Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
htanbul, büimin "ufttkta " dedlği büyuk dcpremi, 1894 tekine göre daha hazırlıksız beküyor... (Fotoğraf: ARA GÜLER) özüm 'kentsel restorasyon' 1. Sayfanın devamı doğan harcketin de eninde sonunda depreme yol açtığı bilimin rehberliğinde anlaşılınca, geçenlcrde Prof. Dr. Ülkü Azrak'ınsöylediği dcyimlc, yaşanan felaketlerin "takdirii ilahi"deği!"takdiriidari"olduğuaçığaçıkıverdi. Çünkü, yine eninde sonunda deprcm olacağı kesinlikle bilinen fay güzcrgâhlarının yatınm, sanayi, ticaret ve yerleşme bölgeleri olarak yoğun y apılaşma alanlarına dönüştürülmesi aynı felakctlcrin tcmel ncdeniydi. Böylcsi büyük bir aymazlık içinde ve fayın varlığı ile riskleri bilinerek yer seçimlerinin yapılması da "ilahi" değil, "idari" (yönctsel)kararlardı... lşte şimdi koca Istanbul da "varlığı bilinen" ve "riskinin" de iyiden iyiye arttığı söylcnen bir (ya da birkaç) fayın tehdidi altında 21. yüzyılı karşılıyor. Kimi bilim adamlannagörc bclki debuyazı bileyayımlanmadan, kimi daha "soğukkanlı" olanlanna göre isebiryıl ile kırkyıliçerisindeki bir zamanda, ama "mutlaka" Marmara Denizi 'nin derinlerinde kınlacak olan ünlü fay ya da faylar, bu dcv mctropolü dc temelinden sarsacak... 2700 yılhk kenti birkezdaha felaketle karşı karşıya getirecek olan bu depremin, y ine öngörüldüğü şekılde 7'nin uzerindeki bir büyüklukte ve 2530 saniyeyi aşan sürelerde gerçekleşmesi durumunda ise yıkılacak bina sayısını ve buna bağlı ölüm oranını hemen hiç kimse yakla^ık olarak bile tahmin edemiyor. Çünkü Istanbul, tarihinde ilk kezbirdepremi artık "haberli" olarak beklerken, bu büyük fırsatı (haberli olmasını) değerlendirme Tarihinde ilk kez büyük bir depreme haberli olarak hazırlanan îstanbul için yapılann tek tek ve sadece sahiplerinin olanaklanyla kurtanlması hem olanaksız, hem de çözüm değil. Bu nedenle kenti kurtaracak tek yol, ulusal ve uluslararası dayahışma içerisinde gerçekleştirilecek bir kentsel restorasyon ve yenileme seferberliği... olanağından da yoksun olmanın açmazını yaşıyor. Miryonlarcakişiyibanndıranyüzbinlerce "kaçak" yapınındepremkarşısındaki "tavnnı" kestirmeye dayanak olabilecek güvenilirbirproje yada uygulama belgesi olmadığı gibi, bir o kadar yasal yapının da sözde onaylı projeieri ile sözde denetlenmiş ruhsatlı inşaatları ya "eskimiş yönetmeliklere" göre yapılmışlaryadasonradangerçekleştirilen kat ilaveleri veya projeye aykırı tadilatlarla taşiyıci güç ve dengelerini belki de çoktan yitirmişler. Buürkütücütablokarşısındaisc"yetkililer" biryandan kcntin ve kent halkının esenliği için ncdcnli büyük veözverilihazırlıklar içerisinde olduklarını (kendilerinin bile inanmadıklan)ciddigörünümlüsöylemlerledilegetirmeyihempolitikanmgercği,hcm de "kamu görevi"(!) sayarlarken, öbür yandan hayrctedilccekbiraldırmazlık içinde yine kenti budurumagetirenimarpolitikalan