Katalog

de mevcut parayı sivil idareciler ile maliye dairelerine bildirmeleri kararlaştırıldı. Bu tür kuruluşların ellerindeki para ve rehin malların değeri, Heyeti Temsiliye’nin de bilgisi dahilinde olacaktı. Ankara ve İstanbul’da bunlar yaşanırken, Trakya bölgesi de olanlara sessiz kalmadı. Edirne’deki 1. Kolordu Kumandanı Cafer Tayyar Bey, işgalin ardından İstanbul’da bir hükümetten söz etmenin mümkün olamayacağı inancıyla hükümet ile tüm ilişkilerini keserek Edirne’de sıkıyönetim ilan etti. Şimdi şehirde bir seferberlik rüzgârı esiyor, Heyeti Temsiliye’nin kararı doğrultusunda bankalar, sandıklar ve evkaftaki paralara el konuyordu. Cafer Tayyar Bey’in bildirisine göre, halifelik makamı esaretten kurtulup serbest seçimle saptanacak bir meclis ve güven telkin eden bir hükümet iş başına geçene kadar, sivil ve askeri yönetim birlikte yürütülecekti. İşgal sırasında Dördüncü Balıkesir Kongresi’nin çalışmalarını yürüten Balıkesir şehri ise büyük bir protesto mitingine sahne oluyordu. 18 Mart günü düzenlenen bu mitingde olay nefretle kınanıyor, dört bir yana protesto telgrafları gönderiliyordu. Memlekette bu ve benzeri hareketlenmeler söz konusuyken, işgalin göbeğindeki Yıldız Sarayı ise olayları sessizlikle izleyip, protestolara katılmak yerine hükümet ve kabine tartışmalarına yoğunlaşmayı tercih ediyordu. Altta İstanbul’un işgali sırasında şehirdeki vatanseverlerin tutuklanmasına da girişilmişti. Fotoğrafta, tutuklanıp Malta’ya sürgüne gönderilen Türk milletvekili, yönetici, komutan ve aydınlarından bir grup görülüyor. Solda İşgal sırasında İstanbul’da bulunan İsmet (İnönü) Paşa, Mustafa Kemal’in çağrısı üzerine şehri terk ederek Ankara’ya doğru yola çıktı. 125