17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kuruluşları (NGO) ve ÇUŞ’ların başı çektiği kültürel saldırılar başlatıldı. Yardımların çoğunluğu İnternet altyapısının geliştirilmesi, İngilizce öğrenme, Batılı ülkelerde eğitim bursu gibi kültürel saldırıların kolaylaştırılmasına yönelikti. 2000 yılına gelindiğinde Rusya’da Putin’in iktidara gelmesi ile küresel sistemin ana amacı hemen farkedildi ve gerekli önlemler alınmaya başlandı. 2000 yılında Türkmenistan’ın aldığı İnternet yasağı da ulusal kültürün korunması amacına yönelik isabetli bir karar olarak nitelendirilebilir. C S TRATEJİ Türkmenistan kentleri, Niyazov’un posterleri ile süslenmiş durumda... 9 kaleme alınan RUHNAME adlı eserde de, Atatürk’ün Nutuku’na benzer şekilde Türkmenlere milli bilinç ve kültürün korunması için takip edilmesi gereken stratejiler açıklanıyor. Ruhname Türkiye Türkçe’si, Rusça, İngilizce, Japonca, Arapça, Farsça, Almanca, Çekce gibi bir çok dünya dillerine çevrilen yüz binlerce basılan meşhur bir eserdir. Tarihi, kültürel ve ulusal değerlerin evrenseli olamaz. Bunlar her ulus ve topluma özgüdür. Batı kültürünü ve değerlerini evrensel değerler olarak bir topluma dayatmak, o toplumu asimilasyona zorlamaktır. Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi, insanın yaşadığı ortamı ve toplumdan kaynaklanan kültürel değerleri değil, insan olmaktan kaynaklanan biyolojik ve fiziki gereksinimleri korumayı hedeflemektedir. Bu ve benzeri uluslararası sözleşmelerin, uyulması zorunlu kurallar olarak başka uluslara dayatılması kaos yaratıyor. En güncel örneği Irak’ta yaşanıyor. Sosyal gelişim durdurulamayan bir süreçtir. Her toplum bu süreç içinde etkileşim yoluyla muhakkak değişir. Batı’nın zorladığı demokrasi projeleri doğrudan o ülkelerin ulusal çıkarları ile ilişkilidir ve hedef ülkelerin sosyokültürel yapısını tahrip etmekten ve kaos yaratmaktan başka bir işe yaramıyor. KÜLTÜREL STRATEJİ Niyazov tarafından kurulan devlet sistemi eski Türk geleneklerine dayanıyor. Bu sistem sosyal dokuyu ve milli kültürü korumayı, kaynakların adil bir biçimde toplum için kullanılmasını hedefliyor. Uluslararası tarafsızlık ve bağlantısızlık statüsü, Türkmenistan’a milli politika ve stratejilerini dış etki ve baskılar olmaksızın uygulama imkanı veriyor. Küresel sistemin sözlüğündeki en tehlikeli sözcükler bağımsızlık, bağlantısızlık ve tarafsızlıktır. Türkmenistan’daki Türk geleneklerine dayanan idari sistem; sermayeyi ve onun güvenliğini esas alan, insan hakları ve sosyal devleti dikkate almayan küresel sisteme ters bir yönetim sistemidir ve mutlaka değiştirilmelidir. Bu bakımdan Türkmenistan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda olduğu gibi küresel sistemi yöneten ülkeler gözünde tehlikeli ve kötü bir örnek oluşturuyor. Rusya ile enerji krizine giren küresel sistem, son beş yıldan bu yana Türkmenistan’ı sisteme entegre etme stratejilerine hız vermişti. Niyazov’un beklenmeyen ani ölümü sonrasında kapsamlı bir ölüm raporu açıklanmadı. Yeni seçilen Berdimuhammedov’un önceki anlaşmalara ve mevcut idari yapıya bağlı kalacağını açıklamasına rağmen, daha liberal bir yönetim sergileyeceği değerlendiriliyor. Yeni Türkmenbaşı’nın ilk icraatı küresel sistemin bir numaralı ve en güçlü kültürel ve psikolojik enstrümanı olan İnternet’in serbest bırakılması ve zorunlu eğitimin 9 yıldan 10 yıla çıkarılması oldu. Uluslararası Kriz Grubunun (ICG) Orta Asya Proje Direktörü Michael Hall; 20 yıl iktidarda kalan Niyaziov’un enkaz bir eğitim ve sağlık sektörü, rekor seviyede insan hakları ihlali, binlerce politik mahkum ve zengin enerji ihracatına rağmen kırılgan bir ekonomi miras bıraktığını söylemiştir..(2) Küresel sistemin hizmetinde olan bahse konu kuruluş, Türkmenistan’ın 15 yıllık başarılarını ve sağlıklı sosyal devlet modelini yerden yere vuruyor. Böylece 15 yıllık başarılı bir dönemin gerek uluslararası, gerekse ulusal alanda karalanma ve küçük düşürme planları uygulanmaya başlandı. Birinci amaç Türkmen halkının sisteme ve devlete bağlılığının azaltılması ve çok kültürlülük adı altında milli bilinçlerinin Yol ayrımına gelen Türkmenistan’ın bağlantısız konumundan çıkması durumunda, enerjisini kendi ülkesinin yararlarına pazarlama ve tarafsız kalarak denge politikası yürütme olanağı kalmayacak. IMF, Dünya Bankası benzeri kuruluşlar bu ülke için kolları sıvamış durumda. zayıflatılmasıdır. Örneğin küresel sistem, yılın aylarının ve günlerinin bir kısmına kendi ve kızlarının ismini verdi diye Niyazov’u diktatörlükle suçluyor. Türkmenbaşı, kararlarını "Halk Maslahatı" adı verilen ve ülkenin önde gelen yöneticileriyle, her kasabanın temsilcilerinin bir arada bulunduğu 2 bin 800 kişilik meclis ile birlikte alıyor. Halk Meclisi’nde onunda iradesi dışında da getirilen öneriler büyük kabul görebiliyor. Mesela Türkiye ve dünyada en çok bilinen ay isimlerinin değiştirilmesi önerisi bir Türk işadamından geldi. Bu işadamı, cumhurbaşkanı yardımcısına; "Atatürk, ay isimlerinin tamamının değiştirilmesini istiyordu ancak bunu gerçekleştiremedi. Romalıların August'u Türkçeye Ağustos olarak geçti" açıklamasından sonra, yeni ay isimleri meclise sunuldu. Türkmenbaşı'nın da hoşuna giden isimler böyle kabul edildi. Sovyetler Birliği’nden kalma ay ve gün isimleri yerine konulan aşağıda sıralanan bu isimler, ne kadar fonksiyonel, ne kadar sevimli, ne kadar cana yakın, ne kadar bizden ve ne kadar motive edicidir. Ay İsimleri Ocak: TÜRKMENBAŞI, Şubat: BAYRAK, Mart: NEVRUZ, Nisan: ANNE, Mayıs: MAHDUMKULU, Haziran: OĞUZ, Temmuz: KORKUTATA, Ağustos: ALPARSLAN Eylül: RUHNAME, Ekim: GARAŞSIZLIK, Kasım: SULTANSENCER, Aralık: BİTARAFLIK Gün İsimleri Pazartesi: BAŞGÜN, Salı: YAŞGÜN, Çarşamba: BOŞGÜN, Perşembe: SOĞAPGÜN, Cuma: ANNA, Cumartesi: RUHGÜN, Pazar: DİNÇGÜN Aynı şekilde Türkmenbaşı Niyazov tarafından TÜRKMENİSTAN YOL AYRIMINDA Türkmenistan yol ayrımında Türkmenistan’ın geleceği, yeni Türkmenbaşı’nın, küresel sistemin masum görünen ancak çok tehlikeli talep ve isteklerine ne derece karşı koyabileceğine bağlıdır. Türkmenbaşı, on binlerce kilometre uzaklardan gelerek bölgedeki çıkarlarını kalıcı hale getirmeye çalışan küresel sistemin aktörleri ile bölgenin kadim devleti Rusya arasındaki dengeyi nasıl koruyacaktır? Orta Asya’da sıkışan Türkmenistan’ın kaynaklarını en rasyonel şekilde ve en yüksek fiyattan pazarlamak istemesi son derece doğaldır. Küresel sistem ona bu imkanları her zaman sunar görünecektir. Dünyadaki örneklerinde olduğu gibi daha sonra ticaret dengesi muhakkak Türkmenistan’ın aleyhine döndürülecek ve hatta borçlandırılacaktır. En canlı örneği Türkiye’dir. Bu arada en büyük kayıp ekonomik olmayacaktır. Milli değerleri aşınan Türkmen halkı bir süre sonra çocuklarını bile tanıyamaz hale gelebilecektir. İşte yeni Türkmenbaşı’nı bekleyen en önemli sorun budur. Ana strateji, G7 ülkelerinin yaptığı gibi, ulusal çıkarlara dayalı, iç sosyal dengeleri dikkate alan, ancak, küresel ekonomik sistemin kuralları içinde rekabet şartlarını belirleyebilmek ve öz kültürel değerlerini koruyabilmek olmalıdır. Dipnotlar: 1 ABD şirketleri bu alternatifi desteklemektedir. 2 New Europe No: 717 p.10 (February 1824 2007) 3 New Europe NO: 717 p.2
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle