28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

5ARALIK 1999. SAY1 715 Feshane Festival Sarayı iki trilyona mal olan restorasyonun ardından Istanbullulara geçmişi anımsatan bir kültür, eğlence ve alışveriş mekânına dönüştü. Macuncudan kuyumcuya, restorandan konser salonuna, çömlekçisinden çocuk parkına burada pek çok değişik köşe var. Geçmiş yüzyıh merak eclen lere YAZI: UĞUR SAY1N FOTOĞRAFLAR: ÖZGÜR ÇtLEK • tirafedelimkiyolumuztesadüfendüştü I Feshane'ye. Bina, Haliç Köprüsü'ndcn • Eyüp'c giderken devasa görüntüsüyle * dikkatiçekiyor. Feshane, 1835 yılından Cumhuriyct dönemine kadar Osmanlı'nın fes ihtiyacını karşılayan fabrika. lçeriye giriyoruz. FondaklasikTürkmüziği. Uzun koridorun duvarlanna Fcshane'nin tarihini anlatan fotoğraflarasılmış. Ünlü fotografçıSclahattinGiz'insiyahbeyazbirfotoğrafı: "Dokumacılığm sürdüğü 1930'lu yıllarda Feshane." Koridorsonundazaman tünelinde yolculuğumuz sonaererken Feshane'nin Halkla llişkıler Müdiirü Şeyda Mutlu'ya rastlıyorıız. Bize hcmcn binanın, eski fes fabrikasının, gecmişten günümüze kadar yaşadıklarınıanlatmayabaşlıyor: " Burası 183 5 'tc önccleri Osınanlı ordusunun, daha sonralan da halkın fes ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulmuş,. Bina, restorasyonuna başlanan 19%'ya kadar birçok şcye tanıklık etnıiş. 194O'lı yıllarda ise adı Sümerbank Defterdar Fabrikası olmuş ve fes yerine kumaş dokunmaya başlanmış. 1986'da Haliç'i kirleten fabrikalardan biri olduğuıçinkapatılmış,. Hattaişeyaramadığı için yıkımına da başlanmış. Ancak büyük mücadelelersonucutamamenyıkılmaktan kurtarılmış.. BezmiSuja Lokantast'nda Osmanlıyemekleriyaşatıhyor... 2 trilyonluk restorasyon Bir müddct kaderine terk edilen bina 19% yılında Istanbııl Büyüks,chirBelediyesi tarafından restore edildi. İki yılda tamamlanan restorasyon için belediye 2 trilyon harcadı. Daha sonra belediye işletme hakkını 10 yıl için ihaleye çıkardı. thaleyi biz Oditoryum A.Ş. ka/andı. Tarihi yapının adı şimdi Feshane Festival Sarayı. Şeyda Mutlu ile eski fes fabrikasını gezmeye devam ediyoruz. Bizi koridorun sonundaki II. Mahmud Salonu'na götürüyor. Içerisi kalabalık. Osmanlı'nın simgelerinden Mehtcr Takımı, ki Temmuz 1997'de Eyüp esnafı tarafından kurulmus, salonda konser veriyor. Rengârenkgiysileri içindeki mehterbaşı, cevgen, zurnazen, nakkarezen, davulzen, zilzen tarafından icra edilen marş.lar ilgiyle dinleniyor. Istanbul'un en büyük balo salonuolan II. Mahmud Salonu ilk ev sahipliğıni deprcmdcn sonra ilk uluslararası toplantı olan 2. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nde yapmış. Mutlu, 3833 metrekarelik salonda ay nı anda 3 bin kişiye ycmek verilebileeeğini, hertürlü toplantı, fuar, konser vc mü/ayedenın yapılabildiğini ve günlük kirasının 15bindolarolduğunu söylüyor. Mehter takımı konsere devam ederken biz de salondan çıkıyoruz. Salonun kapısında işlemeli yeleği vc şal vardan oluşan kıyafeti vc kafasındaki fcsiyle macuncu dikkatimizi çekiyor: Her derde deva padişah macunu. Macunlar rengârenk. Kırmızı, beyaz, yeşi 1... O kadar güzel görünüyorlarki dayanamayarak macuncununçevrcsıni sarançocuklarakarışıp bizde macunumu/u alıyoruz. Şcyda Mutlu ile zaman tünelindeki yolculuğumuz devam ediyor. Buscferbizi El Sanatları Çarşisı'na götürüyor. Dükkânlar 19. yüzyıl Osmanlı mimarisinKırmızı, beyaz, yeiil... Rengârenk macunlar... Ktraalhanede sark kösesi Feshane 'yi simgeliyor... denesinlenerekyapılmıs,. Herbirdükkânda birbirinden ilgi çckici ürünler. Çarşıda kuyumcu, minyatürcü, çömlekçi, bohçacı, hat, gravür, tezhip, seramiklcrin sanldığı dükkânlar yan yana sıralanıyorlar. Mcrak ve ilgiyle dolaşılıyorçarşı.Minyatür satan bir dükkâna giriyoruz. Dükkânın tamadı"Atölye22MinyatürSanatEvi".SahibiLebrizDemiroğlukarsılıyorbizi.BurayıOrsevAltıner'lebirlikteişletiyormuij. "Dükkânda geleneksel Osmanlı minyatürlerinin yanı sıra çağdaş minyatür çalışmaları da var. Osmanlı minyatürlerinin kopyalarınıyapıyoruz." Dükkânı dolaşırken Fatih Sultan Meh met'in gül koklarken görüldüğü çok bildik minyatür dikkatimizi en çok çcken eseroluyor. Bunun yanında Levnî, Nakkaş Osman, MatrakçıNasuh'tanörneklerdeyeralıyor. Yeni durağımız Keramitya. "Kcrcmitya'nın anlanıı nedir?" Dükkânın sahibi seramik sanatçısı Cahide Erelyanıtlıyor: "BizansdönemındeEyüplstanburunkiremitihtiyacınınkarşılandığıbiryerdi.One1 denleburayacskiden 'Keramitya deniyormuş. llginç bir isim olduğu için dükkânımızabuadıverdık." Dükkânda en çok dikkati çeken cscr 55x85 cm. boyutlarındaki Iznik taş çini« CEZAYIRLİ DENİZCİLERDEN İSTANBUL SOKAKLARINA... Fes, öncelerı Batılılaşmanın, 19. yüzyılın ikincı yarısından sonra da Osmanlılığın sımgesi olarak kullanılmış. Ana Britannica'da, fesin Osmanlı kültür hayatına gırışı şöyle anlatılıyor: Türkler fesı 16. yüzyılda Cezayirli gemıciler aracılığı ile tanıdılar. Evliya Çelebi Seyahatname'sinde Osmanlı donanmasında bazı denizcilerın fes gıydığını yazar. Istanbullu kadınlarda 16. yüzyıldan sonra fesı kullanmışlardır. Fesin Osmanlı başkentine yan resmı gırışı II. Mahmut dönembine (18081839) rastlar. Serasker ve Kaptanıderya Koca Hüsrev Paşa 1827'de donanmasıyla Istanbul'a gıttığınde, feslı gemıcilerı buyük ilgi uyandırdı. Fesi beğenen II. Mahmut bir süre sonra askerierin bu başlığı kullanmasını zorunlu kıldı (1832). Fes giymek sıviller arasında da yayıldı. Tanzimat'tan sonra sıvıl memurlar ve Istanbul'da yaşayan bütün erkekler fes giymeye başladı. Kadınların giydiği fesler erkeklerinkinden daha gösterişli olurdu. Fes başlangıçta Tunus'tan ıthal edilmişti. Artan gereksınımi karşılamak ıçın fes üretmek üzere önce Izmit'te, 1835'te de Istanbul'da birer fabrika açıldı. Bu da yetmeyince Fransa ve Avusturya'dan fes satın alınmaya başlandı. Cumhuriyet'ten sonra 1925'te çıkarılan bir yasayla fes giymek yasaklandı.^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle