27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMHURİYET DERGt 'İşkence var' dedi diye tstanbul Valisi, işkenceyi belgeleyen rapora imza atan Prof. Şebnem Korur Fincancı'yı suçladı. Bu bir gözdağıydı. Savcılık takipsizlik karan verdi. Bu kez Fincancı vali hakkında suç duyurusunda bulundu. BERAT GÜNÇIKAN ç aydır "gizli" damgalı bir yazı dolaşıpduruyorAnkaralstanbularasında. tstanbul Valisi'ndenAdaletBakanlığı'na, Adalet Bakanlığı'ndan Istanbul Cumhuriyet Savcılığı 'na, oradan da Fatih Cumhuriyet Savcılığı 'na... Yazı.Türkiye 'de insan haklan ihlallerinın önünü kapatacak, işkenceyi önleyecekbirduruşu sorguluyor. Bunca yazışmaya neden olan isim ise, Istanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı ve öğretim üyesi Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı... Bu k"tuhaf" öykünün yazılmaya başla* ması 5 Mart 1999'a dayanıyor. Bu tarihte sendikacı, 1962 doğumlu Süleyman Yeter, tstanbul Emniyet Müdürlüğü'nce gözaltına alınıyor, iki gün sonra da ölüyor. Resmi açıklama "fenalaştığı" yolunda. Yapılan otopsi bu "fcnalaşma"nın nedenlerini ortaya koyuyor: "Boyna yönelik travmaya bağlı mekanik asfiksiden ileri gcldiği, maruz kaldığı travma, başlı başına ölüme yol açacak nitelikte olup ölümünde başkaca ortak neden varlığının tıbbi delillennin bulunmadığı..." Bu rapora dayanarak Süleyman Yeter'i sorgulay an polisler hakkında dava açıhyor. Duruşmalar sürerken, ekim ayında lstanbul Valısı Erol Çakır'ın imzasıyla bir yazı Adalet Bakanlığf na gönderiliyor. Yazıda, Yeter'le ılgıli raporda ımzası bulunan Adli Tıp 1. thtisas Kurulu üyelerınden Prof. Dr. Şebnem Korur Fıncancı'nın "Objektifliğı konusundakuvvetli şüphelerbulunduğu" vurgulanarak "uygun görülecek başka bir görevde değerlcndinlmesi" isteniyor. Adalet Bakanlığı tstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na, o, Fatih Başsavcılığı'na yazıyor. Savcılık Valiliğe soruyor: Bu suçlamalannızla ılgilı ehnizde kanıt var mı? Vali Çakır Emniyet Müdürlüğü'nde bılgı istiyor, Emniyet Müdürlüğü 7 Aralık 1999'da topladığı kanıtlan savcılığa üetiliyor. Kanıtlardan biri Prof. Fincancı 'nın 1980'de, daha öğrenciyken çantasında Bolşevik Partisi Tarihi kitabmın bulunması, bir gün gözaltında tutulduktan sonra salı verilmesi. tkinci şüphe uluslararası bir sempozyumda "bölücükle" suçlanan ve hakkında soruşturma açı lan psikiyatrist Şahika Yüksel lehinde oy kullanması. Emniyet Müdürlüğü hızını kesemiyor, Yüksel hakkında da dört maddelık kanıt sunuyor. Bu kanıtlardan biri Yüksel' in gözaltındayken tecavüze uğradığını söy leyen Asiye Güzel Zey bek' i, psikiyatrik muayeneye dayanarak hazırladığı raporla doğrulaması. Prof. Fincancı Fatih Cumhuriyet Savcılığı'na çağnlıyor, ifadesi alınıyor. Savcılık, sendikacı Yeter'le ilgili raporu hazırlayan heyetin raportörlüğünü Dr. Hüseyin Kalyoncu'nun yaptığı, Fincancı hakkında da kamu soruşturması yapüması için "yeterli ve inandıncı delil bulunmadığı" gerekçesıy le takipsizlik karan veriyor. Bu kez Prof. Dr. Fincancı ise lstanbul Valisi Çakrr hakkında kendisine hakaret edildiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunuyor ve kazandığı takdirde sivıl toplum örgütlenne bağışlamak üzere on milyar liralık tazminat davası açıyor. Prof. Fincancı ile kendisine yönelik suçlamalar, adli tıp uzmanlarına yönelik baskılar ve sonuçlan üzerine konuştuk: Yirmi yü önce Bolşevik Partisi Tarihi'ni okuyarak ilk suçunuzu işlemişsiniz! Suç unsuru taş. ımayan bir olay nedeniyle ve bir suçun gerçekleştığinin kanıtlanmadığı durumda tutulmuş bir tutanağın bir suç oluşturmuş gıbi aleyhimde delil olarak sunulması ciddi bir sorun tabii. tkinci delil daha vahim... Sizden bekleneni yapmamış, Prof. Dr. Şahika Yüksel'i "bölücülük"le suçlamamışsınız... 6. Avrupa Travmatik Stres Bozukluğu Kongresi'ndcki etkinliklerden birinde konuşmacı olarak Murathan Mungan ile Yıldırım Türkerkonuştu. Mungan "Dil Yarılması" konulu bir şeyler, Türker ise birkaç hafta önce köşesinde işkencc ile ilgili yazdıklarını anlattı. ögretim üyelerinden biri rahatsızlık duymuş, Şahika bu etkinliği düzenlediği için "bölücülük"le suçlandı. Ihbar yazısı üzerine rektörlük soruşturma açtı, ifadeler alındı. Ben de bıldiğım kadanyla "Mungan, Kürt değil, baba tarafı Arap kökenli, yani kullanılamayan dil Kürtçe değil, Arapça" dedim. Anlatamadım, "Kongre başkanı bu konuşmalara müdahale etmeliydi" diye bir karar çıktı. Birkaç üye ceza istemişti... Ben de sosyal etkinliklere kongre başkanı müdahale edemez, aynca suç unsuru olsa bu adamların kitaplan toplatıhr, böyle birşey yok diye cezaya gerek yok diye karşı çıktım. Böyle bir soruşturma yargıya mı yansımıştı ki, sizinle ilgili kanıtlar arasında yer aldı? Bu yaşanılanlar üniversite adma ıçler acısı bir olay ama bu raporun poliste olması ilginç. Acaba diyorum, idari soruşturmalann
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle