23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

12 j » sorun varsa parçalan söküp, temizleyeceksiniz. Eksik parçaları tamamlarsınız. Ardındansorunuhalledipmontajına başlarsınız. Bunlar tamirin başlangıcı. Arızayıgidcrsenızbilcmakineçalışmayabilir. Demek ki akortlaılgili birsorun var. lşte o dakikadan itıbaren sanatınizı ortayakoyarsınız. Buseferdeemeğinizi akordaverirsiniz. Çünkübizimişimiz,piyanonunhcrkismıylailgili.Mesclamobilyasındabırhasarolabilir,tuşlantakılıp çalışmayabilir. Piyanodaherşeybirbinnı tamamlar." Zıtnparayı yaptıktan sonra notalığa macunçekiyoramaçalıs.masıkesiliyor. "Merhabausta. Kolaygelsin." Gelen ustanın bir arkadaşı, Mişel Jofrebi."Ne yapıyorsun usta? Nasıl gidiyor Steinvvay'ıntamiri?" diye soruyor Mışel Jofrebi ve Mustafaustahararetli birkonuşmayabaşhyorlar. Mişel Bey.piyanosu eşliğinde kızına sevgi ve dostluk çağnlarıyapan Timur Selçuk'unpiyanolannaakortyapıyor. Müziğehemgönlünü, hcmde emeğini vcrenlerden... "Babam piyano çalmayı bi liyordu. Pratik olarak bana da öğretti. Ondan sonra ozel ders alarak geliştirdim. Hafif müziğe yakınolduğumiçinKervansaray'da 12yil org çaldım. Bu süre içindc işi bıraktım. Denizcilik Bankası'nın Karadenizgemisinde, Truva feribotunda dış seferlere gittim. Ama müzik ölmez hiçbir zaman, müzisycnscn müziği temelli bırakamazsın. Biz arkadaşlarla aramızda toplanıyoruz bazen, hafif müzik, caztarzında kaptırıyoruzkendimizi,giinahçıkanyoruz..." Çünkü hocalanna karşı görevleri varmış. Türkiye'de müziğin değiştiğini artık arabcske dönüldüğünü üzülerek anlatıyor. "Aslında biz hiçbir zaman sanatçı olamadık. Sanatçı sahnenin önünde ycr alandır. Biz komiy le eşit şartlarda çalışıyorduk." diyor. "Sonra?" "Bcn de o sisteme ayak uyduramadığım için emekli oldum ve akort işleriyle uğraşmaya başladım. Timur Selçuk'un piyanolanna bakıyorum. Benı tanıdığı için bana güveniyor. Yoksa ünlü piyanistlcr, piyanolarının bakımını firmalarına yaptınrlar. Timur Selçuk, iyi bir amatör olduğum için beni tercih ediyor." Mustafa usta, notalıka alt dolgu yaparken, Mişel Bey de Kavvai'nin kapağını açıpçalmayabaşlıyor. Sanki hıncınıalıyorsanatını anlamayanlardan. Herne kadar"Ben sanatçı değilim" dese de tambir sanatçı edasıy la, piyanonun seksen sekiz tuşunabirden doknduruyorparmaklannı... Usta, "Ne çalıyorsun?" diye soruyor. "Hiçbir şey çalmıyorum. Dükkân nemliya.tuşlartakılıyormu diye bakıyorum" diyor Mişel Bey. Müzikle ilgili hercümlesinde sanki bir çelişki var. Hüzün ve onurubirlikteyaşıyor. Macununuçektiğiikincinotalığıyeniden cilalamayabaşlıyor... Yeni Rakı şişesinin içindeki cila boşalmak üzere. Söz dönüp dolaşıp her sesinde farklı bir dünyanın yaşandığı, kımine acı kiminc de mutlulukverenpiyanolarageliyor. Mustafa usta vc Mişel Bey.kionlaranlaşılmamaktan yakınıyorlar hep, ama aldırmıyorlar, başlıyorlar Steinvvay'den, Seiler'den, Rösler'den konuşmaya... "Şu Steinway'ınakordunasıldı?" Birhafta sonra... Steinway artık sapasağlam, akorda hazır. Her şey yine 1930'lardaki gibi. Yaldızlarve verniklenmiş tahta göğüs insanın gözünü alacak kadarparlak. Ve akort çivilerinetakılmış Alman tellerden çıkan sesler, Balatlı çocukların oyun çığlıklanna kanşıyor...^ "Bir Oıigün OttesT yazarının albümünden Bir Düğün Giinü" anısı. Anlann uzun soluklu • 1. Sayfanın devamı • 1971 askeri darbesinin tartışıldığı yıllarda 1973 'te Cumhuriyet aydınlannın bunalımınıdilegetiren"ölmeyeYatmak"romanıyla edebiyatdünyamızınetkiliisimlerindenbiri halinegeldi. Bunudiğerromanlarizledi. AdaletAğaoğlubirsüredirromanyazamıyor. Birsabah deniz kenannda otururken trafikcanavanonuyakaladı.Ölümünkıyısından döndü. Adalet Ağaoğlu ile her karşılaşan sağhğını, geçirdiği ağırkaza sonrası ne durumda olduğunu soruyor. Kendisiyle söylcşi için anlaştığımızda, kazadan hiç söz etmemeyi de kararlaştırdık. Çünkü, ona son yıllarda, yeniden yaşama dönmek ve trafık canavanyla boğuşmak konusunda danışmanlığa varan teklifler geliyor. Bundan çok bunalmış. Adalet Ağaoğlu ile söyleşimize Ohio Eyalet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi 'nde aldığı fahri doktorluk unvanıyla başladık. Türkiye'de biryazariçin,önemliolacak bir unvan kazanmıştı. Ohio Üniversitesi'nin OsmanlıOrtadoğu tarih araştırmacılanndan Profesör Carter V Findley, iki buçuk yıl önce fahri doktorluk unvanı için eserlerini yıllardır izlediği Adalet Ağaoğlu'nu önermeye karar vermişti. Ama böyle bir önerinin hayata geçmesi için hem o üniversitenin hem de ABD'den altı ayn üniversitenin desteği gerekiyordu. Adalet Ağaoğlu'nun fahri doktorluğu iki buçuk yıllık sürecin sonunda kesinleşmişti. Ohio Üniversitesi fahri doktorluk unvanı ilk kez biredebiyatçıya,ilkkezTürkiye'denbiryazara veriliyordu. Kaza sonrası, hep sağlık sorunlarıy la uğraşmak zorunda kalan AdaletHalim Ağaoğlu çifti, bu kez çok önemli bir ödül için yollaradüşmüşlerdi.Görüşmeye gittiğimizde henüz yeni dönmüş olmanın heyecanı içindeydiler. Ohio'daki Doktora unvan töreni, mezunların kep giyme törenine denk düşürülmüştü. Bu da mezunlar ve aileleriyle birlikte 30 bine yakınkatılımcıanlamınageliyordu. BuaradaAğaoğluonurunabirdesempozyumdüzenlenmişti. ABD'nin çeşıtlı yerlerindcn ve Türkiye'den edebiyat araştırmacıları, iki gün boyunca onun eserlerini tartışıp değerlendirdiler. Ağaoğlu'nun tiyatroeserleri.öyküleri, denemeleri ve romanlan çeşitli tebliğlerde elealındı. Ağaoğlu, AB D' ye girmcden önce Eskişehir Anadol u Üniversitesi' nden de benzer bir ödül almıştı. 1994 yılındaTÜYAP Kitap Fu Ohio Üniversitesi'nin ilk fahri edebiyat doktoru unvanını alan Adalet Ağaoğlu romanda sıra "Türkiye'ye geldi" diyor "Çünkü Latin Amerika bitti. O egzotik tatlar tükendi. Politik ilişkiler var. Pazann neyi aradığı var. Türkiye'de laiklik elden gidiyor mu, gitmiyor mu sorusu onlann ilgisini çekiyor."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle