17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ülkeler bu fikre karşı çıkıyorlar ve 1993'te belirlenen Kopenhag Kriterleri'nin uygulanmasına devam edilmesini istiyorlar. Bu çerçevede de Finlandiya, şu andaki ve gelecekteki aday ülkelere yeni kriterlerin uygulanmaması gerektiğini, kuralların herkes için aynı olması gerektiğini savunuyor. Finlandiya, Birlik üyesi ülkeler arasında görüş ayrılığına neden olan genel olarak genişleme konusu ile ilgili olarak da kendi dönem başkanlıkları sürecinde bir uzlaşıya varılacağından umutlu olduğunu belirtiyor. 2006 Aralık ayı ortasında gerçekleşecek olan AB liderler zirvesinde genişleme konusunun ayrıntılı bir şekilde ele alınacağına dikkat çeken Finlandiyalı kaynaklar bu tarihe kadar AB üyesi ülkeler arasında bir uzlaşının sağlanması için ellerinden geleni yapacaklarını belirtiyorlar. 2007 yılında üye olması beklenen Romanya ile Bulgaristan'a ilişkin olarak ise Finlandiya Cumhurbaşkanı Tarja Halonen bu ülkelere reform sürecini hızlandırmaları çağrısında bulunuyor. Türkiye ile aynı zamanda müzakerelere başlayan Hırvatistan'la ilgili olarak ise Finlandiya, bu ülke ile hiçbir sorun olmadığını ve müzakerelerin daha süratle devam etmesini umduğunu belirtiyor. Genişleme konusu çerçevesinde değinilmesi gereken bir diğer önemli konu ise Birliğin hazmetme kapasitesi sorunu. AB Dönem Başkanı Finlandiya Başbakanı Matti Vanhanen’in de belirttiği gibi hazmetme kapasitesi sorununda, Finlandiya tarafından Birliğin hazmetme kapasitesinin ne olduğu yönünde açık bir tanım getirilecek. Finlandiya 25 AB üyesi arasındaki işbirliğini iyileştirmeyi ve geliştirmeyi de hedefliyor. Finlandiya’nın AB nezdindeki daimi temsilcisi Büyükelçi Eikka Kosonen AB ülkelerinde AB’ye olan desteği ve güveni arttırmayı hedeflediklerini belirtiyor. 15–16 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilen AB liderler zirvesinde Bakanlar Konseyi toplantılarının artık tamamıyla kamunun bilgisine açık olması kararına vardılar. Bu kararla bağlantılı olarak da, Finlandiya, AB Konseyi’nin Parlamento ile ortak olarak alacağı kararlarda şeffaflığın tam olarak sağlanması adına gerekli önlemlerin alınması için çalışmalarda bulunacak. Yine AB’nin iç tartışmaları çerçevesinde, rekabetçiliğin kuvvetlendirilmesi, AB’nin küresel rekabette başarılı olması, iklim değişikliğiyle mücadele, AB nüfusunun yaşlanması nedeniyle ortaya çıkan güçlüklerle başa çıkma ve Lisbon Stratejisi’nin gerçekleştirilmesi doğrultusunda yapılacak çalışmalar gibi konularda Finlandiya’nın belirlediği gündem maddeleri içerisinde yer alıyor. Rekabet konusunda AB’nin şu anda bir stratejisi olmasına rağmen uygulama da bazı zorluklar yaşanıyor. Dönem Başkanı Finlandiya ise bunu aşmaya çalışacak. AB’de yenilikler ve arge’yi geliştirme yönelik adımların atılması da planlanıyor. Aynı zamanda Finlandiyalı kaynakların belirttiğine göre AB içerisinde küreselleşmenin avantajlarının değerlendirilip daha liberal ticaret ve teknoloji yolunda ilerlemenin kaydedilmesi de planlanıyor. Bu da Finlandiya’nın AB’yi tek ses ve hızda olan ülkeler birliği halinde görmek istemesinden kaynaklanıyor. Finlandiya’ya göre AB ancak bu şekilde ekonomik anlamın dışında siyasi anlamda da güç kazanabilir. altında sunulmasına daha sıcak baktıklarını belirtiyor. Dönem Başkanı olarak Finlandiya’nın gündemi meşgul edecek önemli konulardan bir tanesi de Rusya’dır. Finlandiya Dışişleri Bakanı Erkki Tuomioja’nın da dile getirdiği gibi Dönem Başkanı olarak Finlandiya, AB–Rusya ilişkilerine odaklanma konusunda oldukça hevesli. Bunun temel nedeni ise AB’nin enerji politikasının oluşturulmasının Finlandiya’nın öncelikli konuları arasında yer almasıdır. AB, Rusya kaynaklı enerjiye bağımlı olmaktan giderek daha fazla rahatsızlık duymakta ve Rus enerji kaynaklarına yapılan yatırımların, Birliğin gelecekteki ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kalabileceği inancında. AB Komisyonu’nun, 8 Mart 2006 tarihinde yayınladığı "Avrupa Sürdürülebilir, Rekabetçi ve Güvenli Enerji Stratejisi" raporu çerçevesinde AB Konseyi kapsamlı bir enerji politikası benimsenmesi gerektiği kararını aldı. 2007 baharına kadar oluşturulması düşünülen bu stratejinin hazırlık çalışmaları ise Finlandiya Başkanlığı döneminde gerçekleştirilecek. Dünyadaki en büyük ikinci petrol ihracatçısı olan Rusya ayrıca, AB’deki tüketicilerin dörtte birine doğalgaz sağlıyor. AB, Rusya’nın dev devlet şirketi olan Gazprom’un Rus ihracatı üzerindeki tekeline son vermek ve Avrupa enerji şirketlerinin Rusya’daki doğalgaz pazarına daha fazla girebilmesini sağlamak istiyor. Bu çerçevede, enerji konusunda Finlandiya’nın üzerine düşen görev Rusya’nın AB üzerindeki egemenliğine alternatif arayışlarda bulunmak ve olası bir soruna karşı bir "enerji güvenliği" sağlamak olacak gibi görünüyor. Finlandiya Enerji konusunun yanı sıra, Rusya–AB ilişkilerinin uzun vadeli iyileştirilmesi için de çaba gösterme niyetinde. AB–Rusya ilişkilerinde Finlandiya bir adım daha atarak 24 Kasım 2006 tarihinde Helsinki’de AB–Rusya Zirvesi’ni gerçekleştirecek. Bu zirvede her iki tarafın üzerinde anlaşmaya vardığı ortak çalışmalar konusundaki gelişmelerin ele alınması planlanıyor. Bu zirvenin de ötesinde Finlandiya, Dönem Başkanı olarak Rusya ve AB arasında öğrenci değişimi gibi planlar önermeyi de düşünüyor. C S TRATEJİ 21 uğrayabileceğine dikkat çekiyor. Finlandiya’nın Dışişleri Bakanı Erkki Tuomioja AB’nin bu konudaki sorumluluklarına dikkat çekmekte, öncelikle kritik olan durumu kontrol altında tutmak ve iki taraftan da gelecek şiddetin önüne geçilmesi gerektiğini belirtiyor. Tuomioja ayrıca, bu başarıldıktan sonra ise Dönem Başkanı olarak Filistinlilere yapılacak mali yardımı organize edebileceklerini ve AB’nin asıl sorumluluğunun da bu olduğunu ifade ediyor. Finlandiya, Ortadoğu’da sürekli bir kriz yönetiminin gündemde olmasından yakınmakta bunun da barış planını yani Yeni Yol Haritası’nın gözardı edilmesine yol açtığını savunuyor. AB Dönem Başkanı olarak Finlandiya iki devletli çözümü öngören barış planını destekliyor. AB’nin dış ilişkileri açısından önemli bir yere sahip olan Batı Balkanlar’da Finlandiya’nın sahip çıktığı bir başka alandır. Finlandiya, Batı Balkanlar’ın AB perspektifini destekleyeceğini açıkladı. ABABD İLİŞKİLERİ Finlandiya’nın AB–ABD arasındaki işbirliğini güçlendirmek amacıyla yürüteceği çalışmalar arasında ise, ikili arasında ekonomik girişimlerin arttırılmasını, belirli coğrafyalarda demokrasi ve istikrarın teşvik edilmesi için ortak çalışmaların yapılmasını ve iklim değişikliğine yönelik ortak çalışmaları sayılabilir. Sonuç olarak Finlandiya’nın AB Dönem Başkanlığını almasıyla birlikte AB’nin iç ve dış politikalarında yeni açılımlar bekleniyor. Ancak, Finlandiya’nın, AB’nin yaşamakta olduğu başta Anayasa tartışmaları olmak üzere, genişleme gibi Kıbrıs konusu gibi sorunlara ne gibi çözümler bulabileceği ise en büyük soru işaretidir. Türkiye açısından ise, Türkiye’nin genel olarak AB’nden ve de Finlandiya Dönem Başkanlığı’ndan beklentisi oyunu kurallarına göre oynamaları, objektif olmaları ve tarafsız olmalarıdır. 12 Haziran tarihinde Bilim ve Araştırma müzakere başlığını açıp kapayan Türkiye için, Finlandiya dönem başkanlığında Eğitim ve kültür, kamu alımları ve rekabet politikası müzakere başlıklarının tamamlanması bekleniyor. Ancak burada unutmamamız gereken önemli nokta ise bu yılın sonbaharında yaşanması muhtemel Kıbrıs bağlamındaki müzakerelerin askıya alınıp alınmayacağı sorunudur. Dönem Başkanlığı’nı Avusturya'dan devralan Finlandiya, bu görevi yıl sonuna kadar sürdürecek ve daha sonra Almanya'ya devredecek. ORTADOĞU Ortadoğu’ya ilişkin olarak ise, bölgeye Belçikalı diplomat Marc Otte’yi özel temsilci olarak yollama kararı alan AB’nin Dönem Başkanı Finlandiya, özellikle İsrail ile Filistin arasında yaşanan son gelişmeleri kaygı verici buluyor ve barış sürecinin sekteye ANAYASA VE RUSYA AB Anayasası ile ilgili olarak, AB Konseyi’nin kararları çerçevesinde Finlandiya Dönem Başkanlığı AB kurumları ve üye ülkelerle danışarak onay sürecinin ilerlemesi içi çaba sarf edecek. Finlandiya Dışişleri Bakanı ise bu konuda, AB’nin geçtiğimiz yıl Fransa ve Hollanda tarafından reddedilen Anayasayı hayatta tutmak için çaba göstereceklerini, ancak anayasa tabiri yerine metnin başka bir isim AB’nin diğer sorunları ise nüfusun azalması, enerji temini, ABD ile ilişkiler, anayasanın reddi, rekabet edebilir bir ekonomi yaratılması olarak öne çıkıyor. Son yıllardaki dönem başkanları bu sorunlarla uğraşıyor. Finlandiya Başbakanı Matti Vanhanen
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle