Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Fatoş Güney, Yümaz Güney ve EUf... Yümaz Güney'in kızı olnıak... ' YAŞARSEYMAN "Henüz vakit varken, gülüm, Paris yanıp yıkılmadan, Henüz vakit varken, gülüm... Parisliler, Parisliler, Paris yanıp yıkılmasın..." NâzunHikmet *' Fatoş, "Nasılsm? lyi misin? Baban burda. Arnkburdayaşayacağız. Türkiye'ye gitmiyoruz"dedi. Şokgeçirdim. Sevgili Elif, babanla kaç yıl yaşadın? "Yaşamım boyu babamı üç yıl tanıdım. Babam öldüğünde 18 yaşındaydım. Ortak paylaşımımız çok azdı. Babam benden ben babamdan çok şey bekledik. Ben 1S yaşındaydım ve o hıç benimle olmamıştı. Benetrafımdakı babalarla imajımı beslemiştim. Bunu anlatmak ve anlamak zor. Yıllar sonra tanıdığım bir kışiye baba diyorum ama çok az şey paylaşıyorum. Kardeşim Yılmaz için bu durum çok daha zordu. Babamla karşılaştığımo zamanlar çok kiloluydum. Babam beni beğensin diye çok şeyleryaptım. Amaoandaimkânsızdı. Ben, İcabuk içinde yaşıyordum. Çok yer ve insan değıştirdim. Kendimı bu nedenle kabuk içine almıştım. Babamla karşılaştıgımda bu kabuktan çıkmak kolay olmadı. Üç yıllık zamana neyi sığdıracaktım. Birkaç yıl sonra babama alıştım ama babamı kaybettim. Son yıldaçok yakınlaşmıştık." Elif Güney 'le saatler tükeniyordu. Babaya yönelik anlatılarda sigara sayısı artıyordu. "Hayat değişken ve gelişen bir süreçtir. Hayatta bir şeyleri silmem. Kırgınlıklarım olrnaz"diyordu. Elif, uzun saçlan ve zarif görünümüyle maktan inanılmaz güç alıyorum." ".tile gidiyoruz ve döneceğiz" dedim. Fatoş, Kaçışınız nasıl gerçeklejti? gitmeden bana para verdi. "Annene sonuna kadar ısrar et. Uçağı kaçınrsan Adana'ya Babamın Isparta'dan kaçışıylabizim kahalanın yanına git" dedi. Fatoş'la Yılmaz çış öykümüz şöyleydi: Bir gün Fatoş, beni gitti. Annem ısrarlarıma dayanamadı. 11 aradı. "Ben ve Yılmaz, lsvıçre'ye gidiyoEkim akşamı gelip, pasaportum için imza ruz. Sen de bizimle gelirmisin?" dedi. Çok verdi. Herşey o kadar sakinvegizlice yapılsevindim. Annemı aradım. Çünkü annem P aris'e gidince yüreğimin peşine düşüp önce Yılmaz Güney'in mezanna gittim. Sonra kızı Elif'i aradık. O akşam ışı varmış ertesi gün Cafe Kleber'de buluşmak üzere sözleştik. Elif e giderken; heyecanlıydım. Onu ilk kez atv ekranlanndan izlemiş ve etkilenmiştim. Elif, 19yıldırParis'tcyaşıyordu. Elifve ortak dostla Cafe Kleber'de kırmızışarapiçiyoruz. Yilmaz Güney'in kızı olmak nasıl bir duygu? Yeni bir sigara yakıyor ve sorumu yanıtlıyor: "Çok garip. Gün geliyor Ahmet'in, Mehmet'in kızı gibiyim. Gün geliyor çok zor. Büyükbirsorumlulukduyuyorum. Insanlann sizc bakışı tamamen ona bağh, ona göre hareket etmek istiyorsunuz. Ben Yılmaz Güney' in kızıy ım ona göre hareket etmeliyim. Gün geliyor o hapislikten çıkıyorum. Gün geliyor, Yılmaz Güney'in kızı ol "Yaşamım boyu babamı üç yıl tanıdım. Ortak paylaşımımız çok azdı. Babam benden, ben babamdan çok şey bekledik." Yılmaz Güney'in kızı Elif 1980 * yılında 15 yaşmdayken gitti yurtdışına. Babasının kaçışı onun da geleceğini şekillendirdi. Türkiye'ye hiç dönmedi. Şimdi Paris'te otistik çocuklan eğitiyor. pasaportum için imza vermeliydi. Annem, bana gördüğü düşünü anlatmaya başladı. "Kızım rüyamda gördüm. Baban kaçıyor. Sen gidersen geri dönmeyeceksin" dedi. Yalvarmaya başladım. "Anne bu benim için şans, ilkkez yurtdışına çıkacağım. Lütfen! Gelip pasaportum için imza verir misin? Tadı ki anlatamam. Pasaportumu alıp uçtum. Yurtdışına gideceğim diye çok sevinçliydim. Hatta arkadaşlarımdan 15 gün sonra döneceğım diye para topladım. Onlara armağan alacaktım. Bugün bıle anımsadıkça gülüyorum. 12 Ekim 1980'de Zürih'e indim. Beni, Fatoş'la kardeşün Yılmaz aldı.