Katalog

13ŞUBAT2OOO. SAY1725 ' t lası yaşamının hiçbir döneminde sürekli bir aşk ılişkisine bir türlü zaman ayıramadığından hep kadınlan özlemiştı Fikret Muallâ. Onlan düşlemiş, çarşıda pazarda dolaşır, kaldınmlardaicraimeslek' eder, sokaktan geçer, Kafe Döme y a da Palette 'de otururlarken hep onlan resmetmişti. Çoğunun donuktu bakışlan, gözleri yoktu. Modiglianni'nintablolanndaki kadınlan andınyorlardı. Sanşın, kızıl saçlı, esmer ve kumraldılar. Ve bir ayağı topal, kısa boylu, şişman ressam için nasıl da ulaşılmazdılar! Ona Kaliforniya'dan çok sevdiği Peanut kutulan, Amerikan şigaralan, gofretler gönderen dostlanna Reillanne'dan yazdığı mektuplarda"Artıkbanalazımolanbirpaketvarki onu zaten gönderemezsiniz," diyordu ressam. "On beşon altı yaşlanna bir dolar prensesi, sevimli bir Callgirl ya da Starlett, beni öldürmeden, terk etmeden ve bana ihanet etmeden yaşatacak biri." Fikret Muallâ yıllarca oturduğu Impasse du Rouet'deki atölyesinde, mekân tuttuğu Paris kahvelerinde, iyice alkol bağımlısı olup köprüaltlannda yatıp kalkmaya başladıktan sonra ya da paranoya krizlerinın ardından kapatıldığıSainteAnne'ınkoğuşlannda,hemşireler kapılan dışandan kıtleyip gidince kimbilirne çok özlemişti kadınlan! Galatasaray Lisesi'ndeyatılıokurkenkaptığıtspanyol nezlesini annesine bulaştırdığmda, Nuber Hamm'm genç yaşta bu dünyayı bırakıp gitmesinden kendini kimbilir nasıl sorumlututmuştu. "Çevrede on biron üç yaşlannda kızlar var, diye yazıyor Muallâ. Ben şu sıralarda altmış yaşındayım. Bu, ahlaksız, iğrenç bir domuz yaşıdır. Ben de memnumeyveyi tatmakistiyorum." Elektriği bile olmayan Ayvahk'a resim öğretmeni sıfatıyla atandığı zaman, kendi deyimiyle çoktan 'Ayvalık'ta ayvayt yemişti,' ama memnu meyveyi hiçbir zaman tadamayacaktı. Reillanne'a ilk geldiğinde, memnu meyveyi bulmasa da, 'polisleri ve pis otelcileriyle marufbirkerhane' olarak tanımladığı Paris'in gürültüsünden, kalabalığından, 'kırkharamiler' dediğitablotacirlerinden uzakta, birparçahuzur bulabilmişti. Kısa bir dönem sürmüş olmakla birlikte onu sağhğma ve yaratıcılığına kavuşturan bu mutluluğun köy ortamında, Reillanne' ın temız havasıyla suyundan değildi herhalde çünkü suyun haricinde her türlü alkollü içkiyi orada da içmeye devam ettiği anlaşılıyordu alçakgönüllü insanlanndan kaynaklandığı mektuplannda açıkça görülüyordu "Çok şükür Paris denilen o iğrenç şehri, dört hafta oluyor, temelli olarak terk ettim. Yedi yüz kişilik sevimli ahalisi olan, Reillanne adında, beş yüz elli metre yükseklikte dağlar arasında, küçük, şirin bir köydeyimşimdi." Ne var ki yalnızlık, tstanbul 'da Bakırköy Akıl Hastanesi'nde Neyzen Tevfik'le birlikte altı ay yattığından bu yana peşini bırakmayan karabasanlar, hastahk ve ölüm korkusu Reillanne'da da ağır basacak, tıpkı Paris karakolllannda ya da Hötel Monceau'nun dar odasında felç olana dek yaşadığı çileli günlerdeki bir sanatçının dünyası bir kez daha cehenneme dönecekti. Bu cehenncmi de, yine sanatçının mektuplanndan tahmin edebiliyordu Kâmil: "Beni sorma, ben adamakıllı ihtiyarladım. Felçliyim, sol tarafım tutmuyor, yürüyemiyorum (...) Alt taraftan da, hemen hemen her gün, ishal ve amel beni mahcup ediyor, önünüalamıyorum. Bircanım çıksa gözüm arkada kalmayacak. Böyle bir şey duyarsan sevin. Eh kurtuldu dersin." Hollywood ölçülerine göre ününü geç kazanmış bir adam Kevin Spacey. Son iki yıldır hep birinci adamı oynuyor. Amerikan Güzeli'ndeki rolüyle ilgi çekiyor. İ f .1. O artık ikinci adam değil evin Spacey' nin insanlan neden bu denli büyülediğini anlamak çok güç. O kesinlikle bir Brad Pitt değil. Büyüleyici kişiliği kendi çevresinde bir duvar önnesinden, oyunculuğundaki o garip dişil nitelikten kaynaklanıyor olmalı. Onunkim olduğunu tam olarak kestirmek asla olası değil. Spacey bu dunımdan son derece hoşnut. "Asla ün peşinde koşmadım. Şimdi de buna dayanmaya çahşıyorum" diyor. Ancak kimi zaman dayanamıyor. örneğin, cinsel yaşamı, geçmişi ve davranışlanyla ilgili dedikodulara yer veren Internet sitesine ateşpüskürüyor. Hollywood ölçütlerine göre sanatçı geç gelişme gösteren biri. Yirmili yaşlannda "Les Liaisons DangereusesTehlikeli tlışkiler"in Broadway yorumunda çok silik biri olduğu düşünülüyordu. Otuzlanna merdiven dayadığmda canlanmaya başladı. 1997 yılında bile, iyı bir yardımcı oyuncu olmanın ötesine geçememişti." LA Confidential" filminde dedektif rolüyle işi tek başınagötürürgibiykenyineyokoluverdi. Ama son iki yıl ona uğurlu geldi. Yardımcı oyuncu konumuyla ilgili tüm izler silindi. İlk önce Eugene O'Neill'in "The Iceman Cometh " adlı yapıtının tiyatro yorumunda kendini gösterdi, ardından da ABD'de yılın filmi seçilen "American Beauty" filminde oynadı. Film, tngiliz Tiyatro yönetmeni Sam Mendes'in ilk beyazperde deneyimi. Spacey kızınınarkadaşına kafayı takan ve sonunda garip bir aile faciasına neden olan ateşli bir reklamcıyı canlandınyor. Sizi en korkunç karabasanlara gülmek zorunda bırakan bir oyun sergiliyor. özünde Spacey öylesine düzenli ve disiplinli biri ki.rahatlıkladevletmemurluğu yapabilir. Kısa bir hoşbeşten sonra hemen konuya giriyor ve filmin en iyi y önlerinden birinin yeniyetmelerin kendilerinı Lesterkarakteriyle özdeşleştirmeleri olduğunu söylüyor. Nasıl yanı? Yeniyetmeler kendilerinı yaşını başını almış, uçkuru gevşekbiriyle mi özdeşleştiriyorlar? "Kesinlikleöyle" diyorve "Onlannçoğuişlerinden nefret ediyor, patronlanna tepeden bakıyor ve sonlannın Lester gıbi olmasını kesinlikle istemiyorlar. Geçen birkaç yıl içinde bir yığın gençlik filmi çevrildi, ama bunlann hiçbin onlann sorunlanna dürüstçeyaklaşmadı" dıye ekliyor. Tüm bunlan nereden büiyor? Çünkü konu gençler olunca Kevin Spacey onlara yabancıkalmamayıgörevbiliyor. "Iceman" oyununun Broadvvay'de sahnelenmesı fikri ortaya atıldığında her gece 150 biletin öğrencilere aynlması ve 20 dolardan satıl K ması koşuluyla kabul ediyor. Böylece, aralannda hiç tiyatroya gitmemişlerin de olduğu 12.500 öğrencinin oyunu görmesine önayak oluyor."26 oyuncunun her gece fazla mesai yaptıgı, oldukça pahalı bir gösteriydi. öğrencilere ucuzbilet satıp yine de kâr edeceğimizi düşünmekle çılgın olduğumuzu sanan o insanlara bunun nasıl gerçekleşebileceğini göstermek istedim. Hepimiz asgari ücretle çalışıyor, kâra geçersek bundan bir pay alıyorduk. Sonunda kâr ettik. Bu olayda verdiklerimi fazlasıyla geri aldım. Çocuklarbeni filmlenmdentanıdıklan için gelip görmek istiyorlarsa o zaman bu dunımdan yararlanılmalı." Her şeyi son derece mantıklı ve basitmiş gibi sunmadaüstüneyok. "Bakın" diyor, "13 yaşındaykenu ack Letnmon ile bir seminerde tanıştım. On üç yıl sonra sahnede onun oğlunu canlandırdım. Bence bu çok önemli bir şeydi. Gençliğimde eğitim programlan kapsamında öğrencilerin tiyatro oyunlanm izlemeleri ve profesyonellerle tanışmalanna olanak tanımak üzere bir fon aynhyordu. Sonunda bir bankada çalışmaya başlasalar da, gelecek kuşaklann yüreklendirilmesi çok önemli." Kevin Spacey yirmili yaşlanna henüz bastığında geceleri tiyatro oyunculuğu yapıp gündüzleri de tiyatro yapımcısı Joe Papp'ın yanında ambarda asistan olarak çahşırken yaşadı." Village Voice gazetesinde benden biraz söz edilmişti. Bunun üzerine Joe Papp beni izlemeye geldi ve ertesi gün işime son verdi. Joe bana,' Ambardaki görevini hiç de fena yürütmüyorsun, ama dün akşam sahnede gerçek bir oyuncuylakarşıkarşıyaydım' dedi. Buolaydan tam dört ay sonra Papp eşiyle birlikte Broadway'deki ilk oyunumun açılışına geldi." Tüm Hollywood ayaklannın altındayken tiyatroyla ilgili onca konuşma niye? Spacey doğrulup fıncanına uzanıyor ve kahvesindenbiryudum alarak "Çünkü tiyatro benim tapınağım" yanıtını veriyor. Oyuncu olarak Spacey artık sapık, hastalıkhrollerdenuzakdurmayaçahşıyor. "Insanlann beni kötü adam olarak tanımalannı istemiyoram. LA Confıdential filmiyle birlikte öylesine siyah ve beyaz ohnayan, kendi yaşamımlabenzerliklertaşıyanroller üstlenmeye başladım" diyor. Kırkına basan Spacey yaşlanmaktan korkmuyor. Bundan sonra duygusal güldürü türünde bir film çevırmek istiyor. Son on yılda başlangıç yapabileceği bir noktaya ulaştığını belirtiyor.^