Katalog

Nr. 06 / 2008 08 FEBRUAR 2008 Y9204 KURUCUSU: YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARI: NADİR NADİ (19451991) D: 2 Euro, A: 2.70 Euro, B: 2.70 Euro, NL: 2.70 Euro, F: 2.50 Euro, DK: 20 Dkr, CH: 4.20 Chf Almanya’da 9 Türk’ün yaşamını yitirdiği faciayla ilgili olarak ırkçı saldırı olasılığı araştırılıyor Cumhuriyet’e saldırı Kundaklama iddiası Kadın Uyanışı... Çağdaş insanlığı ve uygarlığı temsil eden yüz binlerin Anıtkabir’de odaklanan eylemini kim gerçekleştirdi? Kadınlarımız! Bize göre bu açıdan eylem Türkiye’de bir dönüm noktasını vurguluyor. ? Batı’da demokratik süreç insan hakları istemleriyle başlamıştır. Bu hareketin temelinde laiklik vardır. Yine de hiç unutulmaması gereken bir noktayı anımsamakta saymakla bitmez yararlar bulunmaktadır; demokrasinin beşiği Avrupa’da erkekler özgürlük eylemlerine girişirken kadınlar gündemde yoktu. Atatürkçülüğün içeriğini anlamak istemeyenlere ya da bu konuda zorluk çekenlere anlatmak için en çarpıcı örnek olarak neyi gösterebiliriz? Türkiye’nin Kemalist tek partili rejiminde kadınlara erkeklerle eşitlik hukuku sağlanırken ve oy hakkı tanınırken Fransa’da kadınlara oy hakkı yoktu. Batı’da kadın, erkek egemenliğine karşı mücadele ederek özgürlüklerini kazanmıştır. Bizde ise bu haklar Kemalist devrimle, yukarıdan aşağıya bir kalemde sağlanmıştır. Bu nedenle tüm Türkiye’yi saran ve Anıtkabir’de odaklanan kadın eyleminin demokrasi tarihimizde paha biçilmez bir özel değeri var. ? İlginç olan nokta, kör topal bir düzeye erişebilen demokrasimizde kadını erkekten farklı ve aşağı gösteren tesettürün, özgürlük talebi gibi sunulabilmesidir. Kadın, seksen küsur yıllık Cumhuriyette yeterince eğitilip insan hakları kapsamında yerini saptayabilseydi, tesettürün erkek egemenliğine ilişkin içeriğine gerekli teşhisi toplumun her katmanında koyabilirdi. Batı, geçmiş zamanda, bu aşamaları yaşamıştır. Yalnız eski resimlere bakmak bile bu konuda yeterli bir fikir verebilir; örtünme, insanlığın bir döneminde yaygın kuraldı. Bugün yalnız İslam coğrafyasında ve kadınlarda inanılmaz bir baskı unsuru olarak sürüyor; Türkiye’de gündemin birinci maddesine tırmanmasına şaşılmaz. Çünkü bugün Türkiye’nin iki kırmızı çizgisi var; dincilik ve bölünmezlik. İktidar dincilik olayına kendisini öylesine kaptırmıştır ki Küçük görgü tanığı: Ludwigshafen’de 9 Türk’ün yaşamını yitirdiği yangının külleri soğumadan iki ayrı kentte daha yangın çıktı. Yangınlarda 1 kişi öldü, çok sayıda kişi de dumandan zehirlendi. Ludwigshafen’de yanan binadan kurtulan bir kız çocuğu “Tahta merdivenlerin yanında bir kişi çakmağıyla yaktığı nesneyi binanın içindeki bebek arabasının yanına attı” dedi. Türk ekip de inceleyecek Aylin ve Bedriye K. adlı iki kız kardeş, yangından önce binanın içinde “şüpheli bir Alman gördüklerini” söylediler. Berlin Büyükelçisi İrtemçelik de Alman yetkililerin “Yabancı düşmanlığıyla ilgili ipucu yok” yönündeki sözlerini “Aceleci açıklamalar” olarak değerlendirdi. Soruşturma sürerken Türkiye’den de bir ekip inceleme yapacak. Haberi 18. Sayfada MUCİZE KURTULUŞ Dava bitiyor, bombaların izi belirsiz Cumhuriyet’e atılan Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na ait, MKE yapımı savunma tipi el bombalarının sanıkların eline nasıl geçtiği araştırılmadan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren dava karar aşamasına geldi. Mahkeme heyeti, gazetemiz avukatlarının talebine karşın soruşturmayı bu yönde genişletmedi. Ergenekon terör örgütü üyelerine ait el bombalarının kafile numaraları, çeşitli tarihlerde gerçekleştirilen 11 eylemde kullanılan bombalarla aynı çıktı. Ümraniye’deki bombalarla, gazetemize yönelik saldırıda kullanılan ve Hablemitoğlu cinayetinin azmettiricisi olduğu ileri sürülen İbrahim Çiftçi’nin öldürüldüğü bombalar ise “aynı model”. Haberi 6. Sayfada Onur bebeği Türk polis tuttu 5’i çocuk 9 Türk’ün öldüğü yangında, anne ve babası tarafından pencereden atılan 8 aylık Onur Çağlar’ı Türk kökenli Alman polisi Hakkı Paker kurtardı. Muhammet ve Nergis Çağlar’ın üçüncü kattan attıkları Onur, Paker’in kolları arasında yaşama tutundu. Paker’in olaydan sonra şoka girdiği ve travma geçirdiği belirtildi. Almanya’nın Ludwigshafen kentinde, bir binada çıkan yangında 5’i çocuk 9 Türk öldü, 3’ü ağır 60 kişi de yaralandı. Sinema dünyası Berlin’de buluştu Bu yıl 58. kez düzenlenen Uluslararası Berlin Film Festivali, ABD’li yönetmen Martin Scorsese’nin Rolling Stones’un turnelerinden derlediği “Shine a Light” adlı belgesel filminin özel gösterimiyle başladır. Çeşitli bölümlerden oluşan Berlinale’de 350 film gösterilecek. Martina PRIESSNER’in haberi 15. Sayfada Haberi 18. Sayfada Danıştay, Yargıtay Başsavcılığı ve Yargıtay’ın AKP’ye yönelik çıkışları eyleme dönüşebilir ‘Meleklerin Dansı’ Yargıda ‘söz’ bitti Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Danıştay ve Yargıtay’ın sert tepkilerinin ardından yüksek yargıda artık “söz” bitti. Yüksek yargı, anayasa değişikliği ve türban tartışmalarının neredeyse her aşamasında iktidarın “laikliği delme” girişiminden vazgeçmesi uyarısında bulunurken Yargıtay Başsavcısı, AKP hakkında kapatma davası açılabileceği sinyali verdi. ? Devamı 18. Sayfada C Yüksek yargı açısından “sözün bittiği” ve “hukuki eylem” sürecine gelindiğine ilişkin açıklama da Yargıtay Başkanvekili Osman Şirin’den geldi. Şirin, yasama yetkisinin laiklik ilkesine dokunma olanağı tanımadığını vurgulayarak uyarıların dikkate alınmasına işaret etti. Eylül ayından bugüne değin AKP iktidarı yüksek yargı organlarınca 5 kez uyarıldı. Haberi 19. Sayfada ? Gücünü geleneksel kültürden alan, müziğini Batı enstrümanlarıyla bütünleştiren müzisyen Ahmet Aslan’ın ikinci solo albümü “Meleklerin Dansı” çıktı. Almanya’da yaşayan Aslan, memleketinin hikâyelerini, ağıtlar ve deyişlerle anlatıyor. Hatice TUNCER’in söyleşisi 7. Sayfada Stuttgart’ta ‘Turan Dursun Aydınlığı’ tartışılıyor Haberi 13. Sayfada Yüz binlerin yanıtı Anıtkabir’de buluştular Türban serbestisine karşı harekete geçen kadını erkeği, genci yaşlısı 100 bini aşkın yurttaş Anıtkabir’e akın etti. Anıtkabir’in avlusu Türk bayrakları taşıyan yurttaşlarla dolup taştı. Anadolu’nun dört bir yanından Ankara’ya gelen yurttaşlar sık sık, “Türkiye laik kalacak”, “Tayyip türbanı Bahçeli’ye tak” sloganları attı. Katılımcıların çoğunluğunu kadınlar ve gençler oluşturdu. Haberi 5. Sayfada Tüm yurtta eylem Yurdun çeşitli il ve ilçelerinde de Atatürk anıtları önünde toplanan kalabalık kitleler, türbanın serbest bırakılması girişimini protesto ettiler. “Şeriata geçit yok”, “Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye”, “Atatürk’ün ordusu yobazın korkusu”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganlarının atıldığı eylemlere bazı başörtülü kadınlar da destek verdi. Eylemlerde “Cumhuriyet sahipsiz değil” mesajı verildi. Haberi 5. Sayfada