17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 Aydın İDİL KırgızistanTürkiye Manas Üniversitesi Emeklii Büyükelçi Dinsel lider ve devlet başkanı nitelikleriyle Türkiye’yi ziyaret ediyor… C S TRATEJİ medeniyetin temsilcisi güçlü, Osmanlı Devleti Tuna’nın güneyindeki ülkelerde ve Anadolu’da egemendi. Manuel Bizans’ın kaçınılmaz sonunu gördüğü için, Türk hakimiyetine girmekten kurtulmak amacı ile Katolik Avrupalılardan destek arayışı içinde idi. Bu bağlamda Papaya Doğu Kilisesini dahi pazarlamayı denedi... İki kiliseyi birleştirmeyi önerdi. Böylece dini siyasete alet ediyordu… Bavyeralı Papa bunları söylemedi. Papalık, tarihte Osmanlı Devleti’ne düşmanlık yapan, Osmanlı Devleti’ne karşı siyaset üreten, bütün devletlerin tertiplerine katılmış ve düşmanlık tertiplerinde ağırlıklı bir etken olmuştur. Bu yönü ile anılabilecek tek Devlet Papalıktır. P apa Onaltıncı Benedikt’in ay sonunda Türkiye’ye ziyaretine yarın başlayacak. Ziyaret nedeni ve olası görüşmelerin içeriği konusunda kamuoyu henüz yeterince bilgilendirilmiş değil. Papa ile neler görüşülebileceği konusunda falcılık yapmak yerine Papa’nın kendisinden söz edelim. Ancak daha önce bir önceki Papa’yı analım. KRAKOVİ KARDİNALİ WOJTYLA Jean Paul II adı ile 1978 yılında Katolik dünyanın Papası olan Polonyalı Kardinal Karol Wojtyla etkin ve renkli kişiliği ile Kilise Devleti’nin uluslararası ilişkilerinin gelişmesinde iyi ve başarılı bir baş rol oyuncusu olmuştu. Polonya’daki rejimin demokrasiye dönüşmesi sürecini başlatan da Polonyalı Papa olmuştur diyebiliriz. Vefatından sonra ülkemizde de onun saygın kişiliğini ve Polonya’nın demokratikleşme sürecine büyük katkı sağladığını belirten yorumlar yapıldı. Polonyalı Kardinal Karol Wojtyla Papalığa seçildikten sonra ilk ziyaretini ülkesine, ikinci ziyaretini ise Türkiye’ye yaptı. Papa’ya bu ziyareti sırasında bir tehdit mektubu gönderilmişti. 1981 yılında yapılan cinayet saldırısından yaralı olarak kurtulan Papa Ne var ki, İslam Alemi Ramazan ayını karşılarken, İkinici Jean Paul’e karşı ülkemizde gerçek bir sempati Bavyeralı Papa kendi ülkesinde, Regensburg ve şefkat yaklaşımı gelişmişti. Türkiye’de Papa Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde, Bizans İmparatoru aleyhine olabilecek görüş ve tutumlar oluşmamıştı. İkinci Manuel’in, 14. yüzyılda söylemiş olduğu öne Aksine Papanın genel olarak tüm girişimlerine sürülen 21. yüzyılda pek gerekli imiş gibi– garip olumlu yaklaşılmıştı. Bunda temel bir etken de beyanlarından söz ederek talihsiz sonuçlar doğuran Papanın Polonyalı olmasıdır denilebilir. mesajlar verdi. İslam dünyası Papanın İslamiyete Polonyalı Papa ülkemizde değil, kendi Hıristiyan hakaret ettiğine inandı ve buna şiddetle tepki gösterdi. dünyasında eleştirilmişti. Polonyalı Papanın kökten 1391 yılında Bizans tahtına oturan Manuel II’nin dinci Katolik olarak tanınan din adamlarına açıktan imparatorluğu Konstantiniye (İstanbul) şehri ile yakın destek verdiği ve Opus Dei adlı örgütü Kilisenin çevresinden ibaretti. O dönemdeki yüksek saygın bir kurumuna dönüştürdüğü bir gerçektir. Polonyalı Papa 1992 de Opus Dei’nin kurucusu Papa 2. Jean Paul Jose Maria Escriva de Balanguer’i "Aziz" ilan etti ve on yıl sonra Azizler arasına çıkarılışını sağladı. Bu bağlamda 16. yüzyılın sonundan itibaren gelip geçen toplam 33 Papanın 1978’e kadar 808 Katolik Kilise mensubunu Aziz ilan etmiş olduğunu belirtelim. Yaklaşık 400 yıllık bir dönemde 808 Aziz yaratılmıştır. Bu rakam bize Katolik Kilisesinin başındaki Papaların bir yüzyılda ortalama 200 "Aziz" yaratmış olduklarını gösteriyor. Polonyalı Papa ise Papalığı süresinde toplam 446 kişiyi "Aziz" ilan etti. Bu sayılar bize Polonyalı Papa’nın Aziz ilan etme konusunda 400 yıllık ortalamanın sekiz katını aşan bir rekor kırmış olduğunu gösteriyor. Papa, Türklerle sorunlu TÜRKİYE’YE BAKIŞI Türklerle ilgili olumsuz görüşleri geçtiğimiz dönemde görülen Papa onaltıncı Benedict Türkiye’yi ziyaret ediyor. Papa, Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olduğunu daha önce açıklamıştı. Bavyeralı Papa’nın koyu Katolikliğinin ve aşırı tutuculuğunun şiddet ve terör süreçlerine destek verme aşamasına doğru gelişip gelişmeyeceğini zaman gösterecektir. Şu sırada bilinçli olarak Türkiye aleyhine oluşan uygun ortamlarda zamanlamalarda aklındakini sergileyebiliyor. Ancak bu davranışın süreklilik kazanması halinde Müslümanlara karşı şiddet olaylarını doğrudan veya dolaylı olarak ne ölçüde teşvik edip onaylayacağı ayrı bir inceleme konusu olabilir. Uzmanlarca böyle bir inceleme muhakkak yapılmalıdır. Çünkü göründüğü kadarı ile yeni Bavyeralı Papa’nın alıp veremediği aslında Türkiye ve Türklerledir. Polonyalı Papa 21. yüzyıla girerken "İsa’nın 2000. yıldönümü" vesilesi ile Ermenistan’ın soykırım iddialarını açıkça destekledi. Bunu takiben, hayli kısa bir süre içinde Katolik ağırlıklı Batı Avrupa ülkelerinde bir biri ardından soykırım uydurmasının "demokratik yasalarla" onaylanma süreci başladı. Polonyalı Papa Ermenistan’a gönderdiği mesajında: ".. 20. yüzyılın başında Ermenilerin Hıristiyan olmaları nedeni ile eziyete maruz kalarak ızdırap çekmiş olduklarını.." kaydetti. Yeni Papanın da Polonyalı Papa ile aynı çizgiyi savunacağını göz önünde tutarak acaba Türkiye’ye nasıl bir düşmanlık yapacağını araştırmak mı gerekecektir? Böyle bir düşmanlığa karşı da hazırlıklı olmak gerekir mi? Bavyeralı Papa zamanlamayı ve ortamı kendince uygun bulduğunda Türkiye karşıtı söylemlerini sürdürecek mi? İslamiyet karşıtı söyleminde, öncelikle Türkiye’yi hedef aldığını kabul etmesek dahi var saymamız faydalı olmaz mı? TÜRKİYE ÖNLEM ALMALI Bavyeralı Papa Regensburg’da baklayı ağzından çıkarınca Türkiye Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali Bardakoğlu gerekli cevabı verdi ve din adamı olarak Papa’ya, akıl ve mantıktan söz etmeden önce, Katolik dogmasının akıl ve mantıkla izahını yapmasını dahi telkin etti. Dışişleri Bakanlığı ise Papalıkla ilişkileri devletler arası ilişkiler düzeyinde değerlendirdiğinden gayet vakur olumlu ve Papalıkla geleneksel iyi ilişkiler düzenine yakışan zarif bir tepki gösterdi, iki devlet ilişkilerinde bir değişiklik olmayacağını vurguladı. Türkiye’de Papa’nın beyanlarına alınan ve üzülen çeşitli çevreler değişik tepkiler sergilediler. Basında bazı irili ufaklı yorumlar yer aldı. Türkiye’nin siyasi gündemine giren bu konu nerede ise tam geçiştirilmekte iken, bu defa girişim Papa’dan geldi: Papa Vatikan’daki Müslüman Büyükelçileri Makamına davet etti. "Siz anlamadınız ben anlatayım…" dedi. Aynı BAVYERALI KARDİNAL RATZİNGER Polonyalı Papanın ardından Katolik Kilisede muhafazakar çizgiyi sürdürmek vaadi ile Papalığa gelen Bavyeralı Kardinal Joseph Ratzinger 16. Benedict adını tercih etti. Böylece Katoliklikte Avrupa’da Aziz Benedict tarafından 6. yüzyılda kurulan ilk Manastır düzeni olan Aziz Benedict Düzeni’ne sadakatini vurgulayarak, eski tutucu düzenin pekiştirilmesine çalışacağının ve muhafazakar koyuluğunda kalacağının işaretini verdi. 2005 den bu yana Bavyeralı Papanın üzerinde yorum yapılabilecek olumlu bir icraatı olmadı…
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle