Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ŞUBAT 1999. SAYI 675 HSteinvvay'ın, Mustafa ustanınanlattıklaabakılırsa yoğun birbakıma ihtiyacı var. "Tclleri değişecek, göğüs vcrniklenccck, niryaldızı yapılacak, çatlayan tuşu tutkal'apıştınlacak, tellcrc vuran tokmak lar deği:ekveyeniakortçivilcritakılarak,orijinal çalanylakompleyenibirpiyanohalinegelecek." Cimiistisnalardışında,J. Haydn'dangünüıze kadar bütün besteciler, piyano için, az /a çok eser yazmış. Onlar için piyano dai, tek klavye üstünde bütün bir orkestra izimi veren ideal bir araç olmuş. Hcle bir de »ruklu Steinvvay ise... Mustafa ustabirSteinvvay'in farkı nedir?" Amatörlertarafındançokkullanılankonpiyanolara göre ses kalitesi çok yüksektir. nsol piyanoların telleri seksen santimetre kuyruklu piyanoların iki metrcdir. Konsol anolarevlerde,okullardaegitimaracıolakullanılırkeno.konsersalonlarınıdoldu,hem de boy boy. Çeyrek, yarım, üç çeyrek ;am kuyrukla dört boyu olan kuyruklu pilolarınfiyatlarıyladiğerleriarasındaaçık fark var. Çünkü scs kalitesine görc değer iliyorpiyanolara." /lustafa ustaya göre her piy anonun değeri ı. Her markanın önemli farkı oldugu gibi, piyanonun fiyatı dabirdeğil. Çalınabilcbir piyanonun fiyatı, kabaca bin dolar. la, Avrupa müziğinehayranlıklarıylabiliı Japonlann imal ertiği Kavvai marka konpiyano3750markiken, Steinvvay'inkuylu piyanosu 10 bin markın üzerindc. Bu llikbütünsazlariçingeçerli. Aynıboyave ülere sahip olmalarına rağmcn yapı lıştekleri, kaliteleri, hangi ülkenin malı oldııkla; ünlerine göre fiyatlan belirleniyor. Tahta >lamagövde,suntakaplamaylakarşılaştımaz. Bir Rus piyanosu ile Stein way arası n/üz adım fark var. Tamir fiyatını da kcsin lenıek imkânsız. Tarnirin fiyatı, yapacağıişegöredir. Piyano tamirindc hangi malzeW,parçayıkullanacaksınız,fiyatonagöre ır." . . ,. denbazıları. Ayrıcagazeteilanlarındandaiş alıyoruz. Akortyada tamir için bir telefongelir gideriz. Öyle dükkânda oturup, iş beklcyenlerden değiliz biz. İş almadaki en büyük etken, iyi iş çıkarabilmek. Mcmnun kalan müşteri bizi bir başkasına tavsiye eder." Usta, her ne kadar büyük tutkularla yapılsa da artık piyano tamircil iği diye bir şey kalmadığınıhüzünlübirdilleanlatıyor: "Piyano tamirciliği Türkiye'de yaklaşık 100 yıldan beri yapılıyor. Bcn 2530 yıldan beribumeslekteyim.Düşününbcnimustalarım, başka ustalardan öğrenmişlerama Türkiye'debumcsleğinbirokuluyok. Eğerböyle birokulaçılacaksa,öğrenilenbilgilerinmutlaka atölye çalışmasıyla tatbik edilmesi gerekir. Tamircilik bakılarak öğrcnilmez." Piyanoy u başka sazlardan öte bir yere oturtuyor. "Bence piyano, çok hassas bir saz" diyor "Bu meslekte sanatınızı kendiniz yaratıyorsunuz. Çünkü bu mcslek zanaat olmaktan öte,birsanat..."Yani,sokaktancevirilerekgetirti len herhangi bir kişinin bu işi yapamayacağını söylüyor. Dertlimidertli... "Günümüzde piyano tamircisiyim diye ortaya çıkan bir sürü kişi var. Fakat işi yapabiliyor mu? Bu y üzden iyi vc kötüleri müşteriler belirler. lstanbul'da yaklaşık beş gerçekpiyanotamircisi var." 11 PİYANONUN TARİHI... "Her sabah parmaklarımın altında klavyeyi hissediyorsam, bu birdosta günaydın demek içindir." Samson François Beethoven 1799 yılında do minör "Patetik" sonatını bitirdiğı sırada, piyano da artık, rakibi klavseni tahtından kesin olarak Indiren yeni bir çalgı durumuna gelmişti. Piyano çağt, aslında XVIII. yüzyılın son çeyreğinde başlamıştı. Bu çalgının konserlerde ve salonlarda yerini alması tam elli yıl sürecekti. Piyanonun tarihi, klavsenin altın çağı olan XVIII. yüzyılın başlarına uzanır. 17091717 arasında, gitgide artan nüans ve ifade ihtiyacı, Italya'da Bartolomeo Cristofori'yi, Fransa'da J. Marius'ü ve Almanya'da J. Schröter'i, aynı tarihlerde yeni bir çalgı tasarlamaya ıttı. Bu yeni çalgının temel ilkeleri şunlardı: Klavsendeki tüyün yerini kö'selenin alması, vurmalı bir mekanizma fikri ve klavsenin mızrapları yerine tokmaklar koyması. Alman çalgı yapımcısı G. Silbermann, 1709'da Cristofori tarafından ortaya konan sistemi geliştirdi ve XVIII. yüzyılın ortasında ilk mükemmel pianoforte'yi yaptı. Bu yüzden Silbermann, pianofortenin babası sayılır. Yeni çalgının, başta Prusya kralının sarayında piyano çalan J.S. Bach olmak üzere, pek çok hayranı vardı. 1804 yılında piyanist ve besteci Louis Adam piyano hakkında şunlan söyleımişti: "Pianoforte (Piyanonun ilk adı), bütün çalgıların en gelışmiş olanıdır. Gerektiğinde yumuşak (piano), gerektiğinde kuvvetli (forte) çalınabilmesi, diğer enstrümanlardan alınabilen bütün nüansları taklit edebilmesi, piyanoya klavsen karşısında kesin bir üstünlük sağlamıştır." Ama piyanoya karşı çıkanlar da oldu; en sert muhaliflerd3n bin Voltaire'di; 1774 yılında, "Klavsenle kıyaslandığında, piyano ancak bir kazancı çalgısıdır" dedl. Piyanodaki teknik gelişmeler, besteci ve icracıların teşvik ertiği dâhi yapımcılar sayesinde gerçekleşmışti. XVIII. yüzyılın sonundan ıtibaren, çeşitlı yapım okullan arasında bu konuda büyük bir rekabet doğdu. Almanya'da, J. A. Stein, Mozart için berrak ve parlak sesler veren çalgılar üretti. Frederic Chopin ise, Broadvvood'un piyanolarını tercıh ettı. Parıs'te 1768 yılında S. Erard Fransız tarzı piyano yapımına başladı. Güçlü romantik piyanoyu yaratan çifte itme dili mekanizma, S. Erard'ın bir buluşuydu. En iyi model fabrikalardan bırinın kurucusu olan Pleyel, giderek S. Erard ile rekabet edecekti. Piyanonun altn çağı başlayınca yapımcılar birbiri ardından yeni ımalathaneler kurdular: Babcock Boston'da; J. H. Pape, J. Gaveau ve Kriegelstein Paris'te. Dönemin gidişatına uyan piyano üretimi, XIX. yüzyılın ortalarında ve XX. yüzyılın başında sanayileşti. Ve giderek Avrupa sanayll, Amerikan sanayiinin gölgesinde kaldı. 1853 yılında, ABD'ye yerleşen bir Alman yapımcı, H. Stinweg, New York'ta Steinvvay firmasını kurdu. Bu firma dünya çapındaki ilk piyano fabrikalarından biriydi ve Avrupa'da şubeler açmıştı. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra, Japonya Avrupa müziğine ilgi duyduğu için. Plyanist ve piyano... Evinde, bir dükkân tezgâhı olmadan amatörce piyano tamiratı yapanlardan da dert yanıyor. "Örneğin bir okulda müzik öğretmenliği yanında piyano akordu yapanlar var. Öyle kişilerin yaptığı tamirat sonucunda biz ikinci kez el atmak zorunda kal lyoruz. Tamire gittiğimizdcbakıyoruz.piyanoyaolmayacakşeyleryapılmış." Kapı hızlıca açılıyor. Üstü başı dökuk, saçı sakalı birbirine karışmış biri, piyanolara şöylebirgözatıpkapıyı aynı hızlakapatıyor. Eliylc korkmadiye bir işaret yapıyor, yüzünde gizlibirgiilümseme: , "Balat'ındelileriçoktur." '' " "Piyano, piyanisti.tamircisiveenönemlisi parçalarıyla bir bütün. Piyanoda sorun çıkaran ilk olay akorttur. Sonra mekanik sorunlar ortaya çıkıyor. liğer piyanoda mekanik bir « * • 1930 Otto Marguurdt... piyano yapımına yoneldi ve üstünlüğü ele geçirdi: 1887 yılında Yamaha, 1925 yılında Kavvai kuruldu. Günümüzde, çoğu şirketleşmiş olan büyük üreticiler karşısında, küçük yapımcılar kaybolmaya yüz tuttu. "Piyano, tam iki yüzyıldır, bestecinin hayal gücünü en çok harekete geçiren çalgı olmuştur." Olivier Messiaen "Piyanonuzun tuşlarını sevgıyle okşayın, onlara hiçbir zaman vurmayın... Klavyeyi kadife bir elle yoğurmak ve tuşlara da vurmak yerine yalnızca hafifçe dokunmak gerekir... Bir piyanoda en azından bizim parmaklarımız kadar ses cinsı vardır; onun içindir kı aslında her şey bızim parmaklarımızı kullanmayı bilmemize bağlıdır..." öğretmen Chopin ^ ' Kayhak: Thema Larousse Tematik Ansiklopedi n piyano çalar? ' iyanolann fiyatlarındaki farklılık, ağaç seindedekendinigösteriyor. Hangi malzemeninkullanılacağınasadepiyanoyu yapan kişi ya da firıııa karar veA,ma ağaç olarak en çok ceviz, ıııaun kapa ya da siyah mobilyakullanılır. Ağaç seiııde en önemli unsur, dönmeyecek, su teslengeçirilmiş, herhangibirsıcaklıktabonayaeakbirağacınolmasıdır. Hirdedeğiklimkoşullarıdikkatealinır. ÖrneğinAva'da piyano yapıınında köknar ya da çam anılır." nlü piyanoları dükkânlarında misafir n Bardakçı kardcşlerin şaşıracaksınız ı ünlümüşterileri yok. "Zatcn ünlülerpek ıno çalmazlar" diyor Mustafa usta. "Zenerin piyanoları vardır ama dokunmazlar .Buçevredckilerisepiyanoyubilmezler. at'tapiyanoyutanıyanlar,eskiRumaileler. Onlar da buradan gidel i çok oldu, taşınr. Kalanlaryoksul, çoğu da yaşlı, eski Rum lerin kahntılan olarak yaşıyorlar. Bu kadar sul insanlann piyanolarını tamirettirmeleğil.bakım yaptırmaya bile güçleri yetista.Türkiye'depiyanoyusadeceRümla;aldiğını söyleyenlere kızıyor. "lnsanlarda Rum aileler piyano çalar düşüncesi kal. Bu aralar müziğe dcğer veren pek çok k ailesi var. Bu yüzden piyano alım satııda ve tamirindc vatandaş ay ırımı yapma;erekyok." ardakçı kardeşler, bupiyasadapek tanıniıkları için iş imkânlarını kcndileri yaratılarmış. "özel okulların işlerini yaptığımız ı kendimizi hocalaratanıtıyoruz. Şişli Teki Lisesi, Işık Lisesi iş yaptığımız 1 iseler Balat'ta Mustafa Bardakçı 'ya ait dükkânda başta Stein way olmak üzere değişik marka piyanolar yer aJıyor...