26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Private Domestic Investors, Pension Funds and Other Public Sector Enstities ve hatta International Institutionals and Investors kalemlerinde ciddi hisselere sahip olması da mümkündür. Aksi takdirde Yunan Kiliseler Vakfı’nın da önde gelen ismi olduğu söylenen Metropolitan Theoklitos ve Yunan Kilisesi Mali ve Teknik İşler Danışmanı Konstantinos Pilarinos’un banka yönetim kurulunda yer alması mümkün olmazdı. Bu satışla ilgili olarak Sayın Güngör Uras’ın 5 Nisan 2006 tarihli Milliyet Gazetesi’nde çıkan yazısını da dikkate almak gerekir. 1918–1923 yıllarında İstanbul’un işgali sırasında, yapılacak bir hane sayımı sonucunda Rum nüfusunun fazla çıkması halinde İstanbul’un Rumlara verilmesi konusunda Banque d’Athenes’in İstanbul’da faaliyete geçerek, Rum hane sayısını arttırmak amacıyla konut kredisi dağıtmayı planlaması olayın bugünlere emsal oluşturabileceğini çarpıcı bir şekilde akla getiriyor. Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasıyla suya düşen bu plan, bugün acaba tekrar gündeme mi getirilmek isteniyor? Türkiye ile Yunanistan’ın çözümlenmemiş Kıbrıs ve Adalar Denizi gibi sorunlarına karşın Yunanlıların böylesine büyük bir yatırım yapma riskini almalarını açıklamak zor. Ancak bu noktada akla, Yunanlıların, bizim bilmediğimiz bir şeyi biliyor olmaları ihtimali geliyor. Heybeliada Ruhban Okulu konusunun, Washington’da, Condoleezza Rice ve yeni Yunan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyannis’ce görüşülmesi ve hükümetimizin bu konuda yok farz edilmesi gibi anlaşılmaz bir tutum söz konusuyken AB çevrelerinde de İstanbul’un geleceği üzerinde bizden habersiz planlar yapılmış olma olasılığı akla geliyor. Yunanlılar bizim bilmediğimiz, kendilerine temin edilen bir strateji üzerine mi ülkemizde yatırımı göze alıyorlar? AB’nin zaman zaman gündeme getirmeyi denediği Boğazların uluslararası bir komisyon tarafından kontrolü konusu da bu paket program içinde yer alan ve bizim dışımızda uygulamaya konulan bir konu mu? Yani İstanbul Bizanslılaştırılmak mı isteniyor? Ayrıca Finansbank’ın satın alınmasından sonra Yunan milliyetçi çevrelerinin şapkalarını havaya atarak sevinç gösterilerinde bulundukları ve "Beş yıl rahat bırakılalım, on yıl sonra Türkiye’nin belli başlı finans kuruluşlarını ele geçireceğiz" dediklerinin de söylentiler arasında olması tüm bu şüphelere geçerlilik kazandırıyor. NBG’nin Türkiye’de bireysel müşteri konusunda fazla hevesli olmayıp daha ziyade konut kredisi konusuna ağırlık verebileceği, Banque d’Athenes olayını çağrıştırması açısından da ayrıca düşündürücü. Esasen Türk milliyetçi çevrelerinin etkisiyle halkımızda oluşacak büyük tepkiyi göze alarak gelmeleri bireysel bankacılığı önemsemeyeceklerini ve halkımızdan mevduat toplayamama riskini göze aldıklarını da söz konusu ediyor. TOPRAKTAŞINMAZ ALIMLARI İlginçtir ki özellikle Temmuz 2003’den sonra hızla ülkemizde toprak ve mülk edinme yarışına giren yabancılar arasında, satın alınan 44.740 gayrimenkulün (2.730.000.000 metrekare) yüzde 33’ünün, çoğu Fener Patrikhanesi civarında olmak üzere Yunan uyruklular tarafından satın alındığı çeşitli kaynaklarda belirtilmektedir. Her konuda devletimizi dışlayarak yurt dışında resmi boyutlarda görüşmeler yapıp ekümenlik iddialarını gündeme getiren FenerRum Patriği Bartholomeos’un söylenen Fener Rum Patrikhanesi üzerine kurulu stratejilerinin yanı sıra Rumların İstanbul ile yetinmeyip Ege Bölgesi’ne ve hatta İzmit’ten Çanakkale’ye, Gökçeada’ya kadar uzanmış olmaları da dikkat çekici. Ayrıca bütün bunlar yetmiyormuş gibi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) davalar açarak, Ulusal Kurtuluş Savaşımız neticesinde gerçek sahibine terk ettikleri yerleri geri almanın yollarını da aramakta oldukları biliniyor. Temmuz 2003’den sonra 14.449 kişiyle toplam 4.165 dekar mülk edinmiş olan Yunanlıların Türkiye’mizin başka bölgelerine de gözlerini dikecekleri gerçeği, Anayasa Mahkemesi’nin iptaline rağmen amacının sistematik bir şekilde Vatikan çıkartılan yeni bir yasayla yabancılara mülk edinme boyutlarında bağımsız hale gelmek olduğu hakkını tekrar veren 29 Aralık 2005 tarihli Tapu konusunda zaten bir şüphe bulunmuyor. Kanununda Değişiklik Yapılmasına dair 5444 sayılı Bu bağlamda, yabancıların mülk edinmesiyle Kanun ile birlikte düşünüldüğünde ülkemizi ilgili gelişmeleri anımsatmak amacıyla şu hususlara bekleyen vahim gelecek anlaşılmaktadır. Ancak bu da değinmekte yarar vardır; noktada yine 5444 sayılı Kanun’un; "Yabancı Yabancıların Türkiye'de mülk edinmesine ilişkin uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi esaslar 22 Kasım 1934 tarih ve 2644 sayılı Tapu ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe Kanunu'nda ve özellikle de bu Kanun'un 35. sahip ticaret şirketlerinin; sulama, enerji, tarım, maddesinde ele alınmıştır. Bu kanunun bazı maden, inanç ve kültürel özellikleri nedeniyle maddelerinin değiştirilerek yabancıların Türkiye'de korunması gereken alanlar, özel koruma alanları ile mülk edinmelerinin kolaylaştırılması için, 3 flora ve fauna özelliği nedeniyle korunması gereken Temmuz 2003 tarih ve 4916 sayılı Çeşitli hassas alanlarda ve stratejik yerlerde kamu yararı ve Kanunlarda ve Maliye Bakanlığı'nın Teşkilat ve ülke güvenliği bakımından taşınmaz ve sınırlı aynî Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde hak edinemeyecekleri alanları, ilgili kamu kurum ve Kararname'de Değişiklik Yapılması Hakkında kuruluşlarının tescile esas koordinatlı harita ve Kanun yürürlüğe konulmuş, ancak planları içeren teklifi üzerine belirlemeye ve TBMM CHP Grubu’nun başvurusu yabancı uyruklu gerçek kişilerin il bazında üzerine Anayasa Mahkemesi'nin edinebilecekleri taşınmazların, illere ve il 14 Mart 2005 tarihli 2003/70 yüzölçümüne göre binde beşi geçmemek üzere esas ve 2005/14 karar sayılı oranını tespite Bakanlar Kurulu yetkilidir. Tapu kararı ile ilgili Kanun'un ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün bağlı temel bazı fıkra ve cümleleri olduğu Bakanlık bünyesinde ilgili idare iptal edilmiştir. Ancak bu temsilcilerinden oluşan komisyon Kanun'un yürürlükte kaldığı tarafından, bu madde uyarınca Bakanlar iki yıllık süre, yabancıların Kurulu’na verilen yetkiler dahilinde Türkiye'de emlak alımı çalışmalar yapılmak suretiyle kamu kurum trendlerini derinden ve kuruluşlarının bu kapsamdaki etkilediği için önemlidir. teklifleri incelenip İşte bu arada, geçen değerlendirilerek Bakanlar iki yıllık sürede her Kurulu’na sunulur. Bu Kanunun konuda devletimizi yürürlüğe girdiği tarihten sonra dışlayarak yurt dışında belirlenecek askerî yasak resmi boyutlarda bölgeler, askerî ve özel görüşmeler yapıp güvenlik bölgeleri ile stratejik ekümenlik iddialarını bölgelere ve değişiklik gündeme getiren Fenerkararlarına ait harita ve Rum Patriği koordinat değerleri Millî Bartholomeos’un Savunma Bakanlığınca amacı doğrultusunda geciktirilmeksizin Tapu ve İstanbul’da Rumlarca Kadastro Genel yoğun bir şekilde Müdürlüğü’nün bağlı mülk edinildiği ve olduğu Bakanlığa sistematik bir şekilde verilir" şeklindeki 35. Vatikan boyutlarında maddesinin bağımsız hale uygulanması gelmek adımlarının durumunda kötü atılmak istendiği niyetli yabancı konusunda unsurların emelleri, söylentiler ulusal bulunuyor. bağımsızlığımız Son günlerde ve üniter de yasalar bybütünlüğümüzü pass edilerek AB kararlı bir şekilde projeleri sürdürmek çerçevesinde açısından dikkatli Yunanistan Dışişleri Bakanı civarında mülk bir takiple Dora Bakoyannis edinildiği de engellenebilir. Karamanlis ve Erdoğan bir törende... C S TRATEJİ 17
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle