Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31 MART 2006 CUMA spor NEYMİŞ ABDÜLKADİR YÜCELMAN TURKCELL SÜPER LİGİ’NDE MAÇLARDA HAKEMLER DÖVÜLÜYOR, SEYİRCİLER GERGİN C 19 Futbolda ‘şiddet’ büyüyor ARİF KIZILYALIN Turkcell Süper Ligi’nde, hem zirve hem de küme düşme hattındaki rekabetin artması, sinirleri gerdi. Puan kaybeden takımların yönetici ve futbolcuları hırslarını hakemlerden çıkarmaya kalkarlarken, yöneticilerin başlattığı söz düellosu da gerginliği tırmandırdı. Spor dünyasının önde gelenleri, son 8 haftaya girilirken yaşananların ‘endişe verici’ boyutlara ulaştığını belirterek, kulüp yöneticilerinin daha sağduyulu davranması gerektiğini vurguladılar. 27. hafta maçlarında hakemler boy hedefi haline eldi. Seyircisiz oynanan DiyarbakırsporSıvasspor maçının hakemi Özgüç Türkalp’in ev sahibi ekibin yöneticisi Aydın İdiz tarafından yumruklanması ve ‘ölümle’ tehdit edilmesi, hakemlerin can güvenliğini gündeme getirdi. Bir gün sonra oynanan SamsunsporKayserispor maçında da penaltıyı vermediği gerekçesiyle hakem Kuddusi Müftüoğlu’nun saha içinde iki Samsunsporlu futbolcu Kerem İnan ve Serkan Aykut tarafından yumruklanmak istemesi, hakem dörtlüsünün tehditler karşısında stadı panzerle terk edip uçak saatini Samsun polis evinde beklemesi, hakemleri ayağa kaldırdı. Hakemlere yönelik saldırıların ön plana çıktığı 27. haftanın en kritik gelişmesi ise yöneticilerin birbirlerini suçlayan ifadeleriydi. Geçen hafta oynananan G.SarayK.Erciyes maçı sonrası SarıKırmızılı ekibin Sportif Direktörü Bülent Tulun’un, ‘teşvik primi’ imasında bulunup ezeli rakibi F.Bahçe’ye gönderme yapmasının ardından Sarı Lacivertlilerin Asbaşkanı Murat Özaydınlı’nın sözleri demeç savaşlarını başlattı. Özaydınlı’nın özellikle, ‘‘Fakir fukara edebiyatı ile prim topluyorlar’’ sözüne G.Saray’dan sert yanıt geldi. Özhan Canaydın Farkı... G G. SARAY’DA ÖZHAN CANAYDIN 3. KEZ BAŞKAN SEÇİLİRKEN YİĞİT ŞARDAN’A FARK ATTI NEVZAT DİNDAR G alatasaray’da ‘gelenek’ bozulmadı. Sonucu merakla beklenen ve 4 adayın yarıştığı seçimi Özhan Canaydın büyük farkla kazandı. Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonu’nda gerçekleştirilen başkanlık seçiminde Özhan Canaydın 1615, Yiğit Şardan 1331, Alp Yalman 206, Turgay Kıran da 60 oy aldı. Divan başkanı Anıl Büyükerol, 12 sandıkta toplam 3235 oyun kullanıldığı seçimde 3212 oyun geçerli sayıldığını açıkladı. Yeniden seçilen Canaydın, oy kullanılan 12 sandıktan 9’unda rakiplerine üstünlük sağlamayı başarırken, 8., 9. ve 11. sandıklardan önde çıkan Yiğit Şardan’a 284 oy fark attı. Canaydın bu sonuçla 3. kez koltuğa oturmuş oldu. Saat 10.30’da başlayan ve 15.30’da sona eren başkanlık yarışında Özhan Canaydın, son dakikada ekibine kattığı Adnan Polat’la güç kazandı. Kongrede dikkat çeken bir başka nokta ise taraftarın ilgisiydi. Lisenin önünde bekleyen yandaşlar sonucu merakla bekledi. Bir kısım G.Saray yandaşının Canaydın’ın önde olduğunun öğrenilmesi üzerine başkan aleyhine tezahüratta bulunması gözlerden kaçmadı. Öfkeli grup polis tarafından dağıtıldı. G.Saray’da Özhan Canaydın üçüncü dönem için yeniden seçilirken, Sarı Kırmızılı kulübün 32. başkanı oldu. Canaydın, sonuçların açıklanmasından sonra “Özhan Ağabey” tezahüratlarıyla kürsüye çıktı. Özhan Canaydın, ‘‘Bu dönemde yumruğumu masaya vuracağım. G.Saray’ın üzerine ölü toprağı serpilmez. Göreceksiniz en güzel günleri birlikte yaşayacağız’’ diye konuştu. Başkan ve ekibi daha sonra soluğu Levent’teki G.Saraylılar Cemiyeti’nde aldı. Gelenek bozulmadı alatasaray kongresi, gelmiş geçmiş kongrelerden çok daha farklı bir hava içindeydi. Aday sayısı abartılıydı, seçim sloganları ve vaatler de abartılıydı; kısaca, konuşmalar üyeleri pek de fazla etkilemedi. Son güne dek hepsi eteğindeki taşı düşürdü, kongrede konuşacak bir şey de kalmadı. G.Saray camiası sağduyu sahibidir, medya bunun da farkına varamadı. Gazeteler ve yazarlar kulüp tutar gibi başkan tutmaya başladılar. Ancak sağduyu üstün geldi. Kongre öncesinde ‘‘Özhan Canaydın olmasın da kim olursa olsun’’ diyenlere karşı bu köşeden seslendim: ‘‘G.Saray camiası sağduyu sahibidir, bu lafı kaldırmaz.’’ Dediğim gibi de oldu. G.Saray büyük bir camiadır. Ve G.Saray yol geçen hanı değildir, her önüne gelen başkan olamaz. Özhan Canaydın belki yanlışlıklar yapmıştır, yumuşak tavrı ile belki G.Saray tribünlerinin istediği agresif bir başkan olamamıştır, ama çok yakından tanıdığım kimi G.Saraylılara göre Özhan Bey’in en büyük suçu 60’dan sonra Aziz Yıldırım’ı kutlaması olmuştur. Gelenekçiler, ‘‘Özhan Bey olmasın da kim olursa olsun’’ demez. Oylarını verirken G.Saray’ın geleceğini düşünür, macerayı sevmezler, kulübün tarihsel gelişimini çok iyi bilirler. Ve şunu da bilirler ki bugünkü durumun suçlusu sadece Özhan Bey değildir. Ondan önceki başkan ve yönetimlerini de iyi bilirler; Özhan Bey’in hesap adamı olduğunun da farkındadırlar. Kongre öncesi Adnan Polat’ın G. Saray’a destek kampanyasına tek kuruş vermediklerinin nedenini de bilirler. Onların bildiklerini Özhan Bey de bilir, o nedenle de son sözlerini ve ağır toplarını son güne saklamıştır. Özhan Bey farklı kişiliği ve yönetim anlayışı ile başkanlığını üçüncü dönemde de götürecek. Kongre sonrasında ortaya çıkan sonuçtan memnun olmayan Özhan Bey’e karşı gruplar şimdi G.Saray’ın kupadan elenişinden sonra ligde de şampiyon olmamasını istiyorlar. Dahası, temmuzda olağanüstü kongre istiyorlar, Özhan Bey’i yıkmak için. Bu kin mi sadece, yoksa kimi medyanın işin içine birtakım ilişkiler nedeniyle bulaşması mı? Doğrusu sporumuzun her köşesi erozyona uğrarken şampiyonluk yarışında olan G.Saray’ın başkanı fairplay ödüllü Özhan Bey neden dışlanıyor; bunun bir nedeni olmalı. Tribünlerdeki taşkınlıklara ve saldırılara engel olmak için birçok kentte statlara tel kafes kurulmuştu. Denizlispor ise taraftarına güvendiği için tel kafesleri kaldırmış ve en centilmen taraftar ödülünü almıştı. G.Saray’ın Denizli deplasmanında ne yazık ki bu centilmenliği göremedik. Önce şunu belirteyim, Denizlispor kulübü G. Saraylı taraftarlar için tribünde bir yer ayırmamış, yani kontenjan yok denilmiş. Bu yanlış. G.Saraylı taraftarlar sarıkırmızı formalarını dışarıda bırakarak stada girebilmişler. Ayrıca Denizlispor kulübü yöneticileri, ‘‘G.Saraylı taraftarların tribünlerdeki taşkınlıkları maddi zarar verirse bunun sorumluluğunu almayız, zararı da kabul etmeyiz’’ demişler; bu da yanlış. Denizlispor’un bu davranışı, aldığımız duyumlar doğru ise bu yanlışların da ötesinde, yangına körükle gitmekten farksızdır. Bu uygulama ülkenin dört bir yanına yayılırsa stat içindeki taşkınlıklar stat dışına çıkar ki bunun da önlenmesi çok daha zordur. ayucelman?yaho.com FC KÖLN’DE FORMA GİYEN ALPAY Canaydın, Adnan Polat’ı listesine alarak bir anlamda kongreyi kazandı. (Fotoğraf: HÜSEYİN KILINÇ) ‘Türkiye’ye dönmeyi düşünmüyorum’ KÖLN (AA) Almanya Birinci Futbol Ligi takımlarından (Bundesliga) FC Köln’de forma giyen Alpay Özalan, yurtdışında futbol oynamaya başladığından bu yana hem Türkiye’de hem de yurtdışındaki bazı gazetelerde çıkan olumsuz haberlerden rahatsız olduğunu söyledi. Alpay, antrenman son rası Türk gazetecilere yaptığı açıklamada, FC Köln’ün ligdeki durumunun iyi olmadığını işaret ederek düşmemeye oynayan bir takımda yer almaya hiç alışık olmadığını belirtti. Bu durumda olmalarının zoruna gittiğini kaydeden Alpay, ‘‘İlk defa böyle bir takımda oynuyorum. Tabii ki takımın iyi olmaması futbolcuların suçu, ama çok şansız maçlar da kaybettik. Sakatlanan oyuncular çok oldu. Köln taraftarına yakışmayan bir yerdeyiz. Takımı kurtarmak için elimizden geleni yapacağız’’ diye konuştu. Sezon sonunda FC Köln ile sözleşmesinin biteceğini hatırlatan Alpay, futbolda transfer hakkında önceden konuşmanın yanlış olduğunu da vurgulayarak şunları söyledi: ‘‘Türkiye’ye dönmeyi düşünmüyorum. Almanya liginden birkaç takımdan ciddi teklifler aldım. Yurtdışından da gelen ciddi teklifler var. Bunları değerlendireceğim. Yurtdışında kalmak istiyorum.’’ ALMANYA TÜRKLERİN İKİNCİ VATANI FIFA’dan almış olduğu ceza gereği milli takımda 6 maç oynayamayacağını da vurgulayan Alpay, cezanın hafifletilmesi için Tahkim Kurulu’na gittiğini ifade ederek ‘‘Milli takımın içinde veya dışında olmuşuz fark etmez. Milli takıma her zaman desteğimiz var. Türkiye milli maçlarının Almanya’da oynanması da güzel olur. Çünkü Almanya Türklerin ikinci vatanı’’ dedi. A LT I Y E N İ İ S İ M Ö zhan Canaydın, yeni yönetimine 6 yeni ismi dahil etti. Divan Kurulu Başkanı Semih Haznedaroğlu, eski yönetici Adnan Polat süpriz bir şekilde yönetimdeki yeni isimler olarak listede yer alırken, eski bakanlardan Işın Çelebi, eski yönetici Celal Gürcan, BDDK eski başkanı Engin Akçakoca ve turizmci Atilla Kınay asil üye oldular. Önceki yönetimde yedek üye olan Ali Gürsoy, bu kez asil listede yer aldı. Y edek üyeler içinde Fatih Gökşen’in statüsü devam ederken Ahmet Dedehayır, Haldun Üstünel, Tuncay Hazinedaroğlu ve Vedat İrdelp yedek üye olarak listede yer aldı. Canaydın’ın yönetim kurulu listesi şu isimlerden oluştu: Semih Haznedaroğlu, Cengiz Özyalçın, Mehmet Helvacı, Şükrü Ergün, Adnan Polat, Işın Çelebi, Celal Gürcan, Engin Akçakoca, Ali Gürsoy, Atilla Kınay, Ahmet Dadehayır, Haldun Üstünel, Tuncay Hazinedaroğlu, Fatih Gökşen, Vedat İrdelp. Kongrede Adnan Polat farkı HÜSEYİN KILINÇ G.Saray için son derece önemli olan kongreye 3 bin 235 üye katıldı. Kongrede bulunanlar arasında renkli isimler de dikkat çekti. Mesut Yılmaz, Mehmet Ağar gibi politikacıların yanı sıra Rasim Öztekin, Osman Yağmurdereli, Cem Davran, Aydemir Akbaş, Ömür Göksel, Erol Günaydın, Yalçın Dümer gibi sanat dünyasının tanıdık yüzleri de yer aldı. Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz son anda Özhan Canaydın’ın listesine giren Adnan Polat’ı koridorda görünce, ‘‘İşte G.Saray’ın ağır topu’’ dedi. Yiğit Şardan’a destek veren eski bakan Mükerrem Taşçıoğlu, Adnan Polat’a ‘‘Kafa kafaya giden yarışta dengeleri değiştiren isim oldun. Sıvaslılar buna ‘vebali boynuna’ der. Haberin olsun’’ diye takıldı. G.Saray’da üçüncü dönem üst üste yeniden başkan seçilen Özhan Canaydın’ın listesine son anda giren ve dengeleri değiştiren Adnan Polat, ‘‘ Baskılar karşısında onları da kıramadım ve G.Saray’da görev almayı kabul ettim’’ dedi. 5 dönem yöneticilik yaptığını kaydeden Ergun Gürsoy, ‘‘Artık yönetici olarak dönemimi kapadım. En geç 3 ay içinde kim gelirse gelsin iş yapmazsa ortaya çıkıp müdahale edeceğim’’ diye konuştu. Üyeler seçim sonucunu merakla beklerken, kulakları da Denizli’deki maçtaydı. T ribün anarşisinden yanıp yakınıyoruz. Bir türlü önlem alınamıyor. Alınması da çok zor. Çünkü iş şirazesinden çıkmış. Bence nedenlerden biri sahadaki futbolcular. Çoğu futbol oynamak yerine sahada artistik yapıyor. En ufak bir darbede yere düşüp kıvranıyorlar. Sanki ölecekler. Bir de bakıyorsunuz birkaç saniye sonra kalkıp ceza vuruşu yapıyorlar. Eski yıllarda böyle bir durum garipsenir, hatta futbolcular için de iyi şeyler söylenmezdi. Futbolcuların sahadaki bu durumları tribündeki taraftarları ateşlerken hakemi de zor durumlara sokuyor. Böylece hiçbir hakem de gerektiği şekilde maç yönetemiyor. ??? Fenerbahçe Malatyaspor maçını, Fenerbahçe’nin yeni yaptırdığı tribünden izledim. 1907 yaptırmış. Tam anlamıyla şahane. Hem maçı seyrettik hem de monitörden futbolcuların hatalarını gördük. Bir arkadaşım götürdü. Başka türlü imkânım olamazdı. Çünkü bu tribüne birkaç yıllık kombine bilet almak için Göztepe’deki da GÖRÜŞ HALİT DERİNGÖR Aynı Tarlanın Ürünleriyiz... dan mı, yoksa başka tarafından mı? Ve de Fenerbahçe ile bir sorunu olmadığını açıkladı. Malatyaspor’a karşı da takımdaki yerini alacağını söyledi. ??? Oynamadı mı, oynatılmadı mı? Bilemiyoruz. Bence sakatlığı yok. Oynamamak ve oynatmamak hem Anelka’nın hem de Daum’un işine geliyor. Bunlar büyük futbolculara uygulanan yöntemlerdir. Anelka’nın bir an sakat olduğunu varsayalım. Neden Fransa’ya gidiyor? Türkiye bugünkü tıbbi teknolojisi ile hangi ülkeden daha aşağı? Bazı yabancılar bile tedavi edilmeye Türkiye’ye geliyor. Yeter ki paran bol olsun. Fenerbah iremi satmam gerekir. Oysa biz bu sahada kanımızı, terimizi akıttık. Bu tribünde maçı izleyenlerin çoğu yüksek düzeyde kimseler. Gelirleri çok iyi. Pozisyonlardan birinde Nobre, kendini yere attı. Hakem yemedi. Arkadan Alex aynı şeyi yaptı. Onu da hakem değerlendirmedi. Ne var ki bu düzeydeki insanlar hakeme söylemedik şeyler bırakmadı. Bunlar böyle yaparsa maraton tribünündeki fanatikler ne yapmaz? Fanatikliğin zenginifakiri olmuyor. ??? Bu maçta da Anelka yoktu. Önce Fransa’ya gitti, maçtan önce döndü. Nedeni, sakatlanmış. Ne zaman, neresi sakatlandı? Bilemiyoruz. Ayağın çe Kulübü’nün paradan yana bir sorunu yok. Eskiden olsa diyeceğimiz bir şey yoktu. Çünkü bizler o yıllarda yüz mumluk on ampul olan bir kutu içinde ayağımızdaki sakatlığı giderirdik. Çok ilginç Türkiye’nin en pahalı oyuncusu ligin yarısı olmasına karşın henüz takımda yer almıyor. Ne zaman alacak onu da bilemiyoruz. Atı alan Üsküdar’ı geçtikten sonra herhalde. Anelka’ya milyon dolarları kim verdi? Daha öncekiler de öyle. Sadece Anelka değil ki. Ülke olarak her alanda döne döne kandırılıyoruz. Bu ülkenin kaderi olsa gerek. Haftanın maçları yine büyük deprem yarattı. Herkes birbirini suçluyor, çamur atıyor. Tabii hepsinin devesi hakemler. Gelen vuruyor, giden vuruyor. Ama hiç kimsenin hiç kimseye söyleyeceği bir söz yok. Çünkü hepimiz bu tarlanın ürünleriyiz. hderingor?hotmail.com Faks: (212) 3437274 BELÇİKA’DA ŞOKE EDEN ANKET Bayan sporcular: Tecavüze uğruyoruz BRÜKSEL (AA) Belçika’da bulunan Hıristiyan Üniversitesi Leuven’in bayan sporcular arasında yaptığı anket sonunda, öğrencilerin yüzde 7’sinin taciz veya tecavüze uğradığı belirlendi. İnternet üzerinden elektronik posta yoluyla yapılan ve 36 soru bulunan ankette, profesyonel bayan atletlerin 2’sinden 1’inin taciz veya tecavüze uğradığı ortaya çıktı. Konuyla ilgilenen Prof. Yves Vanden Auweele, ankette sporculara ve öğrencilere başlarından geçen olayları sorduklarını, alınan neticeler sonrasında da olayın ne kadar ciddi olduğunu gördüklerini söyledi. Araştırmada, açık giyinen sporcuların ve öğrencilerin diğer kişilere göre daha dikkat çekici olduğu ve hocaları tarafından cinsellik konusunda daha ön plana alındığı belirtildi. Ayrıca 5 sporcudan 1’inin de hocalarıyla cinsel ilişkide bulunduğunu itiraf ettikleri kaydedildi. Alpay Özalan