08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

12 F+ omuz verdiğıni söyleycbiliriz. Bu işleviyle, sinemanın kimi zaman tarihe öncülük cttiğibile söylenebilir. Tıpkı, Forman'lann, MenzerierinkuşağınınÇekoslavakya'daki bağımsızlık mücadelesine, Godard'ların, TrufFaut'lann Fransa'daki 68 harckctinc öncülük etmelerı gibi, Panfilov'lar, Paradjanov'lar da Rusya'da Perestroyka'ya giden yolun taşlarını döşemişler, bir anlamda tarihe öncülük etmişler. Demck ki, sincmacının tarihsel işlevi yalnızca geçmişi yorumlamakla sınırlı kalmıyor; kimi zaman geleceğe ışıktutuyor. olanak yaratıyor. Gcçcn yılın ulusal yarışmalarının teması "Cumhuriyetin 75. Yılı" idi. Buyıl da festival çerçfevesınde iki yanşma açıldı. "Osmanlı'dan Günümüze Kalanlar" başlığı altında açılan öğrenci filmleri yarışmasında iki yapıtödüllendirildi:"AnadoluApartmariı"adlı projc, Kayhan Kırmızıgül, Yalçın Akçınar, AyçaGülerveGülçinöncrinimzasınıtaşıyor. "Hanım Sultan" adlı projc ise özgür özbalık ve Deniz Yılmaz'ın. Proje yanşmasının sonuçlanması ile festival arasındaki yaklaşıkbir aylık sürede gerçekleştirilen projeler, festival çcrçevesinde izley ici ile buluşaOsmanlı'dan 20. yüzyıla cak. Öteki ulusal yanşma, kurmaca film öyküDi lcrscniz, bu kadar genel lemeden sonra, sü dalındaydı. Jüri, bu dalda ödül vermedi biraz da özele inelim ve bu yılki festivalde ama, Atilla Engin'in "Şeyh Bedreddin" vc seyırci ile buluşacak filmleri kısaca tanıtaZeki Yılmaz'ın "Tamburi Cemil Bey" başlım. Bu yılın programında ıkı ana tema öne lıklı film öykülerine birer mansiyon verdi. çıkıyor. "Yüzyıla Bakışlar" bölümünde, geYalnızca bu film adlan bile, tarihsel temalaride bırakmak üzere olduğumuz yüzyıhn ra yaklaşım açısından sinemamızda önemli bclli başh tarihsel olay larını yorumlayan usbir gelışmenın önünün açıldığını kanıtlamaya yeterli değil mı? Artık, sınemacılanmız tarihi yalnızca padişahlann, komutanların serüvenlerinden ibaretsaymıyorlardemekki. Keşke, bu umut vaat eden sinopsisler, ba^arılı senaryolara, güzel filmlere dönüşse... Festival programında yer alan yerli ve yabancı filmler, ilginç bir kıyaslama olanağı sağlıyor. Türk sinemacılan, genelde toplum lidcrlerinin yaşam öykülerinı anlatmayı seçmiş, yabancı yönetmenlerse daha çok tarihin vitrininde kendine yer bulamamış sıradan insanlan, yanı egemcnleri deGerçeğin Peşinde, Nazi kasabt Mengele üzerine... ğil, ezılenleri anlatmışlar. ta yönetmenlerin yapıtlan yer alacak; "Tüık Sinemasında Osmanlılar" bölümünde ise Osmanlı tmparatorlugu'nun 700. Kuruluş yıldönümü nedeniyle sincmamızın Osmanlı 'ya bakışını yansıtan ürünlergösterilecek. Osmanlı dönemi, sinemamızın ellıli yıllannda yoğun olarak işlenmiş, daha sonraki yıllarda isc bu konuda görece daha az ürün verilmiştir. Festival programında yer alan filmler arasında 1951 yapımı beş film yer alıyor: Aydın Arakon'un "lstanbuFun Fethi", Sami Ayanoğlu'nun"Yavuz Sultan Selim"i ve "AUahaısmarladık"ı, Orhan Murat Anburnu'nun "Sürgün"ü ve Talat Artemel' in "Vatan ve Namık KemaP'i. Tarihimizin farklı dönemlerine bakan bu yapımlar, özellikle Türk sinemasının tarihine ilgi duyanlar için eşsiz bir hazine değerinde.. Festival, aynı zamanda Lütfi Akad, Metin Erksan, Halit Refiğ gibı ustaların Osmanlı tarihine bakan kısa ve uzun metrajlı çalışmalannı sunarak, izlememiş genç kuşak için yeni bir Bir başka farklılık da, egemen ideoloji ile ilişkilerinde. Bizimkiler, resmi göriişü sunmakla yctinmişler, "dünyalılar"sa resmi görüşü sorgulayan, hatta yerden yere vuranyapıtlarüretmişler(hernedense!). Uluslararası yanşmalar "Uluslararası SinemaTarih Buluşması" çerçevesinde iki yanşma düzenleniyor. Kurmaca film dalında on film yanşacak. Hepsi de, yüzyıhn sancılannı gündeme getiren yapıtlar. Açıhş filmi, Fransız yönetmen Regis Wagnier' in "DoğuBatı" adlı son fılmi. Banş sonrasında Stalin tarafından ülkelerine çağrılan Rus göçmenlerin trajik yazgısını konualıyor. önplanda iseçalkantılı biraşk öyküsü var. Toplumsal dramların kişisel tarihler üstündeki acı izlerini vurgulayan, etkileyicibirdram. Nazi Almanyası 'nda yaşananlar ve bu dönemin sonraki yıllardaki yansımalan birkaç filmde işlenmiş. Ottokar Runze'nin "Volkan"ı, Naziler tarafından tiyatrosu yıkılan War Requiem, Derek Jarman, 1988 (Anısına: Dertk Jarman). bir sanatçının sonucu belirsiz bir sürgün yolculuğuna çıkışını anlatıyor. Ispanyol yönetmen Fernando Trueba da, Franco yanlısı bir tiyatro grubunun iç savaş yıllannda, bir film yapmak üzere Nazi Almanyasf na yaptıklan yolculuğu anlatıyor. Roland Suso Richter'in "Gerçeğin Peşinde" adlı yapıtı ise, günümüzde geçen "hayali" bir öyküyü anlatıyor. Nazi kasabı Dr. Mengele'nin izini sürmekte olan bir savcının, günün birinde Mengele ile karşılaşması ve onun avukatlığını üstlenmek zorunda kalışının öyküsünü. Almanya açısından çok hassas bir soruna farklı bir bakış açısıyla yaklaşan ve Mengele 'nin kendi gerçeklerini de aktannaya çalışan film, epeyce tartışılacağa benzer. Bulgar sinemasının önde gelen yönetmenlcnnden Ivan Nichev, bir AlmanBulgarYunan ortak yapımı olan "Kıyametten Sonra"adlı filminde, Osmanlı'dan günümüze Bulgar tarihinin bir kesitıne tanıklık ediyor. Savaştan önce uyum içinde yaşayan Bulgarlar, Türkler, Ermeniler, Yahudiler, Rumlar ve Romenlerin, önce savaş, ardından komünist yöneticilerin tutumu yüzünden başlanna gelenleri anlatıyor, "eski güzel günlere özlem"le. Şili asıllı yönetmen Marco Bechis'in "Garaj Olimpo"su, Arjantin'de askeri diktatörlüğün işkencelerini, kayıplannı gündcmc geti Pembe Incili Kaftan, Lütfi Akad, 1974, Türkiye (Sinemada Osmanlılar). Aşkı Memnu, Halit Refiğ, 1975, Türkiye (Sinemada Osmanlılar).
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle