23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

20 HAZİRAN 1999. SAYI 691 ların etkileri büyiik oldu. Toplumsal, kültürel sorunlarbaşından bcri ilgisiniçckmişti. Birara, hukuk okunıak istedi sonra tıp fakültesine kayıt oldu. 1914 y ılında "Bcn istemeyerek hekim oldum, ancak ıçimde nevrozlulara yardım ctmck ya daen azından onların durumlarını anlamak isteği vardı" dedi.1924 yılında yazdıgı yaşamöyküsünde "Goethe'nin "Doğa" adlı ncf is denemesi tıp fakültcsinc yazılmamda kesin rolü oynadı" diyc vurguladı. 17 yaşından sonra, babasının koyduğu çok fazla Yahudi vurgu getiren Sigismund adınt bırakıp, Sigmund adını kullanmayabaşlaııuşlı. Freud uzun yıllar kokaini uyancı olarak kullandı. Nişanlisı Martha Bernays'agönderdiğıbirmektupta,"Prensesim,heryerini sevgiyleöperim...eğeriçindekiyaramazlık hâlâ sürüyorsa, bu küçük adamın ne denli güçlii vc vahjji oldıığurnı göreceksin. Vücudumda kokaın dolaşmaktadır... Son depresi f durumumda da kokain aldım, beni hemen rahatlattı. Şiındi bu harika madde iizenne övgüijarkılanyazmaklauğraşmaktayım..." diycyazdı. Freud, 1871 yılında, on yedi yaçındayken, doğduğu ve çok özlcmini çektiği doğum yeri Frcibcrg'e gitti. Burada, eski dostları, FlussailesiningençkızıCiiselaFluss'aâşık oldu. 15 yaşındaki genç kızla ilk karşılaştıkları gün onun üzcrindeki sarı renkli giysiyi Freud yasanıı boyu unutamadı. Ne zaman bu "san" rcngı görse Gısela'yı ve Freiberg'i anımsadı. Buılişkiüzerineolanduygularının bu denli yoğunlaşmaMnın önemli bir nedeninin doğum yeri kökenli fantezi iirünü olduğusanılıyor. Freud'un, yaş.amındakı tek resmi kadın olan, Martha Bernays ile ilişkisi 1882 yılının Nisan ayında bu^ladı. Martha ile kardcşi Minna, Freud ailesininevinc ziyaretegeldiler. Freud, işten geldiğinde, bu iki ziyaretçi gcnç hanımı gördü. Masada oturup elına soyan Martha'ya ilk bakıştaâşık oldu. Sonradan her iki taraf da, bu ilk gözgözc gelişin kendileri içiıı gerçckten de yazgı belirlcyici nitelikte olduğunu söylcdıler.Ailelerininhaberi olmadan gizlıce nışanlandılar. Martha ince, zayıf, zarif yapısı, beyaz teni, koyu renk saçlanylagösterişli vegüzel birkadındı. Freud, Martha'ya karsji başından beri hep tutkulu vc kıskanç davrandı. Nişanlılıkdönemindenbaşlayanmektuplaşmalarıyaşamlarınınsonuna değin sürdü. Bunlardan en ateşli ask mektuplarını, evlendiklerigecebirliktekararvererekyokettiler. Sonra, yaşamındeğişikaşamalarındaveçcşitli nedenlerle, Freud'un Martha'ya yazdığı KRAL OİDİPUS VE DUSLER... Kendlsinin ve hastalarınm sorunlarını anlayabilmek için öncelıkle kendisini analiz etmesı gerektiğini düşünen Freud, 1894 yılından sonra nevrozlar üzerine kendi kuramını geliştirmeye bilinçdışını araştırmaya çalıştı. 24 Temmuz 1895 tarihinde ilk kez Irma düşünü gördü, bu düş tümüyle analiz edilen ilk düş olarak tarihe geçti. Kuramlarında önceliği "Baştan Çıkarma" aldı, onu Oidipus izledi. Korunmasız çocuğun, yetişkinlerin çok kez de babanın cinsel tacizine maruz kaldığını ve bu ağır örselenmenin sonradan yetişkinlik döneminde ortaya çıkan histerinin nedeni olduğunu varsaydı. Babasının ölümünden sonra, suçluluk duygularıyla kıvrandığı sıralarda bilinçdışında bir çocuk gördü Freud. Bu çocuk babasına karşı öfkeli, hatta onu öldürmek ve annesiyle birlikte olmak düşlerı içındeydi. Oidipus kompleksi, kültür tarihinin bir skandalı olarak ortaya çıktı Kendi analizine başlamasından iki ay sonra, "madalyonun arka yüzünü" de görmeye, erişkınlerin çocuklarına karşı duyumsadıkları ensest duyguları kadar, çocukların da anababalarına karşı benzer duygulan içinde olduklarını öngördü. Kendisinin o zamanlar 9 yaşında olan buyük kızı Mathilda'ya karşı çok yoğun duygular içinde olduğunu söyledi. Freud, insanı hasta eden asıl etkenin toplumun dinsel kültürünün seksüel moral anlayışı olduğunu düşündü. Dinin insanları sapkınlık için duyarlı kıldığını vurgulayıp Yahudi dininin ayrıca artı bir baskı ve kastrasyon korkusu oluşturduğunu söyledi. Gıderek, babasına karşı duyduğu öfkenin, onun kendisine sapkın davranmasından ya da taciz otmesinden değil, tersine kendisinin annesine karşı tutku ve kıskançlık duygularından kaynaklandığını kavradı. Baştan çıkarma kuramından, bir tür uzlaşma kuramı niteliğindeki Oidipus Kuramına geçti. Artık tum babaların baştan çıkaran sapkın (pervers) ınsanlar olarak görülmesine ve tanımlanmasına gerek kalmamıştı. Babalarla gerekli bir uzlaşma yapıldı. Oidipus Kompleksi dönemıni her insanın yaşamında anasına dönük düşler gördüğü ve babasına düşmanlık beslediği bir gelişme aşaması olarak kavradı. Burada ananın ve babanın ve hatta akrabaların konumları kurtanldı. Çocukların da gelışmelerinin zorunlu ve doğal bir dönemi olarak bu tür düşüncelerinden dolayı suçluluk duymalanna neden kalmamıştı. Fliess'e yazdığı ve çok alıntı yapılan mektupta düşüncelerini ünlü "Hamlet ikilemi" betimlemesiyle açıkladı: "... Anneye aşık olmayı ve babayı kıskanmayı kendimde de buldum, bunu erken çocukluk için genel bir olay olarak kabul ediyorum. Kral Oidipus'un etkıleyıcı gücü anlaşılıyor. Aynı şeyin Hamlet'ın hıkâyesinin temelinde de olup olmayacağı aklımdan geçti. Hamlet, 'vicdan hepimizi korkak yapıyor' sözünü nasıl gerçekleştırıyor. Sarayındakı insanları hiç duşünmeden ölüme gönderen ve Laertes'i hiç çekınmeden oracıkta öldüren Hamlet amcasının babasını öldürmesinin intikamını almaktakı duraksamasını nasıl açıklıyor? Annesine olan tutkusu yüzünden... 'Ve hepimize hakkıyla davranılacak olsa, taşlanmaktan kim kurtulurdu?' Hamlet'in bılincı, onun bilinçdışındaki suçluluk bilincidir..." Freud, yaşadığı dönemin Mefisto rolünü üstlendi, psyche'yı irdeledi; sıklıkla insanın ruhunun derinliklerine yaptığı arkeolojik kazılara benzeyen araştırma gezilerinden söz etti. Bilinçli olmayan bu bölgeye bilınçdışı tanımını kullandı. Bilinçdışı araştırmalarından hareketle anıların, unutkanlıkların, yanlış anımsamaların gizemini anlamaya ve anlatmaya çalıştı, Psyche'nin gerçek dünya ile sembolik dil ile duşler aracılığıyla nasıl uzlaşmak ıstediğini de... Görece ruhsal dinginliğe kavuştuktan sonra, Duş Yorumu kıtabını yazabilecek konuma geldi. Freud'un, 12 yıl kadar süren, kendi kendinl analizınin kültür tarihinin bir dönüm noktası olduğu sıklıkla vurgulandı. Oüşlerin analizinde, insanın içinde, çok kez, insanın kendisinin bile tanımadığı, "küçük yeni bir ülke" keşfettiğini ancak bu yeni ülkeyi bulmak için onu aramak ve araştırmak gerektiğini söyledi. "Düş Yorumu"nu insanı ve özellikle de nevrozları anlamak için önemli bir anahtar olarak gördüğunu vurguladı. Freud'un "Düş Yorumu" kıtabında pek çok kendi deneyimi vardı. Kitabını geçmişe yapılan fantastik gezi olarak nitelendırdi, buradaki psikolojik savların ileride fızyolojık bir destek bulacağını düşünmüştü. Freud, bulgularının uzantısında, nevrotik korkularının cinsel kaynaklı olduğunu, insanın cinsel yaşamının erginlikte değıl, çocukluk çağında başladığını; çocukların ilk cinsel seçimlerinde, kızlar için babaların, erkekler için annelerin önemli olduğunu söyledi, babaoğul lllşkisinin/çatışmasının çözümüne yöneldi. Cinselliğin ilk örneğinın çocuk anne memesi ilişkisinde başladığını, çocuğun, yaşam boyu hep bu ilk çocukluk günlerinin, anababa tarafından sağlanan güvenceyi, beslenme ve korunma özlemini çektiğıni, sürekli bu tür bir ortamı aradığını, erginlik yıllarında ıse bu günlerin güvencesini ve mutluluğunu sağlayacağı yanılsamasıyla bir üst güce, dine ve tanrılara ("Babalara") inanma eğiliminın ortaya çıktığını söyledi... Çocukların anababalarına karşı hem cinsel ıstek ve hem de öfkeli ve düşmanca tavırlar İçinde yaşadıklarını gösterdi; Freud babasıyla birlikte. Tar'ıh: 1H64. Freud, kızı Sophie'yle birlikte. Tarih:1920. mektuplar birkaç kez daha sansürden geçti ve ortadan kaldırıldı. Martha Bernays, kocasının ölümünden sonra, kalan mektupların çogunu yeniden yok etmek istedi, bu kez pek çok yakın aile dostları ve bu arada özcllikle kızı Anna Freud bu isteğe karşı çıktı, mektuplarkurtarıldı. Frcud'un Martha Bernays'a yazdığı ve yakılmaktan kurtulan 900'den fazla mcktup bulundu. Bugüne değin ya •* Freud, nörolojiden psikolojiye geçmişti... çocukluk duygulannın yetişkın ınsanlarda, özellikle de dindarlarda yaşamayı sürdürdüğünü sergıledi. Freud, nevrozların tedavisine ilk kez hipnozla başladı, sonra serbest çağrım yöntemini geliştirdı. Freud, psikanalizle insan soyuna bir suikast yaptığını söyledi, tedaviyi bir eğitim olarak kabul etti. İnsanları uyku/hipnoz altında konuşturmanın moral dışı olduğunu; hipnozla iyileştırmenın bılimsel bir tavır olmadığını düşündü. Bunun yerine Sokratik tartışma yöntemini yeğledi. İnsanın "bilinçdışının bildığı fakat kendi resmı bilıncınin bilmediği ve ayrıca bilmediğini de bilmediği bilgilerı ona anımsatan" bir diyalog yolunu seçtı. Freud, nevrotiklerde bılınçdışına bastırılan eski yaşantıların ve anıların çok kez örseleyici nitelikte oldukları için bu insanların neredeyse tüm anımsama güçlerini yitirdiklerini, geçmişi unutmaya çalıştıklarını, bu nedenlerden dolayı da sürekli geçmişi düşünme zorlantısı içinde yaşadıklarını, ileriye bakamaz konuma geldiklerıni söyledi. Nevrotiklerin sembolik bir dil kullandıkları, bu karmaşık sembolik dilin (arkaikçocuksu) psişik yapıya egemen olduğunu saptadı. Psikanaliz yöntemiyle bu karrnaşık yaşam öyküsünü ve anıları düzen içinde yerlı yerine oturtmayı amaçladı. Yaşamının ileriki yıllarında "Oidipus'tan Musa'ya" değin insanların kultur ve dın serüvenlerini irdeleyeceği "tarıhsel romanı" düşünmeye başladı.^ 1876 turihli bu fotoğrafta, Freudailesi hep birlikte...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle