29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 ‘Atatürk’ün öngörüsü havacılığa öncülük etti umhuriyet Strateji Kurban derileri nedeniyolan uçak siparişlerini iptal etmesi gibi nedenlerle male bazı çevrelerin hedefinde olan Türk Hava alesef önce yavaşlamış, sonrada kapatılma kararı alınKurumu’nun geçmişini, bugününü ve hedeflemıştır. rini Genel Başkan emekli Hava Tümgeneral Yusuf Bazı çevreler Türk Hava Kurumu’nun misyonuGüngör’le konuştuk. Güngör’ün sorularımıza verdiği nu tamamladığı konusunda fikirler ileri sürüyor. Siz yanıtlar şöyle: bu konuda neler söyleyeceksiniz? Sayın Güngör Ulu Önder Atatürk 29 Ekim 1923 Evet bazı çevreler, THK’nın misyonunu tamamyılında Cumhuriyeti ilan ediyor ve 15 ay sonra da ladığı ve artık böyle bir Kuruma ihtiyaç olmadığı idTürk Tayyare Cemiyeti adıyla Türk Hava Kurumudiasındadır. Türk Hava Kurumu; savunma havacılınu kuruyor. Şimdi o günlere dönersek, Ulu Önder, ğımızın teşkilindeki görevini tamamlamış olabilir, haTürk Hava Kurumu’nu kurmaya nasıl karar veriyor? vacılık sanayisinin kurulması görevini başka kurum Türk Tayyare Cemiyeti’nin kuruluşuna, Cumhulara devretmiş olabilir. riyetimizin ilanından sadece 15 ay sonra öncülük eden Bütün bunlar Türk Hava Kurumu’nun ilk günkü Yüce Önderimiz Atatürk, kurumun temellerini çok kadar gerekli olduğu gerçeğini asla değiştirmez. Çünönceden; 1911 yılında Trablusgarb Savaşı sırasında, kü havacılık sevgisinin genç nesillere kazandırılması yanındaki arkadaşlarına, tepesindeki İtalyan uçaklaTürk Hava Kurumu’nun asli görevidir. Çünkü genç rını işaret ederek; "Şu tayyarelerden birisi bizde olsa, nesillerin beyinlerinde havacılık ilgisini uyandıran bu savaşı kaybeder miydik?" derken atmıştı. Türk Hava Kurumu’dur. Çocuk denecek yaşlardan itiAslında, 600 yıllık imparatorluğun enkabaren havacılık aşkı ve sevgisi gençliğe aşılanabilir. zı üzerinde kurulan gencecik CumÜlkenin havacılık alanında gelişmesi, havacılık sevgihuriyetimizin devasa sorunları siyle yetiştirilmiş kuşaklara sahip olmakla mümkündururken ve 1925’in yoksul dür. Unutulmamalıdır ki; Türk Hava Kurumu’nun Atatürk, Türkiyesinin penceresinden esas işi havacılıktır, havacılık eğitimi vermektir. Türk Hava bakarak, "Ülkenin her şeye THK yönetimi olarak, biz aldığımız her kararihtiyacı varken, şimdi Türk da, her uygulamamızda bu bilinçle hareket ediKurumu’nu Tayyare Cemiyetinin sırası yoruz. Biz yılda bir kez deri toplayan bir KuTrablusgarb mı?" "Neredeyse yok derum değil yıl boyu çok çeşitli havacılık dallaSavaşı’nda tasarlıyor. necek kadar az olan ülke rında eğitim veren bir kurumuz. Hemen baAtatürk’ün üstün kaynaklarının, Türk Tayşımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum siyare Cemiyeti’ne aktarılze, THK’da çocuğu eğitim görmüş bir bayan öngörüsü, Türk ması doğru mu?" soruları bana telefonla ulaştı, "Oğlumun problemlehavacılığına işte böyle akla gelebilir. Bu soruları, ri vardı, sizin kursunuza yolladım olağanüsöncülük etmiştir. havacılığın domine ettiği tü bir değişim yaşadı. Şimdi sadece çok ufak Atatürk’ün dehası, savaşların yaşandığı bugüproblemleri var. Ne yaptınız, nasıl eğittiniz bilnün penceresinden bakarak; miyorum ama ne olur kursunuza bir kere daha işin azameti Atatürk’ün üstün öngörüsü, gelsin" dedi. Biz o taze beyinlere havacılık aşkı buradadır. Türk havacılığına işte böyle önaşılamakla kalmıyoruz, arkadaşlığı, dostluğu, paycülük etmiştir. Atatürk’ün dehası, laşmayı da öğretiyoruz. işin azameti buradadır, diyorum. Bu 2526 Kasım 2006 tarihleri arasında yapılan THK vesile ile yüce Atatürk’ü bir kez daha saygıyla anıyo39. Büyük Genel Kurulunda Genel Başkanlığa ikinrum. ci kez seçildiniz. Genel Başkanlık göreviniz boyun Türk Hava Kurumu kurulduğu yıllarda ne tür faca neler gerçekleştirdiniz? aliyetler gerçekleştirdi? İcra organımız Türkkuşu Genel Müdürlüğü im Kurumun kurulduğu ilk yıllarından itibaren, Kaykanları ile dönemimiz içerisinde, uçuş eğitimi, yolcu seri ve Ankara’da Uçak Fabrikaları ile Motor Fabritaşıma, balon uçuşu, model uçak satışı ve kurslardan kası kurulması, Havacılık Sanayisinin olmazsa olmaalınan katkı payları da dahil, havacılık faaliyetlerinden C strateji ATİNA’DAN MURAT İLEM 16 ŞUBAT 2007 CUMA Atlantis zurunu bozmaktan başka bir şey yapmıyor. Çünkü gelenler belli. Hırsız, soyguncu, katil, yankesici vb... “Nasıl geldiler?” diye sorarsanız, 1991 yılında partisi iktidarda olan Başbakan Mitçotakis ve onun Dışişleri Bakanı Samaras’ın çağrısı üzerine Yunanistan’a geldiler. Aslında Mitçotakis ve Samaras’ın gerçek niyetleri Arnavutluğun Epir bölgesindeki Yunan asıllıları kışkırtarak, toprakları ile birlikte Yunanistan’a katılmalarına olanak sağlamaktı. Bu oyun tutmadı. Arnavutluk yönetiminin Epir bölgesinde sert önlemler alarak parçalanma sürecini durdurması üzerine söz konusu azınlıklar önce sınıra yığıldılar, ardından kapıların açılması üzerine ülkelerine yani Yunanistan’a kaçmak zorunda kaldılar. İşte bu sınır açma operasyonunun Yunanistan’a faturası ağır oldu. Sınır kapılarının açıldığı haber alınınca Arnavutluk yönetimi de hapishanelerin kapılarını açarak mahkumlara gidecekleri ülkenin yolunu gösterdi: “Yunanistan”. İçerideki mahkumların hemen tamamı, “Epir bölgesinden geliyoruz, Yunan asıllı Arnavut’uz” diyerek Yunanistan’a girdiler. Ve o tarihten bu yana Yunanistan’da büyük huzursuzluk yaşanıyor. İnsanlar öldürülüyor, soyuluyor, kapkaça uğruyor, Arnavutlardan oluşan mafya grupları haraç alıyor ve tabii ki rüşvet çarkı en hızlı şekilde dönüyor. Tüm bu olumsuzluklara karşılık Yunan emniyet güçlerinin büyük bölümü ceplerini doldurmak dışında her olayı görmezden gelmeye devam ediyor. Özellikle geceleri sokaklarda devriye gezen bir tek polis bulamazsınız. Evinize hırsız girer, arabanız çalınır, darp edilirsiniz, soyulursunuz. Buna karşılık polisi ancak şikayet için gittiğiniz karakollarda görürsünüz. Devletin kolluk güçlerinden umudu kesen Atinalılar ise sonunda çareyi hayvanlarda buldular. Yaklaşık on beş yıldan bu yana Atinalıların neredeyse yarıdan fazlası evlerinde “köpek” besliyor. Küçük, büyük ne bulurlarsa alıp eve getiriyorlar. Balkonlar, odalar, bahçeler, teraslar köpek dolu. Nereden nereye? Yirmi yıl önce Atina’ya geldiğimde huzur vardı. 24 saat kapımız, penceremiz açık olurdu. İnsanlar sabahlara kadar keyiflerince yaşarlardı. Şimdi artık bu şehir bitti, battı. Aynı “İstanbul” gibi. İşte bunun için çok üzülüyorum. [email protected] C Atatürk’ün THK’yi ziyaretinden... Kİ THK’NİN KURULDUĞU YILLARDA GELİR KAYNAKLARI 1. Halkın bağışları 67 milyon YTL gelir elde edilmiş ve bu gelirler 2. Tayyare piyangosu rileri de n rba ku ve artarak sürmektedir. at zek re3. Fit makbuz) llı tka (Tu Bu noktada uçuş eğitimi kapsamında, Türk lu pu re ya Tay 4. tiyazı Hava Yolları’na pilot yetiştirme projesini biraz 5. El ve duvar ilanları im kı isabet eden bir sigara far açmak istiyorum. Bu projenin mimarı 25. Hava 6. Her sigara paketine Kuvvetleri Komutanı E. Orgeneral Sayın Halil ücreti İbrahim Fırtına’dır. Bu proje ile; THY ile anlaşsı’nın ilk mahsulü ka bri Fa r ke Şe ak Uş 7. arı ma tarihine kadar giderek azalan uçuş faaliyetism isti rın zla 8. Mevcut domu miz yaklaşık 14 misli artmıştır. Türkkuşu pervri de ın llar 9. Eski pu hak lir, ge n na ğla sonelinin kendisine olan güveni tazelenmiş, halsa ıyla lar 10. Bakanlar Kurulu karar kımızın nazarında ve Türk havacılık camiasınve imtiyazlar da kurumumuzun saygınlığı ve uçuş eğitimi ka11. Üye aidatları litesi hak ettiği yeri tekrar bulmuştur. lu) m pu 12. Tutkallı makbuz (Yardı yapılan yardımlar n de 13. Özel ve genel bütçe URUMUN GELİRLERİ KATLANDI ri lirle ge a Kir . 14 15. İştirak gelirleri İlk etapta yetiştirdiğimiz 25 pilot Mayıs 2006 16. Faiz gelirleri tarihinde Türk Hava Yolları uçaklarında uçı kk ha is tes ı as 17. Makara ve iplik fabrik in bastırılması ve ücret maya başladı, 29 kişilik ikinci grubun eğitimi rin ele elg 18. Askeri terhis çiz ise başarıyla devam ediyor. İkinci grup bitmekarşılığı satılması ılar den Mayıs 2007’de ise 20 kişilik üçüncü gruğc Ba ve re Kü nın ğı’ Buca 19. Ödemiş Balyanbolu bun eğitimine başlayacağız. in işletilmesi Ama yetinmiyoruz, durmayacağız, kapasiköylerindeki civa madenin a K’y TH in tku’nun gelirin temizi artıracağız. Amacımız yılda 150 pilot 20. Atatürk’ün Büyük Nu yetiştirmek. Sadece Türk gençliğine değil, bağışlanması ak üzere Trakya’ya THY’den artan kontenjanımızla yabancılara 21. Bulgaristan’dan kışlam ine verilecek ler da eğitim vereceğiz. Uçuş eğitiminden yıllık gelecek koyunkeçi sahip kları. 10 milyon YTL’nin üzerinde gelir hedefliyokefaletnamelerin telif ha ruz. Efes Meydanı Paraşütle Atlama Merkezi olarak, bütün dünyaya deklere ettik. Yine dönem içerisinde bir zı Rüzgar Tüneli yapılması, Türk halkının bağışlarıyuçuş simülatörü ile iki de balon aldık. Türkkuşu’nun la satın alınan ve fabrikalarımızda üretilen toplam 351 yıllık uçuş saati; 500’lerden, 7000’lere çıkarıldı. Türkmuharip uçağın Türk Hava Kuvvetleri’ne teslim edilkuşu’nun ihtiyaç duyduğu birçok eğitim malzeme ve mesi, yaklaşık 5 bin pilot ve 70 binin üzerinde parateçhizatını yeniledik. şütçü yetiştirilmesi, şeklinde ana hatlarıyla sıralamak Ülke genelinde 1236 adet değişik türde taşınmazımümkündür. mız var ve bunların 925’i kiradadır. Dönemimize başBaşka bir deyişle Airbus, Boeing gibi bugünün silarken, toplam 2.5 milyon YTL kira gelirimiz vardı. vil havacılığının devleri ortada yok iken, Anadolu’da Kira gelirlerimiz 2005 yılında 4.8 milyon YTL’ye ve uçak üretiyorduk. Ancak 1950’li yıllara kadar devam 2006’da 7.5 milyon YTL’ye çıkardık. eden havacılık coşkusu ve gelişimi; İkinci Dünya SaLaleli’deki otelin 3 milyon dolara kiralanmasının vaşı’nın bitmesinin de etkisiyle; çoğunluğu yurtdışı yanı sıra, şube başkanlarım ve genel merkezin yoğun kaynaklı olumsuz kampanyalar ve ABD yardımları çalışmaları ve sıkı takipleri sayesinde kira gelirleri iki sonrasında dönemin iktidarlarının kendi üretimimiz yıl içerisinde üç kat artırıldı. K Bunların yanı sıra kendi içimizde küçülmeye gittik. Kurumun etkinliğini azaltmaksızın küçülmesi; şubelerimizden çok, Genel Merkez ve Türkkuşu’nda uygulandı. Aynı görevleri en az kaç kişiyle yapabiliriz, onu araştırdık ve personel sayısının yüzde 40 azaltılabileceğini gördük. Kadroların yeniden düzenlenmesi ile gerçekleşen azalmanın tamamına yakını, genel merkez ve Türkkuşu personeli arasında yapıldı. Hemen ilave etmeliyim ki; hiçbir arkadaşımız mağdur edilmemiştir. İşten ayrılan personelin çoğu emekliliğini hak etmiş olanlardır. Dolayısı ile ayrılanların tamamının yasal hakları ödenmiştir. Devlet tarafından emekli maaşları bağlanmıştır. Türk Hava Kurumu denince insanların aklına hep kurban derisi, fitrezekat geliyor. 82 yıllık köklü geçmişi olan bir havacılık kurumu sadece bayram dönemlerinde anılmayı bizce de hak etmiyor. Bu konu hakkında neler söyleyeceksiniz? Öncelikle şunun altını çizmek istiyorum. Biz, kamu yararına çalışan bir derneğiz. Sivil toplum örgütüyüz. Türk Milletine, Türk gençliğine eğitim üreterek, hizmet ediyoruz. Bu hizmet için de ulusal bütçeden hiçbir pay almıyoruz. Görevimiz için gereken kaynağı, halkımızın yardımları oluşturuyor. Kurumumuzun havacılık faaliyetleri için gerekli kaynakların temelini fitrezekat ve kurban derileri oluşturmakta. Ancak bu yardımlar; kurumu, yıkıcı ve bölücü çevrelerin hedefi haline getirmektedir. Çünkü bu gelir kaynakları illegal örgütler için vazgeçilmez, kontrolsüz bir gelir kaynağı olarak görülmektedir. Yasal dernek ve vakıfları da bu çevreler etkili bir şekilde kullanmaktadır. Sizlerin de çok iyi bildiği gibi fitrezekat ve kurban derisi toplamanın gelir elde edilmesinin ötesinde misyonu vardır. Atatürk’ten kalan mirastır. Devletin kanunla verdiği bu gelir kaleminden asla vazgeçilemez. Bilinen bölücü mihrakların eline geçmesine izin verilmemelidir. Türk Hava Kurumu için yeni hedefler var mı? Kurumun geleceğine güvenle bakabilmesi için uzun vadeli planlama yapılması maksadıyla 20072011 yıllarını kapsayan "Birinci Beş Yıllık THK Strateji Planı" hazırladık. Planda, Türk havacılık camiası içerisinde THK’nın yeri; sportifamatör havacılığı Türk gençliğine benimsetmek ve genel havacılık alanında Türk Ulusu’na hizmet etmek şeklinde öngörülmüş ve THK vizyonu olarak ifade edilmiştir. Bu maksatla misyon ve stratejik amaçlar tarif edilmiş ve beş yıllık süre içerisinde gerçekleştirilmek üzere 21 hedef belirlenmiştir. Gerçekleştirilmesi için bazılarında mesafe kaydedilen bu hedefler içerisinde birkaçını özellikle dikkatinize sunmak istiyorum; Kayıtlı üye sayımızın 2011 yılına kadar geçmişteki en yüksek seviye olan 500 binin üzerine çıkartılması, Hava izcilik gruplarının bütün iller ve büyük ilçelerde kurulması, Her üniversitede havacılık kulübü kurulması, Yılda toplam 10 bin gencimize havacılık eğitimi verilmesi, Her havacılık dalı için ayrı sponsor temin edilmesi, Uygun altyapıya sahip bir üniversite ile müşterek Havacılık Akademisi kurulmasına çalışıyoruz. Havacılık eğitimi vermek için yeniden bir üniversite kurmak istemiyoruz. Mükerrer yatırımlarla ülke kaynaklarını boşa sarf etmek istemiyoruz. Bu yüzden üniversiteler havacılık eğitimini versin THK ise onlara laboratuar olsun istiyoruz. Uçuş Okulu’nun eğitim kapasitesini yıllık 150’ye çıkararak Türk gençliğinin yanı sıra, yabancılara da eğitim verecek şekilde geliştirilmesi, Havadan Yangın Söndürme Filomuzun modernize edilerek, 12 adet Amfibik kabiliyetli yangın söndürme uçağı temin edilmesini sağlayacağız. Çünkü orman yangınlarını söndürme çalışmalarında yurtdışından kiralanan helikopter ve uçaklarda yabancı pilotlar görev yapıyor. Yangın ya da başka bir alan olsun yabancı biri benim ülkemin korunması ve kollanması için ne kadar hayatını tehlikeye atarak görev yapar! Dünyanın en riskli uçuş görevlerinden biri olan orman yangınlarını söndürme çalışmalarında başka bir ülkenin milli varlığını korumak için yabancı uyruklu biri ne kadar fedakarlıkta bulunur? Türkiye’de bu görevi sadece 13 yangın söndürme uçağı ile THK yapıyor. Bu nedenle filodaki uçak sayımızı arttırarak, modernize edeceğiz. Hava Ambulans Filosu oluşturulması, Hava Taksi İşletmesinin "THK Gökçen Havacılık" adıyla yeniden yapılandırılarak, havacılık alanındaki ticari faaliyetlerin yaygınlaştırılması, AnkaraEtimesgut, Eskişehirİnönü ve İzmirEfes tesislerinin yanı sıra, AntalyaKarain meydanının süratle geliştirilmesi ve Türkiye’nin Uçuş Eğitimi Merkezi haline getirilmesi, Taşınmazların kurum çıkarı, zorunluluk ve elverişsizlik hali dışında satılmaması, kiralama, takas, kat karşılığı inşaat veya "yapişletdevret" modeli ile sürekli ve istikrarlı gelir temini maksadıyla kullanılması hedeflerin başında geliyor. Türk Hava Kurumu camiası olarak, bu hedeflerimizi gerçekleştirmemiz halinde, kurumun faaliyetlerini kamuoyuna duyurmakta zorlanmayacağımızdan, Türk Ulusu’nun gönlündeki yerimizi, yapacaklarımızdan çok, yaptıklarımızla dolduracağımızdan kuşkum yok enizaltı belgesellerini sürekli izlerim. Oldum olası balık ve deniz en büyük tutkumdur. Her belgesel izlediğimde, acaba bu defa kayıp şehir “Atlantis” bulunacak mı, diye de içimden geçer. Efsaneye göre yüzlerce, binlerce yıl önce büyük jeolojik olaylar sonucu denizlerin derinliklerindeki kaybolmuş. “Atlantis’in” nerede olduğu hâlâ bilinmese de başka bir batık, yani “Atina”, tüm koordinatları ile ortada. Bir şehrin ya da bir ülkenin batması için illa denizin derinliklerine gömülmesi gerekmiyor. Ekonomik anlamda batar, yönetimsel anlamda, siyasi anlamda vb. İşte Yunanistan ve bu güzel ülkenin başkenti Atina, yönetimsel anlamda batmış bir şehir. Aslında olayı sadece Atina’ya indirgememek lazım. Ülkenin diğer şehirlerinin de aynı durumda olduğunun altını çizmekte fayda var. Sözün özü, Yunanistan genelinde Devlet’in var olduğu artık tartışılır hale gelmiş durumda. Geçtiğimiz günlerde AB ülkeleri arasında yapılan araştırma sonuçları Yunanistan’ın yönetimsel olarak ne kadar eksik olduğunu bir kere daha gözler önüne serdi. “En çok rüşvet verilen ve en çok kapkaç suçlarının görüldüğü ülkeler” sıralamasında Yunanistan bir numara. Nedenlerini çok fazla araştırmaya gerek yok. Eğer siz bir ülkeyi parçalamak için bir takım milliyetçi oyunlar içine girerseniz, başınıza bunlar gelir. 1991 yılında işte bu oldu. Dönemin iktidarı Yeni Demokrasi Partisi ile onun yöneticileri, Arnavutluk’taki çöken rejimden (Çin yanlısı) faydalanıp, bu ülkeyi daha da parçalamak için bir takım oyunlar içine girdiler. Başbakan Mitçotakis ile dış işleri bakanı Andonis Samaras büyük karışıklık yaşayan Arnavutluk’a el attılar. Yunan asıllıların yaşadığı Epir bölgesini kopartabilmek için hiçbir kural tanımadılar. Arnavutluk, Yunanistan’ın tüm girişimlerine rağmen parçalanmadı. Ülkede yaşanan kaos ortamı halkın birliğini bütünlüğünü bozmadı. Bugünkü Arnavutluğun var olması ve sınırlarında hiçbir değişim yaşanmaması bunun kanıtı. ??? Ancak o yıllarda Arnavut halkının bir kısmı ülkesini terk ederek Yunanistan’a geldi ve on beş yıldan bu yana bu ülkede yaşıyor. Tabii İtalya’ya gidenlerin olduğunu da belirtmekte yarar var. İtalya’ya gidenler bugün orada ne yapıyorlar, bilmiyoruz. Yunanistan’a gelenlerin büyük bölümü ise bu ülkenin hu THK Paraşüt Kulesi... D Türkiye’den petrol misillemesi Rumların Mısır ve Lübnan’la Akdeniz’de petrol arama anlaşması imzalamasıyla başlayan kriz yeni bir boyut kazandı. Rumlar arama çalışmalarına ilişkin ihale sürecini 15 Şubat’ta başlatmaya hazırlanırken Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) da 2007 stratejisini Akdeniz ve Ege Denizi üzerine kurdu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Güney Kıbrıs Rum yönetiminin Doğu Akdeniz’de petrol arama anlaşmaları yapmasıyla patlak veren gerginlik sürerken, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) da Kıbrıs’ın batısıyla Mısır arasındaki bölgede petrol arama kararı aldı. NTV’nin haberine son 4 yıldır Karadeniz’de petrol ve doğalgaz arayan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), 2007 stratejisini Güney Kıbrıs Rum yönetiminin Akdeniz’de petrol aramaya yönelik anlaşmalar yapması üzerine Akdeniz ve Ege Denizi üzerine kurdu. Buna göre, 25 yıldır doğalgaz ve petrol keşfi yapılmasına karşın ekonomik olmaması gibi gerekçelerle yarım kalan sondaj çalışmaları ilk olarak sığ sularda başlatılacak. İlk aşamada Akdeniz’in sığ sularında 12 millik bir alanı kapsayacak şekilde Antalyaİskenderun ve Mersin Körfezi’nde arama yapacak olan TPAO’nun, ikinci aşamada ise Rum kesiminin de arama yapacağı bölge olan Kıbrıs’ın batısıyla Mısır arasında kalan bölge ve Antalya açıklarındaki sularda çalışma yapacağı belirtiliyor. Arama çalışmaları için uluslararası ihale birkaç ay içerisinde yapılacak. TPAO ihale sonucuna göre yabancı ortakla beraber aramalara başlayacak. TPAO’nun bu bölgelerde arama yapabilmesi için ruhsat sahibi olması gerekiyor. Kıbrıs’ın kuzeyinde kalan bölgeye oldukça yakın bir alanda TPAO’nun ruhsatı var. Akdeniz’de en geniş ruhsat alanı Antalya Körfezi’nden Kıbrıs’ın hemen batısından güneye kadar inen bölge. Şirketin arama yapacağı Ege’da ise Çanakkale Boğazı’nın batısında Gökçeada civarındaki bölge arama ruhsatı olan en büyük bölge olarak dikkat çekiyor. RUMLAR KRİZ YARATTI Kıbrıs Rum yönetiminin, tüm ada çevresinde yabancı şirketlere petrol arama izni veren bir yasayı meclisten geçirmesi ve Mısır ve Lübnan ile anlaşma imzalaması krize yol açmıştı. Dışişleri Bakanlığı Rumların yaptığı anlaşmaları tanımadığını açıklayarak Mısır ve Lübnan’ı dikkatli adım atmaları yolunda uyarırken Doğu Akdeniz’de devriye görevi yapan savaş gemilerinin rutin görev bölgelerinin dışına çıkması “Rumlara mesaj” olarak yorumlanmıştı. Bu gelişmelerin ardından Rum yönetimi, “Egemen Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tehdit” ettiği iddiasıyla Türkiye’yi BM ve AB’ye şikâyet etmişti. AB Komisyonu ise “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin milletlerarası antlaşmalar imzalamak için tamamen hükümran olduğu ve bu hakkın sorgulanamayacağı” açıklamasını yapmıştı. Norveç petrol arama şirketleri, iki ay önce ada çevresinde yaptığı araştırmada, 400 milyar dolar değerinde petrol rezervi tespit ettiklerini açıklamıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle