17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

22 Cavid VELİEV TUSAM Yakındoğu ve Kafkasya Araştırmaları Masası [email protected] Sınır ötesi operasyon konusunda Ankara’nın yanında yer aldı… C S TRATEJİ iddia zaman zaman kontrolsüz bölge olan Karabağ’da PKK terör örgütünün kamplarının varlığı şeklinde de temel bulmaktadır. T BMM’den sınır ötesi operasyonla ilgili tezkerenin geçmesi dünyanın birçok ülkesinde değişik yorumlara neden oldu. Türkiye’de ise ABD, AB ve diğer büyük güçlerin tutumu merak edilirken Azerbaycan’dan resmi, siyasi partiler ve kamuoyu düzeyinde çok net destek mesajları verildi. Azerbaycan’ın konu hakkındaki tutumunu Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hazar İbrahim: "Azerbaycan her zaman Türkiye’nin yanındadır ve her zaman olacaktır" şeklinde açıkladı. Türkiye’nin iç ve dış politikası ile ilgili yaşanan bütün olaylar Azerbaycan’da kendi sorunuymuş gibi tartışılıyor. Azerbaycan sorunları hakkında ortak bir payda bulamayan ve hatta bir türlü masaya oturamayan iktidar ve muhalefetin Türkiye sorunlarına yönelik bakış açıları iç politikaya ilişkin bakış açılarının tam aksine aynı düzeydedir. İktidar ve muhalefet partileri Türkiye’nin karşı karşıya olduğu PKK sorunu karşısında ortak bir tutum sergileyerek Türkiye’nin sınır ötesi operasyonda haklı olduğunu vurguladı. Hemen hemen bütün partiler ABD’yi Türkiye’ye karşı samimi davranmamakla suçladı. Büyük Millet Partisi’nin önderliğinde Atatürk’ün ölüm yıldönümü olan 10 Kasım’da Türkiye’ye destek amaçlı bir yürüyüş yapılması planlanmaktadır. Köşe yazarları ise, PKK’nın son dönemlerde artan saldırılarının nedenlerini araştırdı. Bu konuda da ortak nokta PKK’nın dış güçler için bir araç olduğu yönündedir. Türkiye’nin sınır ötesi operasyon planına en ciddi teklif milletvekillerinden geldi. Milletvekilleri Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Kuzey Irak’taki PKK kamplarına yönelik düzenlenecek sınır ötesi operasyona Azerbaycan’ın askeri destek vermesi gerektiğini vurguladı. Nitekim Azerbaycan ordusu Afganistan’da NATO’nun Barış İçin Ortaklık programı çerçevesinde Türk birliğinde terörizme karşı mücadele etmektedir. Azerbaycan’ın Türkiye’nin sınır ötesi operasyona verdiği destek uluslararası hukuk açısından meşru olduğu kadar bölgesel güç dengesi açısından da önemlidir. Azerbaycan’dan G Türkiye’ye destek ÜÇ DENGESİ AÇISINDAN Türkiye’nin bölücü örgüte yönelik olası sınır ötesi operasyonuna Azerbaycan tam destek veriyor. Azerbaycan, hem benzer bölücü sorunlar yaşayan bir ülke olarak, hem de Türkiye ile olan stratejik ilişkileri nedeniyle bu tavrı takınıyor. ULUSLARARASI HUKUK AÇISINDAN Terör örgütü ElKaide tarafından düzenlenen 11 Eylül saldırıları sonrası Beyaz Saray, uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkını kullanarak, ElKaide liderini teslim etmek istemeyen Taliban yönetiminde olan Afganistan’a askeri operasyon düzenlemiştir. Ağustos 2003’de Afganistan’daki görev NATO’ya devredilmiş ve bu tarihten sonra Afganistan’da sürdürülen teröre karşı savaşa Türkiye de destek vermiştir. Azerbaycan Milli Meclisi’nin 15 Kasım 2002’de aldığı kararla Afganistan’da görev yapan Türk birliği şemsiyesi altında 22 Azerbaycan askeri de terörizme karşı mücadele etmektedir. ElKaide’nin ABD’ye yaptığı terörist saldırı ABD’ye meşru müdafaa hakkı doğurduğu gibi PKK’nın Türkiye’ye yaptığı da Türkiye’ye meşru müdafaa hakkı doğurmaktadır. Her iki terör örgütü başka devletin topraklarında bulunduğu için Türkiye’nin Irak’ın kuzeyine düzenleyeceği askeri operasyonla ABD’nin Afganistan’a düzenlediği operasyon arasında bir fark bulunmamaktadır. Diğer yandan ABD’nin Afganistan’a düzenlediği operasyonda Taliban’ın ElKaide lideri Usame Bin Ladin’i teslim etmemesi arasında bağlantı olduğu gibi Barzani ve Talabani’nin de PKK liderlerini Türkiye’ye iade etmeyiz açıklamaları Türkiye’ye uluslararası hukuk açısından teröre yardım ve yataklık edenlere karşı bir önlem alması sonuncu doğurmaktadır. Ayrıca uluslararası hukuk açısından bu önlem Türkiye’nin terör örgütü PKK’dan algıladığı tehdit bitmediği sürece devam edebilir. Dolayısıyla Türkiye’nin düzenleyeceği sınır ötesi operasyon meşruiyetini uluslararası hukuktan almaktadır. Bu bağlamda Türkiye’nin ihtiyacı olması durumunda Azerbaycan’ın Türkiye’ye askeri anlamda destek vermesi de uluslararası hukuka aykırı bir durum değildir. Diğer yandan Türkiye’nin bölücü terör örgütüne karşı meşru müdafaa hakkını kullanması Azerbaycan’ın ayrılıkçı Karabağ Ermenileri’ne karşı meşru müdafaa hakkını kullanması için bir örnek teşkil eder. Azerbaycan’da işgal altındaki toprakların kurtarılması için düzenlenecek askeri operasyona ilişkin iki açıdan meşruiyet temeli tartışılmaktadır. Hükümet uluslararası alanda yaptığı çalışmalar çerçevesinde Ermenistan’ın daha çok devlet ve örgüt tarafından işgalci devlet olarak tanınmasını sağlamaya çalışmakta ve Azerbaycan’ın uluslararası hukuktan doğan meşru müdafaa hakkını dile getirmektedir. Bazı aydın ve siyasi kesimler ise işgal edilmiş toprakları kurtarmak için Azerbaycan’ın terörizmle savaş çerçevesinde de askeri operasyon düzenleyebileceğini ifade etmektedir. Bu bağlamda Karabağ’ın işgaliyle terörizm arasında ilişki kurmak çok önemlidir. Bu Aliyev Uluslararası hukuk, ahlakın değil uluslararası güç dengesinin üstüne inşa edildiği için Türkiye’nin PKK’ya karşı operasyonda bir güç desteği alması gerekmektedir. Bu anlamda Azerbaycan’ın Türkiye’ye verdiği siyasi destek ciddi anlamda önem taşımaktadır. Azerbaycan ve Türkiye arasındaki yakınlık özünde aynı millet olmalarından, ortak geçmiş ve ortak kültürün dışında ortak çıkara sahip olmalarından da kaynaklanmaktadır. Bu bağlamda iki devletin çıkarlarının birleştiği önemli bir ortak nokta da teröre karşı savaştır. Bilindiği üzere Azerbaycan da 90’lı yıllarda ayrılıkçı Ermeni terörünün hedefinde olmuştur. Türkiye ise yıllardır bölücü PKK örgütüyle mücadele etmektedir. Bazı bölgelerde ise PKK terör örgütü doğrudan Azerbaycan Türkü’ne yönelik de tehdit unsuru durumundadır. PKK’nın İran kolu olan PEJAK’ın Güney Azerbaycan topraklarına yönelik iddiaları bulunmaktadır. Bu iddialar doğrultusunda Urmiye, Selmas, Hoy ve Maku bölgelerinde PEJAK ve PKK destekli gruplar silah, insan ve uyuşturucu kaçakçılığından kazandıkları paralarla söz konusu bölgelere yerleşmeye yayılmaya çalışmaktadır. Birçok yabancı kaynakta yer alan İran’ın etnik haritasında bu bölge Kürtlerin yaşadığı bölge olarak gösterilmektedir. Toprak iddialarından dolayı PEJAK üyeleriyle Azerbaycan Türkleri arasında sık sık sokak kavgaları yaşanmaktadır. PEJAK ve PKK’nın kontrol altında tutmak istediği Güney Azerbaycan bölgeleri İran’ın Türkiye ile sınırıdır. Bu bölgeler gerçekten Kürt yerleşim yerine dönüşürse Türkiyeİran sınırı Türklerden arındırılmış terör örgütü kontrolünde olan bir bölge olacaktır. Tüm bunların yanı sıra ASALAPKK müttefikliğinin 1991 sonrası ErmenistanPKK müttefikliğine dönüşmesi Azerbaycan’da da rahtsızlıkla karşılanmıştır. Olaya bölgesel güç dengesi açısından baktığımız zaman AzerbaycanTürkiye ikilisi ErmenistanPKK ikilisiyle karşı karşıya kalmıştır. Ermenistan ve PKK ikilisinin kurmayı hedeflediği "Büyük Ermenistan" veya "Büyük Kürdistan" TürkiyeAzerbaycan ikilisinin toprak bütünlüğünü direk olarak hedef almaktadır. Ermenistan ve Karabağ’daki ayrılıkçı Ermeniler Azerbaycan topraklarını işgal etmiştir. Ermeni lobi teşkilatları, Ermenistan ve ayrılıkçı Karabağ Ermenileri de PKK’ya destek vermiştir. Karabağ’da bulunan PKK kampları, ASALA ve PKK’nın aynı kamplarda yer almış olması, 1991 sonrası ASALA’nın bir çok üyesinin PKK’ya transfer olması PKKErmenistan müttefikliğinin açık bir göstergesidir. PKK, Ermenistan veya Ermeni lobisinin Türkiye’ye karşı taleplerinden birini gerçekleştirmesi Azerbaycan’ın doğrudan darbe alması anlamına gelmektedir. Bu durumda önemli bir müttefikinin aldığı darbeden dolayı gücünün zayıflamasının yanı sıra Azerbaycan, ErmenistanPKK işbirliğinin bir sonraki hedefi olacaktır. Türkiye’nin PKK veya Ermeni iddialarına karşı ciddi başarılar kazanması ise Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarının geri alınması için önemli bir adım olarak görülmektedir. Türkiye’nin PKK ile mücadeleden zaferle çıkması AzerbaycanTürkiye ikilisinin ErmenistanPKK ikilisi karşısında zafer kazanması anlamını da taşımaktadır. Unutulmamalıdır ki Azerbaycan’ın Türkiye’ye olan desteği stratejik müttefikliğin, aynı millet olmanın ve ortak çıkarların bir gereğidir. Azerbaycan’ın Türkiye’ye yönelik bu desteği Türkiye’nin diğer "stratejik müttefikleri" için örnek teşkil edebilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle