16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C S işbirliği meydan okuyor. Bütün Latin Amerika ülkelerini kapsayan bir devrim düşünüyor ve "Ortak hedef IMF ve ABD’nin dayattığı neoliberal politikadan kurtulmaktır" diyor. Bolivya: 22 Ocak 2006’da iktidara gelen Evo Morales gazı kamulaştırmak için yabancı petrol şirketlerine 6 ay süre verdi, sonunda bu doğal kaynakları kamulaştırdı ve sosyalist kalkınmayı buradan elde ettiği gelirlere dayandırmaya başladı. O da memleketine sefalet getirmiş olan IMF programlarından kopmayı, bir toprak reformuyla köylüyü topraklandırmayı, gazdan elde ettiği gelirlerle sosyal reformlar yapmayı öngörüyor. TRATEJİ 13 rika’ya Morales, Castro, Chavez ARJANTİN BORÇTAN KURTULDU Arjantin, 20012002 yılları arasında ciddi bir ekonomik bunalım yaşadı. Devlet Başkanı Kirchner ülkenin bağımsızlığını kazanmak için IMF’den kopmak yolunu tuttu. Borçlarını 16 banka üzerinden yapmıştı. 9.5 milyar dolarlık bir ilk ödeme yaptıktan sonra pazarlıkla 28 milyar dolarlık borcu 18,5 milyar dolara indirdi, ödemeyi 10 yıla yaydı. 2004 yılında IMF’den tamamen koptu ve 2006’ya kadar borçlarını peyderpey ödedi. Şimdi Arjantin’in en büyük kredi kaynağı Venezüella’nın sosyalist devlet başkanı Chavez. Arjantin neoliberal politikalara sırt çevirip, "işçi kooperatifleri’ne" dayanan bir tip sosyalizm kuruyor. Latin Amerika’da Küba’nın direnişi günümüzde kıtasal bir harekete dönüşmüş durumda. Venezuela’da Chavez ve Bolivya’da Morales, ulusalcı sol iktidar kurdular. Bu ülkelerin Çin ile dayanışması da dikkat çekiyor. “Bolivarcı seçenek kıtasallaşıyor” Doç. Dr. Cüneyt AKALIN atin Amerika’nın Bolivarcı Seçeneğinin esin kaynağı, adından da anlaşıldığı gibi, Büyük devrimci ‘libertador’ (kurtarıcı) Simon Bolivar’dır. Bolivar Fransız Demokratik Devrimi’ni Amerika’nın güneyine taşırken şu ilkeleri gözetiyordu: İspanyol sömürgeciliğinin tasfiyesi Sömürgecilerin yerleştirdiği feodal malikane sisteminin tasfiyesi, feodal bölünmüşlüğün aşılması, Ulusal temelde büyük bir Latin Amerika devletinin kurulması, Aydınlanmanın ve Devrim’in özgürlükçü düşüncelerinin altkıtaya taşınması. Aradan iki yüzyıla yakın bir süre geçmiş olmasına karşın, siyasalsosyoekonomik koşullar değişmediği için, Chavez ve Castro ‘kurtarıcı’nın SİLVA DA IMF’YE KARŞI Lula Da Silva 2003 seçimlerinde iktidara geldikten sonra, neoliberal politikalardan kopuş başladı. Brezilya 1970’lerde kıtanın en zengin ülkesiyken, Cardoso iktidara geldikten sonra uygulanan IMF programlarıyla bir sefalet ülkesine dönüşmüştü. Da Silva devlet masraflarını kıstı, enflasyonu düşürdü, ihracatını hızla arttırdı, IMF’ye borçlarını ödedi. 2004 yılında büyük bir büyüme hızına ulaştı. Bunun gibi 2006 Ocağında Şili’de sosyalist M. Bachelet iktidara geldi. L ana hatlarını oluşturduğu programı günümüz koşullarına uyarladılar. Morales’in katılımı ile güçlenen ‘devrimci çekirdek’in mücadelesini verdiği ve dünyaya ilan ettiği ‘Bolivarcı Seçenek’în esasları şunlardır: BOLİVARCI İLKELER ABD emperyalizminin hegemonyasının (siyasal, kültürel) kırılması, Amerikan işbirlikçiliğinin temellerinin yıkılması, İşbirlikçilerin yarattığı geri ekonomilerin yarattığı yoksulluğun aşılması, Kırsal alanlarda toprak reformu, Kamu ağırlıklı bir ekonomik sistem yaratmak, Yoksullukla ve cehaletle mücadele Demokratik hakları genişletmek, Bölgesel dayanışmayı artırmak İç ve dış etkenlerin yarattığı Simon Bolivar elverişli koşullar, Bolivarcı seçeneği tüm altkıtaya yayıyor. ANTİEMPERYALİST DAYANIŞMA Bu gelişmelere paralel olarak Latin Amerika ülkeleri arasında ekonomik, sosyal, kültürel işbirliği de gelişiyor. 2004 yılında sosyalist devletlerin ekonomi bakanları Arjantin’de buluşup ticaret ve silahlanma alanlarında anlaşmalar imzaladılar. 8 Aralık 2004’te Brezilya’nın girişimiyle, "Güney Amerika Milletleri Topluluğu" kuruldu. 2005 Nisanı’nda Havana’da ALBA (Amerikalar için Bolivarcı bir alternatif) anlaşması imzalandı. Bu anlaşmayla Küba ile Venezuela arasında sıkı ekonomik bağlar kuruldu. Venezuela petrolünü sosyalistleşen Latin Amerika ülkelerine satmaya başladı. ALBA, ABD’nin kurmuş olduğu ALCA’dan farklı olarak kar hedefi güden şirketlerin elinde değil. Onun hedefi yıkım getiren ABD emperyalizmine ve IMF’ye karşı durup halkların geçim düzeyini yükseltmek, sanayi kurmak, doğayı korumak. Latin Amerika’da gelişen bu dayanışmanın bir de Asya ucu var. Çin, Rusya ve bazı Orta Asya eski Sovyet cumhuriyetlerini içeren Şanghay İşbirliği Örgütü; Chavez ile Castro’nun başını çektiği Latin Amerika İşbirliği Örgütü ile ilişki ve yardımlaşma halinde. NOT: Bu yazı, Sertel Gazetecilik Vakfı’nca 24 Mayıs 2006’da düzenlenen paneldeki açılış konuşmasının özetidir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle