Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 oluşumlardan sağlamaktadır. Ülkemizdeki terör örgütlerinin gerçekleştirdiği terör eylemleri sonucunda kontrol altına alınmamış ve terör örgütlerinin eline geçmiş her bir silahın, en az bir masum insanın yaşamına mal olduğu görülmüştür. Bu durum; "Hiçbir insanın ve hiçbir devletin göz ardı edemeyeceği bir gerçektir." Bu arada, terör örgütlerinin; Türkiye’de 25 binden fazla terörist eylemi gerçekleştirirken uyguladığı taktikler ve kullandığı silahların çokluğu ve çeşitliliği, bir kısım mihraklar tarafından desteklendiklerinin de bir göstergesi olarak göze çarpmaktadır. Türkiye, terörizmle mücadelede uluslararası ortak bir anlayışın hâkim olması için çalışmış ve bu konuda tüm ülkeleri mücadeleye davet etmiş, ancak beklediği destek ve anlayışı görememiştir. Nitekim devletlerin kontrolü altında olan ve uluslararası anlaşmalarla dağıtımı kontrol, takip ve garanti altına alınması gereken silah, mühimmat ve teçhizatın, terör örgütleri tarafından kolayca elde edilebildiği göz önüne alındığında, Türkiye’nin beklentilerinin karşılanamadığı anlaşılmaktadır. Bu gerçek, Türkiye’ye yönelik terör örgütlerinden şimdiye kadar ele geçirilen 36 binin üzerindeki silah ile halen terör örgütlerinin kontrolünde bulunanlar da dikkate alındığında, ülkemiz açısından yaşanan tehdidin boyutunu da ortaya koymaktadır. Türkiye’ye yönelik terör örgütlerinin kullandıkları silahların çoğunluğu, icra edilen operasyonlar sonucunda ele geçirilmiştir. Ele geçirilen silahların bir kısmına ait bilgilerin "Silah üreticileri veya kaçakçıları tarafından özellikle yok edilmesi" dolayısıyla, silahların tamamının kaynaklarını tespit etmek mümkün olamamıştır. Seri Numarası ve üretim yerleri belli olan silahların, Kriminal Laboratuarındaki silah kataloglarından istifade ile kontrolü yapılmış ve üretildiği ülkeler kolaylıkla tespit edilmiştir. Seri numarası belli olmayan silahların ise, silah kataloglarından "Mukayese Yöntemi" ile karşılaştırma yaparak kaynakları hakkında bir sonuca ulaşılmıştır. Ele geçirilen toplam 36.563 silahtan, bizzat seri numarası belli olan ve silah katalogları ile silah üzerindeki bilgilerden istifade edilerek, menşei tam olarak tespit edilenlerin ülkelere göre dağılımı incelendiğinde; ? Ele geçirilen toplam 11.297 Kaleşnikof piyade tüfeğinin, 4500 adedinin menşei, silah üzerindeki bilgilerden tam olarak tespit edilmiştir. Tespit edilen bu silahların; yüzde 71.6’sının Rusya ve BDT, yüzde 14.7’sinin Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC), yüzde 3.6’sının Macaristan, yine yüzde 3.6’sının Bulgaristan orijinli olduğu anlaşılmıştır. ? Ele geçirilen silahlardan 5.713’ü tüfektir (Kannas, BKC, Dragunov, Arbiki, G3, M16, G1, Mavzer vb.) Menşei tam olarak tespit edilen 959’u ile ilgili bilgilerden; yüzde 45.2’sinin Rusya ve BDT, yüzde 13.2’sinin İngiltere ve yüzde 9.4’ünün ABD orijinli olduğu belirlenmiştir. ? Muhtelif cinste toplam 1610 Roketatardan; 313’ünün menşei tam olarak belirlenmiş olup, bunlardan; yüzde 85.3’ünün Rusya ve BDT, yüzde 5.4’ünün Irak, yüzde 2.5’inin ÇHC kaynaklı olduğu tespit C S TRATEJİ edilmiştir. ? Ele geçirilen silahlardan 2885’i muhtelif tabanca/makineli tabancadır. Menşei tam olarak belirlenen 2208’i ile ilgili tespitlerden; yüzde 21.9’unun eski Çekoslovakya, yüzde 20.2’sinin İspanya, yüzde 19.8’inin İtalya orijinli olduğu anlaşılmıştır. ? Gerek etkisiz hale getirilmesi, gerekse muhafazası ve taşınması büyük risk yaratan mayınlar yer tespitini müteakip yerinde imha edilmiştir. 11568 adet muhtelif mayının büyük bir kısmı da bu kapsamda bulunduğu yerde imha edilmesi nedeniyle, ancak 8015’inin menşei tam olarak tespit edilebilmiştir. Bunların da; yüzde 60.6’sının İtalya, yüzde 28.3’ünün Rusya ve BDT, yüzde 6.2’sinin Almanya kaynaklı olduğu görülmüştür. ? Ele geçirilen toplam 3490 muhtelif el bombası bulunmaktadır. 136’sının menşei tam olarak tespit edilmiş olup, bunların; yüzde 72’sinin Rusya ve BDT, yüzde 19.8’inin ABD, yüzde 8’inin ise Almanya orijinli olduğu belirlenmiştir. Bir kısım silahların eski Doğu Bloku ülkelerinde üretilip, Almanya, İtalya, İngiltere, İspanya, ABD gibi ülkeler tarafından sonradan, doğrudan veya dolaylı yollarla terör örgütlerine aktarılan silahlardan olduğu konusunda da iddialar yaygındır. Son yıllarda elde edilen çeşitli silah ve A4, C4 gibi patlayıcıların da bir kısmının Portekiz orijinli olduğuna dair duyumlar da alınmıştır. Bütün bu veriler, ancak uluslararası müşterek bir çalışma ile önlenebileceğine inandığımız terörün maalesef dolaylı veya doğrudan yollardan en büyük destekçilerinin sözde bazı müttefiklerimiz olduğu anlaşılmaktadır. Binlerce vatan evladını şehit olarak kaybeden Türkiye’nin buna bir şekilde, er veya geç dur demesi gerekmektedir. Bu olayların destekçisi ve sorumlularının bir gün mutlaka cezalandırılacakları, Türk milletinin devlet gelenekleri göz önüne alındığında kaçınılmazdır. Bunun, bütün sözde dostlar ve açık düşmanlarca böyle bilinmesinde gerek vardır. PKK, intihar saldırılarına yöneliyor... Batı’dan aktarılan para yardımları, örgütün faaliyetlerini yürüttüğü paravan yapılanmalar, hemen hemen bütün Avrupa ülkelerinde bulunuyor. Bu paravan yapılanmaların örgüte aktardığı mali kaynak ise küçümsenecek düzeyde değil.