HatTrick dayanışma ödemeleri ? Gelecek dönem ? Euro 2004 harcamaları Organizasyon Harcamaları