17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 Türkiye, AB üyeliği gerekçesiyle sonu gelmez istekleri sineye çekiyor... C S TRATEJİ Yunanistan’ın FIR şımarıklığı Gözde KILIÇ YAŞIN TUSAM Balkan Araştırmaları Masası [email protected] T ürk ve Yunan F16’larının 23 Mayıs’ta Ege’deki Kerpe adası yakınlarında çarpışmalarının ardından Türk ve Yunan basınında kimi zaman birbirini tutmayan açıklamalar yer aldı. Yunan medyasının bir kısmı, Rodos’un 33 mil, Kerpe’nin 35 mil açığında gerçekleşen çarpışmadan sonra uçakların Yunan karasuları içine düştüğünü ileri sürdü. Yapılan ilk açıklamalar, uçakların "karşılaştıklarında bir güç gösterisi olarak birbirlerine tehlikeli bir şekilde F16’lar kol uçuşunda... Akdeniz’in uluslararası hava sahasında Türk savaş uçaklarını önlemeye çalışırken bir F16’nın düşmesine neden olan Yunanistan, dünyada FIR hattını egemenlik alanı olarak ilan eden tek ülke konumuna geldi. Atina, hayret dolu bakışlar arasında kendini haklı ilan etti. olmasına rağmen ulusal hava sahasının genişliğinin 10 mil olduğunu iddia ediyor. Yunanistan, 1931 yılında yürürlüğe giren bir kararname ile "yalnızca havacılığın düzenlenmesi ve polis sorunları" için ulusal karasularını 10 mil olarak belirlediğini açıklamış, 1936 yılında da karasularını 3 milden 6 mile çıkarmıştır. 1974 yılında da ICAO’ya (Uluslararası Sivil Havacılık Kuruluşu) başvurarak ulusal hava sahasının 10 mil olarak belirlendiğini bildirmiştir. Bu tarihten itibaren de Türkiye Yunanistan’a ve diğer ilgili yerlere 10 mil uygulamasını kabul etmediğini deklare etmiştir. Kaldı ki, 1944 Chicago Sözleşmesi’nin 2. maddesi hava sahasının ülke toprakları ile bu topraklara bitişik karasularından ibaret olduğunu açıkça düzenlemekle bir itiraz yapılmasına da gerek bırakmamaktadır. Yunanistan ile yapılan görüşmelerden bir sonuç alınamaması, Türkiye’yi 10 millik hava sahasını tanımadığını göstermek için Yunan karasuları ile Yunanistan’a ait olduğu iddia edilen 10 millik hava sahası arasındaki bölgede uçuşlar yapmaya itmiştir. İşte bu uçuşlar Yunanistan tarafından hava sahası ihlali olarak lanse ediliyor. Halbuki, 1958 Cenevre Açık Deniz Sözleşmesi’nin 2. maddesi ve 1982 Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin 87/1b maddesi açık deniz üzerindeki hava sahasında uçuş serbestliği öngörüyor. NATO dokümanlarında da NATO hava sahası, NATO ülkeleri ile bu ülkelerin karasuları üzerindeki hava sahası olarak ele alınmakta bu nedenle de Yunanistan’ın 10 mil iddiası NATO çerçevesinde de ciddiye alınmamaktadır. Nitekim, ABD Hava Kuvvetleri de askeri tatbikatlarında Yunanistan’ın 10 mil iddiasını dikkate almaksızın bu bölgede uçuşlar gerçekleştirmektedir. Yunanistan’ın hava sahası ihlal iddialarına gerekçe oluşturduğu diğer bir konu da FIR sorununa ilişkindir. FIR, uçuşların emniyetini sağlamak için gerekli olan bilgilerin uçaklara bildirilmesini, hava trafiğinin güvenli, düzenli ve süratli akışının sağlanmasını, meteorolojik hareketler konusunda bilgi verilmesini ve uçakların çarpışmalarının önlenmesini sağlayan bir düzenlemedir. Ege Denizi üzerindeki FIR sorumluluğu da ICAO’nun 1952’de Paris’te düzenlediği bir toplantıda Türk karasularına kadar olan bölgede uçakların uçuş bilgilerinin Atina’ya verilmesi kararlaştırılmıştır. FIR sivil uçuşlarla ilgili düzenlemeleri içeren teknik bir konu olmasına rağmen Yunanistan bunu da egemenlik hakkı olarak değerlendirmekte ve Atina FIR’ına giren Ege’nin uluslararası hava sahasında yapılan uçuşları FIR ihlali ile suçlamaktadır. Atina FIR’ına giren Türk askeri uçaklarından uçuş planı istemekte, uçuş ve zaman değişikliği talep etmekte, Ege’deki milli ve NATO tatbikatlarına çeşitli engeller çıkarmakta ve Türk askeri uçaklarına önleme yaparak taciz etmektedir. Halbuki, Chicago Sözleşmesi’nin 3. maddesi, sözleşme hükümlerinin –dolayısıyla FIR sorunluluğunun yalnızca sivil uçaklara yaklaşmaları ve tehlikeli manevralar yapmaları" anlamında kullanılan "it dalaşı" sırasında çarpıştıkları yönündeydi. Ne var ki olay yerinde bulunan ikinci Türk F16’sı tarafından çarpışmanın otomatik olarak kayda alınmış olması bir "it dalaşı"nın söz konusu olmadığını gösteriyordu. Yunan F16’sının Türk F16’sına arkadan ve alttan çarpmış olmasının açığa çıkması işlerin seyrini değiştirdi. Yunanistan Genelkurmay Başkanlığı yaptığı açıklamada kazanın Atina FIR hattı içerisinde tanımlama faaliyeti sırasında gerçekleştiğini ve Türk savaş uçağının uçuş planı sunmayarak hava trafik kurallarını çiğnediğini ileri sürdü. F16’ların Ege uluslararası hava sahasında çarpışması, Yunanistan’ın hava sahası ihlalleri iddialarının, Ege’de 6–10 mil uygulamasının, FIR (Flight Information RegionUçuş Bildirim Bölgesi)sorununun ve TürkiyeYunanistan ilişkilerinin bir kez daha gözden geçirilmesine sebep oldu. MİNAREYE KILIF Yunanistan’ın Ege’nin sularında olduğu gibi hava sahasında da haksız iddialarda bulunması, TürkYunan ilişkilerinde önemli bir takım sorunların yaşanmasına neden oluyor. Yunanistan uluslararası hukuk kurallarına aykırı olarak karasuları sınırları ötesine taşan bir hava sahası genişliği uygulamakta ve Atina FIR’ını egemenlik alanı olarak nitelendirmektedir. Böylece ülkesel egemenliğinin dışında kalan bir hava sahası üzerinde mesnetsiz bir egemenlik iddiasında bulunmaktadır. Uluslararası hukuk kurallarına göre devletin egemenliği ülkesel topraklarını, bunlara kıyı oluşturan karasularını ve bu bölgeler üzerindeki hava sahasını kapsar. Yunanistan ise Ege’deki ulusal karasularının genişliği 6 mil
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle