Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURJYET DERGİ Asker öldürmekten nefret eder, öyle değll mi? Askerlerin süngüyü birine saplamaktan korkunç Wr haz aldıklannı ve onlara tıpkı müthiş bir clnsel blrieşme denli keyif verdiğini öne süren yenl bir kttaba göre hlç de öyle değil. ngiltere'dezorunluaskerliğinuygulamadankaldınlmasından bu yana ordu genç erkek ve kadınlan kendisine çekmek için elinden geleni ardına koymuyor. Dünyayı gezip görün, kcndinize bir meslek edinin, koca tekcrlekli araçları kuilanmanın tadına vann, doğada iplerle soluk kesici anlar yaşayın gibiinsanınaklınıçelmeyeyönelikyöntemlerintümü artık denendi. Son günlerde ordu tanıtım kampanyası çok daha insancıl birboyuta ulaştı. Nöbettesiniz ve önünüzdeki göçmen dolu katnyon bir mayın tarlasına çarptı. Onlara yardım etmek için ne yaparsınız? Ya da, bölüğünüzgcce vakti tipiyc yakalandı ve elinızde yalnızca bir tek battaniye var. Onu kımc vcrirsıniz? Ne var ki, bu tür askere çağrı kampanyalarında ordunun işlevi değişmiş olsa da ordulann y ine de savaşa katıldıklan ve askerlerin insanlan öldürdukleri gerçeği hiç vurgulanmıyor. Hızlı jctpilotuyadakaptandüşmanla uzaktan ilctişim kursa bile, a.skerleromuz omuza savaşmaya hazırolmak zorundalar. Savaş, hiç kuşkusuz, dehşet verici, son derece aşağılayıcı, korkunç bir şey. Askere çağrı kampanyalannda kimi bilgilere belki de bu yüzden hiç değinilmiyor. Gelgelelim, geçen günlerde yayımlanan ve 20. yüzyılın en büyük savaşına katılan yüzlerce askerle yapilan söyleşilerden yolaçikılarak kaleme alınan sıradışı bir kitap tam tersinin geçerli olduğunu kanıtlamayaçalışıyor. "öldürmenin tçtenlikli Tarihçesi: 20. Yüzy ıl Savaşlarında Yüzy üze öldürme" başlıklı yapıt bu konuyu tüm çıplakl ığıy la gözler önüne seriyor. Kıtaba göre, yasallaştırılmış ve yaptınmı olan bu tür bir yaşama kıyma biçiminin gizli kalan yönlerinın olması askerlerin çoğunun bundan büyük birkeyif almalanndan kaynaklanıyor. YazarıDr. JoannaBourke'undabeklediğigibi, kitap şimdiden tüm şimşekleri üzerine çekmiş durumda. "Stalingrad"adlı kitabın yazarı Anthony Bcevor başta olmak üzere, çok sayıda eleştirmen ve araştırmacı Bourke'a ateş püskürüyor. Tek tük yaşlı askerler dışında Bourke'a hiç kimse destek çıkmıyor. Görünüşe bakılırsa Bourke savaşçı birözgeçmişi olan dünyarruzı yerinden oynatacak. Sıkış tepiş çalışma odasındaki üzerinde "süngüler, tüfckler, gaddarlıklar" yazılı dosya kutusu dışında askerlik tarihiyle herhangıbirbağlantısıyok. Kendısınıaskerlığinkültürel tarihçesıni ınceleyen biri olarak tanımlayan yazarın ilk yapıtlarından biri ise lrlanda'da ev işinin ekonomik tarihçesini konu alıyor. Bourke askeri konuları eşelemeye, I. Dünya Savaşı'na katılan erkeklerin bunun bcdelini bedenleriyle ödediklerini konu alan, bir öncekı kitabı "Erkeğm UzuvlannaAyrılması: Erkeklerin Bedenleri.lngiltereve Büyük Sava!>"ileba§ladı. Kraliyet Savaş Müzesi 'ndeki yığınlarla mektup vegüncearasındagezınirkcn askerlerin öldürmekten ne denli büyük hazlar aldıklannı dile getirdikleri satırlar karşısında hay rete düştü. Dr. Bourke her iki dünya savaşı ve Vietnam'da ön saflarda yeralan askerlerin sevdiklerine gönderdiklerı mektuplarda da aynı duyguy u yaşadı. Bu mcktuplan kaleme alanlarsüngüyükarşısındakilere saplamaktan alınan hazzın karşı konulmaz birduygu olduğunu dile getiriyorlardı. Bir subay,"Birgün düşman karargahını tam ortasından vurdum. Bedenlerin ya da bedenden kopan parçalann huvada uçuştuklarına gözlerımle tanık oldum; yararlanan ya da kaçışanlann umutsuzhaykınşlan kulaklanmdaçınladı. Yaşamının en mutlu anı olduğunu kendi kendime ıtiraf etmeliydim" diye yazıyordu. BirbaşkaaskersüngüsünüilkkezbirAlman'asaplarken "müthiş bir key if" duyduğunu dile getırıyordu. Vietnam Savaşı'na katılan bir asker de karşısındakinin clindc tuttuğu tüfcğin namlusuna bakıp, "bu herifi delik deşik edebilınm"demcnın kcndisinde uyandırdığı "güç duygusunu" aktarmaya çalışıyordu. Analar.eşlervesevgilılereyazılanbu mektuplarda dilcgetirilen öldürmenin buakılalmazcoşkusu askerler evlerinedöndüklerindeunutulupgidiyor, "Savaşta kaç kışi öldürdün baba?" sorusunaçok enderolarak anında bıryanıt getirıyor, daha önceki istekli tavrın yerinibırutanmaduygusualıyordu. Çağdaş savaşları konu alan tanhçclenn büyük bir bölümübunların içerdikleri şıddet, sefalet ve yoksıınluk üzerinde yoğunlaşmakla birlikte, erkeklerin bundan büyük bir haz duyduklarına hemen heınen hiç değınmiyorlar. Tarihçiler için çok azkaynaksaltsayısalverilereda I •