02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Türkiye aleyhine yeni Ermeni çetecileri... bir soykırım karar tasarısı sunan milletvekilleri kimler, bunların çocukluğu nasıl geçmiş bunlar ne yer ne içer? Los Angeles neresi? Bunların dedeleri Türkiye’de katliam yapmış mı? Amerikan misyoner faaliyeti nedir? Geçmişte Amerikan kongresinin Türkiye’deki Amerikan misyoner faaliyetini ilişkin kararları olmuş mu, bunlar nedir? Birinci Dünya Savaşı ve sonrasında ABD’deki Ermeni asıllıların neler yaptığı belli mi? ABD Cumhurbaşkanına, Kongreye neler anlatmışlar? Yakın geçmişte, 1970’li yıllarda Ermeni katilleri cinayetlerine başlamadan önce, Fransa’da Marsilya’da bir anıt dikmişlerdi. Bunun ardından Ermeni katiller batı ülkelerinde birbiri ardından batı ülkelerinde görevli Türk temsilcilerini öldürmeye başlamışlardı. ABD ve Fransa gibi batı ülkelerinde kısa sürede moda olan, Ermeni katillerin yarattığı bu terör saldırıları batı Avrupa ülkelerinde teröre dayalı yeni bir ön yargının ve Türk düşmanlığı kültürünün yaygın şekilde kabul edilmesini amaçlıyordu. Günümüzde bu amaca erişilmesi sağlanmış görünüyor. Nitekim Batı Avrupa’da yaşayan ve dedeleri sömürgecilik uğruna Osmanlı’yı parçalamak için nice masum insanın kanına girmiş olan batı devletlerinde yaşayan halkların seçtiği parlamentolar, günümüzde de siyasi kararlar alarak Türk düşmanlığı propagandasını yasal olarak sürdürmeye devam ediyor. Acaba bu eylemlerin ardından da yeniden Ermeni terör cinayetleri veya Türkiye’nin toprak bütünlüğünün bölünmesini hedefleyen saldırılara mı başlanacak diye düşünüyor insan. Gerçekten, 1970 li yıllarda Ermenilerin işledikleri veya azmettirdikleri cinayetlerin nerelerden kaynaklandığını Türkiye kamuoyu unutmamalıdır. C S TRATEJİ 19 çetelerinin nasıl oluştuğunu, nasıl ve kimler tarafından silahlandırılıp ayaklandırıldıklarını, kısaca nasıl düşmanla işbirliği yaptıklarını öğrenelim ve öğretelim. Amerikan kiliselerinin ve devletinin Türkiye’deki faaliyetini ve bu faaliyette yer alan misyonerlerin ve öğretim elemanlarının neler yapmış olduklarını öğrenelim ve öğretelim.(Merzifon’da Robert College adlı misyoner okulunun ayaklanma merkezi ve silah deposu olduğunu kim biliyor?) ABD ile ilişkiler ne zaman kesildi sonra neden gecikme ile kuruldu? Öğrenmeyelim mi? Ya 1915 yılından sonra olanlar? Anadolu’da savunmasız sivil ahalinin katli sürecini ve asıl 1918 yılından sonra gerçekleşen cinayetler dizisini incelemeye çalışalım. Osmanlı Devleti teslim olduktan sonra özellikle İngiltere’nin ve Fransa’nın silahlandırıp eğittiği Ermeni orduları Kuzeydoğu, Doğu ve Güneydoğu ve Güney Anadolu’da savunmasız sivil ahaliyi katletti. Bu katliamın verilerinin anılan devletlerin arşivlerinde bulunduğu kesindir. Ancak bu eski sömürgeci devletler henüz bu konulara ilişkin arşivleri kolay kolay yayınlamak istemezler. Türkiye, terörden yarar sağlayan kesimleri iyi araştırmalı ve anlamalı. Yalnızca devletin değil sivil toplumun da olayların kökenini sorgulaması ve tavır belirlemesi gerekiyor. Günümüzde ise bunlar siyasi kart açarak parlamentolarda kararlar aldırtabilecek güçte görünüyor. Bu Ermeni asıllı cemaatlerin veya komitelerin bir manevi destekçisi de maalesef Roma Katolik Kilise Devleti’nin başı oldu. Papa İkinci Jean Paul İsa’nın 2000. yılında Ermenilere gönderdiği mesajında "yirminci yüzyılın başında Ermenilerin Hıristiyan oldukları için eza cefa gördüğünü" belirtmekten çekinmedi. (Hıristiyanların Yahudi oldukları için Yahudileri katletmiş olduklarını unuttu.) Adeta Müslüman oldukları için Müslümanların da katli için çağrı yapar gibi böylesine kışkırtıcı bir mesaj göndermekte Papa hazretleri neden yarar görmüştü acaba? Kendisinden sonra gelen Alman Papa "İslamiyet’in kılıç yolu ile şiddet yaydığını" söylesin diye mi? Bu ne kadar da ince ayarlı bir Katolik kilise politikasıdır. Teröre yarayan sonuçlarda Kilise yönetimlerinin hiç mi sorumluluğu yok dersiniz. Belki tutar da bir gün bir diğer Papaz da benzer bir muhabbete girebilir kuşkusu ile şimdi hemen belirtelim: Dink Ermeni olduğu için öldürülmedi. Dink soykırım safsatası Fransa’da siyasi karar aşamasına getirildiğinde, Fransa Parlamentosu’nda yalana dayalı uydurma soykırım kararı alınmadan önce bu haince tertibe, sözünü esirgemeden ve hiç bir tesire boyun eğmeden dürüst ve özgür bir duruşla karşı çıktı. Dink’in ardından Türkiye’de yaşayan Ermeni vatandaşların arasından soykırım olmadığını söyleyen biri kolay kolay çıkar mı dersiniz? Terör kimin işine yarıyor diye düşünmeyecek miyiz? Ermeni Patrik Hazretleri ise 1915 yılı olaylarını unutalım gitsin deyiverdi. Bu görüş nasıl paylaşılabilir? Aksine, tam olarak öğrenelim. Gün be gün 1915 yılının olaylarını saptamak anımsamak ve tüm nesillere öğretmek gerekir. Fransa, Rusya, İngiltere ve Yunanistan Krallığı işbirliğinde, Osmanlı Devleti’nin vatandaşı olan Ermeni ve Rumların GEÇMİŞTEN ÖRNEKLER Papa hazretlerine Ankara ziyaretleri sırasında, ziyaret gündeminde olmadığı için kendilerine söylenmemiş olabilecek bir hususu biz burada belirtelim: İşte o dönemde söz konusu işgal ordularının katliamına kurban olan savunmasız sivil Türk halkı Türk oldukları için öldürüldüler. İngiltere’nin eğiterek silahlandırıp Kafkasya üzerinden Anadolu’yu işgale sevkettiği Ermeni ordusu, bilindiği gibi Karabekir Paşa komutasındaki Büyük Millet Meclisi Hükümeti ordusu tarafından püskürtüldü. Gümrü Anlaşması ile 1920 Aralık ayında bu ordunun faaliyetine son verilinceye kadar söz konusu ermeni ordusu Doğu Anadolu’da sadece katliam yaptı. Fransızların kendi üniformalarını giydirip eğittiği kendi bayrakları altında topladığı Osmanlı vatandaşı olan Ermenilerden oluşan ordu ise Türkiye’nin güney illerinde akla hayale gelmeyecek vahşet yaptı. Fransa ile 1921 yılında Ankara Anlaşması yapıldıktan sonra Fransızlar güney illerini boşalttı. Buradaki Ermeniler de gitti. Fransa’ya veya Fransa’nın sömürgeleştirdiği Lübnan ve Suriye’ye yerleştiler. 1981 yılında Lübnan’daki Ermeni cemaatinin içinden çıkan teröristlerin Ankara Esenboğa Havaalanı’nı basmış olduğunu da anımsayalım. 1921 den sonra Türkiye’yi terk eden Osmanlı vatandaşı olan Ermeniler Türkiye’yi terk etmemiş olsalardı, belki de daha sonra bağımsız Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde vatana ihanet ve katliam suçundan yargılanma tehlikesi ile karşılaşacaklardı. İşte belki de bu nedenle kaçtılar. ERMENİLERE KORUMA 1974 yazında, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Atina’dan yönetilen EOKA’cı teröristler tarafından ortadan kaldırılması üzerine Türkiye’nin Kıbrıs’a garantör devlet olarak askeri müdahale hakkını kullanmasının ardından ortaya çıkan Kıbrıs’taki gelişmeler süreci ile 1970’li yıllara ve sonrasına damgasını vuran Türklere karşı terörist saldırılar süreci zamanlama bakımından örtüşür. Bu süreçte Atina, Paris, Los Angeles, Chicago, Beyrut gibi kentler terör merkezleri olmuştu. Türklere karşı cinayet suçu işleyen terörist örgüt üyeleri bu anılan merkezlerde himaye ve destek gördüler. Bu kentlerde yaşayan Ermeni asıllı kimseler, öteden beri, tarihleri ile yüzleşmek yerine Türklere haince iftiralar atarak ve yalana dayalı suçlamalarla yazdıkları öyküyü çocuklarına benimsettiler. Bu Ermeni asıllı cemaatler sonuçta terörist saldırıları besledi ve gerçekleştirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle