23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 C ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhuriyetin ilanının 84. yıldönümü Ankara’da coşkuyla kutlandı. Anıtkabir resmi törenlerin ardından yurttaşların akınına uğradı. Genci yaşlısı binlerce yurttaş, Atatürk’ün mozolesini çiçeklerle donattı. Türk bayrakları ile Anıtkabir’e koşan ziyaretçiler arasında yurdun dört bir yanından gelen yurttaşlar da yer aldı. Cumhuriyetin ilan edilişinin 84. yılı kutlamaları, başkentte devlet erkânının Anıtkabir’i ziyaretiyle başladı. Anıtkabir, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı için kırmızı beyaz çiçeklerle süslenirken, Aslanlı Yol da kırmızı beyaz çiçeklerle bezendi. Anıtkabir merdivenlerinin ortasına ise kırmızı beyaz karanfillerden yapılan büyükçe bir Türk bayrağı yerleştirildi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığındaki devlet protokolü, Aslanlı Yol’dan yürüyerek Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesine geldi. Gül tarafından, Ata’nın mozolesine, üzerinde “Cumhurbaşkanı” yazılı kırmızı beyaz karanfillerden çelenk konuldu. Heyet buradan Misakı Milli Kulesi’ne geçti. Gül, Anıtkabir Özel Defteri’ne önceden yazılmış metnin altını imzalarken 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in tersine, yazdıklarını yüksek sesle okumadı. Metinde, “Millet ve devlet olarak 84 yılda ulaştığımız seviye ile gurur duymakla birlikte ülkemizi dünyada hak ettiği konuma yükseltmek için çalışmalarımızı anlayış birliği içinde sürdürüyoruz. Tarihimizden ve sahip olduklarımızdan güç alarak Cumhuriyetimizi ilke ve kazanımlarıyla koruyarak yarınlara elbirliğiyle taşıyacağız. Dünya ile her alanda rekabet eden, mutlu insanların yaşadığı, güçlü ve müreffeh Türkiye’yi hep birlikte kuracağız. Böyle bir Türkiye varlığımızın teminatı çocuklarımıza ve gençlerimize bırakabileceğimiz en değerli armağan olacak haberler SIFIR NOKTASI ORAL ÇALIŞLAR Ekim törenleri büyük bir coşkuyla kutlandı. İstan29 bul’da gece yapılan gösterileri, bir evin terasından izledim. Keyif vericiydi. Yine de yanımdaki Hollandalı gazeteciye, havai fişek gösterilerinden hoşlanmadığımı, doğayı kirlettiği gibi, anlamsız masraflara da neden olduğunu söyledim. Havai fişekler atılırken martılar korku içinde kaçışıyorlar, kediler acı acı bağırıyorlardı. Bengi’nin minik kızı Deniz de bir saate yakın ağladı. Bu işe itirazım var. Cumhuriyeti hepimiz seviyoruz. Duygularımızı da dile getirmek en doğal hakkımız. Ancak, havai fişek gösterisi yapacağız diye İstanbul Büyükşehir Belediyesi deniz trafiğini birkaç saatliğine tamamen durdurmuştu. Buna da itiraz ediyorum. Abartıldığını düşünüyorum. ??? Cumhuriyetin 84. yılını kutladık. Kuzey Irak’a operasyon tartışmalarının yapıldığı, PKK eylemlerinin devam ettiği bir ortamda Cumhuriyet konusu daha da öne çıktı. Belli çevrelerde ve toplumun bir kesiminde Cumhuriyetin tehdit altında olduğu anlayışı çok yaygın. Kendi çevremde de görüyorum, son yıllarda AKP’nin iktidara gelmesiyle Türkiye’de şeriatçı bir yönetimin kurulacağı endişesi yaşanıyor. Aynı kesimler PKK eylemleriyle büyüyen çatışma ortamı içinde Türkiye’nin bölüneceği korkusunu da dile getiriyorlar. “Bölücülük, terör” ve “irtica” son dönemin en önemli iki tehdidi olarak algılanıyor. Bu iki tehdidin arkasında ise Batılı devletlerin bulunduğu inancı çok yaygın. ??? Son olarak ABD’nin Irak’ı işgali ve Kuzey Irak’ta özerk Kürt yönetiminin oluşumu bu yöndeki düşünceleri daha da kuvvetlendirdi. Cumhuriyetin tehdit altında olduğu inancı, insanları endişelendirmekle kalmıyor; aynı zamanda belli çevrelere karşı düşmanlık eğilimini de güçlendiriyor. Son dönemde PKK’nin vahşi eylemleri, toplumdaki duyarlıkları güçlendirirken belli çevrelerin tahrik olanaklarını da artırdı. İşte bu durum, toplumdaki bölünmeyi kışkırtıyor ve tehlikeli bir gerginliğe neden oluyor. ??? Toplum içinde, dini, etnik, siyasi 2 KASIM 2007 CUMA Bu Cumhuriyet Hepimizin... düşüncelere ilişkin farklılıklar hep olacaktır. “Farklı düşüncelerin olmadığı toplumlarda gerçek bir kamuoyu yoktur” anlayışı önemli bir demokrasi ölçütü sayılabilir. Bu farklılıklar eğer gerginlikler döneminde istismar edilirse bölünmelere hızla yol açabilir. Tarih bunun örnekleriyle doludur. Sıkışan ve öfkelenen toplumlar, belli tahriklerle en yakınındaki komşusunu, meslektaşını, sırf farklı kimliği nedeniyle düşman olarak görebilir. Sırf inancı, düşüncesi, etnik kökeni farklı olduğu için saldırıya uğramış o kadar çok insan örneği vardır ki! Özellikle faşizmin ve ırkçılığın yükseldiği dönemlerde, bu farklılıklar kışkırtmaya çok açık hale gelir. Son günlerde bunun örneklerini ne yazık ki yaşamaya başladık. Belli gösterilerin giderek etnik kimliği farklı insanlara yönelmesi, çok tehlikeli bir gidişin izi olarak görülmeli. Asıl bölücülük budur. Bir insanı kimliği nedeniyle düşman görürseniz bölünmeyi de baştan kabul ettiğiniz anlamına gelir. ??? 29 Ekim 1923 tarihinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti, değişik kimlik ve inançların bir arada yaşama iradesinin de ifadesiydi. Yeni bir ulus devlet inşa edilirken Türkler, Kürtler, Aleviler, Sünniler ve değişik kökenlerden gelen Anadolu’nun değişik kimlikleri Milli Mücadele’ye birlikte katılmışlar, bu Cumhuriyetin kurulmasının harcını birlikte karmışlardı. Türkiye yeni bir dönemeçten geçiyor. Demokratik bir gelişmenin sonucu olarak Cumhuriyetin kuruluşunda birlikte hareket eden değişik kimlikler ve inançlar, kendilerini daha özgür bir şekilde dile getirmek istiyorlar. Bu farklılıkları, karşılıklı düşmanlıkları artırmak için de kullanabiliriz, dostluğu ve birliği geliştirmek şeklinde de… Cumhuriyet bütün bu ülkenin, değişik inançlardan, kimliklerden oluşan hepimizin ortak şemsiyesidir. Birliğe dikkat edelim… oralcalislar?cumhuriyet.com.tr Anıtkabir’deki törenlere babası Yüzbaşı Tayfun Sargın ile katılan 2.5 yaşındaki Zeynep Ecem Sargın, babası ve diğer subaylarla birlikte asker selamı verdi. Anıtkabir’e akın eden yurttaşlar, Cumhuriyete sahip çıktığını tüm dünyaya haykırdı. Törenler sırasında sık sık ‘Şehitler ölmez, vatan bölünmez’ sloganları atan yüz binler, yapılan gösterileri de ilgiyle izlediler. (NECATİ SAVAŞ / AA) Başkentteki Cumhuriyet Bayramı etkinliklerinde yüz binlerce yurttaş tek yürek oldu 84. yıla coşkulu kutlama TBMM’DEKİ KABUL CHP’den Gül’e protesto ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olarak TBMM’de gerçekleştirdiği ilk Cumhuriyet Bayramı kutlama kabulüne, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile CHP’li milletvekilleri katılmadı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Meclis Başkanı Köksal Toptan’ın bir süre sohbet ettiği törene, milletvekillerinin ilgisi az oldu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Cumhuriyetin 84. kuruluş yıldönümü nedeniyle Meclis tören salonunda kutlamaları kabul etti. Cumhurbaşkanı seçildikten sonra ilk kez TBMM’de kutlamaları kabul eden Gül’e, TBMM Başkanı Toptan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, yüksek yargı organlarının başkanları, Bakanlar Kurulu üyeleri, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ dışındaki kuvvet komutanları, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, TBMM Başkanlık Divanı üyeleri, siyasi partilerin genel başkanları katıldı. Ana muhalefet partisi CHP’nin genel başkanı Baykal ve partili milletvekilleri törene katılmazken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, törene katılan siyasi parti liderleri oldu. DTP Grup Başkanı Ahmet Türk törene katılmamasına rağmen DTP’den TBMM İdare Amiri Sırrı Sakık ve 2 grup başkanvekilinin de aralarında bulunduğu 5 milletvekili Meclis’te hazır bulundu. TBMM’nin yeni yasama yılına başladığı gün DTP’lilerle el sıkışması parti içinde “sıkıntı” yaratan MHP lideri Devlet Bahçeli, törende ise “tedbirli” davrandı. Bahçeli, Meclis’teki törenler sırasında hafifçe gülümseyerek kendisiyle tokalaşmak için hamle yapan DTP’li TBMM İdare Amiri Sırrı Sakık’a arkasını dönmeyi tercih etti. Törende Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Büyükanıt’ın yanına giderek tokalaştı. Büyükanıt, Kılıç’ı yeni görevinden dolayı kutladı. Yargıtay Başkanı Osman Aslan, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TESK Başkanı Bendevi Palandöken de Büyükanıt’ın yanına giderek tokalaştı. ÖDP Genel Başkanı Uras salona girdikten sonra Bahçeli ile tokalaşırken, daha sonra DSP Genel Başkanı Sezer’le bir süre sohbet etti. ANITKABİR’E 427 BİN ZİYARETÇİ Cumhuriyet Bayramı’nda Anıtkabir’i 427 bin 124 kişinin ziyaret ettiği açıklandı. Atatürk’ün ziyaretçileri arasında Oscarlı aktör Kevin Costner da vardı. Bir konser için Türkiye’ye gelen Costner, beraberindeki grupla Aslanlı Yol’dan yürüyerek mozoleye geldi ve Ata’ya beyaz çiçeklerden oluşan buket bırakarak saygı duruşunda bulundu. tır. Bu amaçla gösterdiğimiz çabalar, şanlı geçmişimize ve bu ülkeyi kuran nesillere olduğu kadar bugünümüze ve aydınlık geleceğimize karşı da en büyük sorumluluğumuzdur” ifadeleri yer aldı. Anıtkabir’deki resmi tören, askerlerin, ardından da öğrenci ve öğretmenlerin mozolenin önünden saygı geçişi yapmasıyla noktalandı. Anıtkabir’in dışında Ata’yı ziyaret etmek için bekleyen bir ilköğretim okulunun öğrencilerinin hep bir ağızdan söylediği marşlar yurttaşlar tarafından ilgiyle izlenirken, minikler “Şehitler ölmez, vatan bölünmez. Hepimiz askeriz, PKK’ye yeteriz. Askere uzanan eller kırılsın” sloganları da attı. Daha önceki yıllarda yurttaşlar, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e sevgi gösterisinde bulunurlardı. Sezer, yurttaşların alkışları eşliğinde Anıtkabir’den ayrılırdı. Bu yıl böyle bir tablo yaşanmadı. Gül, Anıtkabir’den sessizce ayrıldı. Resmi törenlerin ardından Anıtkabir yurttaşların ziyaretine açıldı. Binlerce yurttaş Anıtkabir’e akın ederken mozole çiçeklerle donatıldı. Atatürk Kültür Merkezi’ndeki tören ise Gül ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın üstü açık bir araçta, geçit törenine katılacak birlikleri denetlemesi, yurttaşların bayramını kutlaması ve protokoldeki yerini almasıyla başladı. AĞLADI pattılar. Gül, Erdoğan ve Haşim Kılıç’ın türbanlı eşleri törene katılmadı. Gül ve Büyükanıt tören geçişini ayakta izledi. Paraşütçülerin şeref tribününün önüne dev Türk bayrağı ve Atatürk posteriyle inişi sırasında ise izleyici tribünlerinden “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” sloganı yükseldi. Sloganların atılışı sırasında Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan ile Büyükanıt’ın eşi Filiz Büyükanıt’ın ağladıkları gözlendi. Tören sonunda gösteri yapan Türk Yıldızları, “İşte Cumhuriyet çocukları” diye tanıtılırken, bitiş anonsunda da “84 değil bin yıl geçse; ne Atamızdan ne eserlerinden vazgeçmeyeceğimizi tüm dünyaya haykırıyoruz” dendi. Resmi geçitte yer alan muharip gaziler, “Şehitler ölmez diyoruz. Şehitler de ölür, ne zaman? Unutuldukları zaman. Unutmayacağız, unutturmayacağız’’ yazılı döviz taşıdı. Kara, hava ve deniz harp okullarından öğrencilerin geçişi yurttaşlardan coşkulu alkışlar alırken Türk bayrakları sallandı ve “Şehitler ölmez vatan bölünmez” sloganı tekrarlandı. FİLİZ BÜYÜKANIT Yurttaşlara ayrılan tribünler tıklım tıklım dolarken, tören boyunca buradan Türk bayrakları sallandı. Şeref tribününün yanında askerlere ayrılan bölümün yarısı ise boş kaldı. Protokolde, Gül’ün sağında Büyükanıt, solunda ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan oturdu. Erdoğan’ın diğer yanında Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Büyükanıt’ın diğer yanında ise Meclis Başkanı Köksal Toptan yer aldı. Tören süresince Gül zaman zaman Erdoğan ve Büyükanıt ile konuştu. Başbakan Erdoğan’ın Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç’la uzun süre sohbet etmesi dikkat çekti. Erdoğan ve Kılıç sohbetleri sırasında ağızlarını elleriyle ka Öcalan’ı lider ilan ettiler DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Demokratik Toplum Partisi (DTP) tarafından Diyarbakır’da yapılan “Demokratik Toplum Kongresi”nin sonuç bildirgesinde “demokratik özerklik” istendi. DTP Genel Başkan Vekili Nurettin Demirtaş, “Bu yapı federalizmi ya da etnisiteye dayalı özerkliği ifade etmez, merkezi yönetimle iller arasında kademelendirilmiş demokratik bir yeni idari takviyedir’’ dedi. Demirtaş, “Kürt halk önderi” olarak nitelediği Abdullah Öcalan’ın da İmralı’dan başka bir yere nakledilerek halkla bağlantı kurmasını istedi. DTP’nin ‘Demokratik Toplum Kongresi’nin sonuç bildirisini okuyan Nurettin Demirtaş, yeni anayasada “Kürt halkının temel haklarının” anayasal güvence altına alındığı oranda Türkiye’nin bütünlüğü içerisinde Kürt sorununun demokratik ve barışçıl biçimde çözülebileceğini, kongrenin bu konuda Kürt halk iradesi beyanı olduğunu dile getirdi. AKP’nin Türkiye toplumunun demokratik gereksinimlerinden öte “Türk İslam sentezi” çizgisine dayanan “oligarşik, inkârcı ve çıkarcı bir anlayış”la yeni anayasayı ele aldığını belirten Demirtaş “Kongremiz inkâr, imha ve küresel sermayenin ihtiyaçlarını esas alan anayasal yaklaşımları reddeder” diye konuştu. Tezkere kararının Türk ve Kürt halklarının tarihsel kardeşlik bağlarını kopararak tehlikeli bir savaş sürecine yönelttiğini savunan Demirtaş, “Kongremiz tezkere ile başlayan Kürtlere ve kurumlarına yönelik linç girişimlerini, ülkemizdeki ve sınır ötesine yönelik operasyonları kabul edilemez bulur” dedi. Demirtaş, şöyle devam etti: “Kürt halkı adına çözüm yolunu demokrasiden, barıştan ve bir arada yaşamadan yana geliştiren Kürt Önderi Abdullah Öcalan’ın, İmralı’dan başka bir yere nakli ile sağlık sorularının giderilmesi için tedavi sürecinin başlatılmasının toplumsal barış için rolünü oynayabileceği şekilde, halkla bağ kurabileceği bir ortam yaratılmasının, Kürt halkı kadar Türkiye demokrasisi açısından da son derece yaşamsal olduğu sonucuna varılmıştır.” 84 yıldan bu yana Cumuhriyet’in demokratik bir niteliğe kavuşmadığını ileri süren Demirtaş, bölge meclislerinin kurularak bunların TBMM ile iller arasında işleri kolaylaştıran bir unsur olması gerektiğini savunarak, “Bu yapı federalizmi ya da etnisiteye dayalı özerkliği ifade etmez, merkezi yönetimle iller arasında kademelendirilmiş demokratik bir yeni idari takviyedir’’ dedi. Gül, devletle toplumu ayırdı ANKARA (Cumhuriyet milletvekilleri Ahmet Tan, ReBürosu) Cumhuriyet Bayracai Birgün, Ankara Valisi Kemı nedeniyle Çankaya Köşmal Önal, metropol ilçe belekü’nde 29 Ekim akşamları rediye başkanları, eski TBMM sepsiyon verilmesi geleneğini Başkanı Sabit Osman Avcı, yadeğiştiren Cumhurbaşkanı bancı misyon şefleri, TürkiAbdullah Gül, devlet protoye’deki azınlık cemaatlerinin kolüne ayrı, çeşitli toplum kedini temsilcileri ile çok sayıda simleri temsilcilerine ayrı redavetli katıldı. sepsiyon uygulaması başlattı. Eşsiz davetiye nedeniyle koHP PROTESTO ETTİ nuklar da resepsiyona eşsiz katıldı. Böylece askerlerle ya TSK komuta kademesi, Gül’ün CHP Genel Başkanı Deniz şanabilecek olası bir türban cumhurbaşkanı olmasının ardından ilk kez Baykal ile CHP’li milletvekilkrizi de aşılmış oldu. Resepsi Çankaya Köşkü’nde düzenlenen bir lerinin resepsiyona katılmamayona CHP’den katılım olma resepsiyona katılmış oldu. sı dikkat çekti. Resepsiyona dı. Gül, türbanlı eşi HayrünYÖK Başkanı Prof. Dr. Erdonisa Gül’le bir resepsiyon dakanıt, Yargıtay Başkanı Osman Arsğan Teziç ve yardımcıları da katılmaha verdi. lan, Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğdı. ABD’li ünlü sinema yıldızı Kevin Abdullah Gül, devlet erkânına ve lu, Bakanlar Kurulu üyeleri, Kara KuvCostner da resepsiyonda hazır bulunbürokrasiye resepsiyon verdi. Gül, vetleri Komutanı Orgeneral İlker Başdu. Resepsiyonda alkollü ve alkolsüz kutlamaları Büyük Şeref Salonu giribuğ dışındaki kuvvet komutanları, içecek ikramı yapıldı. şinde kabul etti. Resepsiyona, TBMM Yüksek Seçim Kurulu Başkanı MuamCumhurbaşkanı Gül, eşi HayrünniBaşkanı Köksal Toptan, Başbakan Remer Aydın, Yargıtay Cumhuriyet Başsa Gül ile birlikte ikinci bir resepsiyon cep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkesavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, verdi. Resepsiyona, işadamları, sivil mesi Başkanı Haşim Kılıç, Genelkurtoplum örgütü temsilcileri, sanatçılar, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, may Başkanı Orgeneral Yaşar Büyüedebiyatçılar ve gazeteciler katıldı. DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, DSP DUDAK OKUMAYA ÖNLEM TBMM Başkanı Toptan, tören salonuna girdikten sonra doğruca Genelkurmay Başkanı Büyükanıt’ın yanına giderek tokalaştı ve sohbete başladı. Daha sonra salona gelen Başbakan Tayyip Erdoğan önce Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç’ı kutladı, ardından Büyükanıt ve Toptan’ın yanına giderek sohbete katıldı. Büyükanıt’ın, gazetecilerin yoğun ilgisini fark edince önce eliyle ağzını kapatması, sonra da hafif arkasını dönerek “dudak okuma”ya karşı önlem alması dikkat çekti. C “Çağdaş Türkiye” konferansları MÜNİH (Cumhuriyet) – Prof. Dr. Süheyl Batum, Almanya’nın Stuttgart ve Münih kentlerinde “Cumhuriyet Bayramı ve Atatürk’ü Anma” etkinlikleri çerçevesinde konferanslar verecek. Prof. Batum, “demokratik ve laik hukuk devleti arayışında Türkiye Cumhuriyeti” konulu bu konuşmalarını, HDF üyesi HDS Stuttgart derneğince 9 Kasım’da Stuttgart’ta, 10 Kasım’da da yine HDF üyesi THD Münih derneğince Münih’te düzenlenen etkinliklerde yapacak. 10 Kasım’daki Münih toplantısı, Schwalenerstr. 64 adresindeki DGB Haus’ta ve saat 19.30’da başlayacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle