17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Av. Fevzi ÇAMLI Türk Hukuk Kurumu Yön. Kur. Üyesi Ermenilerin bitmek bilmez savları ve Batının iki yüzlü tutumu… C S TRATEJİ 21 Cephesindeki Sarıkamış çarpışmaları nedeniyle önleyemeyen Osmanlı Hükümeti, 21 NİSAN 1915'te Hınçak ve Taşnak örgütlerinin her türlü eylem ve işlemlerinin durdurulmasına, 27 Mayıs 1915'de ise, yukarıda belirtilen bölgelerdeki Ermenilerin MusulHalep başta olmak üzere Suriye içlerine göç ettirilmelerine karar verdi.Başka bir anlatımla; Ermeniler, Osmanlı Devletine karşı isyan başlatmıştır. İstanbul'daki Osmanlı Bankası saldırısı, II.Abdulhamit'e düzenlenen 80 kilo ağırlığındaki bombalı saldırı, Sadrazam Sait Halim Paşa'nın Roma'da (1921), Talat Paşa'nın Berlin'de (1921), Cemal Paşa'nın Tiflis'te öldürülmeleri; ahırlara, samanlıklara doldurularak öldürülen Türk halkının son yıllarda bulunan toplu mezarları, Ermeni Mezaliminin hangi boyutta olduğunun örnekleridir. Ermenilerin bu saldırıları, Türkiye Cumhuriyeti döneminde askersivil birçok diplomatımıza karşı sürdürüldü. Bu zorunlu göç, Osmanlı tarihinde "tehcir" olarak bilinir. İşte, Ermenilerin doksan yıldan bu yana soykırım diye Dünyada taraf toplamaya çalıştıkları olay budur. Ancak, soykırım savı, haksız ve dayanaksızdır. Çünkü, Osmanlı Hükümeti, soykırım yapmamış; zulüm yapan, şiddete başvuran, Türk halkını katleden Ermenilerin yaşadıkları bölgeyi değiştirmiştir. Nitekim, şiddete başvurmayan, isyan çıkarmayan Orta Anadolu Ermenileri için göç kararı alınmamıştı. Bölgede, bu tarihte, Amerikan ve İngiliz Heyetlerince yapılan incelemelerde, Ermenilerin katledilmedikleri, kilise ve okullarının sağlam olduğu, Ermenilerin Türk halkını vahşet sayılacak yöntemlerle öldürdüğü belirlenmiştir. Değerli Emekli Büyükelçi Bilal N. Şimşir, "Ermeni Dosyası" adlı araştırmasında Ermeni sorununu bütün boyutlarıyla incelemektedir. Osmanlı Hükümetinin "göç" kararı, her iki tarafın barış/huzur ve sükun içinde yaşamaları amacıyla alınmış olup, Ermenilere gönderildikleri bölgede arazi tahsis edilmiş, güvenlik içinde yaşamaları sağlanmaya çalışılmıştı.(2). E rmenilerin tarihte ilk kez Urartu Krallığı ile tarih sahnesine çıktıkları; Urartuların (1.Ö.1100700), tarih sahnesinden çekilmesinden sonra Kimmer, Frig, Med, Kalde, Arsak, Pers, Selefki, Sasani, Bagrat, Ani vb. krallıkların egemenliklerinde yaşadıkları biliniyor. Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorlukları döneminde Kafkas ve Klikya bölgelerine dağılan, buralarda iki beylik halinde ve yaklaşık 500 yıl Osmanlı İmparatorluğu’nun sadık uyruğu olarak yaşayan Ermenilerle Osmanlı İmparatorluğu arasındaki barış ve huzur ortamı, Akdeniz'in sıcak sularına inmek isteyen Rusların, Ermenileri Osmanlı'ya karşı kullanma siyasasıyla sarsıldı. 18771878 OsmanlıRus Savaşına kadar "Milleti Sadıka" diye bilinen ve bu tarihten sonra Ruslarla Batılı emperyalist ülkelerin kışkırtmaları sonucunda Türklere düşman haline getirilen Ermenilerin taşkınlık/şiddet ve terör eylemleri, "93 Harbi" diye bilinen bu savaşla ortaya çıktı. Hınçak ve Taşnak adlı iki Ermeni terör örgütünün güdümünde gelişen bir Ermeni Devleti kurma siyasası çerçevesindeki etkinlikleriyle güç ve destek kazandı. Rusların 1914'te, Kafkas sınırında bulunan Kars üzerinden Osmanlı topraklarına saldırması üzerine, Ermeni Hınçak ve Taşnak örgütleri, kurdukları çetelerle Osmanlı Ordusunun geri bölgelerini vurmaya, lojistik desteğin savaşan güçlerin ulaşmasına engel olmaya, Erzurum/Bayburt/Van/Bitlis/Muş/Maraş/Urfa bölgelerinde sayısız isyanlar çıkarmaya, Türk halkına saldırmaya, kitle halinde cana ve mala kastetmeye başladılar. Kars, Erzurum, Bayburtlu olup da Ermeni Mezaliminde dedelerini yitirmeyen yoktur. Nihat BEHRAM'ın son günlerde yayınlanan "Miras" adlı romanı, Ermeni Mezaliminin kanıtları ile doludur. Ermeniler, bütün Kuzeydoğu Anadolu’yu yağmalıyor, yakıyor, yıkıyor, insanlar katlediyordu. Ermeni zulmünün yaşandığı Kuzeydoğu Anadolu, adeta bir yangın yeri görünümündeydi(1). Türkiye’ye emperyalist dayatma Ermenilerin sürekli gündemde tutmaya çalıştığı iddialar, geçmişte olduğu gibi günümüzde de Türkiye’yi zayıf düşürmek için kullanılıyor. Geçmişte Haçlı Seferleri’yle ortaya çıkan anlayış günümüzde emperyalist dayatmalara dönüşmüş durumda. savunmak hakça ve doğru değildir.Ermenilerin; kuzeyde Ruslara, Kilikya'da Fransız ve İngilizlere verdiği desteği ve sivil halka yaptığı katliamı, Rusya ERMENİ ÖRGÜTLERİ VE GÖÇ 19141920 yılları bütün Avrupa için acı dolu yıllardır. Osmanlı Orduları Kafkas ve Balkan cephelerinde yenilmişti. Halk, acz ve çaresizlik içindeydi. Bu ortamda, Osmanlı halkı yanında, Ermenilerin de acılar çektiği inkar edilemez. Ama, acıyı çekenlerin sadece Ermeniler olduğunu, Türk halkının acı çekmediğini SOYKIRIMIN KOŞULLARI Soykırım bir insanlık suçudur. BM’nin toplu öldürmeleri soykırım sayılabilmesi için aradığı koşullar şunlardır: 1 Soykırım, bir etnik ya da dinsel grubu imha/yok etmek için devlet siyasası olarak uygulanmalıdır. Osmanlı Devleti'nin "Ermeni Soykırım kararı ve siyasası" yoktur. 2 Soykırım, tek bir bölgede değil, bütün ülkede uygulanmalıdır. Soykırım savları, sadece Kuzeydoğu Anadolu ile ilgili olup bütün Osmanlı topraklarını Koçaryan, Almanya ziyaretinde bilinen iddaları yineledi...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle