Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGİ Canan Kınoğlu Duzce 'ye gelince mesleği olan pafyaçoluğu terk etmiş ama çocuklan eğlendirmek için ara sıra yine pafyaço oluveriyor. Deprem gönüllüleri GABRlELE GÜN TANK "Sobalanverildi." "European Perspective'den Yunanlılar aradılar." "Prefabrike eve geçmek isteyen bir aile vardı. Onlarla ilgilenebildinizmi?" Düzce Deprem Kriz Merkezi'ndeyiz. "Sivil Koordinasyon Merkezi"mn çadınnda. Istanbul sivil toplum kuruluşlan tarafından oluştıuıılan "Sivil Koordinasy"onMerkezi" 17 Ağustos deprem felaketinden sonra bölgenın toplumsal, fiziksel yapunı ve yenıden yapılanma projelerini gundeme almak amacıylakuruldu. 12Kasım'dansonradafaaliyetlerini IXizce 'de sürdürdüler. Merkezin Düzce 'deki çadınndayoğunbir trafik var. Telefonlarhiç susmuyor.Herkes farklı bir amaçla anyor. Kimileri prefabrike konutlara geçmek istediği için anyor. Kimi arayanlar da bölgedekı çadırkentlerin durumıınu soran yardım ekipleri. Sivil Koordinasyon Merkezi gönüllüleri geneldegençlerdenoluşuyor. 12Kasımdepreminden bu yana yoğun olarak çalışan gençlerin yorgunlugu yüzlennden okunu «•• yor. Bunarağmen kendilerine danışan insanlara güleryüzle yardımcı olmaya çalışıyorlar. Çoğunluğu Ankara, Istanbul ve Düzce'den gelen gençler yılbaşuu da yakınlanyla geçirmek yerine, depremde ailelerini, evlerini kaybeden çocuklarla geçirdiler. Yılbaşı için çocuklara Yunanh ekiplerle birlikte eğlence düzenlediler. Eğlencede müzikler çalındı, palyaçolar gösteri yaptı, çocuklara hediyeler dağıtıldı. Acı unutulmadan da mutlu olmanın yollan arandı. Sivil Koordinasyon Merkezi gönüllülerinden Canan Kınoğlu, Düzce depremınden Depremin ardından küni insanlann yaşam biçimi değişti. Onlar sevgililerini, ailelerini ve geçimlerini sağladıklan işlerini terk edip deprem bölgesinin olmazsa olmaz insanlanna dönüştüler. Bu gönüllülerin çoğu öğrenci Kaynaşh'da usulüne uygun düzenlenmiş bir kınagecesL. gençlerden oluşuyor. önce de Adapazan 'nda gönüllü olarak çalışanlardan. Murat Taş ve Ramazan Kara ise Düzceli. Onlar 12 Kasım'dan bu yana Sivil Koordinasyon Merkezi 'nde çalışıyorlar. Canan Kınoğlu, depremden önce, Ankara 'dapalyaçoluk yaparak yaşamını sürdürüyormuş. Kara, topoğrafya uzmanı olarak geçimini sağlıyor, Taş ise Düzce 'de bir înternet cafede çahşıyormuş. Üç ay arayla gelen iki deprem felaketi onlann yaşamını değiştirmiş. On sekiz yaşında olan Taş, her iki depremi de yaşamış: "Benevde yalmzdım. Uyandığımda camlar sallanıyordu. Dışanya çıktım. Birkaç gece korkudan iceriye giremedik, dışanda yattık. Sonra evde yatabileceğimiz söy lendi. Herkes evine döndü." O sırada konuşmalara kulak kabartan Kara sözekanşıyor. "Zaten insanlann evlerine gen dönmeleri 12 Kasım depreminde can kaybunn yüksek olmasına neden oldu." Taş, 12 Kasım depreminde ışyerindeymiş. " Depremin o kadar uzun süreceğini hiçbirimiz tahmin etmiyorduk. Bir anda panik oldum. llk önce kapıyı açamadım. Biraz zorladıktan sonra kapı açıldı ve kendimi dışanya attım. Peşimden balkonlar ve kapı lar düştü. Heryerkapkaranlıktı. Insanlar panik halindeydi. tçeride kalan iki arkadaşımı dışanya çıkardık. Sonra başka bir arkadaşımın işyerine gittik. Onun işyerinin bulunduğu bina ise tamamen çökmüştü. Enkaz altında kalanlann sesleri geliyordu. Ben de ne yaptığımı bilmezbirhaldebağınyordum. Sonra biraz kendıme gelerek insanlan kurtarmayaçalıştun. Bir asker ile enkaz altından bir kişiy i çıkarmayı başardık. O akşam kriz masasına gittim. Her şey karmakanşıktı, kimse kimseyle ilgilenemiyordu. llk müdahalenin nasıl yapılacağı hakkında kimsenın tecrübesi yoktu,insanlarsankikilitlenmişti. Birhafta îstanbul'da kValdım. Düzce'ye geri döndüğümde benim sağ olarak çıktığım binada iki arkadaşımın öldügünü öğrendım." Gönüllüler, Düzce'de her konuda insanlara yardım etmeye çalışıyorlar. Prefabrike konutlara veya kışlık çadırlara yerleşimin sağlanmasında, çadırkentlerin altyapısının tamamlanmasında gelen yardımlan değerlendiripbölüştürülmesınde çalışıyorlar öyleki çadırkentleri tek tek gezerek insanlann nelere ihtiyaçlan olduğunu öğrenip yardımlan bu doğrul tuda dağıtıyorlar. Tüm bu çalışmalann yanı sıra depremzedelenn problemlerini dinleyip onlara manevı destek venyorlar. Gönüllü çahşanlardan Ramazan Kara, Düzce'de oturduğuhalde tesadüflcrsonucu iki depremde de başka şehirde bulunduğu için deprem felaketini yaşamamış. Aralannda gönüllü olarak en uzun süredir çalışan ise Ankaralı Canan Kınoğlu. Adapazan'ndaki yoğun çalışması sevgilisinden aynlmasının da nedenı olmuş. Kınoğlu'nın da depremzedelerle yaşadığı güzel anılan var. "Yardım etmeye çahştıgım birkadımnçocuguoldu. Veçocuğa benim ismimi verdiler. Bu olay beni çok etkiledi ve sevindırdı. Zaten böyle küçük olay lar insana çalışmaya devam etmek için güç veriyor." Sivil Koordinasyon Merkezi'nde çalışan gençlerin en büyük korkusu bir iki ay sonra yardımlann kesilmesi. "Düzce'nın şu anda iki bine yakın kışlık çadıra, dört bin ısıtıcıya, on bin adet de tüpe ihtiyacı var. Vebulisteninsonuyok. Burada kalan gençler ve çocuklar için de bir şeyler yapılmalı" diyorKınoğlu. Depremden sonra Düzce 'de ış hayatı felç olmuş. Çocuklar ve gençler orada burada. Atari salonlan tıka basa dolu. Gençler ışsiz. Düzceli Taş sözlerine şöyle devam ediyor. " Düzce'de gençhk dıye bir şey göremıyorum. Sosyal hayat diye bir şey zaten yok. Bırçok insan şehir dışına gitti. Burada kalanlar