02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

18 Dr. Nejat TARAKÇI Jeopolitikçi ve Stratejist [email protected] osova, 17 Şubat 2008 günü Amerikan bayrakları altında bağımsızlığını ilan etti. Böylece Tito’nun bir arada tuttuğu kendine özgü beş (1) cumhuriyetten oluşan eski Yugoslavya; direnen Sırbistan’dan kopartılan iki (Kosova ve Karadağ) parçanın da ilave edilmesiyle, yedi parça halinde, Amerikan emperyalizminin ekran koruyucusu rolündeki küresel sisteme entegre edildi. Kosova’nın bağımsızlığının ilanı, 1992’den bu yana kademe kademe ilerleyen Balkanların kontrolü sürecine son noktayı koydu. Kalan tek karşı siyasi oluşum Sırbistan, Adriyatik ile ilişkisi kesilerek kıyı devleti konumundan kıta içi devlet konumuna sokulmuş, böylece ulaşım, ekonomi ve siyasi açıdan izole edilerek hareket alanı kısıtlanmıştır. Arnavutluk ile birlikte düşünüldüğünde, Balkanlarda ortaya çıkan yeni jeopolitik oluşumdaki en önemli sonuç; Rusya’nın Balkanlar’daki Slav ırkına dayanan etnik ve dini nüfuz alanının sona ermesi ve bununla bağlantılı olarak, hem doğu Akdeniz’den, hem de Adriyatik’ten silinmesidir. Bu jeopolitik oluşumun global ve bölgesel ölçekte çok önemli üç boyutu bulunmaktadır. Balkanların yeni ülkesinin küresel sisteme etkileri… C S TRATEJİ için KKTC’yi tanımak suretiyle, Adanın fiili olarak bölünmüşlüğünü siyasi alana da taşıyabilir. Bu noktada ABD ve AB’nin politikalarını şekillendirecek iki olasılık söz konusu olacaktır. ? Birincisi, ABD ile müşterek kullanılan İngiliz üsleri Dikelya ve Akrotiri’nin güvenliği açısından, GKRY ve Yunanistan’ın tepkisini dikkate alarak KKTC’nin birleşik Kıbrıs’tan kopmasına izin verilmemesi, ? İkincisi KKTC’nin bağımsızlığının tanınması karşılığında ABD’ye KKTC’de askeri üs tesisine izin verilmesidir. Türkiye’nin her iki olasılık için de ulusal çıkarlarına uygun hareket tarzlarını önceden belirlemesi gereklidir. Özellikle birinci olasılıkta, Türk Ordusu’nun Kıbrıs’tan çıkarılması gündeme gelecektir. Bu husus, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki güvenliğini ve ekonomik çıkarlarını olumsuz yönde etkileyecek ve Yunanistan’ı, Ege’deki, kıta sahanlığı, karasuları ve ekonomik bölge gibi problem alanlarını gündeme getirmesi konusunda cesaretlendirecektir. K OLUŞUMUN BOYUTLARI ? Birincisi; ArnavutlukMakedonyaKosovaBulgaristanRomanya jeostratejik hattı; ABD ve müttefiklerine Avrupa’nın güney doğu karnını kontrol etme ve Rusya’ya karşı bir askeri harekat için üslenme, yığınaklanma ve taarruz etme olanağı sağlamaktadır. ? İkincisi; Rus Donanması’nın, Akdeniz’de üslenme ve ikmal yapma olanağının tamamen ortadan kaldırılmasıdır. Soğuk Savaş döneminde, Suriye, Lübnan, Mısır, Libya, Arnavutluk ve Cezayir’in liman ve karasularından faydalanan Rus donanmasına, çok kısıtlı olan uluslararası sulardaki demir yerlerinden başka bir seçenek bırakılmamıştır. Böylece, Rusya’nın Akdeniz’de NATO’ya karşı etkin bir deniz gücü dengesi oluşturması engellenmiş veya sürekli takviye ihtiyacı nedeniyle maliyeti yükseltilmiş olacaktır. Akdeniz’deki olası bir krize Rusya’nın denizden müdahalesi zorlaştırılmıştır. ? Üçüncüsü ABD ve Batı’nın Türk Boğazları’na bağımlı kalmaksızın, hava ve kara unsurları ile ArnavutlukKosovaMakedonyaBulgaristan ve Romanya üzerinden Karadeniz’e müdahale olanağına kavuşmasıdır. Kosova’nın bağımsızlığı ile Balkanlardaki ırk ve dine dayalı Rus nüfuzu etkisizleştirildi. Karadağ’ın KAFKASLARA YANSIMASI daha önce bağımsız olması ile Güneydoğu Avrupa’da Batı’ya entegre üç devlet kalmıştır. Bunlar Sırbistan denize çıkışı olmayan bir edilmemiş Moldovya(2), Beyaz Rusya ve Ukrayna’dır. yanlısı Beyaz Rusya’yı bir kenara ülke konumuna getirilmişti. Rusya’nın Rus bırakırsak, Ukrayna, hem bugünün hem de global ve bölgesel güç dengelerini Akdeniz’de güç bulundurması ve yarınların derinden etkileyecek bir jeopolitik ve konuma sahiptir. Türk Boğazları ikmal yapması, Kıbrıs Rum Kesimi’nin jeostratejik ve Karadeniz bağlantısı nedeniyle bu ülkenin entegrasyonu Türkiye açısından çok AB üyeliği düşünüldüğünde olanaksız Batı’ya yönlü tehdit ve tehlikeleri de içermektedir. ABD’nin esas hedefi, Balkanlara ilave olarak, görünüyor. Kafkasya bölgesinde de caydırıcı ve politik Rusya’yı ABD, AB ve Türkiye’ye karşı siyasal bir koz olarak kullanması çerçevesinde şekillenmekteydi. Rusya ise halihazırda, bu sanal ve yapmacık ilişkiyi GKRY’deki ekonomik çıkarları nedeniyle kabullenmiş gözükmektedir. Aksi taktirde, Rusya’nın KKTC’yi çoktan tanımış olması gerekirdi. GKRY, bugüne kadar uyguladığı başarılı politika ile global güç dengelerini kullanarak ve Rusya’ya ekonomik çıkarlar sağlayarak, BM Güvenlik Konseyi üyesi Rusya’yı siyasi olarak yanında tutmayı başarmıştır. GKRY’deki seçimler sonrasında oluşacak yeni siyasi tablo, Rusya ile olan iyi ilişkileri değiştirdiği taktirde, Rusya, bölgedeki Amerikan çıkarlarını engellemek kontrol sağlayabilecek daimi bir askeri gücü konuşlandırmaktır. Romanya ve Bulgaristan ile birlikte resmin parçaları bir araya getirildiğinde, ABD’nin Sovyetler Birliği’nin çökmesinden bu yana, NATO’nun genişleme stratejisini kullanarak askeri yığınaklanmasını merkezi Avrupa’dan Balkanlara, Karadeniz’e ve Kafkaslara kaydırmaya çalıştığı açıkça görülmektedir. Ukrayna, Gürcistan ve Azerbaycan ile birlikte ABD’nin bölgedeki plan ve stratejilerinde kilit ülke konumundadır. Bu özellikleri şöyle sıralayabiliriz. ? Ukrayna’nın politik olarak tamamen Batıya entegrasyonu (NATO ve AB üyeliği) halinde Avrupa, Hazar enerji bölgesine Kosova’daki coğrafi olarak 1000 bağımsızlık kilometre daha yaklaşmış gösterileri... olacaktır. ? Karadeniz doğubatı ekseninde en süratli ve ucuz enerji akışı sağlamaktadır. ? Ukrayna’nın Batı blokuna geçmesi ile, Rusya, Karadeniz’de Soçi ile Novorisisk arasındaki dar bir kıyı şeridine hapsedilecek ve donanması daha rahat kontrol altında tutulabilecektir. Böylece Batı, Rus anavatanını doğrudan tehdit edebilecektir. Böylece Batı ittifakı NATO’nun fiziki sınırları doğrudan Rus anavatanına dayandırılmış olacaktır. Bundan sonraki ABD plan ve stratejilerinin amacı, AB ile işbirliği içinde Karadeniz, Hazar ve Orta Asya üzerinden benzer bir Kosova’dan bölgesel krize KIBRIS’A YANSIMASI GKRY’nin 2004’de AB üyesi olması ile birlikte, Soğuk Savaş döneminden bu yana devam eden RusRum stratejik ilişkileri anlamını kaybetmiştir. AB üyeliği öncesi bu ilişki, GKRY’nin,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle