Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET DERGİ Remzi Savaş, Ankara'daki sergisinde, bilinmeyeni bilme çabasını ve gerçeğe ulaşma isteğini ifade ediyor. Anlatımı ise adeta bir gerçeği gizlemeye yönelik... AYŞE StBEL KEDÎK ir sanatçı için peşinden koşulan tek bir şey olmasına karşın, O "şey"in ne olduğu her zaman bir bilinmezliktir. Zira sanatçı, bilmediği şeyleri, bılinmezlikleri araşüranbir yolcudur. Remzi Savaş da "Benbilmediğim şeyleri bilmeye çalışıyorum" derken, sanatçının o bitmekbilmez arayışını, bilinmeyeni bilme çabasını ya da gerçeğe ulaşma isteğini ifade etmekte ve her bin bir serüvenın parçası olan yapıtlanyla adeta pusulanın bilinmediği zamanlardan birinde yelkensiz bir gemiyle bilinmeyene doğru çıkılan yolculuklann öyküsünü bir ımge şıırıne dönüştürmektedir. Gerek sanatçı kişiliği ve üretimiyle, gerekse Eşme'den başlayıp önce Ankara'ya oradan Paris'e ve Paris'ten tekrar Ankara'ya uzanan uzun yolculuğu sonunda kuruluşundan bu yana HÜ GSF Heykel Bölümü'nde köklü ve sağlam bir sanat eğitimi oluşturulması yönündeki çabalany la Türk heykel sanatına, özellikle de Ankara'da heykel sanatının gehşımıne büyük katkılan bulunan Remzi Savaş, kendi etı, kendi kemiği olarak gerçeğe ulaşma yolunda hep daha uzaklara giderken ardından gerçekliğin şıırsel yoldan bılınmesını sağlayacak büyük izler bırakan bir sanatçıdır. Son olarak lşBankası Sanat Galerisi'nde açtığı sergıde, insanı, zamanı, mekâm, zamanmckân ilişkisini ve ınsanın sonsuz zaman ve mekân ıçindeki konumunu sorguladığı yapıtlanyla düşsel bir dünya yaratıp dillendirmek istediklerini simgelerle yansıtırken bir kez daha "yaşam yaşandığınca anlatılan bir öyküdür" "ve ben bu nedenle burada da demirlemeyeceğım" dercesine şimdıkı zamana ılışkm doğru bir tanıklığın eşliğinde geleceğin umudunu dile getirmektedir. Geleceğin umuda giden yolunu aşmak için "merdiven"len çıkmak gerekir. Gitmenin, bu düzeyden başka bir düzeye geçişin, yükselmenin, geleceğin ve umudun olduğu kadar ulaşılmak istenen gerçekliğe giden yolun da simgesi olan "merdiven"leraslında söz konusu yolculuğun varlık ve hiçlik arasındakı bir çatışmadan kaynaklandığını ve zaman içinde tüm iniş çıkışlanyla durmaksızın sürüp gittiğini fısıldargibidir. Savaş'uı sanatında anlatım bir şeyi açıklamak için değil de adeta gizlemek içindir. öyle ki, nesneyle bütünleştınlen anlam, simgelerle dışa vurulan açılımlar ve çok anlamlılığın söz konusu olduğu böylesibiryapıda bir yamy la kendılerini ele verirken bir yanıyla da gızleyen, hiçbir zaman kendilenni bütünüyle açıklamayan ve herbiri bir soru işareti olan yapıtlarla, sanatçı başlattığı süreci devam ettirmek ıstercesine izleyiciyi düşünmeye, yorum yapmaya ve belki de zamanla tüm yaşanmışlıkları aşarak yaratıcısından da bağımsızlaşan yapıtın kendi ıç öyküsünü yeniden yazmaya devam etmektedir.^ (Sergi 30 Ocak'a kadar Ankara'da Iş bankası Sanat Galensi'nde gezilebilir.) B Bir şeyi gizlemek için MASA VE KILO Sanatçının yarattığı düşsel görüntüleri bilinen, gerçek mekândan soyutlamak içın kullandığı "masa", yaşama dair ne varsa her şeyin üzerine atıldığı, bir anlamda anılann , umutlann, hüzünlerin, coşkulann, düşlerin, başkaldınlann sergilendiği bir yerdir. Her nesnenin bir ~~v tarihi, bir Masa I., yaşanmışlığı ve 1999 kullanımını aşan bir anlamı vardır. Bir "Kılo"nun, içinden yemek yenilen bir tabağın, üzerinde bir şeyler sunulan bir tepsınin anlamı olduğu gibi. Bu nedenledir ki, nesneler ınsanlarla konuşabilecek, dıyalog kurabilecek bir güce sahiptırler. Remzı Savaş'ın nesnelerle konruşurken kullandığı dıl, sımgesel bir dildır. Bu dıl sayesinde kendi tarihinden kendi bağlamından çekılip ahnarak sanatçının kurduğu dünyaya/mekâna yerleştinlen ve şimdiki zamandan bir anlam yüklenen nesnelenn anlamlandırdığı dünyada, o noktadan itibaren onun tarihinden daha belirleyici olacak dolayısıyla ağırlığı ve kalıcılığıyla adeta gerçeklığını pekıştiren bir "Kılo" artık bir insanı simgeleyerek kendisine yüklenen anlamla yeni bir gerçeklığe karşılık gelecek ve yeni bir zamansal boyutta yaşayacaktır.^ Demir El, 1999