Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 ARALIK 1999. SAYI 715 im Akçil'in daveti üzerine Hollanda'ya gidiyor, biryıl süreyle Deventcr, Den Haag ve Rotterdam'da sergi açiyor. Resimleri Resim ve Heykel Müzesi, KültürveTurizm Bakanlığı, lstanbul Belediyesi, Istanbul Üniversitesi, Yugoslavya'da UmjetnickaGaleri'de, Hollanda ve Almanya'daözel veresmikoleksiyonlardayeralıyor... Resime ilk başladığı yıllarda toplumsal sorunlaraeğildiğini anlatıyor Çokay. Tuvaline ayakkabi boyacılannı, köylüleri, işçileri aktardığıni söylüyor. Sonra bir gün takip edildiğinı ö|reniyor. "Neden" diye soruyor "Neden beni takip ediyorlar ki, ben sadece resim yapıyorum." Bu döneminin resimleri yan soyut... Çokay zamanlarcngin peşine düşüyor... Neden toplumsal konulardan vazgeçtiniz? Vazgeçmedim aslinda, vazgeçmeyi de hiç düşünmedim. Şimdi de rcsimlerimdc vardır, atlarıma bakın, coşkuludurlarvesürekliileriyedoğru atılım yapma isteğindedirlcr. Daima bir ezilen grup vardır, bir de onlan kaldırıp ileriye doğru sürükleyecek önder. Natürmortlarımda da bunu görürsünüz, elmalar da bile, bir daha aşağıda olanlar vardır, bir de daha y ukarıdaolanlar... Ya resmin ressamla, ressamın dünyaylaolan bağı? Kültürünüzle, bilginizle, kişiliğinizden hiç taviz vermeden, bir yaprakla bile tüm dünyaya bir mesaj verebilirsiniz,birbakışla,birelhareketiyle... Birzamanlarel kompozisyonlarıyapmıştım,onlardahemköylüyükolluyordum,hementelektüeli... Resimlerini izleyenlere, rengin ve simgenin o tuvalde neyi ifade ettiğini merak edcnlere tek tek acıklıyor Çokay. Işte bu yuzden de diğer rcssamlar tarafından eleştiriliyor. "Açıklama"diyorlar"Baksın,ne kadar anlıyorsa, görüyorsa, onunlayetinsin..."Oyine de anlatmaktan çekinmiyor, kendisini doğru bildiğini yapmakla yükümlü sayiyor, anlatıyor, anlatıyor... Birkaç yıl öncesine kadar akademiye gıttiğini, eğitimdcki değişiklikleri gözlediğini söylüyor Çokay. Onu üzen öğle saatlerinde atölyeierinboşalması... Kendi öğrcncilikdöneminde akşam geç saatlere kadar çalıştıklarını anımsıyor, Eyuboğlu'nun gelmediği günlerde kendilerinden daha yetkin olan öğrencilerden aldikları bilgiyi... Bir de ortaokuldan sonra hemen resim eğitimi almanın sağladığı coşku ve heyecanı... Isimlerini say BASKENTGUNLERI Eski dostlar, diplomatlar MÜŞERREF HEKİMOĞLU B maya yanaşmasa da bugün çok iy i ressamlar olduğunudüşünüyor. Galerilerin çoğalmasını ise daha çok sayıda ressama ulaşmanın yoluolarakgörüyor... öğretmenlik, evlilik, annelik... Yaşamınızın çok fazla parçaya ayrıldığını ve biitiin bu parçalann resimden bir şeylerçaldığını düşiinüyor ıııusunu/.? Hayır, öğretmenlik, ev kadınlığı, çocuk, çarşı pazar, sobanın yakılması, odun, kömür... Bütün bu işler içinde bile ben resim yaptım.lnsanbirşeyiyapmakistiyorsamuhakkakyapar.hiçbirşeyengelleyemcz. Benim bir defterim var, resmi orada bitiririm önce, tuvalde renge geçerim. Boyamaya ara verip işimi yapanm, bulaşık, yemek, alışveriş. Her dönüp bakışımda hatalarıını görür düzeltirim. Böylearalarverdikçeyaptığım hatalandahanetgörebiliyorum... Sizin için resim ne demek? Yaşam sevgisi.^ ılkent tepesinde, müzikli, şiirli bir akşam yemeğinde eski dostlarla özlem dindirdim Doğramacı evinde. Kimi New York'tan, kımi Cenevre'den, kimi de başkentten ama çoktan görüşmüyoruz. Birleşmiş Milletler'dekı delegemiz Büyükelçi Volkan Vural ile Gülperi Vural'ı, Üner Kırdafı yıllardan beri ilk kez görüyorum. Hiç değişmemiş, dahası yılları geri götürmüşler. Dünya Çocuk Sağlığı örgütü'nün tepedeki kadınlanndan değerli Doktor Profesör Tomris Türmen'i de çok az görüyorum son yıllarda. Yoğun trafiği var, ülkeler, kentler, başkentler arasında mekik dokuyor havalarda. Arada bir Ankara'ya da geliyor ama yakalamak olanağı yok. O akşam yemeğinde kaçak konuştum ancak. Dostluklarda bencillikten, tekelcilikten hiç hoşlanmam, sevdiklerimin iyi haberleri, başarılanyla mutlu olurum. Tomris Türmen de bu mutluluğu duyuran bir dost, bilim dalında güzel tırmanışı var, Birleşmiş Milletler Topluluğu'nda güzel bir adı. Doruklarda kanat çırpıyor, laik Türkiye'nin, kadın devriminin bayrağını dalgalandırıyor. Güzel bir olay, insanı yücelten, onurlandıran bir yaşam ama özverisi de var. Eşine, ailesine, dost çevresine vaklt kalmıyor. Büyük özveri ama özün ötesinde boyutları var. özünde yitirdikleri Karşılaştığımız zaman da fotoğrafımızı çekiyor, son tutkusu bu. Dostlarıyla birlikteliği saptamaktan çok hoşlanıyor, benim arşivime de katkılar yapıyor durmadan. Son kitabını gördünüz mü, "Tiyatro, Bale ve Opera Sahnelerinde Kanuni Süleyman Imgesi" başııcumda duoıyor, yüzyılların ötesine gidiyorum sayfalannda. Önce Ingilizce yazıyor bu kitabı, sonra dllimize çevriliyor. Metin And'ın kişiliğine yaraşır olaylar, öyküler ve resimlerie çarpıcı bir kitap. Kimi bölümleri de özyaşam öyküsü bence. Yazann özelliklerini, araştırmalarındaki inatçılığı, kararlılığı da yansıtıyor. Büyükelçi Tanşuğ Bleda'nın anıları ne zaman yayımlanacak acaba? Belki de 2000 bahannda. 1999 sonbaharında da emekli oldu Tanşuğ Bleda. Ama mesleği noktalamıyor, deney ve birikimini yeni görevlerde degerlendırmeye hazırlanıyor. Nurver Nureş'in ayrılmasından sonra boşalan görevi o sürdürecek, Karadeniz Ekonomik Işbirliği Genel Sekreterliğinde çalışmaya başlayacak, aynca ders başkalannda ürüyor, yeşerıyor, örneğin çocuklarda. Kojî Annan veeşi Ankara'da M. Hekimoğlu ile... Hintli ozan R. Tagore'nin Gitanjali kitabını okudunuz mu? Başbakan verecek. Son günlerde karşılaştık, Ecevrt'in ilk gençlik yıllannda çevırdıği bir göğsünde kırmızı bir gül goncası gibi kitap. Başkentin gündeminde kaç gündür. Legion d'Honeur Nişanı, yeni bir Eski bir baskısı da Metin And'ın yürüyüşün sevinciyle gülümsüyor. Paris kitaplığında, sunuş yazısı da çok ilginç. Elçiliği döneminde TürkFransız ilişkılerıne Ancak o yıllar gerilerde artık. Yalnız dost katkısı, Fransız dilini Fransızlar kadar 8Öyleşilerinde gündeme geliyor. Metin güzel konuşması, değerlendirmesi And'ın yaşam öyküsünde de yer alır belki. nedeniyle hak edıyor o nişanı. Cumhuriyet Belki de duydunuz, değerli yazanmız döneminde Paris elçileri arasında bu Firuzan yeniyılın ilk haftalannda nişanı alan ikinci Türk diplomatı oluyor. Ankara'ya geliyor, Metin And ile uzun Birinci kim derseniz, Numan söyleşiler yaparak özyaşamını yazmaya Menemencioğlu, diplomatlık mesleğini hazırlanıyor. Kimbilir neler soracak, Metin onurlandıran bir kişi ülkemizde. Dış And da nasıl yanıtlayacak kimbilir? Yapı politikayı oluşturan kışılerden biri, uzun Kredi Yayınlan'nın öngördüğü bir tasarı süre genel sekreter, sonra bakan, bu. llgiyle, coşkuyla beklıyorum. Geçen ardından Paris Elçiliği ve milletvekılliği var. akşam tiyatro kürsüsünden Prof. Sevda Okul türü bir kişi, Paris'te görevliyken Şener'in sofrasında buluştuk, gökkuşağı yoğun trafik var güzel elçiliğimizde. türü renklı, ışıklı saatler yaşadık. Gönül ve Yabancı diplomatlar, gazeteciler geliyor, Ergin Orbey de soframızdaydı. Forum Türk Büyükelçlsinin olaylara bakışını, dergisının sayfalarında, tıyatroda, balede, yorumunu öğrenmek istiyor. Istanbul'da, Bursa'da uzun geziler yaptık. Acı ama gerçek, böyle kişiler hayli azaldı Metin And'ı ancak dost sofralarında çevremizde. Yalnız diplomatlıkta değil, görüyorum artık. Hiçbir yere gitmiyor, başka dallarda, kamu yönetiminde, durmadan yazıyor, araştırıyor. siyasal yaşamda da.^