23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

16 MAYIS 2008 CUMA haberler AYDINLANMA C AKP Dayatmacılığına Boyun Eğmeyenler Darbeci mi? Ya da solculuğu yanlış yorumlayıp gerillacılıktan medet ummuş olan eski anarşist veya goşistler… Sözde eski solcular şimdi kendilerine “liberal” diyorlar. Oysa bunların “yeni liberallikleri de sözde ve uydurma”: Sadece kendilerine liberal ve demokratlar… Sadece rejimin temellerini sarsacak dincilik ve etnik bölücülük konusunda hak istiyorlar… Yargı bağımsızlığı, medya özgürlüğü, işçilerin hakları, üniversite özgürlüğü ve özerkliği bunların umurunda bile değil… Türban simgesi üzerinden, dinci eksende yapılan kadrolaşma bunlara göre doğal… Birtakım politikacı çocuklarının armatörlük yapmaları, ithalat ihracat yoluyla zengin olmaları, herkesin katılması gereken açık arttırmaların tek katılımcıyla gerçekleştirilmesi, bu yolla satılan arsalar ve medya kuruluşları, bu satışlar için devlet bankalarından verilen krediler bunların “sözde liberallik” anlayışlarını hiç rahatsız etmiyor… ??? AKP’nin dayatmacılığına karşı çıkanları “Darbeci” diye dışardan suçlayanlar ise Avrupa Birliği’nin temsilcileri. Çünkü Türkiye’ye önerdikleri haksız, eşitlikçi olmayan ve adaletsiz özel koşulları, AKP yöneticilerinden başkasına kabul ettiremeyeceklerini biliyorlar. Tabii bunların seçtiği sözcükler daha ince: “Aşırı laiklik” ya da “laiklik dayatılamaz” veya “demokratik laiklik” gibi garip söylemler üretiyorlar. ??? Bu tezgâha karşı çıkmak, bu oyunu bozmak bütün gerçek aydınların tarihsel bir sorumluluğudur. 5 Operasyon sonrası bölgesel Kürt yönetimi liderinin tutumu, Türkiye’nin Kuzey Irak ile temasında belirleyici olacak Barzani’nin samimiyet sınavı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Silahlı Kuvvetleri’nin düzenlediği son hava operasyonu sonrasında Ankara’da bütün dikkatler, bölgesel Kürt yönetiminin lideri Mesud Barzani’nin tutumuna çevrildi. Ankara, kısa bir süre önce resmi temas kurduğu bölgesel Kürt yönetiminden, operasyondan kaçan ve kuzeydeki yerleşim merkezlerine sığınan terör örgütü militanlarının yakalanarak teslim edilmesini istiyor. Türkiye’nin son operasyonu, Kürt lider Barzani için de “samimiyet sınavı” niteliği taşırken, Ankara’ya göre kaçan EMRE KONGAR Ankara, kısa bir süre önce resmi temas kurduğu bölgesel Kürt yönetiminden, operasyondan kaçan ve kuzeydeki yerleşim merkezlerine sığınan terör örgütü militanlarının yakalanarak teslim edilmesini istiyor. terör örgütü militanlarının teslim edilip edilmemesi Türkiye’nin Kürtler ile bundan sonraki temaslarında belirleyici olacak. Edinilen bilgilere göre, operasyonun ardından önemli sayıda terörist, Kandil Dağı’ndan kaçarak Barzani’nin denetimindeki yerleşim merkezlerine sığındı. Bu teröristler Kandil Dağı’ndan ayrıldıktan sonra Barzani’ye bağlı peşmergelerin kontrol noktalarından geçerek Irak’ın kuzeyine dağıldı. Ankara’ya, ilk aşamada peşmergelerin operasyondan kaçan PKK’li teröristleri tutuklamadığı ve geçişlerine izin verildiği bilgisi ulaştı. Oysa Türk yetkililer, bölgesel Kürt yö netiminin başbakanı Neçirvan Barzani ile kısa süre önce yaptıkları görüşmede, Türkiye’nin bu konudaki hassasiyetlerini net bir dille aktarmışlar, Ankara’nın bölgesel Kürt yönetimi ile ilişkisinin niteliğini ve devamlılığını da Kürtlerin PKK’ye karşı alacağı önemlere bağlamışlardı. Ayrıca Ankara’ya, operasyonda yararlanan terör örgütü mensuplarından bir bölümünün Irak’ın kuzeyindeki hastanelere gittiği bilgisi de geldi. Kürt yetkililer daha önce PKK’lilerin hastanelerden yararlandığı yönündeki iddiaları kesin bir dille yalanlamışlardı. IRAK Ödüller Milliyet gazetesinin 58. kuruluş yıldönümünün de kutlandığı törende sahiplerini buldu. Fotoğraf: ZEYNEP ALTAY Türk tercüman kayıp ELAZIĞ (AA) Irak’ta bir TürkABD inşaat şirketinde tercüman olarak çalışan Mustafa Mert’ten haber alınamadığı bildirildi. Mustafa Mert’in (46) eşi Tülay Mert, kocasının 14 Nisan’da merkezi Adana’da bulunan bir inşaat şirketinde tercüman olarak çalışmak üzere Musul’a gittiğini söyledi. Eşinin Musul’a gittikten 1 gün sonra aradığını kaydeden Mert, bunun ardından bir daha kendisinden haber alamadığını belirtti. Tülay Mert, 7 Mayıs’ta şirketten kendisini arayan bir kişinin “Mustafa, 10 gün önce tutuklandı. ABD’de işlediği bir suç nedeniyle FBI tarafından aranıyormuş. Konsolosluklara haber verin” dediğini ifade etti. Tülay Mert, şirketin, Mustafa Mert’in ABD tarafından tutuklandığını, arkadaşlarının ise peşmergelerin elinde olduğunu söylediklerini belirtti. Abdi İpekçi ödülleri verildi İstanbul Haber Servisi Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi anısına düzenlenen “Yılın Gazetecilik Ödülü’’ ve Örsan Öymen adına verilen “Yılın İnceleme Ödülü’’ne değer görülenlere ödülleri düzenlenen ve Milliyet Gazetesi’nin 58. kuruluş yıldönümünün de kutlandığı törende sahiplerine verildi. “2007 Abdi İpekçi Yılın Gazetecilik Ödülü’’ne “Haber’’ dalında değer görülen Milliyet Gazetesi Yazarı Fikret Bila, “Haber Fotoğrafı” dalında değer görülen Anadolu Ajansı fotomuhabiri Erhan Sevenler ödüllerini aldı. “Yılın İnceleme Ödülü”nü ise Prof. Dr. Bozkurt Güvenç aldı. Milliyet Gazetesi’nde düzenlenen ve Abdi İpekçi’nin kızı Nükhet İpekçi İzet’in de katıldığı törende Doğan Yayıncılık Yönetim Kurulu Başkanvekili Hanzade Doğan Boyner ve Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin birer konuşma yaptı. Sedat Ergin, konuşmasında gazeteciliğin var olabilmesinin temel şartının özgür habercilik olduğunu ifade ederek şöyle devam etti: “Ne yazık ki Türkiye’de eleştirel seslere tahammülsüzlüğün yine doruklara çıktığı bir dönemden geçiyoruz. Ancak olağanüstü rejim dönemlerinde karşılaştığımız ve artık çok geride kaldığını zannettiğimiz bazı antidemokratik uygulamaların 2008 yılında basını hedef alması, Türk basını için düşündürücü bir tablodur. Gazetecilerin, yazarların sabaha karşı evlerinden alınıp götürülmelerini, özel hayatlarının sorgulanmasını kabullenemeyiz.’’ edyadaki birtakım yazarların AKP iktidarıyla yaptığı işbirliği sonucunda, Türkiye’nin tartışma ortamı iyice kirlendi… Ülkede çirkin bir oyun tezgâhlanıyor: Ya AKP’nin dayatmacılığına boyun eğeceksin ya da “Darbeci” diye suçlanacaksın! ??? AKP’nin “çoğunluğun baskısı” saptırmasına dayalı çarpık yönetim (sözde demokrasi) anlayışına karşı çıkanlara karşı suçlama hemen hazır: “Darbeci!” ??? AKP’nin çarpık yönetim anlayışı, “çoğulcu” değil, “çoğunlukçu” bir yaklaşım: Bu anlayışa göre, Meclis’te çoğunluğu elde eden iktidar, ne isterse yapar… Artık ne anayasa söz konusudur, ne temel hak ve özgürlükler, ne muhalefet, ne sivil toplum kuruluşları, ne yargı, ne üniversiteler, ne uzman kuruluşlar, ne sendikalar ve ne de özgür medya… AKP’nin göz göre göre “demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletinin” altını oymasına karşı çıktın mı, haksız suçlama hazır: “Darbecisin!”. ??? İşin korkunç tarafı bu suçlamanın, içerde sözde eski solcu, sözde yeni liberal yazarlar, dışta ise Avrupa Birliği’nin sözcüleri tarafından yapılması. ??? İçerde bu suçlamayı yapanlar sözde eski solcular. Bunların eski solculukları da “sözde ve uydurma”. Çünkü içlerinde, geçmişte bile doğru dürüst solcu olan kimse yok. Bunlar, ya solculukla ilgisi olmayan eski darbeciler… M ekongar?cumhuriyet.com.tr; www.kongar.org HABERİN ARDINDAN DANIŞTAY CİNAYETİ İŞLENMİŞTİ Tuzlalı işçiler: Artık ölmek istemiyoruz TERSANEYE SÜRE VERİLMİŞ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde önce ki gün patlama meydana gelen tersanenin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişlerince son 6 ayda 2 kere denetlendiği bildirildi. Alınan bilgiye göre, tersanede yaklaşık 1.5 ay önce yapılan son denetimde iş sağlığı ve güvenliği açısından bazı eksiklikler tespit edilerek bunların giderilmesi için süre verildi. Yetkililer, olayla ilgili ilk tespitlerde, gemideki patlamanın, gaz sıkışmasının kıvılcımla temas etmesinden kaynaklandığını ifade ettiler. İstanbul Haber Servisi Tersane İşçileri Birliği Derneği (TİBDER), Tuzla’da, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve DİSK’e bağlı Limterİş üyeleri de Galatasaray’da yaptıkları protesto gösterilerinde Selah Tersanesi’nde İzzet Güder adlı işçinin ölümüne, 6 kişinin de ciddi biçimde yaralanmasına neden olan patlamaya dikkat çektiler. Protestocular İzzet Güder’in ölümüne patronların “çabuk iş yetiştirme telaşı”nın neden olduğunu savundular. Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve DİSK’e bağlı LİMTERİŞ üyeleri Galatasaray’da “Kaza Değil, Cinayet”, “Tersane Değil, Mezarlık Açılsın”, “Türkiye Tuzla Olmasın”, “İzzet Güder İnsandır, Ayın Kurbanı Değildir”, “Ölüseverciler Hesap Versin”, “Ölüm Ortalaması Yakalandı, Peki Önlem Ortalaması”, “Kan Parası Pazarlığı Nasıl Gidiyor” pankart ve dövizleri taşıyarak bir araya geldiler. Grup adına konuşan Züleyha Demirok, “İnsanların hayatlarına sadece ve sadece rekabetin, ulusal çıkarların, stratejik hesapların ve maliyet tablolarının muhasebe defterlerinde yer açanlara karşı susmayacağız” diye konuştu. Tuzla İçmeler Tren İstasyonu’nda sabah 07.30 sıralarında bir araya gelen TİBDER üyeleri, “Tersanelerde sigortasız çalışmaya, iş cinayetlerine son” yazılı pankart açıp “Artık yeter! İş cinayetlerine son” yazılı dövizleri taşıyarak Selah Tersanesi’ne kadar protesto yürüyüşü düzenledi. DİSK’e bağlı Limterİş Sendikası da iş güvenliği alınmadığı için yaşanan “iş cinayetlerini” protesto etmek için Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) önüne dek yürüyüş düzenledi. Sabah erken saatlerde Tuzla Gemi Tersanesi önünde “Artık ölmek istemiyoruz” pankartıyla bir araya gelen tersane işçileri, “İş güvenliği ve yaşam hakkı istiyoruz”, “Tersane işçisi köle değildir” sloganları attı. Trafiği tek yönlü olarak kapatan işçiler ile çevik kuvvet ekipleri arasında gerginlik yaşandı. GİSBİR önüne dek yürüyen işçilerin yetkililerle görüşme talebi ise reddedildi. Vakit gazetesi hedef gösterme suçlusu Türban kararına imza atan Danıştay üyelerinin fotoğrafını ‘İşte o üyeler’ başlığıyla yayımlayan şeriatçı Vakit gazetesinin sahibi ve sorumlu yazıişleri müdürü, terör örgütlerine hedef göstermek suçundan toplam 111 bin YTL para cezasına çarptırıldı. İstanbul Haber Servisi Danıştay üyelerini, fotoğraflarını yayımlayarak “terör örgütlerine hedef göstermek” suçundan yargılanan Anadolu’da Vakit Gazetesi sahibi Nuri Aykon 100 bin YTL, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Harun Aksoy ise 11 bin 572 YTL para cezasına çarptırıldı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan sanıklar katılmadı. Sanıkları avukat Ali Paccı temsil etti. Sanıkların medyada mahkum edildiğini söyleyen Paccı, Danıştay üyelerinin hedef gösterilmediğini, türban kararının eleştirildiğini kaydetti. Avukatın soruşturmanın genişletilmesi talebini reddeden mahkeme heyeti davayı karara bağladı. Mahkeme, “İşte O Üyeler” başlıklı haberde Danıştay üyelerinin terör örgütlerine hedef gösterildiklerinin anlaşıldığını belirterek, sanıkları toplam 111 bin 572 YTL para cezası ödemeye mahkum etti. DANIŞTAY’A SALDIRI Danıştay’ın türban kararının ardından 13 Şubat 2006’da Anadolu’da Vakit Gazetesi’nde “İşte O Üyeler”manşeti ile yayımlanan haberde Danıştay 2. Dairesi’nin başkan ve 3 üyesinin fotoğrafı yer almıştı. 17 Mayıs 2006’da ise avukat Alpaslan Arslan Danıştay’a gelerek “Allah’ın askeriyiz, elçiyiz. Türban davası yüzünden cezalandırılacaksınız” diyerek 11 el ateş etmişti. Saldırıda Danıştay üyesi Mustafa Yücel Özbilgin hayatını kaybetmiş, 4 üye de yaralanmıştı. Saldırıyı düzenleyen avukat Alparslan Arslan’ın otomobilinde de Vakit gazetesinin dava konusu olan haberle ilgili kupürü bulunmuştu. elki de ilk kez partisinin Meclis grup toplantısında Erdoğan, ekonomik konulara değinmiyor. Haftalık salı konuşmasında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terör karşısındaki kazanımları, CHP’nin AB karşıtlığı, kendisinin her aile için en az 3 çocuk öngören tezindeki ısrar başlıca konular olarak yer alıyor. Oysa ben Ankara Ticaret Odası’nın “Açlık ve Yoksulluk Araştırması” ile Türkiye nüfusunun yüzde 74.1’inin “yoksulluk” , 15.4’ünün ise “açlık sınırı” altında yaşadığını ortaya koyan o çarpıcı sonuçların,konuşmada Başbakan’dan “hak ettiği” yanıtı alacağını düşünmüştüm. Başbakan o araştırmayı görmezden gelmeyi yeğledi. Gelirden en az pay alan birinci yüzde 5’lik dilimdeki ailelerin aylık ortalama gelirinin 251 YTL oluşuna da ses çıkarmak istemedi. Çantasında bulunan Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini hedef alan TÜGİK raporunda, AKP iktidarının yöreye somut yatırım yapmasından umut kesildiği için olmalı, bölgedeki en yoksul 1 milyon ailenin annelerine yarım net asgari ücret tutarında “mutfak maaşı” verilmesi önerisi için de değerlendirme yapmadı. Giderek daha da artan geçim sıkıntısı, kapıdayım diyen ekonomik bunalım yok Başbakan’ın gündeminde. O şimdi AKP’nin kapatılma davası ile meşgul. B DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın, CNN Türk’ün emisyonlarında yer alan ve anayasanın 10 ve 42. maddelerindeki değişiklik ile ilgili olarak CHP’nin yaptığı iptal başvurusu için görevli raportörün raporunun önümüzdeki hafta içerisinde Yüksek Mahkeme’ye gelebileceğini bildiren açıklaması, o uğraşı daha da arttırmış olmalı. Ekonomideki kırmızı alarmı, kapatma davasının etkisine bağlamak isteyen cılız bir çıkış, Bakanlar Kurulu’nun isteği ile olmalı, Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in pazartesi günkü açıklamasında yer aldı. Çiçek, işin uzmanlarının kapatma davasının ekonomiyi etkilediğini söylediklerini onlarca gazeteciye nakletti. Ne ki o gazetecilerin arasında artık önemli bir sayı oluşturan “iktidar medyası” mensuplarını bile, bu meçhul işin uzmanları referansına inandıramamış olmalı ki, gazeteler Hükümet Sözcüsü’nün bu açıklamasını ciddiye bile almamayı yeğlediler. İktidarın sürdürdüğü ekonomi politika Sayıların Söyledikleri... sının yaldızlarının dökülmesi ve gerçek yüzünün ortaya çıkması, şayet kapatma davası olmasaydı, gündemde daha büyük bir yer tutacaktı. Merkez Bankası Başkanı ile bir makas ayırımına giren Erdoğan’ın eski yol arkadaşı Abdüllatif Şener, ekonomideki pasif gidişin sinyallerini son genel seçimlerden önce algıladığını ve durumun gözden geçirilmesini istediğini söylüyor. Şener’in bu konudaki saptaması için verdiği za manlama “son genel seçimin öncesi”ne rastlıyor. O dönemde Başbakan Yardımcılığı gibi sorumlu bir görevde bulunan Şener, “seçim ortamıdır diye rehavete girilmemesi gerektiği” doğrultusunda uyarı yaptığını anlatıyor. Erdoğan ile yol arkadaşlığında tam olarak yol ayrımına gelmiş olmadığı görüntüsünü veren, hem AKP’nin hem de partinin Merkez Karar Organı’nın üyeliklerini bırakmayan Şener mi sadece, bunalımın haberciliğini yapan? Konuşmasında MHP Genel Başkanı Bahçeli de 6 yıllık AKP iktidarında siyasi, sosyal ve ekonomik hayatta başgösteren ağır tahribatı “Artık söyleyecek yalan, uyduracak mazereti kalmayan bu zihniyet için yolun sonuna gelinmiştir” dedi ve iktidar zihniyetinde bir panik havası olduğundan söz etti. İktidar rantlarından yararlanmak, elde kalan kamuya ait son kuruluşları da Telekom örneğinde olduğu gibi yağmalatarak kaynak sağlamaya çalışmakta olan AKP iktidarının döneminde 14 milyon 924 bin 811 yurttaşın Yeşil Kart taşıdığı, yani kayıt dışı ekonominin içinde olduklarının resmi makamlar tarafından tescil edildiğini biliyor muydunuz? DSP İstanbul Milletvekili Hasan Macit’in Sağlık Bakanı’na yönelttiği bir soru önergesine verilen yanıtın belgelediği sayı bu. Hasan Macit, aynı önergesinde bu 15 milyon yurttaştan 5 milyon 718 bin 811’inin de taşıdıkları yeşil kart ile hastanelere gitmediklerini, ilaç almadıklarını belirlemiş. Kimbilir belki de o 5 milyon 718 bin 811 seçmen, yeşil kartlarını oyları karşılığında sağlamış olanlar grubundandırlar. Önerge sahibi milletvekili, bu 5 milyon 718 bin kişilik grubu, haksız edindikleri kartı kullanmaya çekinenler olarak isimlendiriyor. obirgit?ekolay.netr Taliban Logar’da TV yasağı koydu Dış Haberler Servisi Afganistan’da Taliban, başkent Kâbil yakınlarındaki Logar vilayetinde halkı televizyon seyretmemeleri, aksi halde şiddetle karşı karşıya kalacakları yönünde tehdit etti. Enformasyon Bakanlığı’ndan bir yetkili, eli silahlı ve maskeli onlarca Taliban militanının Logar’daki camilere baskın düzenleyerek içerideki kalabalığa İslami olmayan ve Afgan kültürü karşıtı programlar yayımladıkları gerekçesiyle televizyon seyretmeyi bırakmaları uyarısı yaptığını söyledi. Afgan kanallarında gösterilen Hint yapımı pembe diziler, ülkedeki köktendinci kesimlerin hedefi haline geldi. Geçen ay ülkede bu dizilere yasak getirilmesine ilişkin kararname bile çıkarıldı. Ancak bazı özel televizyon kanalları dizileri yayımlamayı sürdürüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle