17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TÜRKİYE UZAK DURUYOR Yunan medyası, vakıflara ilişkin skandalları bütün ayrıntıları ile ortaya koyarken, Türkiye herhangi bir girişimde bulunmamayı tercih etti. Gerek, Yunanistan ile yeni bir tartışma konusunun yaratılmak istenmemesi, gerekse AB sürecinde şimşekleri üzerine çekmemek için, dönemin hükümetleri, Ege adalarındaki Müslüman vakıflarının yağmalanmasını görmezden geldiler. AB’nin, Türkiye’deki gayrımüslim cemaat vakıflarının malları konusunda yaptığı baskılara ise boyun eğildi. Vakıflar Yasası AB’nin talepleri ve direktifleri doğrultusunda değiştirildi. Bu düzenleme TBMM’ye gönderildi. Vakıflara ilişkin yasa tasarısı halen alt komisyonda bekliyor AB NE İSTİYOR? Aslında, gayrımüslim vakıfları, Osmanlı İmparatorluğu zamanında, kilise, havra, mezarlık gibi çeşitli şekillerde kurulan hayır kurumlarının hukuki statüsünün bir düzene kavuşturulması amacıyla 1936 yılında bu tip hayır kurumlarından beyanneme alınması ve beyanname kapsamında belirtilen mal varlığının sözkonusu yapılanmaların vakfiyesi olarak kabul edilmesi ve tüzel kişilik kazanmalarıyla ortaya çıktı. 1974 yılına gelindiğinde ise Yargıtay Genel Kurulu, 1936 beyannamesinde sözkonusu hayır kurumlarının yeni mal edinme hakkı olmadığından dolayı, cemaat vakıflarının aslında mal edinemeyeceği ve dolayısıyla bağışlanan malların, bağışlayana geri döneceğini kararını verdi. Ancak tapuda buna ilişkin işlemlerin başlamasından sonra mirasçısı kalmayan bağışların son mirasçı sıfatıyla Hazine’ye geçtiği ortaya çıktı. TBMM AB Uyum Komisyonu’nun 26.4.2006 tarihli Vakıflar Kanunu Tasarısı Alt Komisyon Raporu’nda konuya ilişkin olarak şu tespitler yapıldı: " ...Bu ve benzer şekilde cemaat vakıflarının mal edinememeleri dolayısıyla tapuda Vakıflar Genel Müdürlüğü, Hazine, namı müstear, namı mevhumlar veya vasiyet edilmiş veya bağışlanmış olup da halen bağışlayan veya vasiyet edenler adına kayıtlı taşınmazların tasarının kanunlaşması durumunda yürürlüğünden itibaren 18 ay içerisinde tapu sicil müdürlüklerine müracaat edilmesi halinde ilgili vakıflar adına tescil edilebileceğinin düzenlediği; bu düzenlemelerden fazlasının, Osmanlı Devleti’nden intikal edenler ve daha sonra Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kurulmuş vakıflar ile ilgili dağınık bir mevzuatı birleştirmeyi amaçlayan bir tasarıda olmaması gerektiği; 30.06.2005 tarihindeki TBMM AB uyum Komisyonu toplantısında da gündeme gelen ve Avrupa Komisyonu Türkiye delegasyonunun da ilgili bazı taleplerinin olduğu cemaat vakıflarının tapuda iptal edilmiş ve mülkiyeti iyi niyetli üçüncü kişilere geçmiş malları hakkındaki tazminat konusunun esas olarak bu tasarı kapsamında ele alınmaması, gerekiyorsa belki farklı boyutlarda ele alınması gerektiği; bu türden cemaat vakfı kavramının AB ülkelerinde olmamasına rağmen, tasarının düzenlediği hükümlerin ve sözkonusu vakıflar ile ilgili açılımların, temel hak ve özgürlükler bakımından AB ülkeleri düzenlemelerinin kesinlikle gerisinde olmadığı..." İşte AB açısından da gayrımüslim cemaat vakıflarına ilişkin kırılma notkası da burada oldu. AB ülkelerinde benzer düzenlemeler olmamasından dolayı, Brüksel konuyu, temel hak ve özgürlükler bağlamında ele alıyor ve Türkiye’ye de yine bu bağlamda baskı uyguluyor. Dolayısıyla, üçüncü kişilere kalmış veya Hazine’ye devredilmiş cemaat vakıf mallarının, temel hak ve özgürlükler çerçevesinde iadesini düzenleyen bir yasanın çıkarılmasını istiyor. Ancak bu noktada, Dışişleri Bakanlığı’nın konuya ilişkin TBMM AB Uyum Komisyonu’na şu uyarısı kritik bir önem taşıyor: "... Hali hazırda üç davanın (Fener Rum Erkek Lisesi Vakfı, Yedikule Surp Pirgiç Ermeni Hastanesi Vakfı ve Rum Patrikhanesi Büyükada Yetimhanesi başvuruları) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne intikal ettiğinde davacıların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin mülkiyet hakkını düzenleyen bir numaralı ek protokolüne istinaden tazminat talep ettikleri ve kendilerine karşı ayrımcılık yapıldığı iddialarını da gündeme getirdikleri; AB çevrelerinin 1974 tarihli Yargıtay Genel Kurulu kararından sonra tapu işlemleri iptal edilen taşınmazlar için el konulmuş mallar C S TRATEJİ 11 ifadesini kullandığı ve ilk iki davanın önümüzdeki aylarda sonuçlanmasının beklendiği ve tahminen sekizyüz davanın daha açılabileceği.." Aynı şekilde Avrupa Birliği Genel Sekreterliği’nin de şu görüşleri bulunuyor: "Avrupa Birliği Genel Sekreterliği temsilcileri tarafından ise; AB Komisyonu ile konuya ilişkin diyaloglarının devam ettiği, herşeye rağmen AB çevrelerinin tasarıyı olumlu karşıladıkları, vakıflar konusunda AB müktesebatı olmadığı ve tarama sürecinde ülkemizin karşısına bu konunun çıkmayacağı ama konunun Katılım Ortaklığı Belgesi ve İlerleme Raporlarında yer aldığı ve müktesebatın olmamasından dolayı temel hak ve özgürlükler çerçevesine oturtulduğu, AB Komisyonu’nun cemaat vakıflarının mülkiyet haklarına özel bir ilgi gösterdiği ve bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin olası bir olumsuz kararının yargı ve temel haklar konusundaki tarama sürecini de etkileyebileceği, çünkü sözkonusu ihtimalde artık, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararının da müktesebatın bir parçası sayılacağı, hatta konunun bir performans denetimine çevrilebileceği hususu belirtilmiştir." ÇİFTE STANDART Görüldüğü gibi, AB vakıflar konusunu temel hak ve özgürlükler gibi evrensel bir bağlamda değerlendirip, Türkiye’yi baskı altında tutarken, diğer taraftan üyesi olan Yunanistan’ın Ege adalarındaki Müslüman vakıflarına ilişkin politikalarına kayıtsız kalmaya devam ediyor. Bu kayıtsızlık, gerek Yunanistan’ı koruyup kollama çabasından, gerekse Türkiye’nin AB politikasından kaynaklanıyor. Bugüne kadar, Kıbrıs’taki Türk vakıf mallarını gündeme taşımayarak, Rumların özellikle malmülk konusunda elini güçlendiren hükümet, aynı şekilde Ege’de yağmalanan Türk vakıf mallarını görmezden gelip, Türkiye’deki gayrımüslim cemaat vakıflarının malları konusunda AB’nin baskı yapmasına zemin de hazırlamış oluyor. Türkiye, konunun pazarlıklarda tam denk gelmesine karşın adalardaki Türk vakıflarının haklarının korunmasını, karşılıklılık ilkesi bazında dahi gündeme getirmiyor. Bir zamanlar Türk vakıflarına ait olan Rodos Kalesi içindeki çarşı...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle